Spastik Murat Can butun okulları birincilikle bitirdi. Ozyeğin Universitesi Bilgisayar Muhendisliği’nde en yuksek not alan oğrencilerden biri. El ve ayaklarını kullanamayan, konuşma gucluğu ceken Murat Can okulda da yurtta da annesiyle yaşıyor, eğitimin onundeki tum engelleri anne-oğul birlikte aşıyor.

Doğuştan ellerini ve ayaklarını kullanamayan ve konuşma gucluğu ceken 20 yaşındaki spastik engelli Murat Can Cicek, oğrenim hayatı boyunca olduğu gibi universiteye de annesiyle gidiyor, aynı yurtta kalıyor. Murat Can, butun engellere rağmen okumaktan hic bir zaman vazgecmedi. Kucuk yaşta annesinin sırtında okula gitti, engelli olduğu icin alınmadığı okula zekÂsı nedeniyle ucuncu sınıfta başlatılan Murat Can birincilikle mezun oldu. En buyuk destekcisi 52 yaşındaki annesi Nilgun Cicek. Kendi ihtiyaclarını karşılayamadığı icin tum okul hayatı boyunca oğluyla birlikte okula giden, bazen derslere giren anne Nilgun Cicek, şimdi oğlunun İstanbul’da okuduğu Bilgisayar Muhendisliği’ne de birlikte gidip geliyor. Kullandığı ozel program nedeniyle gozleriyle bilgisayarda yazarak derdini anlatabilen, sayısal ve gorsel dersleri yine gozleriyle cizen Murat Can, Ozyeğin Universitesi’nde yuzde 100 burslu okuyor. İngilizce ve İspanyolcayı kendi kendine oğrendiği icin hazırlık sınıfını atlayan Murat Can burada da sınıfın en parlak oğrencisi. Butun dersleri 100 uzerinden neredeyse 98.

BİRİNCİLİKLE MEZUN OLDU
Anne Nilgun Cicek, onu dunyaya getirdiğinde 2 aylıkken hastalığını farketti. 1.5-2 yaşına kadar tedavisi icin doktor doktor gezdirdi. Her doktor farklı bir tanı koydu. Ama sonunda spastik engelli raporunu aldı. Keşan’da yaşayan Nilgun Hanım, her gun onu sırtına aldığı gibi 2 saatlik otobus yolculuğu ile Edirne’ye taşıdı. Orada tedavisi bittikten sonra yağmur, kar, camur demeden evinin yolunu tuttu. Ama hic pes etmedi. 3 yaşında rakamları cozen, harfleri tanıyan Murat Can’ı normal oğrencilerin gittiği Cumhuriyet İlkoğretim’e vermek istedi, ancak okul kabul etmedi. Annenin ısrarıyla okula aldılar. 3’uncu sınıftan başlattılar. Oğlunu her gun okula sırtında taşıyan anne, onunla birlikte sınıfa girdi, kimi zaman koridorda bekledi, yemeğini yedirdi, tuvalete goturdu. Akşamları birlikte evin yolunu tuttular. 8-9 yaşındaki kızı Nilay’ı da anneye bırakan Nilgun Cicek, tum hayatını oğluna adadı. Murat Can’ın ise tek hedefi vardı bilgisayar programcılığı. Kapısından geri cevrildiği okulundan birincilikle mezun olduktan sonra SBS’ye girdi. Yuksek puanlı bircok okul kazandı. Ancak, uzak olduğu icin kayıt yapmadı, evine yakın olan Yusuf Capraz Anadolu Lisesi’ne gitti. Anne Nilgun Cicek, oğlunun en buyuk destekcisi oldu. Artık, hayatı oğlu gibi okulda gecmeye başladı. Oğlu dersteyken kimi zaman bahcede, kimi zaman sınıfın kapısında bekledi. Ders bittikten sonra da oğlunun arkadaşlarından topladığı defterlerden yuzlerce sayfa fotokopi cekiyor, akşamları oğlunun onune onları koyuyordu. Murat Can, bunları gozleriyle okuyor, sayfaları annesi ceviriyor, başarısına başarı katıyordu.
Liseden de birincilikle mezun olunca onunde buyuk bir engel daha vardı. Universite giriş sınavı. Keşan’daki butun dershaneler oğrencisi olması icin peşinden koştu. Kimi bilgisayar verdi, kimi materyal.
YGS’deki başarısı yine buyuktu. Bu arada Ozyeğin Universitesi’ndeki bilgisayar oyunları yazılımı yarışmasına katıldı. 24 kişiyi geride bırakıp, yine şampiyonluk kursusune oturmuştu. Artık hedefi Bilgisayar Muhendisliği idi. Fakat Murat Can, fizik ve kimya ya pek calışmamıştı. Lisans Yerleştirme Sınavları’na hazırlanırken gittiği dershanedeki hocalarından birkac ders aldı ve amacına ulaştı. Ozyeğin Universitesi Bilgisayar Muhendisliği’ni kazandı. İngilizce ve İspanyolcayı daha lise yıllarında kendi kendine oğrendiği icin hazırlık sınıfını atladı ve birinci sınıfa başladı. Butun dersler İngilizce idi.

DERS BİTENE KADAR KAPIDA
Anne Nilgun Cicek, 86 yaşındaki annesini kardeşine emanet ederek oğluyla İstanbul’a yurda yerleşti. Şimdi anne-oğul sabah birlikte kalkıyor, yurttan cıkıp, sınıfa birlikte yol alıyorlar. Nilgun Hanım, oğlunu dersliğe yerleştirdikten sonra bilgisayarını cıkarıyor, cantasını alıp, sınıfın kapısında dersinin bitmesini bekliyor. Kimi zaman yol arkadaşı yine okulun calışanları ya da kutuphaneden aldığı kitaplar oluyor.

HAYATIM OĞLUMA FEDA OLSUN
Oğlum, dersi cok iyi dinliyor. Butun problemleri kafasında hallediyor. Universitede bile notlarının buyuk kısmı 98 ve ustu. Onceden klavyeyi dirsekleriyle kullanıyor, burnunu maus yapıyordu. Şimdi ozel hazırlanan programla gozleriyle yazısını yazıyor, notlarını alıyor. Evdeki bilgisayarıyla dunyaya bağlanıyor. Eşimi kaybettim, ekonomik zorluklar cektim. Şu anda eşimden kalan kucuk bir maaşla oğlumu okutarak evimi gecindiriyorum. Cok koşturdum, o dersteyken kapının onunde bulduğum banklarda, koltuklarda onu bekliyorum.
İlkokula onu hic almak istemediler, yapamaz, edemez dediler. Hem ilkoğretim, hem de liseyi hep birincilikle bitirdi. Aldığı puanlar okul tarihinin en yuksek puanlarıydı. Onu okutmak icin cok mucadele verdim. Bazen birlikte ders calıştık, ben de yeniden okullu oldum. Ama universitede dersler İngilizce olduğu icin anlamıyorum. Yurtta oğlum dizlerinin ustune oturup, ancak kitapları oyle okuyor. Murat’ın hic calışma masası olmadı. Dizlerin ustune kitabı koyuyoruz, ben ceviriyorum, bazen ayak parmağıyla o ceviriyor. IQ’sunu olcturduk, ustun dediler, ama kac olduğunu soylemediler. En buyuk zorlukları sınavlarda yaşadık. SBS ve YGS’de normal oğrencilerle bir arada sınav salonuna almak istediler, orada da buyuk mucadele verdik. Benim sosyal hayatım yok, bir arkadaşım olmadı. Hayatımı oğluma adadım. Ne bir gunum, ne gezmem var. Ablamın kızları evlendi, duğunlerine gidemedim. 7 yıldır calgı sesi duymadım. 86 yaşında bir annem var, oğlumla onun arasında tercih yaptım. Keşan’da yaşıyor. Olse cenazesine gidemeyeceğim. Şimdi kızımın 20 aylık kızı var. Torunumu cok ozluyorum. Omrum yettikce sağlıklı olayım, gozumu yumunca oğlum hayatını kazansın, kendine bakacak bir dost, arkadaş bulsun. Babası onun engelini hic kabullenmedi, zaten o da onu bitirdi.

EN BUYUK HEDEFİM GOOGLE YA DA APPLE’DA CALIŞMAK
En buyuk hedefim ileride Google ya da Apple’da calışmak. Spastik engelli olduğumdan dolayı hayatım sizden “birazcık” farklı geciyor. Edirne’de zorlu ve gecikmeli bir ameliyatla doğmuşum. Engelimi buna borclu sayılırım. Aslında babamı kaybedene kadar her engellinin yaşadığı sıradan bir hayatım vardı. Annemin cabasıyla okumayı ve matematiği oğrenmem gibi basit şeyler... 8.sınıfa kadar sayısız sınavda dereceler aldım. Cunku farkı “birazcık”ta tutabilmem icin başarı şarttı.

ENGELİM BAŞARIMIN ONUNE GECTİ
İlkoğretimimi birincilikle bitirdim. Butun sınıfları başarıyla tamamladım. Engelim tekrar başarımın onune gecti, Fen bolumunu direkt eleyerek cocukluk hayallerime de veda etmiş oldum. Lise son zamanlarında programlama dillerine merak sardım. Kod yazmayı her şeyden cok sevdiğimden Bilgisayar Olimpiyatları’na da katıldım. Farklı sınavlarda dereceler aldım. Bana ozel tasarlanan donanım ile bilgisayar kullanış hızım, yaşam kalitem 15 kat arttı.
Bir engellinin motive edilmesi kolay gibi gorunebilir ancak kendini motive tutabilmesi icin gayet maddi, şizofrenik hedefleri olması gerekebiliyor. Liseden de birincilikle mezun oldum ve onlara kendimi bir kez daha kanıtlamış oldum.


Kaynak : Eitiminin nndeki tm engelleri at - Hrriyet GNDEM