Anne sutunun mucizevi etkisi saymakla bitmiyor… Doğumdan itibaren bebeğin gelişiminin bağlı olduğu anne sutu, icerisinde kok hucre ve sadece kanser hucreleriyle savaşan hamlet hucreleri bulunduruyor. Bu ozelliği ile sadece cocuğu değil, anneyi de koruyor. Bebeği kansere karşı korurken, annenin de meme ve yumurtalık kanseri riskini azaltıyor. AA ’nın haberine gore; Anne Cocuk Eğitim ve Araştırma Derneği (ACEAD) Başkanı Prof. Dr. Nilgun Altuntaş, 1-7 Ekim Emzirme Haftası dolayısıyla yaptığı acıklamada, tum bebeklerin ilk 6 ay boyunca sadece anne sutu ile beslenmesinin sağlığının korunması ve gelişiminde onemli olduğunu soyledi. Anne sutunun, bebekler ve anneleri icin kanıtlanmış sağlık yararları nedeniyle tum bebekler icin en uygun beslenme olarak kabul edildiğinin altını cizen Altuntaş, Dunya Sağlık Orgutu (DSO) ve Birleşmiş Milletler Cocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) tum bebeklerin ilk 6 ayı boyunca sadece anne sutu ile beslenmesini ve emzirmenin en az 2 yaşa kadar surdurulmesini onerdiğini hatırlattı. Altuntaş, bu hedefe yonelik olarak Turkiye'de 1991 yılından bu yana bebek dostu hastane uygulamalarının devam ettiğini anımsatarak, şunları kaydetti. "Turkiye Nufus ve Sağlık Araştırmaları (TNSA) verilerine gore, bebeklerimizin yuzde 71'i ilk 1 saat icinde, yuzde 86'sı ilk gun icinde emzirilmeye başlıyor. Maalesef yuzde 66'sı 1 yıl, yuzde 34'u 2 yıl emmeye devam edebiliyor. En arzu edilmeyeni ise bebeklerin yuzde 43'u anne sutu alamadan başka bir gıda ile karşılaşıyor. Turkiye'de ilk 6 ay sadece anne sutu alan bebeklerin oranı ortalama yuzde 41, ancak bu oran 4-5. ayda daha da duşebiliyor."
Altuntaş, bilimsel araştırmalardan elde edilen verilere gore, sezaryen oranlarının yuksek olması, ilk gunlerde annelere yeterli danışmanlık verilmemesi, anne ve bebeğin doğum sonrası erken taburcu edilmesi, mama ve biberon kullanımının teşviki, ek gıdalara erken başlanılması, annelerdeki ozguven yetersizliği ve sutunun yetersiz olduğunu duşunmesi, mama reklamlarının anneler uzerine yaptığı psikolojik baskı, annenin erken işe başlamak zorunda kalması ve cevresinden yeterli destek gorememesinin emzirme oranlarının az olmasında yatan başlıca nedenler olarak gosterildiğini bildirdi. Bu etkenlerin, ilk gunlerde yeterli emzirme danışmanlığı, yeterli eğitim, uygun destek ve yakın izlem ile aşılabileceği değerlendirmesinde bulunan Altuntaş, bu yılki temanın "toplumun farklı seviyelerinde emzirmeyi korumak, teşvik etmek ve desteklemek zorunda olan aktorlerin kapasitelerini guclendirmek" olarak belirlendiğini aktardı. Prof. Dr. Altuntaş, hayata en iyi başlangıcın bebeğin normal doğumla dunyaya gelmesi ve anne sutu ile beslenmesi olduğuna işaret ederek, anne sutunun faydalarına ilişkin şu bilgileri verdi: "Bağırsak florasının oluşumunda doğum kanalından veya anne sutunden alınan yararlı bakterilerin cok onemli rolu var. Ozellikle sezaryen ile doğmuş bebeklerde kacırılmış fırsatı anne sutu ile telafi etmek mumkun. Her annenin sutu, bebeğine ozel olarak yapılmaktadır. Ozellikle ilk gunlerde salgılanan kolostrum dediğimiz sut enfeksiyonlara karşı koruyucu elemanlar, buyume faktorleri, vitaminler ve protein acısından cok zengindir ve bir damlasının bile ziyan edilmemesi gerekmektedir. Calışmalar, anne sutunun bebek ve anne icin bircok faydasının olduğunu gostermiştir, cunku temizdir, ısı derecesi bebek icin idealdir, kolay hazmedilir ve kolay emilir. İshal, orta kulak iltihabı, zaturre, menenjit gibi enfeksiyonlara ve alerjik hastalıklara karşı koruyucudur, savunma sisteminin oluşmasına yardımcı olur, anne ve bebek arasında bağlanmayı artırır, cene ve diş sağlığını iyileştirir, ergenlikte ozguveni artırır, tansiyon yuksekliği, yağlarda yukseklik, şeker hastalığı, şişmanlık gibi erişkinlik doneminde gorulen hastalıklara karşı koruyucudur ve zihinsel ve motor gelişimi iyileştirir. Anne sutu, icerisinde kok hucre ve sadece kanser hucreleri ile savaşan hamlet hucrelerini bulundurur, bu da bebeği kansere karşı korur."
Emzirmenin anne icin de bircok faydası olduğunu ifade eden Altuntaş, "Meme ve yumurtalık kanseri, kansızlık, kemik erimesi riskini azaltır. Ozellikle bebeklerini ilk 6 ay sadece anne sutu ile besleyen anneler daha cabuk kilo verirler ve yeni bir gebelikten daha yuksek oranda korunur. Tum etkiler doza bağlıdır ve sadece anne sutu verilmesinde bu etkiler en yuksek oranda gorulmektedir." diye konuştu. Altuntaş, cok sayıda calışmada emzirmenin ve anne sutunun ağrıyı azalttığını ortaya koyduğunu da belirterek, sozlerine şoyle devam etti: "Yaptığımız bir calışmada, ozellikle emzirmeden hemen sonra yapılan işlemlerde ağrının daha az olduğunu, emzirmeden sonra gecen surenin artması ile ağrı algısının da arttığını tespit ettik. Bu sonuclar ozellikle yoğun bakımda yatan ve ağızdan beslenebilen bebeklerin yatış surecinde anneleri tarafından emzirilmelerinin veya anne sutu ile beslenmelerinin ne kadar onemli olduğunu gostermesi acısından oldukca onemlidir." Emziren annelerin aşılarını da ihmal etmemesi gerektiği uyarısında bulunan Altuntaş, "Gebeler ve emziren anneler mutlaka aşılarını olmalı ve emzirme surecinde Kovid-19 icin tekrar dozlarını yaptırmalı. Anneler, grip veya Kovid-19 hastalığı sırasında da maske ile emzirmeye devam etmeli." bilgisini verdi. "Anneler, grip veya Kovid-19 hastalığı sırasında da maske ile emzirmeli" Altuntaş, cok sayıda calışmada emzirmenin ve anne sutunun ağrıyı azalttığını ortaya koyduğunu da belirterek, sozlerine şoyle devam etti: "Yaptığımız bir calışmada, ozellikle emzirmeden hemen sonra yapılan işlemlerde ağrının daha az olduğunu, emzirmeden sonra gecen surenin artması ile ağrı algısının da arttığını tespit ettik. Bu sonuclar ozellikle yoğun bakımda yatan ve ağızdan beslenebilen bebeklerin yatış surecinde anneleri tarafından emzirilmelerinin veya anne sutu ile beslenmelerinin ne kadar onemli olduğunu gostermesi acısından oldukca onemlidir." Emziren annelerin aşılarını da ihmal etmemesi gerektiği uyarısında bulunan Altuntaş, "Gebeler ve emziren anneler mutlaka aşılarını olmalı ve emzirme surecinde Kovid-19 icin tekrar dozlarını yaptırmalı. Anneler, grip veya Kovid-19 hastalığı sırasında da maske ile emzirmeye devam etmeli." bilgisini verdi.