Anlatılmaz yaşanır. Ki yaşadınız da. Bu yazıyı okuyan tum kadınlar. Tanıştınız onlarla. Sıra arkadaşınızdılar, hocanızdılar, kardeşinizdiler; babanızdılar! Sonra buyudunuz bir gun ve sevgiliniz oldular. Başladınız anlatılamayanı yaşamaya. Başlattılar!

‘Turk erkeği’ydiler onlar. Annelerinin aslanları, babalarının kocları... Burnu mu yamuk? Eee, erkek dediğin cok da guzel olmayacak. Okulda birini mi dovmuş? Buyumuş de adam dovermiş oy. Bırak annesi erkektir yapacak. N’olurdu şu yatağını bir gun de sen toplasan oğlum? Toplayıver işte elin mi kopacak, ilerde zaten gelin toplayacak. Seni yine bir kız aradı oğlum, alma şu kızların ahını? Onlar da aldırtmasın hanım, rahat bırak cocuk ısınacak ısınacak ilerde de son golu evlilikle atacak! Ve duya duya bunları, nur topu gibi bir Turk erkeğimiz daha olacak! Annesinin nur topu ama dondu mu menzili kadınlara, Osmanlı savaş topu! Ve bu topların korkusunda, yamulan, yorulan; renk, doku, oz değiştiren kadınlar... Bir kızım olur da onlardan birine donuşurse, kafasına terlik atacağım kadınlar!

Ve tabi bir de diğer kadınlar var...
Toplardan korktukları icin değil hoşlanmadıkları icin o savaşa girmeyen, oyunu kuralına gore goturmeyen…
Cahilinden eğitimlisine bu ‘nur top’larıyla dolu ulkede, olduğu gibi kalmaya, onun bu olduğu gibi kalma cabasına saygı duyup onu boyle sevecek bir adam bulmaya calışan...
Yola aynı umitle cıkıp da toplar altında kalmış, başkalaşmış yakınlarını gordukce morali fena halde bozulan...
Bir ‘sen’ bulamayacağına inanınca da careyi ‘ben’iyle iyice kaynaşmakta bulan kadınlar...
Kimseye yonelemeyen o sevgileri, sonunda kendine donen, başaran, yukselen, kendini, kendinin daha da sevebileceği bir hale getiren...
Turk erkeğinin, ozgur kadın, kariyer kadını, guclu kadın, olmaz kadın, bize gelmez kadın olarak gorduğu…
Ve boyle gorulmelerinin tek sebebi, Turk erkeğine, ağır, tehlikeli bir top gibi değil; ‘insan gibi’ davranması olan kadınlar...

Ne garip dimi; hic haz etmedikleri bu kadın turunu yaratan da aslında tam olarak bu adamlar! Ve tum yaratıcılar gibi, kendi eserleriyle aralarında, bir tur sevgi-nefret ilişkileri var.
Turk filmlerinde, pavyon şarkıcısına tutulan jonler gibi, bu adamlar da gelip hayatlarında en az bir kere bir ‘ozgur kadın’a tutulurlar. Pavyon şarkıcısını evinin kadını yapmak isteyişi gibi jonun, onlar da oyle cekip ‘kurtarmak’ isterler ozgur kadını ozgurluğunden. Toplarının yeniden ağırlaşabileceği, ağırlaşıp kadını ezebileceği bir alana cekmek isterler onu. Yuzlerindeki, huzurlu desen değil huzursuz desen o da değil bir ifadeden - ya da ifadesizlikten- tanırsınız bu kurtarılmış(!) kadınları. Utulenmiş, kolalanmış o kadınları... İciniz daralır. Ve ah dersiniz, asıl bizi bu Turk erkeğinden kim kurtaracak?

Yazdıkca karardım, of!

Neyse ki yarın Berlin ucağım kalkacak.


Kaynak : Ey Turk erkeği... Beni kurtarma! - Vatan