Doğalgaz Vurgunu -1

Başbakan ulke gundeminin başını ortmeye calışırken, doğalgaz piyasasında kurulu vurgun duzeninin uzerini acmaya ve sizlere bu duzeni iki haftada/iki yazıda anlatmaya calışacağım. Bu değerlendirmede kullanılacak tum bilgi ve belgeler resmi yazışma ve raporlara dayanıyor. Şimdi doğalgaz faturalarımızı ikiye katlayan surece birlikte mercek tutalım.

Doğalgazda Kırk Katır Kırk Satır Anlaşmaları

Doğalgazın yer altından cıkarılması, borularla nakledilmesi ve depolanması onemli yatırımlar gerektiriyor. Dolayısıyla ihracatcı ulkeler satış garantisi almadan bu buyuk ve pahalı yatırımlara girmek istemiyorlar. Bu nedenle doğalgaz piyasasında “al ya da ode” şartını iceren 25-30 yıllık anlaşmalar yapılıyor. Bu anlaşmalara gore ithalatcı ulke, ihracatcı ulkelere her yıl belirli miktarda gaz alım garantisi veriyor. Yani ithalatcı ulke anlaşmaya gore garanti ettiği miktardaki doğalgazı alamasa bile parasını odemek zorunda kalıyor.
Turkiye 1986 yılından başlamak uzere doğalgaz alım anlaşmaları yaptı. Bu anlaşmalara gore %90’lar civarında asgari gaz alım taahhutleri verildi. Bu anlaşmalar yapılırken her yıl Turkiye ekonomisinin ortalama %7 buyuyeceği varsayılıyordu. Ancak Turkiye’nin her yıl %7 buyuyemeyeceği dolayısıyla bu anlaşmalarda taahhut edilen gazı alamayacağı, bu yuzden “al ya da ode” kapsamında milyarlarca dolar odeneceği itirazlarını dile getirenler oldu. Bilindiği gibi, itiraz edenlerin sesleri kısıldı ve anlaşmalar yapıldı.

Alınamayan Gaza Milyarlarca Dolar Odendi

1986–2001 yılları arasında yapılan doğalgaz anlaşmaları yururluğe girdiğinde, yapılan yanlışların ağır faturası da ortaya cıkmaya başladı. Sayıştay Raporlarındaki tespite gore, başta Rusya olmak uzere, İran, Azerbaycan gibi ihracatcı ulkelere alınmayan doğalgazın bedeli olarak 2011 yılı itibarı ile yaklaşık 4 milyar TL odendi.

AKP’nin 7 Buyuk Gunahı

1- Hesap şaştı Turkiye %7 değil %5 buyudu
Turkiye’nin alamadığı gaza milyarlarca dolar odemesinin temel sebeplerinden biri buyumeyle ilgili olarak yapılan iyimser varsayımlar. Ortalama %7 buyuyen ekonomide gaz talebi de bu buyumeyle orantılı olarak artacak. Ancak 2002–2012 yılları arasında Turkiye ekonomisi ortalama %7 değil, %5 buyudu ve beklenen gaz talebi gercekleşmedi.

2- Gaz Ulke İcinde Nakledilemedi
Boru hatlarıyla taşınan gazın yurt icinde hızla konut ve sanayi bolgelerine aktarılması icin yapılması gereken kompresor ve şebeke yatırımları yine ongorusuzluk ve yolsuzluklar yuzunden tamamlanamadı. Doğalgaz alınarak, ihtiyac olan bolgelere aktarılamadı. Talep olmasına rağmen, doğalgaz tuketilemedi. Bu surecte doğalgaz dağıtım tesislerinin yapımındaki ihale yolsuzluklarıyla ilgili yargılama tamamlandı. Bircok sanık bu davalardan hukum giydi, ruşvet ve yolsuzluktan hukumlu bu şahıslar, sucun gormezden gelinmesi, af icin yasa değişikliği yapmak dahil, korunarak ve kollanarak “saygın iş adamlığına-kamu muteahhitliğine” hicbir şey olmamış gibi devam etti.

3- Yazın Cok, Kışın Yok
Doğalgaza soğuk kış aylarında talep artarken, sıcak yaz aylarında bu talep duşuyor. Mevsim değişikliğine bağlı talep dalgalanmalarını telafi etmek icin doğalgaz depolama tesislerinin yapılması gerekiyor. Bu amacla Tuz Golu’nun altında yeraltı depolama tesisi yapılması planlanıyor. Ancak ihale yolsuzlukları yuzunden bir turlu yapılamıyor. Hatta bu yolsuzlukları yapanlar iddianameye yansıyan telefon dinleme tutanaklarına gore kendilerini Tuz Golu Cetesi olarak tanıtıyor.

4- Parasını Oduyorsun Kullansana
Bir başka kotu yonetim orneği, bir kamu kuruluşu olan Hamitabat Doğalgaz Cevrim Santralı’nın bu surecte (2001-2008) kapasitesinin cok altında calıştırılması. Akıl almaz bir tutumla, bir yandan alamadığımız gazın parasını oduyoruz, diğer yandan doğalgaz cevrim santralini calıştırmıyoruz.

5- Doğalgazı Halk Kullanmıyor Cunku Pahalı
Doğalgaz talebi, oncelikle gazın satış fiyatına bağlı. Fiyatı Hukumet belirliyor. Hukumet doğalgaza her yıl ozellikle soğuk kış ayları başlamadan zam yapıyor. Halk pahalı doğalgazı kullanmaktan kacınıyor ve yerine komur kullanıyor. Bu durumda alamadığımız, ancak parasını duzenli olarak odediğimiz gaz miktarı artıyor. Vatandaş donuyor, hava kirleniyor, devlet yok yere para oduyor. Oysa gazın fiyatı duşurulse, daha cok kullanılacak ve alamadığımız halde parasını odemek zorunda kalmayacağız.

6- Bedava Komur Yerine Bedava Gaz Dağıtmadı
Bu arada AKP fakir ailelere komur dağıtıyor. Hukumete yapılan “…fakir ailelere komur dağıtacağınıza doğalgaz dağıtım şebekelerinin olduğu il ve ilce merkezlerinde komur yerine doğalgaz dağıtın..” onerilerine kulak tıkanıyor. “… Bu sayede hem komur dağıtımı icin harcadığını 3 Milyar liradan tasarruf edersiniz, hem alamadığınız 4 Milyar lira tutarındaki doğalgazın bedelini odemezsiniz…” deniyor, ancak dinlenmiyor bile. Cunku yandaş işadamlarının hem komur, hem de doğalgazda kurdukları vurgun duzeni bozulmak istenmiyor.

7- Ustune LNG İthalatı İzni
LNG, yani sıvılaştırılmış doğalgaz, boru gazı gibi kullanılabilmektedir. Ancak -165 derecede depolanması ve gazlaştırılması ilave giderler gerektirdiğinden boru gazına gore daha pahalıdır. BOTAŞ mevcut anlaşmalar gereğince almak durumunda olduğu doğalgazını satamıyor ve “al ya da ode” cezasına giriyor; ustune ustluk 2008 yılında ozel sektore de LNG ithalatı hakkı veriyor. Ozel sektor yazın ucuza LNG alıp depoluyor, kışın yuksek fiyattan hem BOTAŞ’a, hem de ozel sektor kuruluşlarına satıyor. Ozel sektor eliyle LNG satışı, BOTAŞ’ın satışlarını duşuruyor. Boylece alamadığımız, ancak parasını odediğimiz gazın faturası yukseliyor.
Sayıştay tehlikeyi zamanında fark edip Hukumeti uyarıyor ve ozel sektore tanınan LNG ithal hakkının kaldırılmasını istiyor. Doğalgaz lobisi devreye giriyor ve Hukumet bu oneriyi dikkate almıyor. Yetmiyor. 5784 Kanunla BOTAŞ’ın LNG alımları Kamu İhale Kanunu kapsamı dışına da cıkarılıyor. Bu durum LNG alımlarını kolaylaştırılıyor, hızlandırıyor.

Batıyoruz Doğalgaza Yuklenin

2011 yılında onune 4 milyar liralık “al ya da ode” faturası cıkınca, 8 yıl boyunca Ağustos boceği gibi yaşayan AKP’nin aklı başına geldi. Paniğe kapıldılar ve buldukları ilk ve en ilkel cozum elektrik uretiminde doğalgaza yuklenmek oldu. Ancak uretilen elektrik yapısı gereği depolanamıyor. Bu sebeple doğalgaz ile elektrik uretimine yuklenildiğinde, komur ya da su kullanılarak yapılan elektrik uretimi duşuyor. Doğalgaz ithal bir kaynak. Buna karşılık, su ve komur yerli kaynaklar. 2011 ve 2012 yılındaki yoğun yağışlarla barajlar dolu. Sudan elektrik uretmek oldukca ucuz. Boyle bu durumda AKP’nin enerji kurmayları yerli komurle calışan kamuya ait termik santrallerinin coğunun şalterini indirdi. İthal doğalgazla calışan ve elektrik alım garantisi olan ozel sektor santrallerinin tam kapasite calışmasını sağladı. Al ya da odenin faturası, ancak boyle gizlenebildi. Turkiye, milyarlarca lira kaynak kaybına uğratıldı. Enerji baronları ve yabancı ulkeler zengin edildi.

http://birgun.net/yazi-goster/aykut-erdogdu/11-11-2013/dogalgaz-vurgunu--1-1091.html