Şimdiye kadar yerel mahkemeler tarafından bircok kez iptal edilen kredi kartı aidatları, bu kez Yargıtay’a taşındı. Yargıtay da uyelik ucretini ‘haksız’ buldu.

TUKETİCİ dernekleri ve vatandaşların yoğun şikayetlerine neden olan bankaların kredi kartlarından uyelik ucreti almasına Yargıtay son noktayı koydu. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, kredi kartından uyelik ucreti alınmasının haksız şart olduğu sonucuna vardı. Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Tuketici Mahkemesi sıfatıyla gorduğu davada bir ozel banka ile muşterisi arasındaki ihtilaf goruldu. Banka, muşterisine actığı davada, banka kredi kartı kullanıcısı olan Haluk Akdeniz’in, sozleşmeye gore kesilen 30 YTL aidatı icin Tuketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurduğu belirtildi.

HİZMET KARŞILIĞI İDDİASI

DavaCI banka, kredi kartı uyelik ucretinin yasaya aykırı olmadığı gerekcesiyle Hakem Heyeti kararının iptalini istedi. Yerel Mahkeme, taraflar arasında duzenlenen uyelik sozleşmesine gore, ‘kart uyelik ucretinin’ hizmet karşılığı olduğu, tahsil edilen uyelik ucretinin yasal olduğu, gerekcesi ile davanın kabulune karar verdi. Karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edildi. Davayı inceleyen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Dairenin 2008/6088 sayılı kararının gerekcesinde ‘Bankanın muşteriyle yaptığı sozleşmenin davacı banka tarafından matbu, standart olarak hazırlanıp boş kısımların rakam, isim ve adresler yazılarak doldurulduğu, sozleşmenin 12 punto koyu siyah harflerle duzenlenmediği gorulmektedir’ denildi.

UCRET İSTEMEK OLANAKLI DEĞİL

GEREKCEDE, şoyle devam edildi: Tuketiciyi kart kullanımı ucreti adı altında bir kulfete sokan sozleşme hukmunun tuketici ile ayrıca muzakere edilerek kararlaştırıldığını iddia ve ispat edememiştir. Boyle olunca sozleşmedeki kredi kartı uyelik ucreti alınacağına dair hukmun acıklanan yasa ve yonetmelik hukumleri karşısında haksız şart olduğu kabul edilmelidir. Dolayısıyla davacı bankanın bu sozleşme hukmune dayalı olarak kredi kartı kullanıcısı davalıdan ucret istemesi olanaklı değildir’ dendi.