Gulen'den Erdoğan'a 'padişah' benzetmesi
ABD'de yaşayan Fethullah Gulen, 16 yıl sonra ilk kez bir televizyon kanalına konuştu. BBC'ye konuşan Gulen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı padişaha benzetirken, yolsuzluk ve ruşvet skandalı icin de "Yolsuzluk olduğu muhakkak, kimsenin değiştirmeye gucu yetmez" ifadelerini kullandı.




Cumhuriyet.com.tr
Yayınlanma tarihi: 27 Ocak 2014 Pazartesi



A+A-

Pensilvanya'da yaşayan Fethullah Gulen, BBC'nin sorularını yanıtladı. AKP ile cemaat arasındaki gerilim, yolsuzluk skandalı, Kurt sorunu, Mavi Marmara, Cemaatin Aleviler ile ilişkileri ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gul'e gonderdiği mektup konuları hakkında konuşan Gulen, Erdoğan'a "arkadaş" diye hitap etti.

ERDOĞAN'A PADİŞAH BENZETMESİ

"Bir mabeyni humayun var herhalde zannediyorum cevresinde. Cevresinde zannediyorum meseleleri farklı intikal ettiriyorlar… Bir yonuyle, boyle rahatsız edici şeylere sevk ediyorlar sanıyorum arkadaşı" ifadelerini kullanan Gulen, "İcabında sukût dururuz" diyerek Erdoğan ve AKP'ye mesaj gonderdi.

(Mabeyn: Padişahların etrafındaki insanlar...)

EMNİYET VE YARGIDAKİ GOREVDEN ALMALAR...

Polis teşkilatındaki cemaat bağlantılı isimler ile cemaat bağlantılı savcılara yonelik yapılan operasyonlara ilişkin soruya, "Tasfiyeye tabi tuttukları, tayin ettikleri her kişi cemaatten demek doğru değil" diyen Gulen, "O insanların icinde zannediyorum sosyal demokratlar var, milliyetciler var, ulusalcılar var. Ve bir de elimizde değil, 'sakın, zinhar, bize karşı sempati duymayın, bizim hizmetimizin icinde, hareketimizin icinde gorunmeyin' diye ilan vermek gibi bir sorumluluğumuz yok" şeklinde konuştu.

"YOLSUZLUK OLDUĞU MUHAKKAK..."

Gulen, yolsuzluk operasyonu sorulduğunda ise "Neresinden başlayayım bilemiyorum da…" dedi."Bir yolsuzluk olduğu muhakkak. Bunu herkes kabul ediyor. Eskiden avam-havas derlerdi. Halktan, okumuş insanlara, elite kadar herkes hemen meselenin mahiyetini goruyor, biliyor" şeklinde konuşan Gulen, bunu değiştirmeye kimsenin gucunun yetmeyeceğini dile getirdi. Cemaate karşı bir rahatsızlık olduğunu da dile getiren Gulen, "Bu vesile ittihaz edildi. Esas o işi yapan hÂkimler ve savcılar sağa sola savruldular" dedi.

"PARALEL DEVLET SOYLEMİ, YOLSUZLUĞU UNUTTURDU..."

Başbakan Erdoğan'ın 'paralel devlet' eleştirisi hakkında, "Meseleyi biraz buyuk gostermek, boyle yer yere nufuz etmiş, her yere sirayet etmiş, tamamen bunların dedikleri gibi, alternatif bir devlet gibi, paralel bir devlet gibi falan, meseleyi gosterme adına, boyle bu savurdukları insanların hepsinin aynı duşunceyi aynı duyguyu paylaştığını iddia ettiler" diye konuşan Gulen, medyadaki bazı isimlerin taraftar olduğunu belirterek, bazı meseleleri carpıttıklarını ifade etti.

Turkiye'de hukuka aykırı şeyler yapıldığını soyleyen Gulen, bunu hemen herkesin soylediğini dile getirerek, "Belki bazı arkadaşlar sadece hukuki ifade ile tavzihler, tashihler, belki tekzipler yapıyorlar. Kendileri de işin icinde mutalaa edilenler bunu yapıyorlar ama ben o mevzuda bir fikirde bulunmadım, bir mutalaada bulunmadım. Boyle davranmaya da devam edeceğim. Evet, bir şey konuşmayacağım" dedi.

Gulen şunları soyledi:

"Boyle ruşvetler, irtikÂplar, ihtilaslar, bu mevzuda adam kayırmalar, ihalelere fesat karıştırmalar bunlar şimdiye kadar hep suc sayılıyormuş. Dolayısıyla, yani kendilerine boyle bir şey verilmiş, siz başkalarının uzerine gidin bu mevzuda, bilmeyerek onlar da, biraz evvel bahsettiğim gibi, gayri mutecanis o yapı, adli yapı, emniyet yapısı, bunların uzerine gitmişler. Bilememişler yani o mevzuda bunların suc olmaktan cıkarıldığını bilememişler ve yapmışlar bu meseleyi.

Bu onları rahatsız ettiğinden dolayı. Dolayısıyla sadece paralel devlet uzerinde duruldu. Yapılan esasen o mesavi diyebileceğimiz, o kotulukler diyebileceğimiz, ruşvetler, ihaleye fesat karıştırmalar, onlardan hic bahsedilmiyor yani. Onlar, olağan bir şey gibi gosterilmeye calışılıyor.

Benden emir almaları mumkun değil yani, Turkiye'de her yerde, her şehirde, nerede boyle bir hadise cıktıysa hemen polisin uzerine, orada savcının uzerine, hÂkimin uzerine yuruduler. Onları kaldırıp attılar, daha evvel de oyle bir şey yapmışlardı. Bunlar getirdikleri insanlar. Zannediyorum, bunlar da bir şey yapsalar, bunlar da gider, yine başkalarını getirirler. Bu acıdan, oyle bir karmaşa soz konusu zannediyorum. Benimle alakası yok bu meselenin. Başka vesilelerle de arz ettiğim gibi, ben o işi yapan insanların, operasyonlara giren insanların binde birini bile tanımıyorum. Bunu cok rahatlıkla soyleyebilirim."

"PİŞMANLIK DUYMAM..."

"Cemaati siyasetten uzak tutmak istediği, ancak siyasi tartışmaların haline gelmesi surecinde pişmanlık duyup duymadığı" yonundeki soruya, "Pişmanlık duymam" diye yanıt veren Gulen, "Kaderi de tenkit etmem" diye konuştu.

"AKP İLE AYNI CİZGİDE OLMADIK..."

AKP ile hicbir zaman tamamen aynı cizgide olmadıklarını soyleyen Gulen, 2010 referandumuna neden 'evet' dediklerini de acıkladı: Bunların isabetli işlerini, yerinde işlerini desteklemek insani bir vazife gibi geldi bize hep. Nitekim referandumda ben şimdiye kadar hicbir zaman demediğim bir şeyi dedim. Bu demokratik bir acılımdır. Demokratik bir referandumdur. Bu mevzuda herkes 'Evet' demeli.