
Emin Colaşan
Sevgili okuyucularım, devletin valisi demeye dilim varmıyor, bunların hemen hepsi AKPnin valisi.
Bu şahısların kimlere hizmet ettiğini, hangi kafa yapısına sahip olduklarını illerimizde ve ilcelerimizde hemen her gun goruyoruz.
Tamamına yakını badem bıyıklı.
Afyon Valisi olan şahıs gece saatlerinde bir trafik polisiyle telefon konuşması yapıp fırca cekiyor. Nedeni cok basit!
Gece saatlerinde karayolu denetiminde durdurulan bir aracın sahibi, Sındırgı AKP belediye başkan adayı.
Aracın belgelerinde eksiklik var. Bu durum nedeniyle arac sahibiyle trafik polisi arasında tartışma cıkıyor. Adam kendisini tanıtıp yola devam etmek istiyor, polis direnince partili şahıs gecenin o saatinde valiyi arıyor.
Vali polise bastırıyor
Aracı bırak.
Polis yasaları hatırlatıyor, ısrar ediyor, bırakmıyor.
İddiaya gore vali bey cok kızıyor ve telefonda bağırıyor:
Aferin, devam et orospu cocuğu.
Olay buyuyor, mufettiş gonderiliyor, polise işten el cektiriliyor. (Yakında soluğu Hakkaride alır.)
Ya vali bey, onun sucu yok mu? Gecenin o saatinde koskoca vali bir partilinin hatırı icin emrindeki polisle tartışmaya girer mi?
Vali dun acıklama yaptı, olayı doğruladı. Ancak polise Orospu cocuğu diye bağırmadığını soyledi.
Afyonda cephanelik patlamış, 25 askerimiz şehit olmuştu. Hemen ardından bu badem bıyıklı vali Genelkurmay Başkanı Necdet Beyi makamında guler yuzle ağırlamış, kilim, sucuk, lokum armağan etmişti.
Devletin valisi bu, maşallah!
* * *
AKPnin Siirt Valisi olan şahıs dun acıklama yaptı.
Kızıl Sultan adıyla bilinen padişah Abdulhamit, 1901 yılında Siirte bir uzman heyet gondermiş ve orada petrol haritaları yaptırmış! O haritalarda petrol bolgeleri işaretlenmiş Ve birkac gun once bolgede cok kaliteli petrol bulunmuş! Dolayısıyla Abdulhamitin haritaları doğruyu gostermiş!
Bunlar Abdulhamit hayranıdır da, bu palavranın nesine inanacaksınız!
Abdulhamit doneminde Osmanlı, ilkel bir toplumdu, petrolun Psini bilmezdi.
Sanayi yoktu, fabrika yoktu, gemiler buharla calışırdı, motorlu arac yoktu, petrolu nerede kullanacaktı?
Hani, nerede o padişahın haritaları?.. Nerede belgesi?.. Yok!
Bu kafalar icin onemli olan Abdulhamite durup dururken ovgu duzmektir.
O tarihte petrolun kazma vurunca yerden fışkırdığı Musul, Kerkuk hep Osmanlı toprağı idi. Abdulhamit madem meraklıymış, oralarda nicin petrol cıkarmamış?
AKPnin Siirt Valisi tarih bilmiyor, hicbir şey bilmiyor. Bu gibilere yeniden kaymakamlık stajı yaptırıp işe sıfırdan başlatmak gerek.
Valilik bunlara cok geliyor, omuzları cokuyor.
Turkiye manzaraları
Sevgili okuyucularım, şu guzel ulkemizde yaşananlara, bize yaşattıklarına bir bakın! Ali İsmail Korkmaz isimli universite oğrencisi, Gezi olayları sırasında Eskişehirde bazı siviller ve polisler tarafından yol ortasında doverek olduruldu.
Suc yeri Eskişehir!..
Ama devlet olduğunu iddia eden hukumet, sanıkları Eskişehirde yargılamaktan korktu ve davayı Kayseriye aldı. Dun ilk duruşma yapıldı. Hesap cok basitti:
Kayseri bizim kalemizdir, orada olay cıkmaz.
Ama gelin gorun ki, o masum gencin hakkını hukukunu korumak icin dun Kayseriye binlerce insan aktı.
Bir devlet duşunun, duruşmayı olay yerinde yaptıramıyor, uzaklarda bir yere sallıyor
Cunku Tayyip iktidarı artık her şeyden korkuyor.
* * *
CHP Milletvekili Umut Oran Meclis Başkanlığına bir onerge verdi, son yolsuzluk olaylarını sordu. İktidar, yandaş Sabah ve atv icin yeni bir patron arıyor. Bu amacla buyuk ihaleler verilen işadamları arasında (Tayyipin emriyle) havuz kuruldu:
Sen Sabah-atvye 50 milyon dolar ver, sana şu işi verelim Senin payına 100 milyon dolar duştu, bastır o parayı, al şu ihaleleri!..
Tam bir vurgun duzeni. İşin parasal orgutlenmesini de şu anda iktidarın İzmir Buyukşehir adayı olan Binali Yıldırımın yaptığı iddia ediliyor.
Bu konuşmaların cozum bantları elde. Son operasyonlarda dinlemeye takıldı. İsteyen bu rezaleti dinleyebilir.
Yandaş işadamlarından biri de konuşmasında Ben bu milletin anasını si . diyordu.
Umut Oran bu olayları onergesinde sordu
Ve AKPnin elindeki Telekomunikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), bu onergeye sutunlarında yer veren internet sitelerinin yayınlarını yasakladı.
Medyaya sansur getirdi.
Once mahkemeden yasak kararı alındı, sonra TİB devreye girip Umut Oranın onergesi dahil butun belge ve konuşmaların internetten kaldırılmasına girişti.
Tepkiler buyudu. Yasama gorevine sansur getirilmişti. Bu olacak şey değildi
Ve dun TİB acıklama yaptı:
Sehven olmuştur!
Yani yanlışlıkla yapılmıştır.
Bir zamanların anlı şanlı iktidarı, pislikleri ortaya sacılmaya başlayınca nasıl da kuculdu, nasıl cark etti, nasıl rezil oldu!
Bunlar daha başlangıc Daha neler olacak neler.
Şimdi muhalefet partilerine duşen cok ama cok onemli bir gorev var:
Bu ses kayıtlarını ya bugun Meclisteki grup toplantılarında, ya da en kısa zamanda yine Meclis kursusunden dinletip pislikleri Turk Milletinin onunde sergilemek.
* * *
Erdoğan Bayraktar son operasyonlara kadar Tayyipin Cevre Bakanı idi. Butun arazi yağmasını, yandaşların devlet ve AKPli belediyeler eliyle nasıl zengin edildiğini bilirdi. 17 Aralık operasyonlarında iğne değince balon patladı ve Bayraktar da şu sozleri soyledi:
Ne yaptıysak Başbakanın talimatıyla yaptık. Yapılanlardan kendisi sorumludur. Hem bakanlıktan, hem de milletvekilliğinden istifa ediyorum. Başbakan da istifa etmelidir.
Tayyipi suclayarak istifa ettiğini (!) soyleyen şahıs ertesi gun Resmi Gazetede kendisinin gorevden alındığını oğrendi. Kusmuştu, haftalardır Meclise gelmiyordu.
Dun acıklama yaptı:
Sayın başbakanla konuştum ve istifamı geri aldım. Partimin secim calışmalarına katılacağım!
Vallaha yani, bu gibilere, boylelerine helal olsun. Daha ağır yazmak gerekir de, haydi neyse!..
Sozun bittiği yerdeyiz. Diyecek başka bir şey kalıyor mu?
Kendisine bu Onurlu davranışı nedeniyle başarılar dilerim!