T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No 2001/17HD-298
Karar No 2002/2
İtirazname 128745
Kararı veren Yargıtay Dairesi 17. Hukuk Dairesi
Mahkemesi NARMAN İcra Ceza
Gunu 27.07.2001
Sayısı 40/89
Şikayetci Narman Tarım Kredi Koopretifi
Sanıklar 1- Emrullah Korkmaz
2- Huseyin Korkmaz
3-Durmuş Ozdemir
Temyiz Eden Mal beyanında bulunmamak sucundan sanıklar Emrullah Korkmaz, Huseyin Korkmaz ve Durmuş Ozdemir�in, İİY.nın 337 ve TCYnın 59. maddeleri uyarınca 8�er gun hafif hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin Narman İcra Ceza Mahkemesince verilen 27.07.2001 gun ve 40/89 sayılı hukum, sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 17. Hukuk Dairesince 17.10.2001 gun ve 9308/8215 sayı ile;

�Sanığın uzerine atılı sucun icerik ve niteliğine, 17 Ekim 2001 tarih ve 24556 mukerrer sayılı Resmi Gazete�de yayımlanan 4709 sayılı Kanunun 15. maddesi ile Turkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesine eklenen son fıkra uyarınca �Hic kimse, yalnızca sozleşmeden doğan bir yukumluluğu yerine getirememesinden dolayı ozgurluğunden alıkonulamaz� hukmu ile yapılan bu duzenlemenin sanığın lehinde bulunmaması ve TCK�nın 2/2. maddesi de gozetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu� bulunduğu gerekcesiyle diğer yonleri incelenmeksizin bozulmuştur.

Yargıtay C. Başsavcılığı 12.12.2001 gun ve 128745 sayı ile;

İİK�nun 337 ıncı maddesinde duzenlenen; mal beyanında bulunmama sucunun on koşulu 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hukumlerine uygun olarak sanığa tebliğ edilmesi ve tebliğ edilen bu belgede mal beyanında bulunma ihtarının yer alması gerekmektedir.

Sucun maddi unsuru mal beyanında bulunmak uzere suresi icerisinde icra dairesine gitmemek veya suresi icinde yazılı beyanda bulunmamak�tır. Mal beyanı ile neyin ifade edildiği, İİK.nın 74. maddesinde, beyanda bulunma sureleri de aynı kanunda gosterilmiştir.

Bu suc kasten veya taksirle işlenebilir. Maddedeki �mazereti olmaksızın� ibaresi bu sonucu doğurmaktadır. Dolayısıyla burada bir objektif sorumluluk hali mevcut değildir. Sucun faili ise icra takibine maruz kalan borcludur.

Mal beyanında bulunmama sucunun hukuki konusu kanunla ongorulen yukumluluktur. Dolayısıyla bu sucun işlenmesi ile icra işlemlerinin yurutulmesi konusunda kanunla getirilen yukumluluk, yani kamu duzeni ihlal edilmektedir. Bu durumun sozleşmeyle veya sozleşmeden kaynaklanan bir yukumlulukle ilgisi bulunmamaktadır.

Bu nedenle İİK. nın 337. maddesinin birinci fıkrasında duzenlenen suca ilişkin eylemin ika edilmesiyle, her hangi bir sozleşmeye aykırı hareket edilmesi soz konusu olmayıp, kanunla getirilen mal beyanında bulunma yukumluluğune aykırı hareket edilmektedir. Bu hal ise Anayasanın 38 maddesinde ongorulen kuralla ilgili değildir.

Şoyle ki, bir icra takibinin yurutulebilmesi icin borclunun mallarının bilinmesi gerekmektedir. Bu malların alacaklı tarafından bilinmemesi halinde ise, borclunun yeterli malını mal beyanı yoluyla bildirmesi, hatta hic malı yoksa bu durumu belirterek geciminin dayanaklarını gostermesi gerekmektedir. Burada mal beyanı yukumluluğunun kanunen ongorulmesinin nedeni, devletin icra orgutunu kurması ve bu orgutun calışmasını temin icin esas alınan kamu duzeninin sağlanmasıdır.� gerekcesiyle itiraz yoluna başvurarak Ozel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Dosya Birinci Başkanlığa gonderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup duşunuldu.