eski cağlardan gunumuze kadar yazı eski cağda hukuk hammurabi yasaları hangi şartlarda ortaya cıkmıştır
Hukuk sistemlerinde en cok aranan ozellik,yasaların acık şekilde anlaşılır olması ve kesinlik gostermesidir.Ozellikle yazının icat edilmesinden sonra butun yasalar yazılı hale getirilmiştir.Yasal kurallar sistemli şekilde toplanmış,acıklık ve kesinlik kazanmış ve kolayca başvurulacak hale getirilmiştir.
Bilinen en eski yasa derlemelerinden biri, Babil kralı Hammurabi’nin koyduğu yasalardır.300 kadar yasadan oluşan bu derleme,bugun de var olan alım satım,miras,iş sozleşmesi,evlenme,hırsızlık ve adam oldurme gibi sorunları ele almıştı.
Değişik bir tur yasa da Musa’nın İsrail oğullarına Sina dağından getirdiği one surulen ve On Emir olarak bilinen yasalardır.Bunlar hemen hemen butun dunyada hukukun bicimlenmesine kaynaklık eden ahlak ilkelerini iceriyordu.
*
Eski Yunanlılar yasalara insancıl nitelik vermeye calışmışlardı.O donemlerde toplumun ihtiyaclarını karşılamayan birtakım kurallar vardı.Zira mevcut yasaların tanrılar tarafından konulduğunu,bunların değişmez olduğunu sanıyorlardı.Ama Solon,yasaları değiştirme gucunu elde edince toplumu yeniden orgutlemeyi sağlayan kurallar koydu.Adaletsiz olan borcları kaldırdı.Halkın ekonomik durumunu duzelten bircok reformlar getirdi.Ancak o donemlerin sosyal şartları icinde hak ve gorevler ile toplum uyelerinin birbiriyle catışan cıkarlarını dengelemesi oldukca zordu.
Romalılar her işte olduğu gibi hukuk alanında da pratik uygulamaları tercih etmişlerdi.Romalı yasa koyucuların başlıca duşuncesi,ulke yonetiminin etkinliği ve duzeniydi.M.O. 450 yılında bir ceşit yasa derlemesi olan Oniki Levha Yasası temeldir.Sonra geliştirilen ilavelerle M.S. altıncı yuzyılda son şeklini aldı.Boylece cağdaş hukukun da temelini oluşturdu.
*
A.B.D. Anayasası ‘Biz halk’diye başlar.Yeni kurulmuş olan ulkede yasal yetkinin krallardan veya başka yoneticilerden değil,kendi yurttaşlarından kaynaklandığını belirtir.
1804 yılında Fransız yasaları derlenmiş ve ilk buyuk medeni yasa ozelliğini kazanmıştır.Bu derleme Fransız ve Roma hukukuna dayanıyordu.Kuzeyin geleneksel hukuku ile guney geleneklerinin bir uzlaşmasıydı.Devrim oncesi yasaları ile devrim sonrasının yenilikleri ic icedir.
Ceşitli ulkelerin hukuki sistemleri farklı etkilerin izlerini taşır.Medeni hukuk buyuk olcude Roma’dan kaynaklanır.Genel hukukta yargıclar,yasa karşısında her insanın eşit olması ilkesini gozetirler.Benzer davalarda daha once alınmış olan kararlar da goz onunde tutulur.
*
Cağdaş dunyada pekcok hukuk sistemi bulunmakla beraber coğu ilke ve yontemlerin kaynağı aynıdır.Bu nedenle belirli gruplarda toplanabilirler.En buyuk iki grup vardır.Birincisi,buyuk bolumu medeni hukuktan oluşan sistemlerdir.Diğeri ise genel hukumleri kapsar.
Medeni hukuk sistemleri Roma hukukunun deney ve duşuncelerini temel alır.Genel hukumlere dayalı sistemler ise İngiliz hukukundan kaynaklanır.
*
Hepimiz yasalara uyulması gerektiğini biliriz.Aksi halde yaptırımların hic te hoş olmayan yanları ile karşı karşıya kalırız.Para cezası,hapis ya da diğer kısıtlamalar hicbirimizin arzu etmediği orneklerdir.Ancak hemen hemen hepimiz gunluk yaşantımızı surdururken bu cezaların varlığını pek duşunmeyiz.Zira yasaların, istediğimiz yaşam bicimini koruduğunu peşinen kabul etmişizdir.Yasalara uymamızın başlıca nedenlerinden biri,yaptırımlardan kacınma isteğidir.Bir başka neden de yasalara uymanın bir gelenek olmasıdır.
*
Yasal yetkinin kaynağı nedir?Jean-Jacques Rousseau,yasaların uygulanabilecek değerde olmaları icin yurttaşlar tarafından ozgurce kabul edilebilecek bir toplum sozleşmesi statusune sahip olması gerektiğine inanıyordu.John Austin ise yasaların yonetenden yonetilene verilen bir dizi buyruktan başka bir şey olmadığını savunmuştu.Friedrich von Savigny yasayı,bir ulusun ruhundan,cevreden ve tarihinden doğal olarak cıkan bir şey olarak tanımlamıştı.Gercekten de her ulkenin yasal sistemi kendine ozgu nitelikler gosterir.
*
Her ne kadar yasalar ulkeden ulkeye değişseler bile bazı temel kavramlar butun hukuk sistemlerinde aynıdır.Bunların en onemlisi adalet kavramıdır.Bu kavram bireyin ihtiyacları ile toplumun ihtiyacları arasındaki sınırdır.Boyle bir sınırı bireyin cıkarları ile diğer bireylerin cıkarları arasında da duşunebiliriz.Daha bir genelleme yaparsak,adaletin, kamu hukuku ile ozel hukuk arasındaki sınır olduğunu soyleyebiliriz.
*
Ancak adaletin sağlanmasında bircok problem ortaya cıkmıştır.Hem şu kişiye hem de bu kişiye uygulanan bir yasanın baskıcı ozellik taşıdığı one surulur.Herhangi bir kişi icin adaletli olan bir yasa,başka biri icin adaletsiz olabilir.Ancak kabul etmek gerekir ki yasa koyucular toplumun her uyesi icin ayrı ayrı yasa yapamazlar.Yasalar toplumun butunu icin yapılır.Bir cok hukuk sisteminde bu tur adaletsizlikleri giderecek careler ortaya konulmuştur.Bazı toplumlarda yargıclara yasaları her turlu ozel durumu gozonunde tutarak uygulamaları icin yetki verilmiştir.
Gunluk yaşantımızda bazı hallerde kuralların ciğnenmesi yasalarda yer alır.Orneğin itfaiye aracları ile ambulanslar ivedi durumlarda trafik kurallarına uymazlar.
KAYNAK:
The Joy of Knowledge Encyclopaedia
eski cağlardan gunumuze kadar hukuk!!!
Hukuk0 Mesaj
●35 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Hukuk
- eski cağlardan gunumuze kadar hukuk!!!