Pazar 11:04

10 soruda Kabataş olayı

Turkiye'nin konuştuğu Kabataş goruntuleri sonrası Adli Tıp Uzmanı, saldırı iddialarını curuten noktaları tek tek deşifre etti...



Facebook'ta Paylaş Tweetle Google+ Paylaş



Kabataş olayının goruntuleri “Gordum” diyenleri acığa duşurdu, hazırladığı raporla da Adli Tıp Kurumu’nu yeniden tartışmaya actı. İstanbul Universitesi Tıp Fakultesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, 10 soruda olan bitenin fotoğrafını cekti.




Hurriyet Gazetesi'ne konuşan Fincancı, şu onemli tespitlerde bulundu:

1-Kabataş olayıyla ilgili hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporu sizi tatmin etti mi?
- Hayır, diz ic bolgesinde birtakım yaralar belirtiliyor. Oyku yok. Bu kişinin bir hastalığı var mıydı, ev ici kazayla meydana gelmiş olabilir mi bu yaralar? Her birinin araştırılması gerekirdi.

2-Z.D.’nin doğum sonrası depresyonda olduğu iddiaları da ortaya atıldı. Buna dair bir veri var mı?
- Ruhsal değerlendirme hic yok. Boyle bir kalabalığın arasında kalmış, ruhsal olarak etkilenmez mi? Bunun birtakım ipucları olacaktır. Postpartum kendi ruhsal hastalığı nedeniyle yalanlar uydurma davranışı olmaz mı? Olabilir. Hicbirini bilmiyoruz.

3-Başbakan’ın goruntulerin karşısında cıkardığı bu raporu, bir uzman olarak nasıl tanımlıyorsunuz? Hatalı, taraflı mı, kotu niyetli mi?
- Bu rapor hicbir şekilde alınıp bir yere konulacak bir rapor değil. Aklımla suzduğumde bu raporu bir yere koymam. Tamamen eksik bir rapor.

4-Yaralanmalar gozle gorulur olsa da bunun ardındaki nedenin araştırılması gerektiğini soylediniz. Travma ya da ruhsal etkinin doğruluğu nasıl test edilir?
- “Taklit ederler, benzer tablolar yaratırlar” derler. Hayır, kolay değildir taklit etmek. Ne kadar calışmış olursa olsun, bir yerinden mutlaka acık verir insanlar.


5-Kabataş’ta şu cumle one cıktı: “Kadının beyanı esastır”. Adli tıp acısından da beyan esas mıdır?
- Cok zorlu bir durum ve kotuye kullanıldığı icin cok uzuldum. Biz beyanı esas aldığımızı soyleriz. Ama tek başına beyanı esas kabul ettiğimizi de soylemiyoruz. Etkili bir soruşturma ve tıbbi belgeleme faaliyeti yurutuyoruz.

6-Bir raporun hatalı cıkması illa kotu niyet sonucu mudur? Başka bir deyişle adli tıp biliminde iki kere iki her zaman dort eder mi?
- Hayır. En buyuk sıkıntılarımızdan biri de budur. Tıp zaten yuzde yuz kesinlikle calışan bir alan değil. Onemli olan iki kere ikinin dort edeceği noktaya gitme cabasıdır. Gitmediğinde de “Elimdeki veriler yeterli değil” diyebilmeliyiz.

7-Bir kesimi diğerine kulliyen duşman ilan eden bu olayın raporunu hazırlayan Adli Tıp Kurumu guvenilir bir kurum mudur?
- Hayır, guvenilmez bir kurumdur. Atamaları Adalet Bakanlığı eliyle yapılır. Kolayca etki ve baskı altına alınabilir. Boyle bir kuşkunun varlığı bile guvenilmezliği icin yeterlidir.

8-Başbakan, “Adli tıp raporlarını nerenize koyacaksınız?” diye sorduğunda bir yazıyla cevap verdiniz: “Bugune kadar nereye koyuyorsak oraya”. Bu raporların biriktiği yer neresi?
- En cok akıllarımız. Nasıl adalet insanları yaralıyorsa, bu adaletsizliğin bir parcası da adli raporlar olabiliyor zaman zaman. Adli Tıp yapılanması doğrudan devlet erkini yansıtan bir yapı. Başından beri devletin suclarını aklayan ya da siyasi iradeyi koruyan raporlarla karşımıza cıkar.

9-Saldırıya uğramış bir vatandaşım... Bunu kanıtlamak icin Adli Tıp Kurumu’ndan başka seceneğim var mı?
- İstanbul Tıp Fakultesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda insanların bireysel başvuru yapabilecekleri bir poliklinik kurduk. Adli tıp tarafından verilen raporun yanlış olduğunu duşunduklerinde ya da tatmin olmadıklarında başvuracakları bir poliklinik burası. Adli Tıp Kurumu ile ilgili yargının da eleştirileri olduğu icin mahkeme polikliniğimizi resmi bilirkişi olarak kabul edip pek cok olguyu bize yonlendirmeye başladı.

10-Kabataş olayı ilk dillendirilmeye başlandığında, perşembenin gelişini carşambadan gorup, Z.D. ile goruşmeyi duşundunuz mu?
- Duşunmuştum. “Keşke hem cocuğu hem de anneyi muayene etsek” diye duşunmuştum. O zaman da bir kaygım vardı. Oykudeki birtakım oğeler cok tutarlı değildi. Acaba biz yardımcı olabilir miyiz diye aklımdan gecirmiştim. Uzuntum, yine bir kadının bu işte kullanılıyor ve aşağılanıyor olmasına. Eleştirilen, bunu kotuye kullanan siyasi irade olmalı.

http://www.haberartibir.com.tr/gundem/10-soruda-kabatas-olayi-h7970.html