Boşuna 'Acılışı da yapacağım' dememiş
Melis Alphan
07/03/2014
Meslek odalarının actığı dava sonucu 17 Şubat’ta Başbakanlık binasının yapıldığı Ataturk Orman Ciftliği’nin duşurulen tarihi SİT statusu iade edilmişti.
Boylece Başbakanlık binasının inşaatının durması bekleniyordu.

Bir yandan da Başbakan, mahkeme kararına rağmen “Acılışı da yapacağım” demişti.

Boşuna değilmiş.

Ortaya cıktı ki, davanın boyle sonuclanacağını tahmin eden, bakanlıkların burokratlarından oluşan Koruma Yuksek Kurulu Başbakanlık binasının kılıfını hazırlamış.

16 Ocak’ta yapılan toplantıda imzasını attıkları ilke kararı davanın sonuclandığı gunun hemen ertesinde, 18 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayımlandı.

Bu, ulkedeki tum tarihi sit alanlarında kamu hizmet binalarının onunu acan bir ilke kararı.

Sırf AOC’deki Başbakanlık binasını kurtarmak icin alınmış bir karar olduğu ortada.

Ve aslına bakarsanız bu ilke kararı, Başbakanlık binasını kurtarmak icin Turkiye’deki tum tarihi sit alanlarını da tehlikeye atıyor.

Cevre Muhendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu ilke kararıyla ilgili şunları soyluyor:
“Mahkeme 17 Şubat tarihinde tarihi sit kararını Başbakanlık binasının olduğu alan icin tekrar yururluğe sokmuştu. Mahkeme kararının hemen ertesi gunu, yani 18 Şubat tarihinde Resmi Gazete’de Yuksek Koruma Kurulu kararı cıktı. Fakat mahkemenin tarihi sit statusunun iade kararı bize gec ulaştığı icin biz bu duzenlemeyi kestiremedik. Şimdi anlam kazandı. Yani hukumet, mahkeme kararını iceriden oğrenip gerekli calışmayı hemen yapmış. Bu durunda tarihi sit alanlarına her turlu kamu binası sınırsızca yapılabilir. Yani, sırf AOC’ye Başkanlık Sarayı yapılabilsin diye tum tarihi sit alanlarımızda sınırsız bina ve tesis yapılaşmasının onu acılmış. Yuksek Koruma Kurulu ise bakanlıkların burokratlarından oluşuyor. Yani bilim insanlarından değil. Rant politikalarının meşrulaştırılması bu bakanlık burokratlarınca yapılıyor.”