Kutahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal, Başbakan Erdoğan'a mektup yazdığını, bunu basın toplantısı aracılığı ile ileteceğini ifade etti

AK Parti 'den istifa eden ve Kutahya bağımsız milletvekili olan İdris Bal, Meclis'te duzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'a mektup yazdığını acıkladı.

Başbakan'ın ozellikle son donemlerde kullanmaya başladığı dil ve uslubun, toplumu kucaklamayıp aksine hızlı bir şekilde kutuplaştırdığını one suren Bal, "Başbakan'ın meydanlarda kullandığı uslup ve ifadeler, siyasetin ve siyasetcinin saygınlığına zarar vermekte, toplumu derinden yaralamakta, ayrıştırmakta ve kaosa doğru suruklemektedir" diye konuştu. Bal, şunları soyledi:

"Bir Başbakan olarak, kamuoyunda en fazla bilinen kişilerden biri olarak hal, tavır ve soylemlerinizle ornek olmanız gerekirken mesnetsiz iddialar, celişkili ifadeler, ispatlanamayan ithamlarla ve hakaretlerle dolu ifadeleriniz konumunuza ve sizden beklenenlere uygun duşmemektedir.

Turkiye ve dunya kamuoyuna mal olan ve artık acığa kavuşturulması bir zaruret haline gelen ifadelerinizi size tekrar hatırlatmak ve bunların biran once cevaplanmasını kamuoyu adına sizden talep ediyorum. Sizin de bircok yerde ifade ettiğiniz gibi, iddia eden, iddiasını ispat etmekle mukelleftir. Kamu vicdanının rahatlatılması adına bu iddiaları ispat etmenizi bekliyoruz."

Bal, Başbakan'ın bazı olaylarla ilgili sozlerinden ornekler vererek, "bu iddialarını ispatlamasını" istedi.

İŞTE O MEKTUP

Sayın Başbakan;

Bu mektup, bazı konuların aydınlatılması icin tarafınıza yazılmıştır.

Siz, 77 milyonun Başbakanı olduğunuzu her platformda ifade ediyorsunuz. Ancak, ozellikle son donemde kullanmaya başladığınız dil ve uslup, toplumu kucaklamamakta aksine hızlı bir şekilde kutuplaştırmaktadır. Meydanlarda kullandığınız uslup ve ifadedeler, siyasetin ve siyasetcinin saygınlığına zarar vermekte, toplumu derinden yaralamakta, ayrıştırmakta ve kaosa doğru suruklemektedir.

Bir Başbakan olarak, kamuoyunda en fazla bilinen kişilerden biri olarak hal, tavır ve soylemlerinizle ornek olmanız gerekirken mesnetsiz iddialar, celişkili ifadeler, ispatlanamayan ithamlarla ve hakaretlerle dolu ifadeleriniz konumunuza ve sizden beklenenlere uygun duşmemektedir.

Turkiye ve dunya kamuoyuna mal olan ve artık acığa kavuşturulması bir zaruret haline gelen ifadelerinizi size tekrar hatırlatmak ve bunların biran once cevaplanmasını kamuoyu adına sizden talep ediyorum. Sizin de bircok yerde ifade ettiğiniz gibi ‘iddia eden, iddiasını ispat etmekle mukelleftir’. Bu cercevede, iddialarınızı size hatırlatıyor ve kamu vicdanının rahatlatılması adına bu iddiaları ispat etmenizi bekliyoruz.

Maddeler halinde bu soruları aşağıda sıralıyorum.

1) Gecmişteki calışmalarından dolayı hep takdirle andığınız ve kendisine başarılarından dolayı zırhlı arac hediye ettiğiniz bir savcıya 17 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra ciddi ithamlarda bulundunuz. 22 kez yurt dışına cıktığını ve tatil masraflarını başkasına odettiğini soylediniz. Savcı ispat istedi ve ispat olursa istifa ederim dedi. Bir daha gundeme getirmediniz. İddialarınızı edecek misiniz ?

2) Reza Zerrap’la alakalı hayırsever işadamı dediniz fakat 8 ay once MİT’in size Reza Zarrap’la alakalı rapor sunduğu iddia edildi. Eğer bu rapor doğru ise hangi sebeplerden dolayı boyle bir acıklama yaptınız. Neden MİT raporuna itibar etmediniz?

3) Her konuşmanızda milli irade vurgusu yapıyorsunuz. Bakanların fezlekeleri milli iradenin temsilcisi olan meclise niye bu kadar gec geldi ve neden klasorler ve icerikleri azaltıldı?

4) Sayın Fethullah Gulen’den size mektup geldiğini soylediniz. Mektubun iceriğinde pazarlık var dediniz. Mektubun Sayın Cumhurbaşkanına geldiği ve iceriğinde pazarlık olmadığı ortaya cıktı. Bir daha gundeme getirmediniz. Niye boyle bir iddiada bulunduğunuzu acıklayacak mısınız? Doğru olmadığı ortaya cıkan bu iddianızdan dolayı ozur dileyecek misiniz?

5) Son gunlerde ortaya cıkan sizin ve oğlunuza ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili neden tercihen ABD veya bir AB ulkesinde somut bir tetkik ve araştırma yaptırmıyorsunuz. Sayın Bakan’ın yaptığı ‘montaj olduğunu hissettim’ ifadesi kimseyi tatmin etmedi. Herkesin onay verebileceği bağımsız ve objektif kurumlara, bu ses kayıtlarını inceletecek misiniz?

6) 10 bin civarında polisi paralel yapı bağlantısı ile suclayıp tasfiye mantığı ile tayin ettiniz. Belli birimlerde uzmanlaşmış ve tecrube kazanmış bu polislerin tayin edilmesi, teror, istihbarat gibi farklı birimlerle alakalı bir zafiyete sebep olmayacak mı? Herhangi bir somut suclama olmadan, kışın ortasında, ailelerini hic hesaba katmadan bu kadar polisin tayinini nasıl izah edeceksiniz? Daha yakın zamandaki gezi olaylarında kahraman ilan ettiğiniz bir teşkilata şimdi boyle davranmanız bir celişki değil mi? Emniyet Teşkilatında branşlaşmanın kaldırılması emniyette zafiyete yol acmaz mı?

7) Diplomasinin bir uslubu olduğu gibi siyasetin de bir uslubu olması gerekmez mi? Siyasetcilerin uslubundaki bozukluk halka nasıl yansır diye bir kaygı taşımanız gerekmez mi? Haşhaşi, kan emici vampir, virus, suluk gibi ifadeler, bir Başbakan’a yakışan ifadeler midir? Sizi eleştiren demokrasiye, hukuk devletine davet edenleri, paralel, oteki, illegal ve hain ilan ederek, bu ulkeyi, ABD, AB ulkeleri gibi 1. Sınıf demokrasiye, sivil topluma, coğulculuğa değil, Lubnanlaştırmaya goturduğunuzun farkında mısınız?

8) 17 Aralık’tan bugune kadar neredeyse her konuşmanızda bir ‘paralel yapı’ soyleminiz var. Sizce paralel yapı olma kriteri nedir? Hangi bilimsel ve sosyolojik kıstaslara dayanarak boyle bir iddiada bulunuyorsunuz? Daha da onemlisi hangi somut delillere dayanarak boyle bir iddiada bulunuyorsunuz? Belli bir grubu delilsiz bir şekilde paralel yapı ilan ederken, mahkemesi olan, vergi toplayan, her fırsatta sizi ve ulkeyi tehdit eden gercek paralel yapıdan neden hic bahsetmiyorsunuz?

9) 25 Aralık yolsuzluk ve ruşvet operasyonuna imza atmak isteyen Savcı Muammer Akkaş’ı hedef tahtasına koydunuz. Savcı Akkaş ile bizzat hesaplaşma yoluna gittiniz. “Seninle işimiz bitmedi, senin nereye calıştığını biliyoruz, sen acıklamazsan biz acıklayacağız” dediniz. Bu iddianızda hava da kaldı. Bu konuya bir acıklık getirecek misiniz ?

10) Bazı siyasilerin mahrem goruntuleri icin ozel değil genel demiştiniz. Sizinle alakalı ortaya cıkan tapeler bahsedilen siyasiler ile ilgili iddialardan daha genel ve toplumun genelini ilgilendiren konular değil midir? Nicin daha somut cevaplar vermiyor, bilimsel araştırmalara dayanarak konuşmuyorsunuz?

11) Sayın Fethullah Gulen’e ve arkadaşlarına ait olduğu iddia edilen konuşmalardaki bazı ifadeleri, bilhassa ‘ananas’ ve ‘tuzluk’ ifadesini cok sık kullanıyorsunuz. Kaset ve ses kayıtlarına bu kadar tepki gosterirken bunları kullanmanız, cifte standart, yaman bir celişki değil mi? Eğer Sayın Gulen’e ait olduğu iddia edilen ses kayıtları doğruysa bile, bu kayıtlar bir suc unsuru icermezken, mitinglerde, konuşmalarınızda kullanmanıza rağmen, sizin hakkınızda bu kadar buyuk iddialar varken neden montaj deyip geciştiriyor ve gereğini yapmıyorsunuz?

12) Kabataş’ta saldırıya uğradığını iddia ettiğiniz bayanla alakalı kamera goruntuleri ortaya cıktı ve iddia edildiği gibi bir saldırı olmadığı belirlendi. Israrla saldırıya dair goruntuler var dediniz fakat hala goruntuleri ortaya cıkarmadınız. Goruntuleri paylaşacak mısınız? Eğer goruntuler yoksa, kamuoyundan ozur dileyip sizi yanıltanlardan hesap soracak mısınız?

13) Gezi olaylarında, camide icki icildiğini, goruntunun olduğunu iddia ettiniz. Caminin muezzini yalanladı ve bunun uzerine tayin edildi. Bu tayin, yalan soylemediği icin muezzin suruldu şeklinde basına yansıdı. Varsa ilgili goruntuleri yayınlatacak mısınız? Yoksa, toplumsal huzursuzluğa yol acan, bircok insanı kutuplaştıran bu iddianızdan dolayı ozur dileyecek misiniz?

14) Gezi Parkı olaylarının bir misilleme olduğunu ve bu olayların icerden ve dışardan koordineli bir bicimde yurutulduğunu iddia ettiniz. Bu konu ile ilgili elinizde belgeler olduğunu ve bu ihanet şebekesini halka acıklayacağınızı ifade ettiniz. Ancak aradan 9 ay gecmesine rağmen hicbir belge acıklamadınız? Bu belgeleri ne zaman acıklayacaksınız?

15) İc İşleri Bakanı Sayın Efkan Ala’nın Bank Asya’ya yonelik olduğu iddia edilen, doviz topladı iddiası bir daha gundeme getirilemedi. Sayın Bakan bunun belgeli bir iddia olduğunu soylemişti. Ne Bank Asya ile ilgili ne de başka bir kurumla alakalı şimdiye kadar bir belge sunulmadı. Bu belgeyi Sayın Bakan’dan isteyecek misiniz? Eğer boyle bir belge yoksa Sayın Bakan’dan hesap soracak mısınız?

16) Operasyonların arkasında ABD var dediniz ve ABD Buyukelcisine yonelik ciddi ithamlarda bulundunuz. Daha sonra ABD’den gelen uyarılar sonunda bu iddialardan vazgectiniz. ABD’nin bu olaylarla ilgisini ispatlayan belgeleri gerekli kurumlara teslim edecek misiniz? Yoksa boyle bir belgenin olmadığını, iddiaların mesnetsiz olduğunu kabul mu ediyorsunuz?

17) Halk Bankası genel mudurunun evinden cıkan paraların Corum Osmancık İHL’ni yaptırmak icin ayrılan bağış parası olduğunu soylediniz. Ancak o İHL icin Kalkınma Bakanlığının butce ayırdığı ortaya cıktı. Bu celişkiyi izah etmeyi duşunuyor musunuz?

18) Urla’da yapılan villalarla alakalı 35 yıldır orada olduğunu soylediniz. Fakat Google Earth haritasından bu yapıların birkacı haric hemen hemen tamamının, daha yakın zamanda yapılmış olduğu kanıtlandı. Bu ciddi iddiayı vuzuha kavuşturmayı ya da sozlerinizi geri almayı duşunuyor musunuz?

19) Sınırdan gecerken savcı tarafından durdurulan tırlarla alakalı Turkmenlere yardım goturduğu acıklaması yapıldı. Fakat bizzat Turkmenler bu iddiayı yalanladı. Tırların ne taşıdığı ile alakalı ciddi iddialar ortaya atıldı. Kimileri tırların para taşıdığını, kimileri de Esed’in meşrulaşmasında buyuk payı olan dunyada genelde teror orgutu olarak kabul edilen El Kaide’ye silah taşındığını iddia etti. Eğer tırlarda taşınan şey MİT kontrolundeki yardım ise valiliğe bilgi verilmesi gerekmez miydi? Tırların icinde ne olduğu ile alakalı kamu vicdanını tatmin edecek bir acıklama yapacak mısınız?

20) Başka partilerden size katılan belediye başkanları ve milletvekillerini, torenle ve coşkuyla kabul ederken, parti rozetlerini şahsınız sevincle takarken, bizzat parti tarafından, sadece duşuncelerini acıkladı diye disipline verilen ben ve benim gibi vekillerin istifasının siz ve parti yetkilileri tarafından ihanet olarak ilan edilmesi yaman bir celişki, ilkesizlik değil midir?

21) ABD Başkanı Sayın Obama’yı arayarak Sayın Fethullah Gulen’i iade etmelerini istediğinizi soylediniz. Sayın Obama’nında bu konu ile ilgili “mesaj alınmıştır” dediğini belirttiniz. Ancak Beyaz Saray yaptığı acıklamada boyle bir ifadenin olmadığını acıkladı. Boylelikle dunyada ilk defa ABD Başkanı tarafından yalanlanan bir Başbakan olarak tarihe gectiniz. Dunya ve Turkiye kamuoyu onunde ulkemizin itibarı adına zedeleyici olan bu durumdan dolayı bir acıklama yapacak mısınız?

22) Her fırsatta eleştirdiğiniz 28 Şubat surecinde oğrencilere yapılan baskı benzeri uygulamaların okullarda mufettişler tarafından yapıldığı iddia ediliyor bu konuda bir acıklama yapacak mısınız?

23) Devlet kurumları bir partinin, bir goruşun ya da bir kişinin değil milletin kurumlarıdır. Son donemde devlet kurumlarının siyasallaştığına dair kaygılar var. Bu hususta kamuoyunu aydınlatıp rahatlatacak mısınız?

Bu ve benzeri kamuoyuna mal olmuş soruların cevaplarını, bulunduğunuz makamın ve şahsınızın daha fazla yıpranmaması ve halk nezdinde itibar kaybetmemesi adına, kamuoyuyla paylaşmanızı sizden talep ediyorum. Bu soruların cevaplanmaması bulunduğunuz makama ve ulkemize cok buyuk zararlar vermektedir. Daha vahim gorduğum senaryo ise bu soruların cevabının bulunmamasıdır. Eğer bu kotu senaryo gercek ise, ulkemizin selameti adına, bu sorular cevaplanana kadar ‘Başbakanlık’ makamını bırakmanızdır.

Saygılarımla…
http://www.radikal.com.tr/politika/idris_baldan_basbakan_erdogana_mektup-1181728