Deneyimli Orta Doğu muhabiri Fisk, ABD’li gazeteci Seymour Hersh’in aktardığı iddialara gondermede bulunduğu makalesinde, Şam yakınlarında kullanılan kimyasal malzemenin Suriye rejminin cephaneliğinde bulunmadığı iddiasını tekrarlıyor.
Fisk ayrıca, Turkiye’nin Suriye’deki savaşa karışmayı surdureceğini vurgulayarak, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli İstihbarat Teşiklatı Musteşarı Hakan Fidan’ın aralarında olduğu yetkililerin Suriye hakkındaki goruşmelerini icerdiği belirtilen ses kaydına atıf yapıyor.
BBC Turkce’nin ilettiği habere gore, makalenin giriş paragrafında şu ifadeler kullanılıyor:


ERDOĞAN, OBAMA’NIN EN SEVGİLİ MUTTEFİKLERİNDEN

“Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama’nın en sevgili muttefiklerinden biriydi. Dindar ama laik, guclu ama demokratik, bağımsız ama guvenilir bir NATO kankası; tam da Beyaz Saray ve Pentagon’un, Osmanlı imparatorluğunun Arap kısmında kılavuzluk icin guvenebilecekleri bir adamdı. Ayrıca, Suriye’deki nefret edilen Beşar Esad’ı devirebilecek isyancılar icin bir kanaldı.”
Robert Fisk, ABD’deki bazı duşunce kuruluşu uzmanlarının Arap dunyası icin “rol modeli” gosterdiği Turkiye hakkında; Kurtlerin haklarının ciğnendiği, 1915′te on binlerce Ermeni’nin olduğu olayların “soykırım” olduğunu reddettiği, 2007′de oldurulen Ermeni gazeteci Hrant Dink’i oldurenlerin yargılamasının raydan cıkarıldığı gibi iddialar olduğunu sıralıyor.
Fisk şoyle devam ediyor:
“Erdoğan gecen yıl Gezi Parkı gostericilerini ezmesi icin polisi gonderdi; partisinin ve akrabalarının yolsuzluğa bulaştığı iddia edilince cıldırdı ve yuzlerce polis ve guvenlik yetkilisini kovdu veya yerinden etti. Kacınılmaz şekilde kazandığı yerel secimlerden once ‘sosyal medyayı’ yok edeceğini soyledi -anlaşılan yeni ‘teroristler’ Facebook ve YouTube’du ve Turkiye’nin daima yumuşak başlı basınına Saddam Huseyin’in soylemiş olabileceği turden kelimelerle tehditler savurdu. Anlaşıldı ki Turkiye’nin yapabileceği tek rol modellik, yine Turkiye icin rol modelliğiydi.”


TURKİYE VE SARİN İDDİASI

Fisk, “Oyleyse başka bir Orta Doğulu ‘guclu adam’ adi (ve tehlikeli) bir diktatore mi donuştu? Veya muhafazakÂr, aklı başında bir demokrat birden gercek rengini mi gosterdi?” sorusunu sorduktan sonra, Erdoğan’ın “Arap uyanışı” sırasında devrimcileri desteklediğini hatırlatarak şoyle diyor:
“Kim eski Osmanlı bayrağının -veya şimdiki Turk versiyonunun- bir kez daha Gazze ve Mısır’daki Arap evlerinin uzerinde gururla dalgalanacağına inanırdı?”
Yazar sozu, Osmanlı Ermenileri’nin yaşadığı Suriye kasabası Keseb’de gecen hafta halkın yerinden edilmesine getirerek, kasabanın Suriye rejimine karşı muhaliflerin silahlandığı Turkiye sınırının hemen yakınında olduğuna dikkat cekiyor.
Suriye rejiminin, gecen Ağustos ayında Şam’ın Guta semtinde onlarca sivilin olumune yol acan kimyasal silahın Turkiye uzerinden getirildiği ve saldırının amacının Batının stratejik silahlarını Suriye hukumetine cevirmesi olduğu iddiasını hatırlatan Fisk şu ifadeleri kullanıyor:
“Independent Suriye’deki saldırıları soruşturduğunda Rus kaynaklar, kimyasalların Esad’a satılmadığını belirtti. Bunlar Moskova tarafından Libya’daki eski Kaddafi rejimine satılan stoklardan geliyordu.
Suriye ordusu subayları ve Esad’a yakın bir isim de, ABD ve muttefikleri gaz saldırısı nedeniyle rejimi suclamakta ısrar edince bana, sarin gazının Turkiye’nin bir bolumunden Suriye’nin kuzeyindeki isyancılara taşındığına ilişkin resmi kanıta kulak asılmamasından şikayet ediyordu. Surekli olarak, Turkiye’nin guneyinden, yerel polis tarafından sarin olarak tanımlanan kimyasal madde taşımakla suclanan 10 El Nusra adamı hakkındaki 130 sayfalık Turk iddianamesine atıf yapıyorlardı. Doğru soyluyorlardı. Grubun elebaşı Haytam Kassab, Turk savcısının 25 yıl hapis cezası istediği mahkemeye cıkarıldı ve daha sonra ‘yargılanmak uzere’ serbest bırakıldı. Hepsi ortadan kaybolurken, Turkiye’nin Moskova buyukelcisi tutuklamaları gozardı ederek -neredeyse Saddamvari bir kanaatle- ‘sarin’in ‘antifriz’ olduğunu iddia edecekti.”
Robert Fisk, aynı yondeki iddiaları makalesinde dile getiren ve eski arkadaşı olan Seymour Hersh’in adı belirsiz “yetkilileri” ve “uzmanları” kaynak olarak belirtmesine serzenişte bulunuyor.
Buna karşın, Fisk, Hersh’in dile getirdiği, Guta’da kullanılan materyallerin bir İngiliz laboratuvarında incelenmesinin ardından ABD ve İngiltere yonetimlerinin, kimyasal malzemenin Suriye ordusunun cephaneliğinden cıkmadığına inandığı iddiasına atıf yapıyor.

“SURİYE’DEKİ RADİKALLERLE NE YAPTIĞINI BİLİYORUZ”

İngiliz gazetecinin bu konudaki yorumu şoyle:
“Hersh’e gore Erdoğan, Amerikalıların Libya’dan Turkiye uzerinden Suriyeli isyancılara silah nakli icin ‘gizli hat’ kurmasına izin vermişti – Sovyetler Birliği’nden Libya’ya sarin nakledilmesi gibi. Hersh, Guta saldırısının meydana gelmesinden sonraki aylar boyunca bu ‘gizli hattın’ devam ettiğini soyluyor. Aynı zamanda, Turklerin İran ile altın ticareti yapmasına verilen iznin; milyarlarca dolarlık ruşvet parasını, aynı zamanda Erdoğan etrafındaki ust duzey isimlerin eline gectiği ortaya cıkan yolsuzluk parasını yaratan kÂrlı girişim.”
Bir Turk gazeteci gecen hafta İstanbul’da bana, Erdoğan’ın -zaten bilinen- cılgınlığının, Şam’daki Guta sarin saldırısının Obama’yı Esad rejimine saldırmaya sevk etmesi beklenirken sonunda oyle olmaması uzerine, gaddarlık duzeyine cıktığını ısrarla anlattı. Eğer Amerikan bombardımanı gercekleşseydi Turkiye yeni Suriye’de mevki sahibi olacak, bu kadim ulke farz edilen, geniş, Osmanlı tarzı imparatorluğun parcası haline gelebilecekti. Bu işleri cok ileriye goturmek olur.”
Erdoğan’da “siyasi megalomani izleri” olduğunu soyleyen Fisk, yine Hersh’e atıfla, ABD Başkanı Barack Obama’nın Beyaz Saray’daki yemekte MİT Musteşarı Hakan Fidan’a “Suriye’deki radikallerle ne yaptığını biliyoruz” dediği iddiasını aktararak makalesini şoyle noktalıyor:
“Turkiye’nin Suriye savaşına karışması, Amerikalılar ne yaparsa yapsın surecek. Obama isyancıların hem guvenilmez, hem tehlikeli, hem de mağlup durumda olduğuna inanıyor. Fakat YouTube’da yer alınca -ki yasaklandı- Erdoğan’ı cok ofkelendiren bantlardan biri, Turk yetkililerin Suriye’ye kendi saldırılarına bahane ararkenki konuşmalarını aktarıyordu. ‘Uzerinde oynanmış’ diye haykırdı Turk hukumeti. Hic kuşkusuz.”


http://sozcu.com.tr/2014/dunya/independent-yazarindan-sarin-saldirisi-iddiasi-484806/