İlker Başbuğ, TSK'daki din ve etnisite polemikleri, Ergenekon ve Balyoz davaları ile hakkındaki iddialarla ilgili konuştu.
Ergenekon davasında tahliye olan Genelkurmay Eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Milliyet Gazetesi'nden Fikret Bila'ya konuştu.
Başbuğ, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması olaylarında yer alan sanıklar haric Ergenekon davası sanığı silah arkadaşlarının sucsuz olduğuna vurgu yaptı. Balyoz davasının cokmuş olduğunu, kamuoyunun da anladığını belirterek, bu iki davayla gundemin alt sıralarında kalan"Casusluk davası"nın da ozellikle Deniz Kuvvetleri ağırlıklı zorlama bir dava olduğunu savundu.
İlker Başbuğ, basının ve kamuoyunun bu davanın da uzerine eğilmesi gerektiğini irdeledi.
İlker Başbuğ ayrıca, TSK'ya yonelik haksız suclamalara yanıt verirken acık bir ozeleştiri di yaptı:
İşte İlker Başbuğ'un Fikret Bila'ya yaptığı o acıklamalar..
"CEPHEDEKİ MEVZİDE ATEİST YOKTUR"
Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, TSK'ya din konusunda haksız eleştiriler yoneltildiğini vurgulayarak değerlendirme yapmaya başladı. "TSK'ya dine uzak hatta dinsiz" diye yapılan eleştirilerin haksızlık olduğunu hatta zaman zaman psikolojik harekata donuşturulduğune dikkat cekerek şoyle konuştu:
"Boyle bir şey olabilir mi? Ben daha once de soyledim Peygamber ocağı dediğiniz bir kurumdur ordu. Dinsizlik soz konusu olabilir mi? Allah Allah diye taarruz eden bir ordudan, gemilerinin direğinde Kuran-ı Kerim bulunan bir ordudan soz ediyoruz. Bu TSK'ya yoneltilen en haksız eleştiridir. Turk ordusunu bu şekilde suclamak kabul edilemez, bizler bu ocağın icinde buyuduk, yaşadık. Ben sorumlu olduğum her kademede cok hassas davranmış, gerekli imkanların sağlanmasına ozen gostermişimdir."
Başbuğ Paşa, din ve inanc konusunu acıklarken "cok beğendiğim ve sık tekrarladığım bir soz vardır" diye devam etti :
"Savaşta, cephedeki mevzide ateist yoktur"
"Evet" dedi İlker Paşa, "bu soz doğrudur, mevziye girince kimse ateist olmaz, dua eder" diye ekledi.
"BAŞORTULU ŞEHİT ANNELERİNİ AYIRMAMALIYDIK"
Başbuğ, bu değerlendirmeyi yaptıktan sonra, "Peki bizim celişkilerimiz, hatalarımız yok muydu" diye sordu ve şoyle devam etti:
"Evet, elbette vardı. Bizim de hatalarımız, celişkili tutumlarımız vardı. Mesela şehidimiz olduğu zaman gidiyoruz, şehidimizin başı ortulu annesinin elini opuyoruz, ona anne diyoruz, sarılıyoruz, acısını yurekten paylaşıyoruz. Ama o anneler yemin torenine geldiklerinde başları ortulu diye iceri almıyoruz. İşte bu bizim celişkimiz ve hatamız. Bunu ben de gorevli olduğum donemde arkadaşlarımla konuştum. Bir cozum bulmalarını istedim. Torende bir protokol bolumu olur, oradakiler gorevleri gereği oradadır, ama annelerin, babaların torene katılacağı yer de olur. Keza bir başta celişki, bir başka hata, cenazeye gidiyoruz ama namaz sırasında ayrılıyoruz ve kenarda duruyoruz. Bu da hatalı bir davranıştı. Sonra bu hatadan donuldu."
"TSK, 'MİLLİ' VASFINI KAYBETMEMELİ"
Başbuğ, TSK ile ilgili olarak yaşamsal derecede onemli bulduğu ozelliklere de değindi. Başbuğ'a gore, TSK'nın en onemli ozelliği "milli ordu" olması. İlker Paşa, geleceğe donuk olarak "TSK milli ordu vasfını kaybetmemeli" vurgusu yaparak, şoyle devam etti:
"Turk ordusu milli ordu olma vasfını kaybetmemelidir. Bir ordu milli ordu olma vasfını nasıl kaybeder? Uc şekilde kaybeder:
1 - Etnik farklılıkların girmesi,
2 - Mezhep farklılıklarının girmesi,
3 - Liyakatin kaybolması.
Eğer orduya bu farklılıklar girer, liyakat yerine başka olculer esas alınırsa, ordunun emir-komuta duzeni de, gorevinin gerektirdiği yapısı da bozulur, dağınıklık başlar. Bu nedenle Turk ordusunun milli vasfını koruması, kaybetmemesi hayati onemdedir. En cok dikkat edilmesi gereken husus budur."
http://www.analizmerkezi.com/ilker-basbug-basortululere-yanlis-yaptik-hataliydik-41636h.htm
İlker Başbuğ: Başortululere Yanlış Yaptık! Hatalıydık!
Gündemdeki Konular - Haberler0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- İlker Başbuğ: Başortululere Yanlış Yaptık! Hatalıydık!