akmaktır!”
Bingol’deki skandalla ilgili Emine K. Arslaner,
Huda Kaya ve Munib Engin Noyan konuştu.
Işıl Cinmen’in haberi…
09/04/14 09:54
IŞIL CİNMEN
[email protected]
HABERTURK.COM
“Başortusune ozgurluk” dediniz.
“Tamam, sonuna kadar” dedik.
Siz “ozgurluk” deyince, biz başortulu ve
başortusuz kadınlar, şunu anladık:
“Beraber yaşayacaksak, sacla eşit hakları
olacak başortusunun.
Okula da gidecek, işe de girecek, meclis
kursusune de cıkacak.”
OY ALIRIM, GOREV VERMEM
Cok yanlış anlamışız.
Meğer ozgurce başortusu takan kadınların
tek ozgurluğu ozgurce başortusu
takmakmış.
Gerisi yalan dolanmış.
Bingol’deki olaya neresinden baksak etrafa
karanlık sacılıyor.
Ortada bir kadın var, Nurten Ertuğrul.
Bingol'de AKP'den 1'inci sıradan Belediye
Meclis uyeliğine secilen mali muşavir.
Haber icin tıklayınız...
Bir de Yucel Barakazi var.
Kadınlardan yuzde 65 oy alarak secilen ve ilk
icraatı olarak “Başkan vekilliği ve yardımcılığı
icin bayanlara gorev vermeyeceğini”
acıklayan AKP’li Belediye Başkanı.
(Oncelikle BAYAN değil KADIN. Madem 21’inci
yuzyılda cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor, en
azından bu doğru yapılsın.)
"Neden bayan değil kadın" icin tıklayınız...
Nurten Ertuğrul, Barakazi’nin bu sozleri
uzerine istifa etti. Sebeplerini de şoyle
anlattı:
“O toplantıda toplumun kadın belediye
başkan vekili veya yardımcısını
hazmedemeyeceği soylendi. Daha sonra ise
dinen ve orfen bunun uygun olmadığı en
yetkili ağızdan dile getirildi. Secim
zamanında gece gunduz, toplumun din ve
orf gibi kurallarını gozetmeden kadınları
calıştıran, kapı kapı dolaştıran, secim
koordinasyon merkezlerinde gece gec
saatlere kadar toplantı yaptıran bir anlayışın,
bugun cıkıp kadını geri planda tutmak adına
mazeretler ileri surmesi tam anlamıyla bir
celişkidir. Din adına kimse bize bunu
dayatmaya kalkmasın. Onurlu ve haysiyetli
hicbir partili kadının boyle bir yaklaşıma
sessiz kalmayacağını umut ederek belediye
meclisi uyeliğinden istifa ediyorum."
Oysa cıkan tek ses, Huseyin Celik’in
Barakazi’yi savunan cumleleri oldu.
“Barakazi basında yer alan ifadeleri
kullanmadığını soyledi. Nurten Ertuğrul'un
Başkan Yardımcısı secilmemesi uzerine istifa
etmesini şık bulmuyoruz" dedi.
Yani bir nevi, “kol kırıldı da neden bu sefer
yen icinde kalmadı!” serzenişinde bulundu.
MUCADELE NE İCİN?
Mecliste başortusune ozgurluk icin mucadele
eden kadın ve erkeklerden ise cıt yok.
O yuzden bu soru artık zaruri: Ne icin
mucadele ediyorsunuz?
Bingol’deki Nurten Ertuğrul, kadın olduğu
icin başkan vekili olamayacaksa ve siz
susacaksanız, hakikaten ne icin mucadele
ediyorsunuz?
Başortusuyle evde ozgurce oturmak icin mi?
Toplumun sizi hazmedemeyeceğini duşunen
bir Belediye Başkanını siz nasıl
hazmedebiliyorsunuz?
HAZIMSIZ OLAN TOPLUM MU?
Barakazi, 11 il ve 68 ilcede secimleri kazanan
BDP'li belediyeleri kadınlar ve erkeklerin
birlikte yoneteceğini bilmiyor mu?
Ya Gaziantep Buyukşehir Belediye
Başkanı’nın Fatma Şahin olduğunu?
AKP’den Elazığ Keban belediye başkanı
olarak secilen Fethiye Atlı’nın başortulu bir
kadın olduğundan haberdar mı? Ya da
Ankara Gudul Belediye Başkanı Hava
Yıldırım’dan?
Haberdarsa, hangi toplumdan soz ediyor?
Yoksa kendi şahsi inanc ve goruşlerinden mi
bahsediyor?
Bunu ona sormayacak mısınız?
Ertuğrul yerine Barakazi’nin istifa etmesi
gerektiğini, zira onun cinsiyet ayrımcılığı ve
kadın duşmanlığı yaparak suc işlediğini
yuksek sesle soylemeyecek misiniz?
Ve en onemlisi inandığınız dinin kadınları
calışmaktan, soz sahibi olmaktan,
yonetmekten men etmediğini, Ertuğrul’un
arkasında durarak cumle aleme
gostermeyecek misiniz?
O halde HDP MYK uyesi Huda Kaya, yazar
Emine K. Arslaner ve kitapları yok satan
İslami yazar Munib Engin Noyan’ın
soyleyeceklerini dinleyin.
HUDA KAYA: ERKEK EGEMENLİĞİ İCİN LOJİSTİK
DESTEK
Bingol’de aynı partiden olan Belediye
başkanının tavrı ve sozlerine tepki olarak
istifa eden Nurten Ertuğrul gayet cesur ve
şahsiyetli bir tavır gostermiştir. Nurten
Hanım istifa acıklamasında az ve oz bir
şekilde yanlış kadın algısına işaret etmiştir.
Hic şuphesiz ki Turkiye’de ilk defa kadınlar
2014’te yapılan secimde bu denli bir varlık
gosterdiler.
30 yıldır birebir secim calışmalarında hic
bulunmadım ama en politize bir yaklaşım ile
icinde olduğumuz, gorduğumuz realite boyle
idi. Evet kadınlar siyasi calışmalarda yıllardır
en fazla fedakarlık yapanlar ve calışanlardı.
Bunu her parti icin demem mumkun değil
elbette. Sistemin sahipleri olduklarını iddia
eden cağdaş ilerici cevreler(!) siyasi
calışmalarda kadının fonksiyonunu henuz
keşfetmeden once -hala da keşfetmiş
sayılmazlar- İslami cevreler en az otuz yıldır
secim kampanyalarında kadın emeğinin
zaferlerini yaşamaktaydı. İstisnasız butun
secimlerde kadınlar mahalle mahalle, ev ev
dolaşarak davalarını, partilerini anlatmada
destanlar yazmıştı.
Selamet, Saadet, Refah, Fazilet partileri ve
şimdi halen aynı gelenekten doğan Ak
parti’de yaşanan tum başarılar istisnasız
kadınların emeklerinin, yorgunluklarının,
uykusuzluklarının karşılığıdır. Fakat bu
zaferler kadın emeği ile kazanılmış olsa da
kadınların sonuc itibari ile kendilerinin siyasi
bir kazanımı oldu diyebilmek zordur. Cunku
kadınlar bu calışmalarda hep bir lojistik
destek olarak gorulmuşlerdir. Boylesine
buyuk fedakarlıklar ile yapılan calışmaların
sonucunda karar verme noktalarında
egemen olanlar yine erkekler olmuşlardır.
Bugun geldiğimiz noktada kadınların siyasi
karar mekanizmalarında ki varlıkları yeterli
midir? Elbette değil.
2014 Yerel secimlerinde 25 milyon erkek
secmenin yanında 26 milyon kadın
secmenin olduğu bir toplumda kadınların
siyasette ki varlığı hesap edilirse, 90 yıllık bir
ilerici ve cağdaş Turkiye(!) oluşturulmaya
calışıldığında gelinen sonuc hic de ic acıcı
değildir.
Kadınlar salt erkek egemenliğinin tahkim
edilmesi icin lojistik destek gucu olarak
gorulmuşlerdir.
Fransız devrimi sonrası devrimin emektar
kadınlarından Olympe de Gouges kendi
yoldaşlarına karşı eleştiri yaparak ‘Kadınlar
da insandır ve eşit rol almalıdır’ dediği icin
‘Kadının ustune vazife olmayan işlere
kalkıştığı’ sucu ile idam edilmiştir.
İnsanlık tarihi boyunca erkekler yetkiyi
paylaşmak istememişlerdir ve buna din ve
geleneği kılıf yapmışlardır.
Kadınlar devrimler icin mucadele etmelidirler,
secimler icin kapı kapı calışmalıdırlar ama
erkelerin hakim olduğu karar
mekanizmalarında olmamalıdırlar.
Kur’an ve elcilerin hayatına, mucadelelerine,
pratiğine baktığımızda kadın erkek ayırımı
asla yoktur. Kadınların idareci olamayacağına
yonelik gelenek peygamberimizden sonra
uydurulan rivayetlerle ortaya cıkarılmıştır.
Peygember efendimizin pratiğine
baktığımızda Medine piyasasını teftiş eden
Zabıta amiri kadın goruyoruz. Sayısız benzer
ornekler vardır.
Toplumda bir statu kazanan kadınların,
butun karar ve yetki noktaları sadece erkek
hakimiyetinde olması icin ortalıktan
cekilmeleri, seslerinin kesilmesi
gerekmekteydi.
Emevi zulum idaresi ile bu surec resmilik
kazanmıştır ve bu zihniyet Kur’an İslamı ile
değil, Emevi İslamı ile bu anlayışını
bugunlere kadar taşımışlardır.
Kadınların gercekleri gorme ve gosterme
mucadelesi dayanışma icinde
surdurulmelidir.
MUNİB ENGİN NOYAN: İSLAM FEODAL YAPIYLA
KARIŞTIRILIYOR
Nurten Ertuğrul hanımefendinin başına
gelen durum Âlemlerin Rabbi olan Allah'ın
dîni İslÂm'dan değil, İslÂm'ın ortadan
kaldırdığı ama ne yazık ki yeniden
"hortlamış" olan feodal yapının bir
yansımasıdır.
Daha doğrusu feodal orfun, İslÂm'ın
hukumleri zannedilmesinden
kaynaklanmaktadır.
Ulkemizde Âlemlerin Rabbi olan Allah'ın dîni
İslÂm'ın hukumleriyle, feodal yapıdan
kaynaklanıp beslenen geleneğin birbirine
karıştırılıyor olması ne yazık ki cok yaygın bir
sorundur.
Elbette ki bunun en buyuk sebebi İslÂm'ın
eksik ve coğu kez de yanlış bilinmesidir.
Ulkemizde mu'min muslimanlar uzerinde
http://www.haberturk.com/gundem/haber/937301-tek-ozgurlugun-ozgurce-basortusu-takmaktir-
tek ozgurluğumuz başımızı kapatmaktır
Gündemdeki Konular - Haberler0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- tek ozgurluğumuz başımızı kapatmaktır