[h=2]Başbakan Erdoğan "kendisi ve ailesi hakkında'montaj, şantaj cetesinin uydurduğu, kayda alınması, ifşası, yayılması suc teşkil eden kasetleri esas alarak, iftirada bulunduğu" gerekcesiyle Kılıcdaroğlu aleyhine dava actı[/h]
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin TBMM Grup Toplantısı ile bazı mitinglerinde, "kendisi ve ailesi hakkında montaj, şantaj cetesinin uydurduğu, kayda alınması, ifşası, yayılması suc teşkil eden kasetleri esas alarak, iftirada bulunduğu" gerekcesiyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıcdaroğlu'na ikinci defa 200 bin liralık manevi tazminat davası actı.
Erdoğan'ın avukatları Ali Ozkaya, Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan'ın actığı davanın dilekcesinde, tum dunyada olduğu gibi Turkiye'de de Anayasa'daki "haberleşme hurriyeti ve ozel hayatın gizliliği" kurallarını ihlal eden, "telekulak/kocakulak, montaj, şantaj ve tehdit ceteleri" turediği belirtildi.
"Bu cetelerin, suc teşkil eden yontemlerle kişilerin haberleşmesini ve ozel hayatını dinlediği, kayda aldığı, sosyal medya aracılığıyla servis ettikleri kasetlerle siyaset, ticaret ve burokrasiyi dizayn etmeye calıştığı" kaydedilen dilekcede, şunlara yer verildi:
"Toplumun onde gelen tum insanları, hukukun icinde veya dışında bir şekilde dinlenmekte, takip altına alınmakta ve insanların ozelleri tespit edilip, buna gore kasetler oluşturularak, zamanı ve zemini gelince piyasaya surulerek, sonuc alınmak istenmektedir. 2011 genel secimleri oncesinde hızlanan bu surecte, once CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'a karşı cirkin bir tuzak kurulmuş, suc teşkil eden yontemlerle elde edilen goruntuler internete verilerek, istifa etmesi sağlanmıştır. Bu komplonun akabinde de davalı Kemal Kılıcdaroğlu CHP Genel Başkanı olmuştur. Aynı yontem MHP'nin milletvekili adayları icin de uygulanmış ve 9 MHP adayı kesinleşmiş listelerden istifa etmek zorunda bırakılmıştır."
"Bu cetenin onemli bir kısmının kamu gorevlisi olma ihtimalinin yuksek olduğunun ortaya cıkan bilgilerle gorulduğu" bildirilen dilekcede, "17 ve 25 Aralık 2013'te, yasalar ile UYAP sisteminde bircok ihlal yapılarak, birbiriyle ilgisiz yıllarca biriktirilmiş soruşturma dosyaları bir araya getirilerek, yolsuzluk ve ruşvetle ilgili soruşturma iddiası altında operasyonlar başlatıldığı" belirtildi.
"Turkiye Cumhuriyeti Hukumetini yıkma ve yargı yoluyla darbe yapma amaclı bu girişim sonrası, medyaya bircok goruntu ve bilgi servis edildiği" anlatılan dilekcede, "24 Şubat 2014'te, Turkiye'nin montaj ve şantaj cetelerinin, yeni bir operasyonuyla karşı karşıya kaldığı" kaydedildi.
Bu cete tarafından bu tarihte sahte Twitter hesabı acıldığı, bu hesaptan Başbakan Erdoğan ile ilgili ses kasetlerinin yukleneceğinin acıklandığı aktarılan dilekcede, bu adresten, bahse konu montaj ses kaydının yayınlandığı Youtube adresinin paylaşıldığı ifade edildi.
"Erdoğan'ın kişilik haklarının ihlalini oluşturacağı aşikardır"
Daha sonra Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz, eski polis ve Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu, Uslu ile gecmişte aynı koşeyi paylaşan ve halen Malatya Polis Meslek Yuksek Okulunda gorevli olan Onder Aytac'ın da Twitter hesaplarından bahse konu montaj ses kaydının linkini paylaştıkları ve bazı yorumlarda bulundukları anlatılan dilekcede, şunlar kaydedildi:
"Fethullah Gulen Grubu olarak bilinen medya, basın-yayın organları, gazetecileri ve taraftarlarının (haklarında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suc duyurusunda bulunduğumuz, kim olduğu henuz tarafımızdan bilinmeyen, suc teşkil eden yontemlerle dinleme yapıp, birden cok konuşmadan kes, kopyala, yapıştır veya başka yontemlerle montaj ve şantaj ceteleri tarafından uretilen) bu ses kasetini internette yayılması sonrasında, yeterli kamuoyu oluştuğunu duşunen davalı Kemal Kılıcdaroğlu, CHP'nin 25 Şubat 2014'teki grup toplantısında, bu sahte kaseti kursuden herkese dinletmiştir.
26 Şubat 2014'te de Zaman gazetesi soz konusu suc teşkil eden kasetin dokumlerini davalı Kılıcdaroğlu'nun grup toplantısına dayanarak, yayımlamıştır. Yani taraflar, karşılıklı paslaşarak, bu suc teşkil eden montaj kasetleri siyasi hedefleri doğrultusunda yaymışlar, yayınlamışlardır. Suc teşkil eden kasetlerin yayınlanmasının başka hicbir gerekce olmaksızın kişilik haklarının ihlalini oluşturacağı aşikardır."
Dilekcede, Kılıcdaroğlu'nun 25 Şubat'ta CHP'nin Grup Toplantısı, 3 Mart'ta Edirne ve Kırklareli, 4 Mart'taTekirdağ, 5 Mart'ta Artvin, 6 Mart'ta Trabzon, 12 Mart'ta Karabuk, 13 Mart'ta Kastamonu ve Zonguldak, 14 Mart'ta Kocaeli mitinglerinde yaptığı konuşmalardan bazı bolumler aktarıldı ve Kılıcdaroğlu'nun, bu konuşmalarında, Erdoğan hakkındaki, hakaret iceren ifadelerine dikkat cekildi.
"Bu montaj ve şantaj cetesinin urettiği ses kasetlerinin, gercekliği ve hukuki karşılığının olmadığı" belirtilen dilekcede, Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan hakkında dinleme, fiziki takip ve kayda alma kararının olmadığının adli makamlarca acıklandığı hatırlatıldı.
Başbakan hakkında ise anayasal sistem gereği telefon dinlemesi veya kayda alma kararının olmayacağına işaret edilen dilekcede, "montaj ve şantaj cetelerinin Anayasa ve CMK'ya aykırı, usulsuz ve suc teşkil eden dinlemelerden elde ettikleri ses havuzundaki bazı kelimeleri ozellikle secerek, bir araya getirip, algı oluşturmaya calıştıkları" anlatıldı.
Kılıcdaroğlu'nun anayasal hakları ihlal ederek, montaj bu ses kayıtlarını siyasi menfaatlerine uygun olduğunu duşunerek yaydığı, bu hukuk dışılığa ilave suc isnatlarıyla yeni kişilik ihlallerinde bulunduğu kaydedilen dilekcede, "Davalı (Kılıcdaroğlu), soz ve davranışları ile surekli toplumu ve siyaseti germektedir. Cirkin, kaba, onur kırıcı, suc isnadı iceren, iftira atan ve hakaret edici bir uslupta konuşmayı ilke edinmiştir. Muvekkile karşı (Erdoğan) surekli aynı uslupla hitap etmesi nedeniyle taraflar arasında ciddi sayıda dava oluşmuştur" değerlendirilmesine yer verildi.
Kemal Kılıcdaroğlu'nun, Erdoğan ve ailesi hakkında montaj ve şantaj cetesinin uydurduğu, kayda alınması, ifşası ve yayılması suc teşkil eden kasetleri esas alarak, iftira atıp, dava konusu edilen butun mitinglerde vatandaşlara bu suc isnadı iceren beyanları dinletmesi ve ifade etmesinin kişilik haklarının ihlaline neden olduğu belirtilen dilekcede, bu nedenlerle 200 bin lira manevi tazminat talep edildi.
AA
Erdoğan'dan Kılıcdaroğlu'na 200 bin liralık tazminat davası
Gündemdeki Konular - Haberler0 Mesaj
●2 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Erdoğan'dan Kılıcdaroğlu'na 200 bin liralık tazminat davası