Yan yana gelen muhalefet bileşenlerinin sayısı değil, barış ve demokrasi konusundaki soylemlerinin “işlevi” onemliymiş…
Kadir Topbaş’ın halka “gecen” sahiciliğini, mekanik jestlerle taklit etsen bile alacağın oy en fazla Sarıgul’unki kadar oluyormuş…
Binali Yıldırım gibi, partinin oylarını 7-8 puan arttırsan da secimi kaybedince centilmenliği elden bırakmamak mumkunmuş…
BDP’ye “bolge partisi” eleştirisi yaparken, sıkışıp kaldığın Ege’den cıkmadan Turkiye partisi olamayacağını da duşunmen gerekiyormuş…
Siyasi bilinci ve sağduyusu yuksek Kurt secmeni Gezi’ye taşıyıp Kemalist-arkaik sola yamama projende meşhurlar serisinin en populer adayını kullansan da avucunu yalıyormuşsun. Hatta 2009 yılında DTP’nin İstanbul’da aldığı oyun bile gerisine duşuyormuşsun…
Osman
Baydemir gibi barış yanlısı, demokrat siyasi bir figure, siyasetin
yerel dinamiklerini de hice sayıp, “Urfa’ya surirem ulen” diyerek gucunu
sınamamalıymışsın…
Ancak “ecel terleri” dokup finişi goğusleyebilen bazı AK Partili belediye başkanlarının, Erdoğan’ın secmen nezdindeki prestiji dışında “artılar” oluşturmalarının zamanı coktan gelmiş… Secmen kimilerinden bıktığını sandıkta pekÂl hissettiriyormuş.
Face
hesapların asgari 5000 RT alan twitlerin kararsız secmenler
dağıtıldığında bile sandığa yansıması kıytırık bir fav’dan fazlası
değilmiş…
Saclarını parmaklarına dolayan kolejli kız edasıyla
cizdiğin “ay juneyt 2 milyon takipcin var daha ne konuşuyoruz”
şeklindeki siyaset projeksiyonları, partine oy değil, olsa olsa sana
sokakta hicbir gercekliği olamayan 3-5 takipci kazandırıyormuş…
Secmenin
refleksini neredeyse bire bir okuyan demokrat medya değil, manşetleri,
haberleri ve koşe yazılarıyla secim sonuclarının uzağından bile
gecemeyen merkez medya halkı kandırıyormuş… Secim sonucları icin “her şeyine” iddiaya girip yanılınca yan yatan kalemlerin zaten “hicbir şeyleri” yokmuş…
İl
il AK Parti dışında oy verilecek partilerin isimlerini yayınlasa da.
Yurtlarındaki oğrencileri tehdit etse de. İş yerlerindeki calışanları
sıkıştırsa da. Şantaja, montaja başvursa da. Yargıdaki, polisteki,
medyadaki gucunu kullansa da. Secim sonuclarını manipule etse de… Cemaatin kendi tabanında bile hukmu yokmuş…
Secim
oncesi manipulasyon bir yere kadar etkili olsa da secim sonucları
acıklandıktan sonra bu yola meyletmenin adı tek kelimeyle ahmaklıkmış…
“Elektrikler kesildi secimi kaybettik” komedisi artık trajediye donuşmuş…
Onurlu
Dersimliler gunu gelince, coğrafyalarındaki katliamın hesabını sandıkta
layıkıyla sorup, uzerlerine yapışan “Stockholm Sendromu"nu da cope
atabiliyorlarmış…
Kadınlarına secme ve secilme hakkı 80 yıl once “verilen” Turkiye’de, başortulu bir belediye başkanı nihayet secilebiliyormuş….
KONDA bu işi “yine” biliyormuş arkadaş. Bravoymuş Tarhan Erdem’e ve Bekir Ağırdır’a…
AK Parti secmeninin sucu ne?
Haklısınız, herkese caktık, donup biraz da kendimize bakalım.
Evet,
bu 8. Secim zaferinin ardından Cozum Sureci, demokratikleşme,
yolsuzlukla radikal mucadele, şeffaflaşma, AB uyeliği gibi konularda
artık AK Parti’den daha radikal adımlar bekliyoruz. Bu noktada Tayyip
Erdoğan’ın siyaset dışı yontemlere tenezzul etmeden centilmence siyasi
partilerini destekleyen tum Turkiyeli secmenleri Başbakan sıfatıyla daha
sıkı sahiplenmesi de hayati onemde. Yani gerekirse 1-2-3 daha fazla balkon konuşması…
Ancak
bu talepleri her fırsatta dile getiren gazeteciler, yazarlar olarak,
sizce AK Parti secmenini fazlasıyla ihmal edip haksızlık etmiyor muyuz?
Oyle
ya, bu ulkenin yuzde 45’i pek cok beklentisini ve onceliğini oteleyip
sandığına, demokrasiye sahip cıktı. Ustelik de dort bir yandan gelen
bangır bangır manipulasyonlara, baskılara, aşağılamalara rağmen. Oturdu,
duşundu ve bir siyaset profesorune taş cıkartacak “muhasebenin”
ardından bireysel artısını pozitif sonuclar uretecek enerjide bir
coğunluğa dahil etti. Bu dunyanın her yerinde takdir edilecek,
onurlandırılacak bir secmen refleksidir. Ama bizde nedense bunca insana
Âdeta utanılacak bir iş yapmışlar muamelesi yapılıyor. Ya da en azından
“tamam” buyutmeyin nasihatleri veriliyor. Bence bu da “gobeğini kaşıyan adam” metaforunun “tevazu telkini” sosuna batırılmış urkekce bir tezahuru.
AK Parti secmenini, siyasi aktorlerini yonetime getirmek icin kurguladıkları secim oyunundaki başarılarından, akıllarından, sağduyularından oturu haddim olmayarak ama ağız dolusu tebrik ediyorum.
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/melih-altinok/578912.aspx
bir not (yazı bana ait değil ona gore okunsun lutfen
