Gezi eylemlerine ilişkin, "Toplantı ve Gosteri Yuruyuşleri Kanunu'na muhalefet" ettikleri iddiasıyla coğunluğu universite oğrencisi 56 kişi hakkında acılan davada sanıklar bugun ilk kez hakim karşısına cıktı.

İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 30. Asliye Ceza Mahkemesi'nde gorulen duruşmaya 42 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmada kimlik tespitinin ardından soz alan bir kısım sanıkların avukatı Arzu Becerik, "Dava konusu olay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve Anayasa hukumleri doğrultusunda acıkca ifade ozgurluğune, ifade acıklama hurriyetine ve toplu ifade ozgurluğune yonelik bir davadır. Bu nedenle biz derhal beraat kararı verilmesi gerektiğini duşunuyoruz. Buna ilişkin AİHM kararı orneğini sunuyoruz" dedi.
Soz alan diğer avukatlar da, dosyada bulunan deniz gozluğu ve baret gibi elde edilen gereclerin suc sayılamayacağını vurgulayarak, deniz gozluğu ve baretin suc aleti sayılamayacağına ilişkin İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği beraat kararını
sundu. Hakim Ali Can Apaydın ise, sanıkların savunmaları alınmadan beraatlerine karar verilmesi yonundeki talepleri reddederek sanıkların savunmasına gecti.

"GEZİ PARKI EYLEMLERİNE MİLYONLARCA İNSAN KATILDI"
Duruşmada soz alan İstanbul Universitesi Hukuk Fakultesi son sınıf oğrencisi Cengiz Han Cora, Anayasal hakkını kullanarak Gezi Parkı eylemlerine katıldığını soyleyerek, "O gun Taksim'e konsere gitmiştim. Hatta unlu şovmen Okan Bayulgen de vardı" dedi. Sanığın bu sozleri uzerinde duruşma salonunda guluşmeler oldu. Hakim Ali Can Apaydın da, "O da konsere mi geldi?" diye sorunca Cora, "O eyleme gitti. Ben de konsere gittim" cevabını verdi. "Gezi Parkı eylemlerine milyonlarca insan katıldı" diyen Cora, "56 tane insanın burada yargılanması doğru değil. Savcılar soruşturmayı doğru yapsaydı, bugun burada biz değil polisler olacaktı. Biz de 1 Mayıs'ı rahat rahat kutlayacaktık. 1 Mayıs'ta aynı manzaraları yine goreceğiz" diye konuştu.

"GAZ KAPSULU İLE BACAĞIM KIRILDI"
Suclamaları reddeden universite oğrencisi Andac Yıldırım da, "Taksim Gezi Parkı eylemleri nedeniyle İstiklal Caddesi'nde birkac kez basın acıklamalarına katıldım. Polisin hicbir uyarıda bulunmadan yapmış olduğu mudahaleler sırasında olay yerini terk ettim. Arkamdan gelen bir gaz kapsulu nedeniyle bacağım kırıldı. Gercekte, olayda ben zarar gordum. Bu olay sonrasında eğitim hayatım da zarar gordu. Ben cevreye zarar veren, caddeyi trafiğe kapatan grup ile birlikte hareket etmedim. Beraatimi istiyorum" dedi.
Universite Oğrencisi Cihat Parıltı da Gezi Parkı eylemlerine katıldığını, ancak 2911 sayılı 'Toplantı ve Gosteri Yuruyuşleri Kanunu'na muhalefet etmediğini soyleyerek, "Gercekte polis şiddetine uğrayan bizdik. Bu olaylar sırasında, herkesin bildiği uzere 8 genc hayatını kaybetmiştir. Ortada bir suc varsa, suclu 8 genci olduren AKP polisidir. Bu da polisin uyguladığı şiddetin gostergesidir. Beraatimi istiyorum" ifadesini kullandı.
Hukuk Fakultesi oğrencisi Ahmet Paket de, Anayasal hakkını kullanarak Gezi Parkı eylemlerine katıldığını anlatarak, "Amacım hukumetin hukuksuz, suc teşkil eden baskıcı politikalarını protesto etmekti. Suc teşkil eden eylemler icinde olmadım" dedi.

"POLİSLER HAKKINDA İŞLEM YAPILMADI"
Sanık avukat Ali Coşkun da, Gezi eylemlerine katıldığını belirterek, şoyle konuştu:
"Bu eylemler barışcıl eylemlerdir. Bircok gosterici, polisin haksız ve şiddetli mudahalesi sonucu hayatını kaybetti ya da yaralandı. Bu eylemi yapan polisler hakkında işlem yapılmadı. Demokratik hakkımızı kullandığımız icin sanık olarak yargılanmamızı da doğru bulmuyorum. Beraatimi talep ederim."
Soz alan diğer 37 sanık da, anayasal haklarını kullanmak icin barışcıl Gezi Parkı eylemlerine katıldıklarını, suclu olduklarını duşunmediklerini soylediler.

"HALKI İSYANA TEŞVİK EDEN İKTİDARIN KENDİSİDİR"
Soz alan sanık avukatı Ozgur Urfa da, iddianameyi eleştirerek, "İddianamede suc tarihi ve yeri tam olarak acık değildir. Bu nedenle eksikliklerin giderilmesini talep ediyoruz" dedi.
Sanık avukatlarından Pınar Akbina da, "Soruşturma, başta halkı isyana teşvik sucundan başlatılmıştır. Bizce, gercekte halkı isyana teşvik eden, iktidarın kendisidir. Muvekkilin iki parmağı iş kazası sonucu yoktur. Nasıl sapan kullanacağı hususunu takdire bırakıyoruz" diye konuştu.
Hakim, bir sonraki duruşmada sanıkların savunmalarının devam etmesine karar vererek, duruşmayı 26 Haziran gunune erteledi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 30 Haziran 2013'te Gezi Parkı eylemlerine katılan sanıkların 6 aydan 3 yıla kadar hapsi isteniyor. (DHA)
http://www.radikal.com.tr/turkiye/gezi_davasinda_okan_baygulgenli_savunma-1188074