1 Mayıs'a sayılı gunler kala 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak isteyen emekciler ve hukumet kanadı arasında yaşanan gerilim suruyor. İşci sınıfının tum dunyada birlik, mucadele, dayanışma gunu olan 1 Mayıs tarihsel gelişimi ve mucadeleleriyle dikkat cekiyor... Turkiye ve Dunya'da yaşanan 1 Mayıs mucadelesini derledik



1 Mayıs’ın doğuşu

19. yuzyılda işciler kol emeğine dayalı cok ağır koşullarda calıştırılıyorlardı. Oyle ki, calışma saatleri bazen 18 saati buluyordu. Ortalama calışma saati ise 16 saatti. Kesintisiz 16 saatlik bir calışma karşılığında aldıkları ucret ise sadece hayatta kalmalarına yetiyordu. Kadın ve cocukların calışma koşulları ise daha da ağırdı. Kolece calışma koşullarından onların payına duşen daha fazla, ucret ise daha azdı. Onbinlerce işci fabrikaların cevresindeki ilkel barakalarda kalıyorlardı. Sağlıksız koşullarda yaşamlarını tuketiyorlardı. İşcilerin ortalama yaşam suresi 40 yıl kadardı.

İşciler bu “yaşam” koşullarına karşı orgutlenmeye başlıyorlar. Once yardımlaşma sandıkları ve dayanışma orgutleri oluşturuluyor, bunlar sonradan sendikal orgutlenmelere donuşuyor. Mucadeleyi ilk başlatan 1856 yılında 8 saatlik işgunu isteyen Avustralyalı emekciler oluyor. 1866 yılında Uluslararası İşciler Birliği (I. Enternasyonal) tum dunya işcilerine dayanışma ve 8 saatlik işgunu icin mucadele cağrısı yapıyor.
-1881 yılında 500 bin işciyi temsilen orgutlu Meslek ve Meslek Birlikleri Federasyonu 8 saatlik iş gunu mucadelesini başlatıyor. İşciler 8 saat uykuya, 8 saat calışmaya, 8 saat de sosyal faaliyete zaman ayırmak istiyorlar.

-1886 yılında ABD’de 1 Mayıs’ta 350 bin işci greve cıkıyor. Greve Şikago kentindeki 40 bin emekci katılıyor.

-28 Nisan l886′dan itibaren, Chicago’da ve Milwaukee’de olaylar başlar. Gosterilerin kapsamından korkan egemenler, eylemci işcilere ateş actırır ve sekiz işci katledilir.

-McCormick Tarım Fabrikalarının patronları bin 400 işciyi sokağa atarak yerlerine grev kırıcı işcileri yerleştirirler. Grevciler, 3 Mayıs gunu, “sarı” olarak nitelendirdikleri işcileri protesto etmek icin fabrika cıkışında toplanırlar. Polisin saldırısıyla işcilerin direnişi başlar. Polis kurşunlarıyla altı işci olur, elli kadarı yaralanır.

-15 bin kadar olduğu tahmin edilen işci topluluğu, onderlerinin konuşmalarını dinledikten sonra dağılmak uzereyken “beklenmedik” bir durum ortaya cıkar. Polislerin arasına ansızın duşen bir bomba, sekiz kişinin olumune ve altmış kişinin yaralanmasına neden olur. Bunun uzerine polis, kalabalık uzerine yoğun ateş acar. Bu katliamın kesin bilancosu hala mechuldur. Ayrıca bombayı kimin attığı da bir turlu tespit edilemez.

-Egemen sınıflar ve hukumet bu olayları işci liderlerini tutuklatarak “değerlendirir”. Tutuklananlardan sekizi hakkında dava acılır. Bu liderlerden biri olan Parsons, once cezaevinden kacar. Ama duruşma gunu mahkemeye gelerek “Emeğin hakkı, ezilenlerin ozgurluğu ve yazgılarının duzeltilmesi davası icin idam sehpasına cıkmaya da hazır olduğunu” acıklar.

-Bombayı kimin attığına dair kesin bir delil bulunamamış olmasına rağmen, yargılanan işci onderlerinden yedisi olum cezasına ve sekizi omur boyu hapse mahkum edildiler. Tutuklananlardan Louis Lingg duruşmadan sonra hucresine goturulup bayıltılıncaya kadar dovulur; ardından ağzında dinamit patlatılarak katledilir. Sonra da intihar ettiği yalanı soylenir. Olum cezasına mahkum edilenlerden dordu (Parsons, Spies, Fisher ve Engel), 11 Kasım 1887′de idam edildiler. İdam edilenlerden Spies idam sehpasında “Oyle bir zaman gelecek ki bizim suskunluğumuz sizin bugun ipe cektiğiniz seslerden daha guclu olacaktır” diyordu. Spies'in idam sehpasındaki sozlerinin doğruluğu cenazelerinde kanıtlanır. Onların asılmasının etkisi oyle buyuk olmuştur ki cenazelerine binlerce Amerikalı emekci katılmış, daha sonra İkinci Enternasyonal’in kararı doğrultusunda 1 Mayıs yuzbinlerce işcinin sessizliği yırttığı uluslararası bir gun olarak tarihe gecmiştir.

TURKİYE'DE 1 MAYIS

Ulkemizde ilk 1 Mayıs kutlamaları 1906 yılında İzmir'de yapılmıştır. 1 Mayıs bircok donem iktidarlar tarafından yasaklı hale getirildi. Bircok 1 Mayıs polis saldırısına sahne oldu.

Osmanlı Donemi:

Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk 1 Mayıs, II. Meşrutiyet’in ilanından bir yıl sonra, 1909′da Uskup’te Bulgar, Sırp ve Turk işcilerin katılımıyla kutlandı. 1910′da 1 Mayıs, Selanik ve başta birkac Rumeli şehrinde kutlandı. 1911′de ise, Uskup, Selanik, İstanbul Edirne ve Trakya kentlerinde kutlandı.

-Selanik’teki gosteriye 14′ten fazla sendika, Yahudi, Bulgar, Yunan ve Turk işciler katıldı. Yuk arabası suruculeri, mavnacılar, liman ve yukleme-boşaltma işcileri iş bıraktı. 1912 yılındaki 1 Mayıs daha geniş katılımla kutlandı.

-1921′e gelindiğinde ulkeyi işgal altında tutan emperyalist gucler 1 Mayıs’ı yasakladı ama Şirket-i Hayriye, Tramvay Kumpanyası, Halic Tersanesi, Feshane gibi kurumlarda calışan işciler uzerinde etkin olan Turkiye Sosyalist Fırkası’nın onculuğunde gosteriler ve grevler gercekleştirildi. 1 Mayıs 1922 yaklaşırken işgal kuvvetleri ve yerli işbirlikci sermaye cevreleri gosteri ve kutlama girişimlerini engelleme cabalarını yoğunlaştırmışlardı. Ancak kutlamalar engellenemedi. Bu 1 Mayıs eylemi sınıfsal taleplerle birlikte emperyalist işgale karşı da bir protesto niteliği taşıyordu.

-1 Mayıs 1923′te yerli ve yabancı şirketlerde calışan cok sayıda işci, yabancı şirketlere el konulması, 8 saatlik işgunu ve hafta tatili, sendika kurma ve grev hakkı talepleriyle greve gittiler.

-Hukumet, 1 Mayıs 1924′te yapılacak kutlamaları yasakladı ve 1 Mayıs gosterilerine izin verilmeyeceği belirtildi. Buna rağmen Amele Birliği Genel Merkezi'nde bir resmi kabul duzenlendi, Birlik Genel Merkezi, kırmızı renklerle donatılıp cephesine “Turkiye Amelesi Sendikalar Kanununu İster” yazıldı, Enternasyonal marşı calındı. 1 Mayıs dolayısıyla cıkarılan Celik Kol gazetesi toplattırılıp, Aydınlık dergisi idarehanesi arandı, 1 Mayıs’ı kutlamak isteyenlerden tutuklananlar oldu.

-17 Mart l925′de cıkarılan Takrir-i Sukun Kanunu, Turkiye’de her turlu emekci ve muhalefet hareketinde de “sukun” donemi başlatma yolunda kullanıldı. 1 Mayıs 1925 Amele Teali Cemiyeti tarafından genel merkez binasında sınırlı bir torenle kutlandı. Amele Teali Cemiyeti, ayrıca, “1 Mayıs nedir?” başlıklı bir broşur dağıtma girişiminde bulundu. Butun bunlar, hukumetin yeni bir tutuklama başlatması icin yeterli oldu. Otuz sekiz kişilik bir grup Ankara’ya gonderilerek İstiklal Mahkemesi onune cıkarıldı. Bunlardan bazıları, 7 ile 15′er yıl hukum giydi. Hukum giyenler arasında komunist şair Nazım Hikmet de bulunuyordu.

-1 Mayıs son kez 1928'de 'İşci Bayramı' olarak kutlandı. Tek parti ve cok partili donemlerde 1976'ya kadar 1 Mayıs kutlamaları yasaklı hale geldi.

-1 Mayıs’ların yeniden kutlanmaya başlanması, 1 Mayıs 1976′da DİSK’te orgutlu işciler ve onlarla birlikte hareket eden diğer orgutlerin yaygın katılımıyla İstanbul’da Taksim Meydanı'nda kutlandı.

-Yine işci sınıfı hareketinin bir dalgaya donuştuğu '77 1 Mayısı' fail-i mechul guclerce provoke edilerek onlarca işcinin oldurulmesiyle sonuclandı. Yaklaşık 500 bin kişinin katıldığı mitingin sonlarına doğru, meydana hakim konumda bulunan Sular İdaresi’nin duvarları uzerinde ve İntercontinental Oteli’nin catısında mevzilenmiş kişiler, kalabalığa ateş actılar ve 37 kişinin olumune, 126 kişinin yaralanmasına neden oldular. Tarih sayfalarına 'Kanlı 1 Mayıs' olarak gecen bu katliamın failleri 'bir turlu bulunamadı'.

-Tarihler 1 Mayıs 1978′i gosterirken yine işci sınıfı, sosyalistler ve demokratik kitle orgutleri Taksim'e cıktı. 77 Katliamı'nın 1. yıldonumu olan 1978 1 Mayıs'ında işciler, huzunlu ve bir o kadar da gorkemli miting yaptı.

-1979 yılına gelindiğinde CHP iktidarı ele gecirmişti. Ote yandan sıkıyonetim devam ederken 1 Mayıs kutlamalarına izin vermeyeceğini belirten hukumet sokağa cıkma yasağı ilan etti. Asker ve polisin İstanbul'un butun meydanlarını ablukaya aldığı 1 Mayıs'ta, 987 yurttaş yasakları tanımadıklarını belirterek Merter, Topkapı ve Cicekci'de sokağa cıktı. Sokaklara cıkan tum herkes gozaltına alındı. Merter'de bulunan DİSK Genel Başkanlığı onunden aralarında Behice Boran'ın da bulunduğu grup yuruyuş yapmak istedi. Polis DİSK binası onundeki herkesi gozaltına aldı.

-1980′de sıkıyonetim tarafından 30 ilde miting ve gosterilerin yasaklanması uzerine, DİSK ve bağlı sendikalar 30 Nisan’da İstanbul, Ankara, İzmir’de gosteriler duzenlediler. Başturk ve diğer bazı DİSK yoneticileri gozaltına alındı. DİSK hakkında dava acıldı.

-12 Eylul’den sonra uzunca bir sure 1 Mayıs’ın kutlanması yasaklandı. Ancak, 1 Mayıs 1987′de Petrol-İş ve LasPetkim-İş, Genel Hizmet-İş, Deri-İş Sendikalarının katkısıyla İstanbul’da Emek Sineması’nda bir şolen duzenlendi. 1 Mayıs 1988′de kutlamalar yine yasaktı.

- 1989 yılının bahar mevsimi işcilerin eylemlerine sahne oluyordu. 89 Bahar Eylemleri donemiyle birlikte yeniden yukselişe gecen işci sınıfı 1989 1 Mayıs'ında Taksim'e cıkmak istedi. Yapılan yuruyuşe polisin saldırması neticesinde catışmalar yaşandı. Polis saldırısında Mehmet Akif Dalcı isimli işci, trafik polisinin silahından ateşlenen kurşunla yaşamını yitirdi.

-1990 yılı Aralık ayında toplanan Turk-İş Genel Kurulu'nda 1 Mayıs’ın kutlanması karar altına alındı. 1990 1 Mayıs’ında gosterileri onlemek amacıyla İstanbul’da sıkı guvenlik onlemleri alındı. Değişik semtlerde gosteri yapmak isteyen devrimci gruplarla polis arasında catışmalar cıktı. Pangaltı’daki olaylar sırasında İTU oğrencisi Gulay Beceren polis tarafından vuruldu ve felc oldu.

-1991 yılında da 1 Mayıs, işyerlerinde Turk-İş yonetiminin yayınladığı bir bildiri okunarak kutlandı. Bunun dışında Hak-İş tarafından Ankara’da Dedeman Oteli'nde bir acık oturum duzenlendi. İstanbul’da yasaklara rağmen yapılan gosterilerde ise on eylemci yaralandı ve toplam 600 kişi gozaltına alındı. İzmir’de Balık Hali onunde gercekleştirilen toplantı 12 Eylul sonrasının ilk 'yasal' 1 Mayıs mitingi oldu.

-1996′da Kadıkoy’de kutlanan 1 Mayıs’a daha sabah saatlerinde saldıran polis uc işciyi katletti. Polis saldırısında yaralanan işcilerin bulunduğu hastaneye doğru yuruyuşe gecen kitleye saldıran polis ateş actı. Kitlenin polis saldırısına direnişle karşılık vermesi uzerine Kadıkoy'de olaylar gun boyu surdu. Emekci ve devrimci grupların arasında telsizinin sesini acık unutan bir sivil polis Star TV'nin canlı yayınında goruntulendi.
1997 1 Mayıs’ında işciler yine alanlardaydı. İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, İzmir, Antalya, Denizli ve Uşak’ta yuruyuş ve miting duzenlendi. Bu yılki 1 Mayıs kutlamalarını Turk-İş, DİSK ve KESK birlikte organize ettiler. Merkezi miting İstanbul’da Cağlayan Meydanı’nda yapıldı.

-1998 1 Mayıs’ı “Şimdi Demokrasi Zamanıdır” temel sloganı ile ifade edilen, demokrasi ve ozgurluk talebinin, guvenli bir gelecek isteğinin dile getirildiği mitinglere sahne oldu.12 Eylul sonrasında ilk kez bu yıl 1 Mayıs yaygın bicimde kutlandı. Turk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK tarafından İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana, Canakkale, Diyarbakır, Malatya, Gaziantep ve Samsun başta olmak uzere pek cok ilde ve ilcede 1 Mayıs kutlandı.

-1999 1 Mayıs’ı işci konfederasyonları ve ceşitli toplumsal muhalefet orgutlerinden 15 orgutun bir araya gelmesiyle oluşturulan Emek Platformu tarafından kutlandı. İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana, Kocaeli, Luleburgaz, Gebze, Eskişehir, İskenderun, Kayseri, Trabzon, Silifke ve Divriği’de mitingler yapıldı. 1999 1 Mayıs’ında dikkat ceken nokta buyuk kentlerin yanı sıra emekcilerin yoğun olarak bulunduğu ilce merkezlerinde de 1 Mayıs mitinglerinin duzenlenmiş olmasıydı.

-2000 yılında Turkiye’de 1 Mayıs’ı kutlamak uzere bir araya gelen Turk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK “Kuresel saldırıya karşı guc birliği” sloganını temel aldılar. İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Gaziantep, Diyarbakır, Mersin, Malatya, Tunceli’de duzenlenen mitinglerde calışanlar sosyal devletin korunmasını istediler ve iş guvencesi talep ettiler.


-2001 yılında İstanbul kutlamaları uc işci konfederasyonu ve KESK ile ortak duzenlendi. Miting Cağlayan’da yapıldı. Ulkenin pek cok kentinde yine kutlamalar yapıldı.

-2002 1 Mayıs’ını bir cok emek orgutu, İstanbul’da Cağlayan meydanında kutladı.

-2003 1 Mayıs'ı sendika ve orgutler onculuğunde bir onceki yıllarda olduğu gibi Cağlayan Meydanı'nda kutlandı.

-2004 yılında DİSK ve Turk-İş kutlamaları Taksim’de yapmak uzere valiliğe başvurdu, ancak valilik izin vermedi. Bunun uzerine Turk-İş Cağlayan icin başvurdu ve mitingi orada yaptı. DİSK, KESK ve pek cok emek orgutu, Taksim’de ısrar edince, valilik ara formul olarak 1 Mayıs mitinginin Sarachane’de toplanılarak Yenikapı’ya yurunulmesi şeklinde yapılmasına izin vermek zorunda kaldı. Yasal izin başvurusunda bulunmadan Sarachane’de kutlanan bu mitingin yararı, 1996’dan sonra yasaklanan Kadıkoy’un tekrar mitinglere acılması oldu.

-2005 ve 2006 yıllarındaki mitingler Kadıkoy meydanında yapıldı. Bu yıllardaki 1 Mayıslar polis saldırısı olmadan olaysız ve coşkulu gecti.

-2007: 1 Mayıs 1977 gunu Taksim Meydanı'nda yapılan kutlamalarda 500 bin emekci vardı. Sular İdaresi ve İntercontinental Oteli uzerinden acılan ateş sonucu cıkan kargaşa ve catışmalarda 37 işci yaşamını yitirmişti. Bu olay 'Kanlı 1 Mayıs' olarak tarihe fail-i mechul bir katliam olarak gecti. 2007 yılı ise katliamın ardından gecen 30. yıl olması sebebiyle emekciler icin tek adres olarak Taksim'i gosteriyordu. Emekcilerin Kanlı 1 Mayıs'ın karanlık faillerini lanetlemek, 37 işciyi anmak ve taleplerini haykırmak icin 1 Mayıs'ta Taksim'de olacaklarını belirtmelerinin ardından AKP hukumeti, Taksim'i asıl sahibi emekcilerden korumak icin ortalığı adeta savaş alanına cevirmişti. Gun boyu yaşanan direniş sonucunda DİSK ve orgutler Taksim Meydanı'na girmeyi başardılar.
-2008: Haklı Taksim taleplerinde ısrarcı olan emekcilerle devlet yine karşı karşıya geldi. 2007'de ki adı konulmayan sıkıyonetimi aratmayan 2008 1 Mayıs'ında da Turkiye'nin giderek 'polis devleti'ne donuşumune şahit olundu. Kopruler, vapurlar, metrolar, otobusler kapatıldı, Taksim'e cıkmak icin yuruyen emekciler gun boyu polisin gaz bombalı, plastik mermili ve kimyasal sulu saldırısına direndi.

-2009: Emekciler ve devlet arasında yaşanan ve 'Taksim Meydan Muharabesi' olarak adlandırılan direniş 2009'da da yaşandı. İstanbul'un Taksim'e cıkan yollarında emekcilere yine polis saldırısı vardı. Kurtuluş, Harbiye, Şişli, Mecidiyekoy, Beşiktaş ve Nişantaşı'nda emekciler Taksim icin direndiler. 2009 1 Mayıs'ının one cıkan bir başka gelişmesi ise artık 1 Mayıs'ın resmi tatil ilan edilmesi olmuştu. Emekciler gun boyu suren mucadelelerinde az sayıda da olsa Taksim'e cıkmışlardı.

2010: Emekcilerin direnişleri neticesinde AKP hukumeti 2010 yılında Taksim Meydanı'nı halka acmak zorunda kaldı. Coşkulu yuruyuşlere sahne olan 2010 1 Mayıs'ı Taksim'in ana sloganlarından biride 'Taksim'i acmadılar biz kazandık!' idi.

2011: 2011 1 Mayıs'ında da emekciler Taksim zaferini coşkuyla kutlarken 77'de olen işcileri de andılar. LGBTİ'lerin katılımıyla renkli goruntulere sahne olan 1 Mayıs 2011'i bazı cevreler '1 Mayıs fobisi bitti' diye yorumladı.

2012: 1 Mayıs 2012 işci sendikaları, demokratik kitle orgutleri ve siyasi partiler tarafından Taksim'de yuzbinlerin katılımıyla coşku icinde kutlandı. Kursuden ve medyandan cıkan birincil talep ise 77 suclularının yargılanması yonundeydi.

2013: 1 Mayıs 2013 icin emekciler adres olarak yine Taksim'i gostermişti. Valiliğin ve hukumet kanadının ise Taksim'de yapılmakta olan tunel inşaatının olduğunu varsayarak 'guvenlik' sorununu gundeme getirdi ve emekcilere Taksim'in yasak olduğunu ilan etti. 2013'e gelene kadar Turkiyeli emekcilerin ve sosyalistlerin mucadelesiyle kazanan Taksim'e cıkmak isteyen emekcilere polis 3 yıl aranın ardından yine gaz bombaları ve kimyasal sularıyla saldırdı. 17 yaşındaki lise oğrencisi Dilan Alp polisin attığı gaz bombasıyla başından vuruldu ve komaya girdi. Emekcilerin direnişi gun boyu surdu.

2014: 2014 1 Mayıs'ı icin işci sendikaları ve demokratik kitle orgutleri adres olarak Taksim'i gosterdi. Gectiğimiz gun sendika temsilcileri ile goruşen Vali Mutlu bu yılda da Taksim'in emekciye kapalı olacağını ilan etti. 2014 1 Mayıs'ı Gezi Direnişi'nden sonraki ilk 1 Mayıs olması sebebiyle dikkat cekerken yine yuzbinlerin Taksim'e cıkması ongoruluyor.
http://birgun.net/haber/1-mayisin-tarihsel-gelisimi-ve-mucadelesi-13050.html