
Turkiye'yi yasa boğan maden faciasında yurek burkan olumlerin yanısıra mucizevi kurtuluşlar da yaşandı. Yangının yaşandığı ocakta 3,5 saat boyunca yardım bekleyen madencilerden Fatih Ocay, oksijen dolu boruları dele dele zehirli gazın arasından yaşama uzandı.
Fatih Ocay, yuzlerce madenciye mezar olan ocaktan kurtulan madencilerden biri. Evli ve 2 cocuk babası olan Ocay emekliliğine sadece 5 ay kala yuz yuze geldiği faciada yaşananları ve kurtuluş hikayesini Milliyet'e şoyle anlattı:
"Patlamadan sonra panoların kenarlarında bulunan bir kacamağa sığındık. Bulunduğumuz alana duman sızmasını onlemek icin bolume bez ve sunta gibi ekipmanlarla perdeleme yaptık.
Olumu bekliyordum'
Başımızda teknikerler, muhendisler ve emniyetciler de vardı. Tek tek isimlerimizle sayımızı belirledim. 143 kişi kacamak noktasına sıkışmıştık. Emniyetciler perdelemenin bizi idare edeceğini ve kurtulacağımızı duşunuyorlardı. Ancak bu perdeleme bizi sadece 3,5 saat idare etti ve bu 3,5 saatte yardımımıza kimse gelmedi. Zehirli duman ilerliyordu. İlerleyen monoksitli dumanı iyiden iyiye hissetmeye başlamıştık. Gaz maskelerimizi kacamağa gelmek icin kullanmıştık. Dolayısıyla maskelerimiz de bitmişti.
'Birden aklıma istim boruları geldi ve...'
Duman iyiden iyiye hissedilmeye başlayınca herkes ordan oraya kacmaya başladı. Dua edenler, tekbir ve Kelime-i Şehadet getirenler vardı. Kimi de cocuklarının, sevgililerinin, eşlerinin ve ailelerini ismini sayıklıyordu.
Emniyetciler icerideki gaz artınca herkesi ayak kısmına doğru yonlendirdi. Cunku orada temiz hava olduğu soylendi. Herkes oraya doğru ilerlerken ben bir sure daha bekledim. Resmen olumu bekliyordum. Birden aklıma istim boruları geldi. İstim borularında temiz hava vardır.
'Beni borucu olmam kurtardı'
Bende madende borucu olarak calışıyorum. Bu boruları dele dele ilerleyebileceğimi duşundum. Borucu olduğum icin gerekli ekipmanlarım da yanımdaydı. İlk boruyu delip temiz havayı soluyarak tahliye edilen monoksitli dumanı takip ederek ilerlemeye başladım. Arkama baktığımda beni takip eden 4 arkadaşım vardı. Ben delip oksijen ihtiyacımı gordukten sonra arkamdakileri cağırıyordum. Onlar da oksijeni soluyup beni takip ettiler. Bu sırada bir arkadaşım bana doğru gelirken onume duştu. Ne oldu diyemeden olduğunu anladım. Bir diğeri ise birkac metre arkamda hayatını kaybetti. Beni borucu olmam kurtardı diyebilirim. Birkac yuz metre ilerledikten sonra komurun ocaktan yuzeye tahliye edildiği banda ulaştık. Kendimizi banda bıraktık. Sonrasında yuzeydeydik."
Ocay, kendisini takip etmeyip dumanın karşı yonune doğru ilerleyen 138 kişiden ise aradan gecen yaklaşık 20 saate rağmen bir daha haber alamadığını soyledi. Ocay, "Aksi yone gidenlerden kimseyi goremedim. Monoksitli hava ilerliyordu. Muhtemelen temiz hava onlara yarım saat yetmiştir" dedi.
Ocay, bir daha madende calışmak istemediğini belirtirken oğlu ise "Ben artık babamın bu işi yapmasını istemiyorum" diye konuştu.
Oksijen tupu bulduk'
Vardiyasının bitimine 45 dakika kala gocuk altında kalan Recep Gok ise olay anını korku ve panikle şoyle anlattı: "Gaz maskelerimizle bir sure idare ettik. Şans eseri oksijen tupu bulduk. Biz patlama olduğunda aşağıda 5 kişiydik. Zemine cıktığımızda ise sadece 2 kişiydik. 3 Arkadaşımız aşağıda gozumuzun onunde can verdi. Onları kurtarmaya gitmek istedik. Ancak emniyetciler tehlikeli olduğu icin bizi geri cevirdi. Geri cevirmeseler buyuk ihtimalle biz de olecektik. Şimdi arkadaşlarımızı son yolculuklarına uğurlayacağız."
Serseriler, Paşalar icin madendeydi
Somadaki madende işciler uc vardiyada calışıyordu. Vardiyalara kendi aralarında isim veren işciler sabah 08.00 ile akşam 16.00 arasındaki vardiyaya "Gunduz Vardiyası", akşam 16.00 gece 00.00 saatleri arasında olan vardiyaya "Paşa Vardiyası", gece 00.00 ile sabah 08.00 arasındaki vardiyaya ise "Serseri Vardiyası"diyorlardı.