Soma’da 301 kişinin hayatına mÂl olan facianın ardından, bolgedeki maden ocaklarında işcilere reva gorulen calışma koşulları da gunyuzune cıkıyor.

Ancak bir işcinin anlattıkları, bu koşulların yasaları delmek bir yana koleliğe vardığını ortaya koyuyor. Buna gore, bolgenin diğer ‘buyuk şirket‘i İmbat Maden İşletmeleri’ne ait ocaklardan en az birinde, yeraltındaki kapılar işcilerin uzerine kilitleniyor. Amac, işletmeler arasındaki komur yarışında madenciyi vardiyasının son saniyesine kadar madende tutmak…

‘Kaza olursa, gecmiş olsun’

Elmadere koyunde konuştuğumuz ama adını vermek istemeyen madenciler, “Şirketler oyle bir tonaj yarışına girdi ki, iş guvenliği denen şey kalmadı. Kapılar kilitleniyor bizim ustumuze, vardiya bitince şef acıyor” diyor.

“Ya kaza olursa” diye sorduğumda, isyan ediyorlar: “Yukarıya telefon acıp şefi bulmamız isteniyor. Ama ciddi bir şeyse durum o zaman aralığında zaten olan olur. Gecmiş olsun! Once komur cıkıyor dışarıya, en son biz. Burada istenen boyle…”


Fotoğraf: Reuters

Arama kurtarma calışmalarına katılan bir madenci de doğruluyor tum anlatılanları. Biz genel olarak ocaklardaki ihmalleri sorduğumuzda, “İmbat’ta kapıları insanların uzerlerine kilitliyorlar” diyor. Bize bir fotoğraf bulup bulamayacağını sorduğumuzda da, “Fotoğrafsız da olsa yazın, o zaman bir daha yapamazlar” diyor.

Verilmeyen yemek icin yevmiyeden kesinti yapılıyor

Elmadereli madencilerin soyledikleri yeraltında kapılara vurulan kilitle de sınırlı değil. Madencilerin yevmiyesinden, kendi yemeklerini evlerinden getirmelerine rağmen 3 TL yemek parası kesildiğini soyluyorlar.

“Bu nasıl olur” diye sorduğumda, “Bu da bir şey mi? Şirket elektrik tasarrufu yapmak icin lambalarımızı bile evlerimizde bize doldurtuyor. Ama olur da lambanı evde unutursan yevmiye cezasını veriyor” yanıtını alıyorum.

’55 yaşındaki adam dayak yedi’

Taşerondan yaka silken madenciler, “55 yaşındaki adamın taşerondan tekme tokat dayak yediğini gordum. Koca adam hungur hungur ağladı” diyor.

Her şeye, her acıya rağmen kole gibi calıştırıldıklarını anlatan madenciler, “Yoneticiler ‘Acıyan yer ayrı, acıkan yer ayrı’ diyerek gonderiyorlar bizi madene” diye anlatıyor.

Madencilerin hepsi yuklu miktarlarda borcun altında kalmış durumda. Anlattıklarına gore şirketler, caresiz durumda kalan madenciyi kendi calıştıkları bankalara yonlendirip kredi verdiriyor. Denizbank ve Yapı Kredi olmak uzere iki banka sayan madenciler, “Biz elimizi verip kolumuzu kaptırmışız. Nasıl cıkarız bu carktan?” diye soruyor.

http://www.diken.com.tr/vitrin/maden-koleliginin-ic-yuzu-ocakta-kapilar-uzerimize-kilitleniyor/