Kamuoyuna ve İlgili Makamlara,
13 Mayıs 2014 tarihinde Soma Eynez Bolgesinde meydana gelen faciada yuzlerce işci hayatını kaybetmiş, bircoğu da hayatını kaybetme tehlikesiyle burun buruna gelmiştir. Somada yaşanan bu katliam butun ulkenin gundemine girmiştir ve bu olaydan en cok etkilenenlerin maden işcileri ve yakınları olacağı aşikÂrdır. İşcilerin bir kısmı bire bir olaya maruz kalmış ve olum tehlikesiyle burun buruna gelmiş, bir kısmı yakınlarını olayda kaybetmiştir. Bir kısmı ise kaybettiği iş arkadaşlarıyla aynı koşullarda calışmak zorunluluğunu taşımaktadır.
Bu yaşananlar, maden işcilerini başa cıkılması zor olan bir kayıp duygusu ve guvensizlik durumu icinde bırakmıştır. Şimdiye kadar ekmek parası uğruna guvenli olmadığını bile bile madenlerde calışmak zorunda bırakılan işcilerin bu gunlerde yeniden madenlere girmek icin zorlandıkları, girmeyi reddedenlerin ise işlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya oldukları gorulmektedir. Onlem almadan ve denetim sağlanmadan calıştırılma nedeniyle yuzlerce işcinin hayatını kaybettiği bir olayda diğer işcilerin aynı koşullarda calışmayı reddetmesi olağandır. Bircok işci başka iş secenekleri olsa bir daha madenlere inmeyeceklerini dile getirseler de bir yandan da calışmadıkları her gun icin endişelidirler cunku gecimlerini sağlayacak maaşlarını alıp alamayacaklarını bilmemektedirler. Bu koşullar soz konusuyken, atılması gereken ilk adım, işcileri tehlikeli bir iş alanına girmeye zorlamak değil, bir daha benzeri olumlerle karşılaşmamak adına bir an evvel gerekli guvenlik tedbirlerin alınması, denetimlerin yapılması ve oncelikli olarak işcilere gerekli maddi ve psikososyal desteğin yapılmasıdır.
Travma bakış acısıyla ele aldığımızda, maden işcileri ruh sağlığı acısından riskli durumdadırlar. Kişilerin, doğrudan veya dolaylı olarak hayati tehlikelerle karşı karşıya kaldığı durumlarda birtakım ruhsal ve bedensel tepkiler verebildiği bilinmektedir. Bu psikolojik travmanın tepkileri arasında uyku ve yeme duzeninde değişiklikler, yoğun korku, tekrarlayan kÂbuslar, tetikte olma hali, sucluluk ve caresizlik duyguları, odaklanmakta zorluk, kontrol kaybı, olayları tekrar tekrar yaşıyor gibi hissetme, intihar duşunceleri, sosyal ortamlarda bulunmaktan rahatsız olma, olayı hatırlatan yer ve kişilerden uzak durmak isteme yer almaktadır. Etkilerinin en az fiziksel travmalar kadar kişiyi sarstığı bilinmektedir.
HÂlihazırda olum riski barındıran bir iş alanında calışan işcilerin, yaşanılan olay sonrasında kaygı seviyelerinin cokca arttığı ihtimali goz onune alındığında olayın yaşandığı yere aynı hayati risklerle tekrar girmenin işcilerin bu kaygı durumunu ağırlaştıracağı aşikÂrdır. Artan kaygı, dikkat ve odaklanmayı buyuk oranda kotuleştirecektir. Ayrıca, yoğun olumsuz duygulanıma bağlı olarak uykusuzluk veya yeme duzeninde değişikliklerin (orn. iştahta azalma), dikkat ve odaklanma acısından olumsuz sonuclar doğuracak diğer iki onemli etken olması ihtimali yuksektir. Bu sebeplerle ihmalden dolayı zaten tehlike barındıran bu iş işciler icin daha da tehlikeli hale gelme olasılığı taşımaktadır. Bunun yanı sıra yakın arkadaşlarını kaybetmiş olmanın ortaya cıkaracağı sucluluk duygusu nedeniyle kendini riskli durumların icine sokma ihtimali işciler acısından hayati riskler taşıyacaktır. Olayı hatırlatan yer ve kişilerden kacınma isteği de son derece beklenebilirken, işcilerin aynı mekÂnda calışmalarını talep etmek onlar acısından cok zorlayıcı olacaktır.
Gorduğumuz uzere iş guvenliğinin sağlanmamasının ruhsal sonucları son derece ağır olabilmektedir. Bircok işci yukarıda bahsedilen şikÂyetlerden muzdarip olabilir veya boylesi tepkiler yakın donemde ortaya cıkabilir. Bu tur olaylarda bu tepkiler son derece olağan ve beklenilirdir. Dolayısıyla, işcileri, yukarıda bahsedilen olası şikÂyetlerin en yoğun olacağı bu donemde, ustelik de benzer bir olayı yaşamalarının gercekci bir bicimde soz konusu olduğu bir durumda, kendilerinin bile bile olume gonderildiği duygusuyla yeniden madene girmeye zorlamak, bu bahsedilen durumların ortaya cıkma ihtimalini yukseltebilir, bu donemde var olan sıkıntıları ağırlaştırabilir veya cevrenin desteğiyle baş edebilecekleri bu belirtileri kalıcı hale getirebilir. Boylesi şikÂyetleri olan işcilerin ruh sağlığı hizmetlerine yonlendirilmesi ve tekrar madenlerde calışmak zorunda bırakılmaması onemlidir. Ayrıca, unutulmamalıdır ki, denetimsiz ve olum riski taşıyan koşullarda calışmayı reddetmeleri, işcilerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarını korumaya calıştıklarına dair olağan, anlamlı ve insani bir tepkinin gostergesidir.
İşcilerin tekrar calışmaya donebilmelerinin birinci on koşulu madenlerde işci guvenliğinin sağlanılmasıdır. Bunun oncesinde hicbir işci calışmaya zorlanmamalıdır. Bunlarla birlikte, işcilerin ve yakınlarının psikososyal destek mekanizmalarından yararlanmaları sağlanmalıdır. Ayrıca, işcilere ekonomik guvence sağlanmalı, maaş kesintisi soz konusu olmamalı ve istedikleri takdirde yeni calışma alanlarına yonlendirilmeleri sağlanmalıdır.
20.05.2014
Toplumsal Dayanışma icin Psikologlar Derneği (TODAP)
http://somaicinadalet.com/psikologl...en-iscileri-ile-ilgili-aciklama/#.U3ssQ_RdVOF
Psıkologlardan calışmaya zorlanan maden ışcılerı ıle ılgılı acıklama
Gündemdeki Konular - Haberler0 Mesaj
●2 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Psıkologlardan calışmaya zorlanan maden ışcılerı ıle ılgılı acıklama