
Gezi Parkı olaylarına ilişkin yedisi yabancı 255 sanıklı davanın 7. duruşması yapıldı. İstanbul Adalet Sarayında bulunan 55. Asliye Ceza Mahkemesinde gorulen duruşmaya 23 tutuksuz sanık katıldı. Sanıklar, kimlik tespitinin ardından savunmalarını yaptı.
9-10 POLİS USTUME GELİP AĞIR ŞEKİLDE DARP ETTİLER
Duruşmada savunma yapan universite oğrencisi Mustafa Emrullah, 2 Haziran 2013 gecesi Uskudardan Beşiktaş a arkadaşını ziyaret etmek icin gectiğini belirterek, Arkadaşıma giderken, daha onceden atılmış gaz bombasından etkilenip oğrencisi olduğum Bahceşehir Universitesi kampusune sığındım. Beşiktaş Carşıya girmek istedim, ancak Barbaros Bulvarı girişi polis tarafından tutulmuştu. Akaretler tarafına yurudum, ancak polis orayı da tutmuştu. Geri donerken, dinlenmekte olan cevik kuvvet polisi bana laf attı. Evine git birader dedi. Daha sonra ağır kufurler etti. 9-10 polis ustume gelip ağır şekilde darp ettiler dedi.
BEYİN SARSINTISI GECİRİYOR OLABİLİRDİM
Polislerin kafasına kaskla vurduğunu iddia eden Emrullah, Darpın etkisiyle kendimde değildim. Otobuse ters kelepceli olarak bindirildim. Kafam kanıyordu. Gozaltına alınan diğer şahıslar kafamın kanamasını durdurmak icin kafama tişort tuttular. Polisler bunu yapanlara da kufur etti. 2 saat tıbbi yardım yapılmadı. O sırada beyin sarsıntısı geciriyor olabilirdim diye konuştu.
CIPLAK ARAMAYA MARUZ BIRAKILDIK
Kabin memuru sanık Hatice Tuğşen Akyol da, 5 Haziran 2013 gunu saat 20.00 civarında arkadaşının kendisi ve diğer arkadaşı Arzu Kurtu Gumuşsuyu Caddesinin başında bıraktığını belirterek, Hicbir olay yoktu. Gezi Parkının oraya gittik. Birkac saat oturduktan sonra, eve donmek icin taksiye binmek amacıyla indiğimiz yere geri donduk. Bir anda gaz bombaları atıldı. Mecburen herkesle birlikte İTUnun merdivenlerine doğru kacmaya başladık. Arzu Kurt ile birlikte birbirimize tutunup coktuk. Tam o sırada coplarla polisler ikimizi darp etti. 48 saatte yalnızca 1 kez yemek verildi. Cıplak aramaya maruz bırakıldık. Cırılcıplak soyup ıkınmamı istediler diye konuştu. Kabin memuru sanık Arzu Kurt ise, Bana sinkaflı kufurler edildi. Anadan doğma şekilde Hatice gibi aramam yapıldı. Suclamaları kabul etmiyorum diye konuştu.
GEZİ PARKI RAPORUNDA İLGİNC TESPİTLER!
NE GUZEL ORUC TUTMUŞLAR
Suclamaları kabul etmeyen tutuksuz sanık Yılmaz Tuzenin avukatı Melis Dalgıc da şunları soyledi:
Gozaltına alınanların bana anlattıkları ve gorduklerimle ilgili olarak, şahısların ac ve susuz bırakıldığını Baroya da, Cumhuriyet Savcılığına da bildirdim. Onlem alınması gerektiğini vurguladım. Hatta bu durumu, ismini hatırlayamadığım bir savcı ile goruştuğumde, ona sanıklar ac-susuz dediğimde, Ne guzel, oruc tutmuşlar dedi.
GEZİ PARKI EYLEMLERİNİN CARPICI RAKAMLARI
SOMADA PARA HIRSINA KURBAN EDİLEN MADENCİLERİ SAYGIYLA ANIYORUM
Evli ve 1 cocuk babası olan lise mezunu sanık Yucel Demir ise, savunmasına, Somada para hırsına kurban edilen madencileri saygıyla anıyorum diyerek başladı.
1 Haziran 2013 gunu saat 12.30 sıralarında Galatasaray Lisesi onunde gozaltına alındım. Gozaltına alındıktan sonra 15 saat bir polis otobusu icerisinde hapsedildik. Neredeyse nefes almamıza dahi musaade edilmedi. Orada olmamın nedeni, hukumetin doğayı katleden uygulamalarına olan tepkimdir. Kanunsuz bir gosteriye katılmak gibi bir amacım da yoktu. Suclamaları kabul etmiyorum.
SİZİN YUZUNUZDEN 48 SAATTİR CALIŞIYORUZ, EVE GİDEMEDİK
Yonetmen ve senarist sanık Ahmet Kucukyalı da, Gozaltına alındıktan sonra cevik kuvvet otobusune bindirildiğimde, bir tane gorevli koltuklara sopa ile vurarak, Sizin yuzunuzden 48 saattir calışıyoruz, eve gidemedik diye bağırdı. Telefon goruşmesi yaptırmadılar, yiyecek vermediler, tuvalete bir defa gitmeme izin verildi. Suclamaları kabul etmiyorum. Ben Kultur Bakanlığına eser veren ve bu kapsamda calışma yapan senaristim, aynı zamanda yapımcı ve yonetmenim. Kanun dışı faaliyet icerisinde olmam soz konusu değil, beraatime karar verilsin diyerek kendini savundu.
İSTESEYDİM KACARDIM, YAKALAYAMAZLARDI. BEN MİLLİ TAKIM RAGBİ OYUNCUSUYUM
Polis tarafından darp edildiğini iddia eden Ragbi Milli Takım oyuncusu Doğan Doğan da, Akrep denilen araca sokuldum. İceride benim gibi 5 şahıs daha vardı, bizi darp ettiler. Ardından başka bir araca bindirildim ve burada da darpa uğradım. Ancak herhangi bir mudahalem olmadı. İsteseydim kacardım, yakalayamazlardı. Zira ben Milli Takım ragbi oyuncusuyum. Tum bunlara rağmen darp edildim ve cok ağır hakaretlere maruz kaldım dedi.
40 POLİS BANA TEKME ATARAK KUFUR ETTİ
Doğan, savunmasına şoyle devam etti:
İstanbul Emniye Mudurluğu binası onunde aractan indiğim sırada, yakalananlar kacmasın diye otobusun onunde yaklaşık 40 tane polis vardı. Ben bunların arasından gecerken, hepsi bana tekme atarak kufur ettiler. Benim dışımda aractan inenlere de bu şekilde vurdular. Aralarında kızlar ve Erasmus bursu ile gelen yabancı oğrenciler de vardı. Ben bunların da dayak yediğini gordum.
KOLUMDA MUSTAFA KEMAL ATATURK İMZASI OLAN DOVME VAR DİYE ANNEM VE BABAMA KUFUR EDİLDİ
Sanık İlker Yeniay ise, Mustafa Kemal Ataturk dovmelerimden dolayı polis bana laf attı. Ben de kendisine cevap verince, aramızda arbede cıktı. Başka bir polis aramıza girdi. Daha sonra bir arabaya sevk edilip 20 saat tutuldum. Nezaretteyken kemerimiz alındığından pantolonum duştu, bu yuzden de polisle aramda tartışma cıktı. Detaylı aramadan gectim ve burada sinkaflı kufurlere maruz kaldım. Benim babam emekli astsubaydır. Kolumda Mustafa Kemal Ataturk imzası olan dovme var diye polis tarafından annem ve babama kufur edildi dedi.
Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması icin yarın sabah saat 09.30′a ertelendi.
http://sozcu.com.tr/2014/gunun-icinden/gezi-davasinda-sok-ifadeler-513457/