Kuzey Afrika'nın egzotik şehri Marakeş, son zamanların gozde film studyosu oldu. Pek cok filmin cekildiği bu şehri artık turistler de keşfetti.. .

Şehrin kalabalığından ve stresinden bıkan Avrupalıların tatil tercihlerinden biri Fas'ın Marakeş şehri oldu. Avrupa'ya olan yakınlığının yanı sıra mimari ozelliklerinin korunması ve nufusunun hemen hepsinin Fransızcayı cok duzgun konuşmaları, Avrupalı turistlerin rotasını Marakeş'e yoneltiyor. Marakeş'in bu kadar ilgi gormesinin bir diğer sebebi ise bir film studyosu olarak da kullanılıyor olması. Bunun icin Marakeş'e dort saat uzaklıkta yer alan Ouarzazate'a gitmeniz gerekiyor. Burası, Fas'a genel vali olarak atanan, Fransız General Lyautey tarafından 1929 yılında, colden hemen onceki onemli bir ileri karargÂh olarak kurulmuş. Şehrin nufusu 30 binden fazla. Coğrafi ozelliklerinden dolayı, bir acık hava film studyosu olarak da kullanılıyor. Şu an Ouarzazate'ta ozel sektore ait dort buyuk film studyosu ve mevcut. Şehrin icinde de bir sinema muzesi oluşturulmuş. Şehir merkezine girişte ise film endustrisini sembolize eden bir anıt var. Ayrıca Fas yonetimi, Ouarzazate'ın sinema sektorune ev sahipliği yapması icin her turlu desteği de veriyor. Zaten Ouarzazate'ta, filmler icin gelen unlu oyuncuları ağırlamak amacıyla birbirinden luks onlarca otel de yapılmış. Figurasyon acısından ucuz işgucu, geniş arazi ve ozellikle tarihi filmlerde kullanılabilen doğal coğrafi ozellikleri nedeniyle Hollywood başta uzere dunya sinema sektoru buraya akın ediyor. Ouarzazate'taki en buyuk studyo ve platolardan bir tanesi, Atlas Corporation'a ait Atlas Studyoları... Atlas'ın sahip olduğu platoya girdiğinizde, pek cok filmde kullanılmış dekorları, adeta bir acık hava muzesindeymiş gibi gezebiliyorsunuz. Filmler bitmiş olsa da kullanılan dekorlar kaldırılmamış ve ziyaretcilere acık. Dileyen, bir rehber eşliğinde bu devasa dekorları gezebiliyor. Atlas Platosu'nda cekilen filmlerden bazıları, Nil'deki Elmas, Gun Işığında Suikast, Musa, Kundun, Lejyoner, Kleopatra, Gladyator, Asteriks ve Oburiks: Gorevimiz Kleopatra ve Cennetin Krallığı. Fas'ta aşiret reislerinin yonetimi altındaki koylere kasbah adı veriliyor. Aid Ben Haddou Kasbahı 12. yuzyıldan kalma fantastik bir yapı. Aid Ben Haddou, bu yerleşim birimiyle, Ouarzazate'tan Marakeş'e uzanan yolu kontrol ediyor ve buradan gecen kervanlardan harac alıyordu. Ancak bolgeye Fransızların gelişiyle birlikte, bu kasbah da kaderine terk edildi. Bir tepenin uzerine diklemesine kurulmuş bu kasbahın icine girdiğinizde tarihte bir yolculuk yapıyorsunuz.

70 METRELİK MİNARE
Marakeş'e geri donduğunuzde hÂl gormeniz gereken pek cok yer var. Şehrin en gorkemli yapılarından biri, 70 metre uzunluğunda minaresi olan Koutubia Camisi. Fas'taki camileri, Turkiye'deki camilerden ayıran temel ozellik, minareleri... Fas'taki camilerin minareleri, bizdekilerin aksine yuvarlak değil, dikdortgen bir kule şeklinde yukseliyor. Koutubia, 'Kitaplık, kitap satılan yer' anlamına geliyor. Zaten Koutubia Camisi'nin, yerine inşa edildiği caminin bahcesinde eskiden el yazma kitaplar satılırmış. Marakeş'in en unlu ve en canlı yerlerinden bir tanesi Jemaa el Fnaa Meydanı. Yerel halk meydanı, 'kıyamet meydanı' ya da 'olulerin buluştuğu yer' olarak adlandırıyor. Eski donemlerde idamların gercekleştirildiği bir yer olduğu icin halk meydana bu isim koymuş. Burası gunduzleri, yılan oynatıcılarının, fal bakıcıların, geleneksel danscıların, su satıcılarının, şehri turlamak isteyenlere hizmet veren faytoncuların buluştuğu ve birbirine karıştığı bir meydan... Fas'ın geleneksel tum yemeklerini bu acık hava restoranında bulmak mumkun.




Ouarzazate'taki film studyoları gezilebiliyor.


Aid Ben Hoddou Kasbahı 12. yuzyıldan kalma fantastik bir yapı.


Gunun her saati kalabalık olan Jemaa El Fnaa Meydanı renkli bir manzara sergiliyor



Jemaa el Fnaa Meydanı'nda geleneksel Fas eğlenceleri yapılıyor