Turkiye'den Ermenistan'a giden ilk turist kafilesi 10 gunluk gezide sadece dostluk gordu...

Turkiye-Ermenistan sınırı 1993'ten beri kapalı, iki ulke arasında diplomatik ilişki yok. Tum zorluklara rağmen "Turizmle iki ulke arasında barış koprusu kurmak mumkun" diyerek Ermenistan'a tur duzenleyen seyahat acentesi sahibi ve unlu rehber Faruk Pekin, sınır kapalı olduğu icin kafileyi Ermenistan'a Gurcistan uzerinden goturmek zorunda kalmış. İki ulke arasında yeme icme kulturunden şehirlerarası yollardaki feci tuvaletlere kadar bircok ortak ozellik olduğunu soyleyen Pekin, yola cıkmadan once "Acaba Ermenistan'da bize kotu davranırlar mı" kaygısı taşıyan 30 kişilik kafilenin 10 gun suren gezi boyunca gordukleri ilgi ve misafirperverlikten cok memnun kaldığını anlatıyor.





Turkiye ile Ermenistan arasında hicbir diplomatik ilişki kurulamıyor. Turk- Ermeni sınırı 1993 yılından bu yana butun mal ve insan trafiğine kapalı. İki ulke arasında bunca yıldır yaşanan gerginliğe rağmen halklar arasında vahim bir durum soz konusu değil. Yuzyıllar boyunca ic ice yaşamış Ermeni ve Turk halkları, yeme- icme kulturlerinden gelenek ve goreneklerine kadar birbirlerine cok benziyorlar.

Buna birebir tanık olanlardan birisi de dunyanın dort yanına duzenlediği kultur turları ile tanınan unlu rehber ve acenteci Faruk Pekin. Fest Travel seyahat acentesinin sahibi olan Pekin, bir ilki gercekleştirerek Ermenistan'a turistik bir tur duzenledi. Pekin'le beraber Gurcistan-Ermenistan turuna cıkan 30 kişilik Turk turist kafilesi, 10 gunluk gezide gordukleri ilgiden ve misafirperverlikten cok memnun kaldı.

"Nasıl gecti habersiz o guzelim yıllarım"

Kafile tura İstanbul'dan Batum'a ucarak başlamış. Batum'dan Tiflis'e gecen turistler, daha sonra Tiflis'ten karayoluyla Ermenistan'a girmişler. Ermenistan'a girer girmez kendilerini Turkiye'de gibi hissettiklerini, bircok yerde "Nedim Ağa'nın Restoranı", "Tozanoğlu Kofte Salonu" gibi Turkce tabelalar gorduklerini anlatan Pekin, gezileri suresince cok sayıda Turk plakalı otomobile de rastladıklarını soyluyor. Hatta bir akşam yemeğinde Turk olduklarını oğrenen Ermeni sanatcılar jest olsun diye Teoman Alpay'ın "Nasıl gecti habersiz o guzelim yıllarım" şarkısını calmışlar.

UNESCO'nun Dunya Mirası Listesi'nde bulunan Hagpat ve Sanahin manastırlarını gezdikten sonra Erivan'a varan kafile, Erivan'daki Marriott Otel'de konaklamış. Gezilerinin bundan sonraki kısmında 100 binden fazla dokumanın olduğu Erivan Madenataran El Yazmaları Muzesi, Gok Camii, "Dunya Ermenileri'nin Vatikan'ı" diyebileceğimiz Ecmiadzin Katedrali gibi tarihi ve turistik yerleri ziyaret ettiklerini soyleyen Faruk Pekin, "Ermenistan'da UNESCO listesinde bulunan beş ayrı yer var. Biz bu turda UNESCO listesindeki yerlerin hepsini gorduk. Mesela, jiplerle 2770 metre tepeye cıktık, manastır gezdik ve kar yedik" diyor. Ermenistan'da Doğu Karadeniz'e tıpatıp benzeyen doğal guzelliklerin yanı sıra cok buyuk bir tarihsel mirasın bulunduğunu anlatan Pekin sozlerini şoyle surduruyor: "Dunyada devlet olarak Hıristiyanlığı ilk kabul edenler Ermenilerdir. Burada Avrupa'ya kıyasla daha eskiye giden bir Hıristiyanlık tarihi var. Buna bağlı olarak eşi bulunmaz kilise mimarilerine ve ikonografilere sahipler. Zaten Doğu kiliseleri bambaşka bir zenginliktir."