

Bizanslı Philon "Babil'in asma bahcelerini, Olimpos'taki Zeus Heykelini, Rodos Kolossusu'nu, yuksek piramitlerin kudretli işciliğini ve Mausoleus'in mezarını gordum. Ama bulutlara doğru yukselen Efes'teki tapınağı gorduğumde, diğerlerinin tumunun golgede kaldığını hissettim." diye yazmıştı.
Tanrıca Artemis adına ilk turbe M.O.800'lu yıllarda Efes'teki nehrin yakınındaki bataklık kıyıya yapılmıştı. Bazen Diana da denen Efes tanrıcası Artemis, Yunan Artemis'iyle aynı değildi. Yunan Artemis'i av tanrıcasıydı. Efes Artemis'i ise belinden omuzlarına kadar bircok goğusle resmedildiği gibi verimlilik, bereket ve doğurganlık tanrıcasıydı.
Bu eski tapınakta muhtemelen Jupiterden duşen bir meteorit olduğu duşunulen kutsal birtaş vardı. Tapınak, sonraki yuzyıllarda birkac kez tahrip olmuş ve yeniden inşaa edilmiştir. M.O.600'lerde Efes şehri buyuk bir ticaret limanı haline geldi ve Chersiphron adlı bir mimar yuksek taş kolonları olan yeni ve buyuk bir tapınak inşaa etti.
Lidya kralı Croesus, M.O.550'de Efes'i ve Anadolu'daki diğer Yunan şehirlerini fethetti. Bu savaş sırasında mabet tahrip oldu. Croesus, mimar Theodorus'a daha oncekilerin hepsini golgede bırakan yeni bir mabet yaptırdı. Yeni tapınak oncekinin 4 katı buyuklukte 90 metre yukseklikte ve 45 metre genişlikteydi. Masif bir catı, yuzden fazla taş sutunla destekleniyordu
M.O. 356'da Herostratus adlı biri tarafından cıkarılan bir yangında yanarak tahrip oldu. Bundan kısa bir sure sonra o gunun en unlu heykeltraşı olan Scopas'lı Paros tarafından yeni bir mabet yapıldı. Romalı tarihci Pliny'ye gore yeni tapınak, 130 metre uzunlukta ve 68 metre genişlikteydi. Tavanı, yukseklikleri 18 metre olan 127 adet sutun destekliyordu. İnşaat 120 yıl surmuştu. Buyuk İskender M.O.333'de Efes'e geldiğinde tapınağın inşaası hala devam ediyordu.
M.S. 57'de St. Paul hristiyanlığı yaymak icin Efes'e geldi. O kadar başarılı oldu ki bundan, şehrin demircisi ve tapınaktaki heykellerin sahiplerinden birisi olan Demetrius buyuk bir korkuya kapıldı. Cunku Demetrius tapınaktaki heykellerin bir kısmının sahibiydi ve her yıl tapınağa hacca gelenlerden iyi bir geliri vardı ve insanların dinini değiştirmesi demek onun gecimini kaybetmesi anlamına geliyordu. Birlikte ticaret yaptığı diğer kişileri de yanına alan Demetrius heyecan verici ve "Yaşasın Efesliler'in Artemisi" diye biten bir soylev yaptı ve halkı galeyana getirdi. Hemen sonra St. Paul'un yardımcılarından ikisini tutukladılar. Bunu bir isyan takip etti. Sonucta St. Paul, tutuklanan yardımcılarıyla şehri terketti ve Makedonya'ya geri dondu.
262'de Gotların bir akını sırasında buyuk Artemis tapınağı yakılıp yıkıldı. Bir yuzyıl sonra Roma İmparatoru Constantine şehri yeniden inşaa ettirdi. Fakat hristiyan olduğu icin tapınağı restore ettirmedi.Constantin'in cabalarına rağmen Efes eski gunlerine donemedi. Cunku gemilerin demirlediği liman yokolmuştu. Nehrin taşıdığı aluvyonlar tarafından deniz şehirden uzaklaşmıştı. Zamanla şehir sakinleri kenti terkettiler. Mabetin kalıntıları başka yapıların ve heykellerin yapılmasında kullanıldı.
British Museum'dan John Turtle Wood 1863'de tapınağı araştırmaya başladı. 1869'da 6 metre derinlikte, camurların icinde tapınağın temellerini buldu. Bulduğu heykelleri ve bazı kalıntıları British Museum'a goturdu.
1904'de yine aynı muzeden D.G. Hograth'ın liderliğindeki bir ekip kazılara devam ettiler ve sitede birbirinin uzerine inşaa edilen 5 tapınak olduğunu keşfettiler. Bugun gelen ziyaretcilere tapınağın yerini belli etmek icin, bataklık halinde olan bolgeye sadece bir tek sutun dikilmiştir.



