Perdenin Evrimi


Gunluk yaşamımızda sıkca kullandığımız perdeler hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?
Biz, perdenin kulturel gelişiminde kat ettiği yolu merak ettik ve ona hayat veren bir isimden ayrıntılarıyla dinledik.

Perdenin evlerde ve cevremizde, bugun kullandığımız bicime yakın kullanımları cok uzun zaman onceye, hatta tarih oncesi donemlere kadar dayanıyor. Perdenin tarihcesi ve gelişimini, bu alanda isim yapmış markalarından Window’un genel muduru Nejat Ozturk’ten oğrendik…

Gunumuzde kullandığımız perde, insan yaşamına nasıl girdi?

Perdenin evlerde ve cevremizde, bugun kullandığımız bicime yakın kullanımları cok uzun zaman onceye, hatta tarih oncesi donemlere kadar dayanıyor. ılkel donemlerde mağaralarda yaşayan insanların, mağaraların kapılarını ortmekte kullandıkları postlardan başlayan perdenin oykusu, yerleşik toplumlarda halı, kilim, daha sonrasında değerli kumaşları dokumaya başlamasıyla gelişmiştir. ınsanlık tarihinde, mekanlarda icerisi ve dışarısı arasında tek bağlantı uzun zaman sadece kapılar olmuş. Bu yuzden perdeyle ilgili bildiğimiz kavramların coğu pencere değil, kapılarda kullanılan perdelerden geliyor.

Pencerelerimizde gormeye alışık olduğumuz perdenin, aslında kapılardan gecerek evlerimize girmesi şaşırtıcı. Peki, perdenin kumaş dokumacılığıyla ilintili gelişimi nasıl olmuş?

Mezopotamya’da gelişen kumaşcılık ve dokuma teknikleri, bugun pek cok dile tekstil terimi olarak yerleşmiş kelimeleri doğurmuş. Arapca “makrame” kelimesi bircok dilde kullanılır. Muslin ve damasko (damas/Şam işi) gibi kelimeler yapıldıkları yerlerden, yani Musul ve Şam’dan gelir.

Eski Mısır’da perde kullanımı yaygınmış. Antik Yunan ve Roma donemlerinde, uzeri baskı resimli keten kumaşlardan, tapınak ve ic mekanların dekorasyonlarında yararlanılmış. Tarihsel kaynaklara gore pencere perdesi ilk kez Latinler tarafından kullanılmış. Ancak Ortacağ’da dahil olmak uzere tum bu surecte pencereler, cok kucuk boyutlarda tasarlanmış ve genellikle tahta kepenklerle kapatılmış. Gunumuzde kullanılan vual sozcuğu, buyuk toren alanlarında gosteri izlemeye gelen Romanlıların guneşten korunmak icin kullandıkları “velum” adlı perde sisteminden geliyor. 6’ncı yuzyıldan itibaren Bizans ve ona bağlı eyaletlerde ipek uretimi oldukca buyuk boyutlara varmış. Bizans ipek dokumaları ıstanbul ve Korint’te bulunan tezgahlarda dokutulup kullanılırdı. Bu donemde son derce renkli, desen ve kompozisyon acısından zengin kumaşlar uretilmiş. Bu surecte perde anlayışında bugunde kullandığımız stor perdenin temelleri atılmış.

O donemlerde sadece dekoratif amaclı mı kullanılıyordu? Başka fonksiyonları yok muydu?

Elbette sadece dekoratif amacla değil; aynı zamanda mekanların ısı duzenini sağlamak icinde kullanılıyordu. Ortacağ’ın tekinsiz ortamında, pencereler tahta kepenkler, yağlı ve mumlu kağıtlarla kapatılıyordu. Boylece guvenli bir ortam oluşturulmaya calışılıyordu. Bu donemlerde sadece soyluların evlerinde, yunlu dokumadan yapılmış perdeler kullanılmış. Ayrıca, ilk kez yataklarda da perde kullanımı ortacağda ortaya cıkmış. Lucca ve Venedik’te kaliteli ipekler uretilmiş; 14’uncu yuzyılda Genova Floransa ve Milano’da gosterişli kadifeler yapılmış ve donemin perde kumaşlarında gundelik olaylar veya efsaneler resmedilmiş.

Kulturel acıdan bircok buyuk gelişmenin yaşandığı Ronesans doneminde perdenin yeri neydi? Sanatsal oğeler taşıyan urunlerdeki değişimlerin yansımaları perdede de gorulmuş mu?

Ronesans doneminde perdelerde zengin işlemeler goze carpar. Tekstil urunleri evin her koşesinde bulunurmuş. O zamanlar perdeler sadece işlevsel değil, aynı zamanda dekoratif birer oğe haline gelmişti. Dokum ve kıvrımlarıyla odaların genel dekorasyonuna eşlik ediyorlardı. 16’ncı yuzyılda ıtalyan ve Fransız dekoratorler zarif desenli, zengin bordurlu, parcalı ve kısa perdeleri tercih etmişler. Renk olarak genellikle turuncu, kahverengi ve koyu yeşilin hakimiyeti soz konusuymuş. Barok donemde ic dekorasyon acısından onemli değişimler olmuştur. Yeni bir uyumla birlikte, yeni mobilya tasarımları ve simetri on plana cıkmış. 17’nci yuzyılda Fransız ve ıtalyan tarzında kabartmalı, ikili perdeler kullanılmış. Bunlar dar bir kornişe halkalarla asılmış, ipek, tafta ve ketenlerden oluşuyormuş. Kornişin bu donemde kullanımı artmış; Fransızlar madeni korniş, puskul ve kaliteli kadife perdeler uretmişler. 17 ve 18’inci yuzyıllarda gosteriş on plandaymış. En basit hazırlanan modellerde bile zengin malzemeler kullanılmış.

18’inci yuzyılın ortalarında Barok stiline karşı olarak, Paris’ten tum Avrupa’ya yayılan Rokoko donemi başlar. Bu stilde de ceşitlilik, şıklık, uyum ve fantezi on plandadır. Bu donem icinde kumaş ceşitleri artmış, ayrıca Hindistan’dan da kumaşlar getirilmiş. Perdelerde genellikle parlak sarı ve gumuş renkleri ağırlıkta... 18’inci yuzyılın sonralarında ortaya cıkan Neo-klasik donemde, Robert Adam’ın dekorasyon konusundaki duşunceleri yaygınlık kazanmış. En cok beğenilen kumaş turleri arasında brokarlar, renkli ipekler, nakışlı satenler, kadifeler, yunlu kumaşlar, tafta, tul ve muslinler yer alıyor. Perdeler ise genellikle yumuşak ve acık renkli bir havada...

Tarih sahnesinde bu donemde onemli bir olay yaşanmış ve Fransız ıhtilali gercekleşmiş. Bu calkantılı donemde insanların yaşama baktıkları pencerelerde nasıl perdeler kullanılıyordu?

Fransız ıhtilali’nden sonra Paris’te ortaya cıkan “ımparatorluk” stilinin en onemli ozelliği, yere kadar uzanan perdelerdi. Buyuk pencerelerde kullanılan suslu, işlemeli ve drapeli perdeler “demode” tercih edilmiş. En cok kullanılan motifler arılar, yıldızlar, guller ve rozetler olmuş.

19’uncu yuzyılda perde konusunda ortaya atılan fikirler bugun bile perde tasarımcılarını etkilemektedir. Aynı yuzyılda Victoria Donemi ortaya cıkmış; insanlar bu donemde soyluluğa buyuk onem vermişler. Perde tasarımlarında da 1800’lu yıllardaki sadelik, yerini ihtişama bırakmış. Bu yuzden tarzlarda karmaşıklık ortaya cıkmış. Perdelerde derin sacaklar ve işlemeler kullanılmış. Kalın ve sık dokuma kumaşlardan yapılan perdeler ve pencerelerde stor kullanıldığı icin odalar kasvetli bir atmosferdeymiş. Renk olarak ozellikle kırmızı, bu doneme damgasını vurmuş.

Dunyada perde boylesine değişimlerle dolu bir surec izlerken, bizim kulturumuzdeki gelişimi nasıl olmuş?

Ulkemizde perdenin gelişim surecine baktığımızda, Batılaşma donemine kadar, perde tasarımlarında evrensel cizgilerden yararlanıldığı gibi kulturumuzun etkilerini de gormekteyiz. 16’ncı yuzyılda I. Selim doneminde, sarayda dekoratif amaclı pencere perdeleri kullanılmış. Bu perdeler iki kanatlı ve zengin drapelere sahipmiş. Ayrıca, bu donemde kullanılan perdeler kumaş işleme sanatımızın en guzel orneklerindendir. 16 ve 17’nci yuzyıllarda Bursa’da uretilen ipek kumaşlarda, Osmanlı saray kumaş sanatı en parlak donemlerini yaşamış. 17’nci yuzyılın ikinci yarısından itibaren kumaşlarda ve perdelerde Batı etkileri yoğunluk kazanmış. “Avrupa kumaşlar”ın ic piyasayı ele gecirmeye başlamasıyla, kumaş sanatı ve perdecilik gerilemeye başlamış. 18’inci yuzyılın sonralarına doğru Turk perdeciliğinde ‘Turk Rokokosu’ ve “Empire” uslupları yaygınlaşmış. 1843 yılında ipekli kumaş uretmek icin Hereke’de bir fabrika kurulmuş ve saray ic mekanlarındaki dekoratif, kaliteli perdelik kumaşların uretimi buradan yapılmaya başlanmış. Bu fabrikadan cıkan kumaşlar gunumuzde Dolmabahce, Beylerbeyi, Cırağan ve Yıldız Sarayları’nda bulunur. Desenlerde Batı etkisiyle iri cicekler, kıvrımlı yapraklar ve stilize formlar goze carpar.

Perdede Osmanlı geleneği Cumhuriyet’in ilanıyla nasıl gelişti? Yapılan devrimlerin tekstil sektorundeki etkileri neler oldu?

Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte her alanda olduğu gibi tekstil sektorunde de yeni atılımlar olmuş tabi. Merkez olarak yine ıstanbul ve Bursa dokumacılıkta on planda iken yeni fabrikalar ve atolyeler acılmış. Genel olarak ic piyasaya yonelik uretimler yapılmış. Ancak 1980’lerden itibaren dış piyasaya yonelik uretimlere başlandı.
alıntıdır