Cocuklar ve bebekler, yetişkinlere oranla ciltleri cok daha hassas olduğundan, ozellikle de dermatolojik kokenli hastalıklar karşısında daha savunmasızdırlar. Guneşin UV ışınları, bakteriler, aşırı sıcak ve soğuk hava şartları bebekleri ve cocukları daha cok etkiler.

Dr. Yadigar Genc

Cocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı





Ammonia Dermatit (Pişik): Halk arasında pişik adıyla anılan Ammonia Dermatitis, uc bebekten birinde, herhangi bir zaman diliminde, en az bir kez gorulen dermatolojik bir hastalıktır. Bebek dışkısında yer alan bakteriler, idrardaki amonyak, sıcak havalar gibi nedenlerle oluşumuna ortam hazırlanan pişiğe ozellikle de hassas ciltli, fazla kilolu ve kalın giydirilen bebeklerde rastlanır.

Pişik riskine karşı bebeklerin bezinin sık sık değiştirilmesi, cildinin temiz ve kuru tutulması, surtunmenin neden olacağı tahrişi engellemek icin de bol ve rahat giysilerle giydirilmesi buyuk onemlidir. Alt değiştirme esnasında tatbik edilecek pişik onleyici urunler ve pH derecesi bebeklerin hassas cildiyle uyumlu yağların, kremlerin kullanımı da faydalı olacaktır.

Atopik Dermatit: Birkac haftalık bebeklerde sıkca karşılaşılan bu cilt hastalığı; bebek cildinin kuru, kabarık, dokuntulu ve kırmızı gorunmesiyle karakterizedir. Kaşıntının eşlik ettiği Atopik Dermatit, alerjik hastalıklar arasında yer alır. 5 yaş altı cocuklarda daha yuksek oranlarda gorulen Atopik Dermatit, genetik faktorlu olarak ortaya cıkabileceği gibi; besin, hayvan, ev tozu akarı ve polen alerjileriyle de kendini gosterebilir.





Kulak arkalarında acılma, deride gozle gorulur kuruluk, kaşıntı gibi belirtilere sahip olan Atopik Dermatit, ter ile şiddetini artıran bir rahatsızlıktır. Bu nedenle, ozellikle de alerjik yapıdaki bebek ve cocukların, terlemesini onlemeye calışmak oldukca onemlidir. Bu anlamda, cocuklara ozellikle de yazın hava alan ve ince giysilerin giydirilmesinde fayda vardır.
Konak: Bebeklerin ve cocukların kafalarında kabuklanmayla kendini gosteren konak, Seborrhoeic Dermatitis‘in bir turudur. Zeytinyağı ile yapılacak masaj, genellikle olumlu sonuc vermektedir. Sac derisinde fazla yağ birikimi nedeniyle ortaya cıkan konak, sarı ya da beyazımsı kabuklanmalar ile belirti verir. Bebeğin hassas cildiyle uyumlu bebek yağ ve şampuanları ile konak şikayetleri buyuk olcude azaltılabilir. Konak; tedavisi mumkun, kalıcı olmaya bir cilt rahatsızlığıdır.

Egzama: Ailede genetik yatkınlığı olan bebek ve cocuklarda daha sık karşılaşılan egzamanın ortaya cıkışında ve zaman icerisinde tekrarına neden olan cilt kuruluğu, bu anlamda onemli bir risk faktorudur. Cocukluk cağı egzamaları, genellikle astım ve alerjik rinit gibi alerjik kokenli hastalıklarla birlikte gorulur.

Kulak ortasında, eklem iclerinde, goğus cevresinde, yanaklarda kaşıntılarla belirti veren egzama, gece uykusunda da etkisini gosterebilir. Bu nedenle, cocukların uykuya dalmada gucluk yaşayarak, yaşam kalitelerinden odun vermeleri soz konusu olabilir. Kaşıntıların ciltte tahribat yapmasını onlemek icin bebeklerin tırnakları sık sık kesilmeli, cocukların kaşıntısını artırdığı tespit edilen alerjen faktorlerden uzak durulmalıdır. Egzama, yaşın ilerlemesiyle bitlikte etkisini azaltır, ancak şikayetler yaşam kalitesini bozacağından antihistaminikleri de icine alan ilac gruplarından destek alınmalı, doktora başvurulmalıdır.





Miliaria (İsilik): Terlemenin buyuk etken olduğu bilinen isilik; ter bezi gozeneklerinin sıcak hava neticesinde tıkanmasıyla oluşur. Hava gecirgenliği olmayan, sıkı giysilerin de ortaya cıkışında buyuk etken olduğu bilinen isilik, bebeklerde sık karşılaşılan dermatolojik sorunlar arasında yer alır.

Vucudun sık sık sabun gibi cildi kurutucu urunlerle yıkanması, giysilerin yoğun kimyasal ve parfum iceren deterjanlarla yıkanması, isiliklerin gorulmesinde artışa neden olabilecek faktorlerdir. Bebeğin altının ve kıyafetlerinin sık değiştirilmesi, bebeğin bol ve hava alan giysilerle serin tutulmaya calışılması isiliğin ortaya cıkmasını buyuk olcude engelleyecektir.

Mongol lekesi: Bebeklerde zaman zaman karşılaşılan bu cilt hastalığında mavi siyah karışımı lekeler, ozellikle bel ve kalca kısımlarında sık gorulur. Ebeveynlerin cilt curumesi zannedebildikleri bu lekeler, deri altında pigment yoğunlaşmasına bağlı olarak ortaya cıkar.

Moğollarda ve diğer Asya ırklarında sık gorulduğunden bu adı alan Mongol lekesinin, mongolluk ile hicbir ilişkisi bulunmaz. Koyu tenli bebeklerde daha sık gorulen bu lekelere, erkeklerde ve kızlarda aynı oranda rastlanır.





Lanugo: Premature bebeklerin yuz, omuz ve sırt gibi gorunen bolgelerinde Lanugo adı verilen ince tuyler gorulebilir. Bu tuyler genellikle anne karnında dokulur. Kimi bebekler saclı doğarken kimileri de sacsız doğar. Lungo tuyler, birkac hafta icerisinde kendiliğinden dokuleceğinden, bu konuda anne babaların endişe etmelerine gerek yoktur.

Cilek lekeleri: Kırmızı kabarık izler olarak kendini gosteren cilek lekeleri, deri altında yer alan kan damarlarının buyuyerek belirginleşmesiyle ortaya cıkar. Bebeklerin 1. yaşından itibaren azaldığı ve zaman icerisinde yok olduğu gozlemlenen bu lekeler, coğunlukla kalıcı iz bırakmaz. Ancak, goz ve ağız cevresi gibi hassas bolgelerde cilek lekelerinin varlığı durumunda kendiliğinden gecmesini beklemeden, ozel bir tedaviyle mudahale edilmesi gerekebilir.
Cilt kuruluğu: Yetişkinler gibi bebeklerde ve cocuklarda da gorulebilen cilt kuruluğu, genetik faktorlere bağlı olarak gelişebilir. Egzama ve alerjik rinit gecmişi olan aile bireylerinde bu risk oldukca yuksektir. Cocuklarda cilt kuruluğu tedavisi ihmal edilirse, bu sorun yerini egzama gibi dokuntulu hastalıklara bırakabilir. Bu nedenle, bebeklerin ve cocukların cildinin temiz tutulması, banyo sonrasında uygun bir bebek yapı ya da nemlendiriciyle ciltlerinin beslenmesi sağlanmalıdır.

Cildi kuru cocukların, aşırı sıcak ve soğuk hava şartlarından korunmaları gerekir. Terli giysilerle oturmaktan, cildi kuruttuğu bilinen sabunlar ile duştan kacınmak alınabilecek onlemler arasındadır.

Milia (Sivilce): Ucu beyaz noktalar şeklinde kendini gosteren sivilceler, Sebaceous bezinin aşırı calışmasından kaynaklanır. Burun kanatları, cene, boynun ayanı sıra yanaklarda da gorulebilen bu cilt hastalığıyla, yenidoğan bebeklerde sık karşılaşılır. Doğumdan itibaren en gec 6-8 hafta icerisinde kendiliğinden duzeldiği icin, ozel bir tedavi uygulamasına genelde gerek duyulmaz.

Seborrhoeic Dermatitis: Yağ uretmekle gorevli olan Sebaceous bezlerinin aşırı aktif olmasından kaynaklandığı duşunulen Seborrhoeic Dermatitis, kaşıntıyla belirti verir. Deri, kırmızı ve pul pul dokuntulu bir hal almıştır. Bu dokuntuler sık olarak; kaş, kafa derisi ve kulak arkaları gibi bolgelerde gorulur. Bebeklerin 4-5 aylık olmasıyla genelde kendiliğinden kaybolan bir cilt sorunudur. Endişe duyulmasına gerek yoktur.

Candida Albicans (Pişik yarası): Bebeklerin pişiklerinin gereğinden fazla surmesi halinde, mantar veya bakteri enfeksiyonu pişiğe eşlik edebilir. Yaygın bir mantar enfeksiyonu olan Candida Albicans, pişik olan bebeklerin %70 ’inde gorulduğunden, oldukca yaygın bir cilt hastalığı olduğu soylenebilir.






Genelde fark edilmeden geliştiği anlaşılan pişik yarası, kırmızı lekelenmeleriyle karakterize bir tablo cizer. Mantara karşı etkili bir losyon kullanılması yerinde olacaktır. Bu nedenle, bir dermatoloğa başvurulmalıdır.

Salmon lekeleri (Leylek ısırığı): Leyrek Isırığı da denilen Salmon lekeleri; yeni doğmuş bebeklerde gorulen, acık kırmızı ve beneklerden oluşur. Yuzun goz kapağı, dudak, kaş arası gibi bolgelerinde sık gorulen bu lekeler, boyun cevresine de yerleşebilir.

Kan damarlarından kaynaklı olduğu bilinen bu lekeler, kabarıktır ve kılcal damarların genişlemesiyle belirti verir. En gec iki sene icerisinde gecmeye başladığı gorulur. Gecmediği durumlarda bir dermatologdan destek alınabilir.

Şarap lekeleri: Kılcal damar olgunlaşmasıyla ortaya cıkan şarap lekeleri, sıklıkla yuz cevresinde gorulur. Ancak, vucudun diğer bolgelerine de yerleşebilir. Pembe tonlarında lekelerle varlığını hissettiren bu rahatsızlık, yuzde olması halinde beyin hastalıkları ile olumsuz birlikteliğinden, tedavi icin bir uzmana başvurmak gerekir.

Yenidoğanlarda Toksik Eritemi: Nedeni gunumuzde halen tam olarak bilinmeyen bu hastalık, bir tur lezyondur. Kırmızı doku uzerinde, beyaz akne ve benzeri kabartılarla belirti veren bu hastalık, doğumdan sonra fark edilir. Yaklaşık 1-2 hafta icerisinde kendiliğinden kaybolması dikkat cekicidir. Zamanında doğan bebeklerin yaklaşık yarısında gorulur. Genel olarak yuz cevresinde, karın, kol ve bacakta gorulur. Ozel bir tedaviye gerek duymadan gecmesi mumkun bir rahatsızlıktır.

Kaynak:sağlık yaşam