premature bebek annesi olmak….
beklemediğin anda gelen bir surprizi nasıl karşılayacağını bilememek, eli ayağına dolaşmaktır..
bebeği kendi başına doğacak kadar guclu olmadığı icin ameliyatla alınan annenin, dikiş yerlerine bile belki hic bakmamış olmasıdır kabus sandığı zor donemden uyanana kadar..
ilk kez sancılar ve ağrılarla yoğun bakıma bebeğini gormeye giderken, daha cok ağrısın ki bu korkuyu bastırsın diye duşunmektir..
o uzun yoğum bakım yolunda yururken iki buklum, neyle karşılaşacağından korkmak, tir tir titremektir...
hastanenin 9. Katına cıkarken asansorle, kimseyle goz goze gelmemek icin kilitlemektir bakışları 9 numaralı duğmeye.. kazınmasıdır zihne bu anın hic unutmamacasına..
yurumektir korkar adımlarla yenidoğan kapısına.. hem koşarak gitmek istemek hem de gitmek istememektir karşılaşılacak sahneyi gormemek icin..
ve Onu gorduğunde….ağlamaktır..
ağlamak…ağlamak…ağlamak..
ne kadar tatlı, guzel olduğunu duşunmek, şukretmek, bağlanmak, aşık olmaktır…
sonra beyni kemiren şuphelerle boğuşmaktır.. incelemek o bir kiloluk kucuk bedeni.. acaba sağlıklı mı?.. iyileşecek mi?.. bu hortumlar kablolar olmadan yaşayabilecek mi?..
terlemektir soruların zorluğundan…
ve boğulmaktır bu duşuncelerin arasında…
olup olup dirilmektir…
doktoru gorunce soru sormaya korkmaktır.. bir şey duymak istememek ama hem de merak etmektir…
meraktan olecek gibi olmak, oğrenmek istemek ama soramamak.. doktorun bakışlarından kacmak, saklanmaktır…
hastaneden eve cıkınca Onsuz, boşluğa duşmektir…
ama ilk gun! ah o doğum yapan premature annesinin elleri boş eve geldiği ilk gun!..
olumdur…
kabustaymış ama uyanamıyormuş gibi hissetmektir premature annesi olmak..
doğurup bebeği bir yerlerde unutmaktır sanki…
yavaş yavaş dikiş yerlerinin acısını duymaya başlamak ve hele de bir yardımcı yoksa yanında, iki buklum kıvranarak şahsi işlerini yapmaya calışmak, bundan daha zor bir an yaşatma Allahım diye yalvarmaktır..
39 gun boyunca ev hastane arasında mekik dokumaktır..
kuvozun onune gidip de meleğini gorunce, hastane dosyasındaki bilgilere bakmak icin cırpınmak, hemşire azarlarına aldırmamaktır…
dosyadaki her satırı binbir şuphe ve kaygıyla okumak, beyne kazımak, eve gelince bunları duşunmekten uyuyamamaktır…
39 gun boyunca calan her telefonda yureği ağzına gelmektir…
kalbi serce gibi pır pır olmaktır premature annesi olmak..
yoğunbakımın boğucu, gurultulu sessizliğinden sinmek, icine kapanmaktır.. konuşmak istememektir.. yememek, icmemek, uyumamak sadece duşunmek..
ve duşunmektir..
eve cıkış gunu geldiğinde, eli ayağına dolaşarak mutluluktan toplarken eşyaları, hemşirenin haftada 2 defa yapılması gereken kontrol hatırlatmalarını duyarak tekrar omuzları duşmektir..
bebeğini pusete koyunca ne kadar kucuk olduğunu bir kez daha anlamak, ama buyuk bir gururla taşımaktır o puseti ilk kez gercekten anne olduğunu hissederek..
nihayet eve geldiğinde apartmana girerken korkmaktır nasıl bakacağız endişesiyle..
ama yine de en buyuk gucu bebeğinden almaktır..
Onu gece gunduz gozunun onunden ayırmamak, herşeyden, herkesten sakınmaktır..
icinde bulunduğu hali zerre kadar anlamayanların “bu kadar ustune duşme” demelerine inat Onu ucan kuştan dahi korumaktır…
ve buyutmektir..
buyutmek..
buyutmek..
ilk doğumgununde pasta mumunu huzurlu bir nefesle uflemektir..
gecmişi hatırlayınca gozleri dolmaktır..
şimdi 1,5 yaşında olan zeki mi zeki, yakışıklı mı yakışıklı oğluna bakıp gecti gitti, başa geldi cekildi, bir daha yaşatma Allahım diyebilmektir…
ve şukretmeyi oğrenmektir…
Şukurler olsun….
Premature Bebekler premature annesi olmak nasıl bir duygudur???
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- Premature Bebekler premature annesi olmak nasıl bir duygudur???