Bebeklerdeki hastalık belirtilerini bazen abartıyor, bazen de onemsemiyoruz. Uzmanlar,...

Bebeklerdeki hastalık belirtilerini bazen abartıyor, bazen de onemsemiyoruz. Uzmanlar, ebeveynlerin bebeklerde gorulen bazı durumlara ozellikle dikkat etmeleri gerektiğini ifade ediyor.
BEBEĞİNİZDE DERİN UYUŞUKLUK VARSA
Derin uyuşukluk veya bebeğin uyarılara cevap vermemesi olağan ve normal bir durum değildir. Yeni doğan bebeğin emme, yakalama, ozellikle uyarılara ağlama ile cevap verme, hızla yapılan bir gurultude kollarını once her iki yone acma ve daha sonra kucaklama hareketini yapma (Moro refleksi), her iki kollarından veya omzundan tutup kaldırırken başını cok kısa sureli (1-2saniye) tutma gibi normal yani doğan refleksleri vardır.. Bunların olmaması, diğer bir deyimle bebeğin lapa gibi olması (hipotonik) veya bez bebek gibi olması ciddi sorunlar olduğunu (ozellikle hipoksik iskemik ensefalopati = beyinin oksijensiz kalması) gosterir. Buna benzer bircok (metabolik, genetik) hastalıklarda bebeklerde hipotoni (gevşeklik ve uyuşukluk) oluşur, cok tehlikeli ve acil onlem alınması gereken durumlardır.
SUREKLİ AYAĞINI BUKULU TUTUYORSA
Bebekler yeni doğdukları donemde kol ve bacaklarını zaman zaman gevşeterek (hipotonik) ve kasıp (hipertonik) sertleştirirler. Bebeğin kasılmış ve sertleşmiş kol veya bacağını kendi istemi dışında duzleştirmek cok zordur, bu refleks dorduncu aya kadar surer ve bu aylardan sonra kol ve bacaklar daha duzenli ve koordine bir şekilde acılırlar. Doğum oncesi, doğum sırası ve doğum sonu beyinin oksijensiz kalması veya bebeklerde ceşitli nedenlerle oluşan yeni doğan sarılıkları, metabolik ve genetik ozellikli hastalıklarda, yeni doğan enfeksiyonu ve ateşli rahatsızlılarda, ayak ve bacak travmalarınında da ayaklar cekili ve bukulu tutulur. Bebeği doktorunuza gostermeniz gerekmektedir.Sıklıkla gazlı bebeklerde ayakların karına doğru cekilmesi izlenir, bebeğin karnına masaj yapma, hafifce ısıtma, annenin karnına yatırılması ve bebeğin gaz cıkarması rahatlamasını sağlar.
BEBEĞİNİZ ATEŞLENDİYSE
Bebeklerin immun sistemleri (bağışıklık sistemleri) tam olgunlaşmadığı icin cok sık olarak cevreden (ozellikle ebeveynlerden ve ziyaretcilerden ve hastaneden) virus ve bakterileri alarak ateşlenirler, ayrıca iyi beslenememe sonucu susuz kalarak ateşlenebilirler, cok az sıklık da ciddi bakteriyel ve viral nedenlerle sepsis sonucu (Bronkopnomoni=Zature, Menenjit vb.) ateşlenmeler olur. Bebeğin periyodik kontrollerinde uygulanan aşılar sonrasında bazı bebeklerde gecici ateşlenmeler olabilir. Genelde tehlikesiz şekilde kendiliğinden veya basit tedavilerle gecer.Bebeğin odasını serinletmek, giysilerini cıkarmak, basit ateş duşuruculer vermek ve gerekirse musluksuyu ile ıslatılmış kompreslerle soğuk uygulama yapmak ateşin duşmesine sebep olur, bu uygulamalarla gecmeyen durumlarda bebeği doktoruna goturmek uygun olur.
BEBEĞİNİZ SARARMIŞSA

Yeni doğan bebeklerde genellikle ikinci ve ucuncu gun ortaya cıkan, gozlerde ve vucutta sararma ile genel durumu bozmadan ortalama uc beş gun suren sarılık gormekteyiz. Bebeğin surekli uyuklaması, meme emmesine engel olan ilk 12, 24 ve 72 saatte cıkan sarılıklar ciddi ve tehlikelidir, cok sıkı takip edilmelidir. Genellikle anne, baba, kan grubu uyuşmazlıkları, sepsis ve enfeksiyonlar ile bebeğin karaciğer, safra yolları ve kan sisteminde oluşan ciddi durumların habercisidir. Doktor muayenesi ve kontrolleri gereklidir. Fototerapi (belirli dalga boyundaki ışık tedavisi) ve kan değişimleri ile bebek sağlığına kavuşur.Gecikmelerde kalıcı beyin hasarları oluşarak bebek omur boyu norolojik sekelli (beyin ve sinir sistemi hasarı)kalır.
DERİDE KIZARIKLIK VE ŞİŞLİK VARSA
Yeni doğan bebeklerin derilerinin ustunu Vernix caseosa denilen ve bebeği enfeksiyonlardan koruyan bir tabaka vardır, bu nedenle bebekler (anneleri Hepatit ve HİV?li ve bebek mekonyum boyalı değilse) yıkanmazlar, ancak kabaca silerek temizlenirler.Bebeğin cildinde doğumdan hemen sonra yaygın kızarıklık, şişlik ve bebekde ateş, inleme tespit edilirse ciddi bir durum (anne karnında sepsis=enfeksiyon) duşunulerek hemen doktoruna başvurulur.Anne sutu ile beslenen bebeklerde emzirmeden belirli bir sure sonra goğuslerde şişlik, vajinal akıntı ve deride kırmızılıklar (Eritema Toksikum) oluşur, bunlar normal hormonal belirtilerdir, kendiliğinden kaybolurlar.
BEBEKLERİN GOZLERİNDEN GELEN SALGI
Bebeklerin gozlerinden salgı gelmesi ve capaklanmalar, cok ciddi olmasa bile bazı durumlarda tedaviye direnc gostererek uzun (kronik) hastalık sonucu goz yaşı kanallarının tıkanmasına ve goz yaşının surekli dışarı akmasına (kronik dakriyosistit) sebep olur, tedavi genellikle cerrahidir, ameliyat gerekir. Bebek genellikle bu enfeksiyonu doğum esnasında anneden alır, erken goz bakımı (koruyucu antibiyotikli damlalar ile) ve masaj yapılarak bu olumsuz durum engellenir.
BURNU VE KULAĞI AKIYORSA
Bebeklerin burun mukozaları (zarları) cok duyarlı ve hassastır, ortam ısısı, nem ile değişken olarak tıkanır veya akar. Doğum sonrası bebeğin once ağzı, daha sonra her iki burun delikleri yuzeye doğru aspire edilir. Guclu aspirasyon bebeğin burun mukozasını tahriş eder, kanamalara sebep olabilir. Nadiren bebek kalp atışlarının azalmasına (bradikardi) sebep olur. Bebeğin burun akıntısı ve tıkanıklıklarında serum fizyolojik damlatılması uygundur. Kulaklardan dışarıya akan sıvı, dış kulak segresyonu olup, normaldir. Kulakları ozellikle ucu pamuklu cubuklarla temizlemek sakıncalıdır. Bu segresyonu temiz bir gazlı bezle silmek yeterli olacaktır.
BEBEKLERİN AĞZINDAKİ PAMUKCUKLAR
Bebeklerin immun sistemleri (bağışıklık sistemleri) zayıf olduğundan, ağız icinde, dil ustunde, damak ve tum ağız boşluğunu sarıp, yemek ve soluk borusuna uzanan mantar enfeksiyonları (pamukcuk) oluşabilir. Bebekler bu enfeksiyonu anne meme başlarından, emziklerden ve biberon başlıklarından alırlar. Anne goğus uclarının ve bebeğin ağız icinin karbonatlı su ile temizlenmesi, biberonların ve emziklerin iyice kaynatılarak sterilize edilmesi, ellerin iyice yıkanması gereklidir.
BEBEK KUSUYORSA
Kusma, yeni doğan bebeklerde cok sık gorulen bir durumdur. Bebeğin fiziksel gelişimini engellemeyen, yani aylık kontrollerde boy, baş cevresi ve kilo artmasını etkilemeyen kusmalar, genellikle ileri donemde gecen fizyolojik durumlardır. Mide ile yemek borusu alt ucunun birleştiği bolgenin gevşek olması nedeniyle oluşurlar, genel durumu bozmadan, gelişimi engellemeden kaybolurlar.
Genel durumu bozan, buyumeyi engelleyen (kilo ve boy uzamasının durması veya yeterli olmaması) kusmalar ciddi kabul edilmeli ve doktora başvurulmalıdır.
GOR (Gastro-ozofogal reflu) hastalığı, doğumsal mide, yemek borusu, barsakların ceşitli bolgelerinin darlık, tıkanıklık ve doğumsal bozuklukları ciddi kusma sebebidir.
Doğumsal metabolik hastalıklar da ciddi kusma sebebidir; tanıya suratle giderek erken onlem (tıbbi, cerrahi) ile olumlu sonuclar alınmaktadır. Bebek kanlı kusuyorsa ciddi kabul edilmeli ve erkence tetkik edilmelidir. Annenin meme başı catlakları sonucu emme surecinde bu catlaklardan oluşan kanın bebeğe gecmesi, bebeğin kanlı kusmasının en sık sebeplerindendir. Bu nedenle anne meme başları incelenmelidir.(iyiyimben.com)