Prof. Dr. Ahmet Konrot, “Cocuklarda konuşmanın gelişmesi ailenin tutumuyla da bağlantılıdır. Cocuktan konuşmasını isteyerek değil, cocuğu konuşmaya teşvik ederek ve konuşmayı eğlence haline getirerek cocuğun konuşmasına destek olunabilir” dedi.
3 yaşına geldiğinde konuşamıyorsa dikkat!
Konuşma gelişiminin 2,5 yaşında tamamlanmış olması gerektiğini belirten Prof.Dr. Konrot, “Eğer bir cocuk 3 yaşına geldiği halde hala konuşamıyorsa bu durum gecikmiş konuşma olarak adlandırılabilir. Bir cocuk 2 yaşında eğer tek tek sozcuk kullanamıyorsa ebeveyn durumdan şuphelenmeli. Bir konuşma gecikmesi soz konusu olabilir.” dedi.
Cocuğunuzla konuşun, kitap okuyun
Cocukların dili ve konuşmayı, cevrelerinde konuşulan dili dinleyerek ve işittiklerini uygulayarak oğrendiklerini belirten Prof. Dr. Konrot, ebeveynlere şu onerilerde bulundu:
“Bu yol, dil kodunun kurallarını edinmelerini sağlar. Dil bir defada oğrenilmez, zaman icinde yerleşir, edinilir. Aileler, cocuklarına konuşmayı oğrenmeleri icin nasıl yardım edebilir? Cocukla konuşarak, kitap okuyarak. Cocuktan konuşmasını isteyerek değil, cocuğu konuşmaya teşvik ederek ve konuşmayı eğlence haline getirerek.
Farklı yaşlarda farklı davranışlar beklenir. Orneğin, 1 yaşında cocuk bir-iki kelime kullanmalı, ‘buraya gel ’ gibi basit istekleri takip edebilmeli, ‘ayakkabıların nerede ’ gibi basit soruları anlayabilmelidir. 2-3 yaşlarında, iki ya da uc kelimelik cumleleri konuşurken veya bir şeyler sorarken dilini kullanmalı ve ’topunu getir ve masanın ustune koy ’ gibi iki isteği aynı anda yerine getirebilmelidir. Ayrıca cocuğun konuşması hem aileye hem de onu tanımayanlara anlaşılır olmalıdır. Her cocuğun kendine ozgu gelişimi vardır.”
Cocuğun konuşma sorunu hakkında anne babaların yardım alma konusunda zaman zaman kararsızlık yaşadığını da belirten Prof. Dr. Konrot, “Anne babalar cocuklarının konuşmasıyla ilgili kaygı duymaya başladıkları zaman profesyonel bir yardım almalı ve gecikmemelidir. Hicbir cocuk yardım almak icin kucuk değildir. Eğer bir sorun varsa, erken mudahale onemlidir.” dedi.
İşitme muayenesi mutlaka yaptırılmalı
İşitme sorunlarının da dil ve konuşmayı etkilediğini belirten Prof. Dr. Ahmet Konrot, “Ozellikle yaşamın ilk yılı, dil ve konuşma oğrenilmesi icin onemlidir. Hafif işitme kayıpları bile cevrelerindeki dil ve konuşma girdilerini kacırmalarına sebep olabilir ve onemli gelişimsel gecikmelerle sonuclanabilir. Bilhassa kulak enfeksiyonu, sık uşutme ve diğer ust solunum yolu enfeksiyonu ya da alerji durumları sık tekrarlanıyorsa, aileler, cocuklarını duzenli olarak odyoloğa goturerek işitme muayenesi yaptırmalıdır.” diye konuştu.
Dil ve konuşma terapisti cocuğun dil gelişimi değerlendirebilir
Dil ozrune sebep olan fiziksel nedenler olduğunu belirten Prof. Dr. Konrot, ancak dil ozrunun herhangi bilinen bir fiziksel neden olmaksızın da gozlenebildiğini soyledi. Prof. Dr. Konrot, “Bazen cocuklar dilin kurallarını oğrenebilmek icin yeterli dil girdisine maruz kalmayabilirler. Cocuk konuşmaya ihtiyac duymayabilir cunku aileler konuşmadan ziyade, cocuğun işaretlerine ve jestlerine hemen karşılık verirler. Ayrıca bircok dil ozrunun tanımlanabilen bir nedeni yoktur. Cocuk gelişiminde deneyimli bir dil ve konuşma terapisti cocuğun dil gelişimini değerlendirebilir, bireysel veya grup terapi planı yapabilir.” diye konuştu.