Sakarya'da evlenme geleneklerinin buyuk bir bolumu unutulmakta, hatta yavaş yavaş ortadan kalkmaktadır. Aile bicimi, kuruluşu ve aile ici ilişkilerdeki geleneksel uygulamalar kulturel yapıyı oluşturmaktadır. Gunumuz koşullarında gecmişe ait bazı gelenek ve uygulamalar, topluluk uyelerinin bir bolumu tarafından bugun onaylanmasa da, gecmiş donemin dayanışma, yardımlaşma ve her şeyden onemlisi bir kulture ait geciş donemi uygulamalarını ortaya koyması acısından buyuk onem taşımaktadır.
Yaşayış acısından, mutevazı bir anlayışa sahip Manavların (yerli-yerleşik Turklerde) gundelik hayatlarında kullandıkları kılık kıyafetleri abartıdan uzaktır. Daha onceleri erkekler, ketenden yapılan ve pacalarına doğru daralan koyu renkli (siyah/koyu kahverengi) pantolon, yunden orulmuş yine koyu rengin hakim olduğu kazak ve yelek, ayaklarına da lastik ayakkabı, soğuk havalarda aba denilen ceket giyiyorlardı. Erkeklerden bazıları rahat giyimli geniş olan avlu pantolon tercih ederken, Cumhuriyet'in ilÂnından sonra şapkayı giymeyi benimsediler. Aynı donemlerde bazı gencler başlarına cevre bağlamakta, bazıları ise yakışıklı gorunmek icin percem bırakıp başı acık dolaşırlardı.
Kadınlar ve kızlar ise, başlarına oyalı cember bağlarlar; ancak saclarını tam kapatmazlar, uzun saclı olanlar ise saclarını sırtlarından aşağı orerek omuzlarından aşağısının gorunmesini sağlarlardı. Gelinler ise dantelli beyaz ortme ortunurler ve saclarını gostermezlerdi. Boylece evli kadınla bekar kızlar kıyafetleri ile ayrılmış olurdu. Yaşlı kadınlar ketenden yapılmış cozme ortmeler ve yazma denilen siyah ortuleri kullanırlardı.
Kız isteme ve soz kesme
Gorucu usulu evliliklerde, evlenecek genclerin duşunceleri onemsenmemekte, genelde erkek tarafından kadınlar, isteyecekleri kızı duğun ve bayram gibi cemiyetlerde gorur, beğenirlerdi. Evin buyuğu ve reisi olan erkeğe durumu anlatır ve evlenecek olan gence durum soylerlerdi. Bu duruma gencin itirazı soz konusu değildir. Karar verilir ve kız tarafının bir yakınıyla kızın ailesine dunurluğe gitmek icin teklifte bulunulur, kızı ilk isteme işi boylece başlamış olurdu. Gencler birbirlerini ceşitli duğun ve cemiyetlerde uzaktan gorme fırsatı bulurlardı.
Belirlenen gunun akşamı erkeğin anne ve babası kız tarafına yakın bir kişiyi de yanlarına alarak karşı tarafın nabzını yoklamaya giderler. Kahveler icildikten sonra Allah'ın emriyle Peygamberin gavliyle diyerek soze başlanır ve kız istenir. ılk gidişlerde kız misafirlere kesinlikle gosterilmez. Kız tarafının vermeye niyetleri yoksa bir bahane uydurarak "Nasibinizi başka yerden arayın" der ve noktayı koyar. Erkek tarafı da bu kapıdan vazgecip başka yerden aramaya başlar. Bunun tersi olarak kız verilmek isteniyorsa, "Balta ağacı bir vuruşta kesmez" diyerek "Siz bizi sormuşsunuz; oğrenmiş ve beğenmişsiniz, biz de sizi soralım, oğrenelim" der, acık kapı bırakırlar. ıkinci gidiş bir hafta sonradır. Erkek tarafı genelde şalvarlık elbiselik veya havlu gibi bir hediye alır kız evine giderdi. Kahveler icildikten sonra yine aynı ağızla soz acılır. Kız tarafından cevre istenir. Her iki taraf da işe razı olduğu icin gelin adayı gelir, misafirlerin elini oper, erkek tarafı hediyeyi verir; cevreyi alır. Buna "Soz Kesme" veya "Kucuk Nişan" denir. Artık soz kesilmiş kız verilmiştir. Dunurluğe gitme ve kız evindeki goruşmeler genelde cuma ve ızmit akşamları yapılırdı. (Eskiden pazartesi gunu ızmit ilinin pazar kurulduğu icin pazar gununun akşamına "ızmit akşamı" denir. Perşembe gununun akşamına da "Cuma akşamı" denir ve haftanın bu iki akşamı uğurlu sayılır.)
Soz kesildikten birkac ay gectikten sonra erkek tarafı tekrar bir akşam kız evine giderek kız tarafının şartlarını -genelde alınacak ziynet eşyaları ve ceyizleri- konuşurlar, "Nişan Değişimi" denilen akşamı tespit ederler. Nişan ise gunumuzdeki gibi cok kalabalık bir grupla ve salt eğlenceye dayalı yapılmamaktaydı. Nişan icin, erkek tarafı birinci derece yakınlarını alıp, belirlenen akşamda kız tarafına gider. Giderken kız tarafına vereceği nişanlık hediyeleri gotururlerdi. O gun icin goturulenler: ic camaşırı, giyecek eşyalar, kıza takılacak yuzuk ve kupelerdir. Kız evi de birinci derece yakınlarını toplar, evde erkek tarafını beklerdi. Kız tarafı da hazırladığı nişanlıkları -kızın kendi evinde yaptığı işlemeleri- bohcalarlardı. Kız tarafı ile erkek tarafı bohcaladıkları eşyaları karşılıklı değişmelerine "Nişan Değişimi" veya "Buyuk Nişan" denir. Boylece nişanlanma işi bitmiş olur.
Nişan değişiminin ertesi akşamı kız tarafından gelen ceyizler, erkek tarafının evinde bir koşede sergilenir. Bunları gormeye gelen kız ve kadınlar aralarında "nişan eğlencesi" yaparlar. Kız tarafında da erkek tarafından gelen ceyizler sergilenir, kadınlar ve kızın kız arkadaşları gormeye gelirler. Ancak orada eğlence yapılmaz. Nişan eğlencesinde bazı kadınlar tef calıp şarkı ve turku soylerler. Bazıları da yoresel oyunlar oynarlar. Bu eğenceler de kesinlikle erkek olmaz. Bazı gencler muziplik olsun diye oyun oynayan kızların eğlence yaptıkları yere doğru acı biber yakarak tutsu yaparlar.
Nişanlılık donemi Ramazan Bayramı'na rastlarsa, erkek tarafından kız tarafına bayramlıklar gider. Şayet Kurban Bayramı olursa kız adına kesilecek kurban erkek tarafından goturulur. Kesilecek kurbanı erkek tarafı cok ozen gostererek secer ve kurbanın başına ve sırtına kına yakar, gelin telleri ile susler.
adetler.net
Nişan Nişan Adetleri-Sakarya
Aile, Evlilik, Evlilik Hazırlığı0 Mesaj
●3 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Aile, Evlilik, Evlilik Hazırlığı
- Nişan Nişan Adetleri-Sakarya