Besin gruplarında verilen porsiyonlar yetişkinlere goredir. Cocuk porsiyonları daha az olacaktır. Ancak sut grubundaki besinler, buyume cağındakiler icin cok onemlidir. Cocuk ve genclerin sut ve urunlerine olan gereksinmeleri yetişkinlerinkinden fazladır. Bu nedenle, gazoz ve kolalı icecekler satın almak yerine, cocuklarımızı sut, ayran gibi icecekleri tuketmeye alıştırmalıyız, teşvik etmeliyiz.
Bazı katkı maddeleri, besinlere Gıda Tuzuğunde belirlenen sınırlar icinde eklenseler de, alerjik tepkimelere yol acabilir. Bunlar arasında cips, buyon ve hazır corbalara katılan monosodyum glutamat (MSG) ile bazı şekerleme, puding, jole, meşrubata katılan boya maddeleri, ozellikle hassas cocuklarda etkilidir, hatta hiperaktivite ve benzeri davranış bozukluklarına neden olabilir. Bu nedenle, cocuğunuzda kaynağı bilinemiyen alerjiler, normalin ustunde hareketlilik veya konsantrasyon eksikliği varsa, katkı maddeli yiyecekleri diyetinden cıkartmanız yararlı olacaktır. Genelde, cocukları mumkun olduğu kadar katkısız, doğal besinlerle beslemek en doğrusudur.

· Ciğ sutten yapılan taze peynir veya lor tuketilmesi sakıncalıdır. Bu tur urunleri satın alırsak; ishal, verem, ’brucellosis ’, tifo ve kolera gibi bir cok mikrobik hastalığa evimizin kapısını acmış oluruz.

· Et grubundaki besinler diğer gruptakilerden daha pahalıdır. Eğer butcemiz sınırlıysa, bu gruptaki besinlerin daha ekonomik olanlarını secebiliriz. Kıyma ve bonfilenin besin değeri aynıdır ama kıyma daha ucuzdur. Yumurta, en yuksek kaliteli proteine sahip olan besindir ama fiyatı ete gore daha uygundur. Hamsi, istavrit gibi balıklar mevsimlerinde ucuzdur ama besleyici değerleri pahalı balıklardan farklı değildir. Kurubaklagiller; tahıllarla beraber yendiğinde, oğunun protein kalitesi etinkine yaklaşır.

· Karaciğer vitamin ve minerallerin en iyi deposudur. Ancak, karaciğer, vitamin ve minerallerin yanında, toksinlerin de biriktiği bir organ olduğundan, haftada 1 porsiyondan fazlası tavsiye edilmez. Kuzunun omru danadan daha kısa olduğundan, toksin biriktirimi de daha azdır. Bu nedenle, kuzu ciğeri, dana ciğerine yeğlenmelidir.

· Ette kontrol damgası bulunmalı; yumurta, peynir ve yağ gibi besinler bilinen yerlerden alınmalıdır. Kalitesiz besinler sağlığımızı bozabilir.

· Seri tavuk uretimi yapan bazı firmalar, hayvan yemlerinin enerji duzeyini artırmak icin, yemlere buyuk restoranlardan artan yanmış yağları eklemektedirler. Yanan yağlar, kuvvetli kanser yapıcı maddeler icerdiğinden, bunun sonucunda tavukların bir kısmında kanserden olum gozlenmektedir. Bu maddeler, yağlarda bulunmasına rağmen, oksidasyona uğradıkları icin suda cozunur hale geldiklerinden, kumes hayvanlarının kaslarına, oradan da bu hayvanları tuketen insanlara gecebilir. Bu nedenle, doğal ortamda doğal besinlerle yetişen tavuk ve hindiler daha guvenlidir.



· Rafine şeker yalnızca enerji verir başka hic bir değeri yoktur. Ustelik diş curumelerine neden olur. Sutlu, yumurtalı tatlılar, sadece un, şeker ve yağla yapılanlardan daha yararlıdır. Tatlı besinler icinde en değerlisi pekmezdir; enerji yanında, demir, kalsiyum ve B2 vitamininin de zengin kaynağıdır; kalp-damar ve kanserden korunmada yararlı bir antioksidan olan resveratrol icerir.

· Balın şifalı etkileri eskiden beri bilinmektedir; ancak etkin maddesinin ne olduğu henuz saptanamamıştır. Mikrop taşıma riskinden dolayı 1 yaşından kucuk cocuklara tavsiye edilmez. Arı sutu, kanserden korur, inatcı kan trigliseritlerini duşurur, cocuklarda buyume-gelişmeyi destekler, iştah acar. Ancak, piyasada taklitleri olduğundan guvenilir bir yerden satın alınmalıdır.

· Halk arasında, bazı meyve suları, jole, puding ve şekerlemelerde kullanılan sitrik asitin (E330), kanser yaptığına dair yanlış bir kanı oluşturulmuştur. Sitrik asit; limon, portakal gibi meyvelerde doğal olarak bulunur. İnsan hucrelerinde enerji uretimi icin varlığı şarttır. Bu guvenli katkı maddesinin, şimdiye kadar bilinen herhangi bir kanser destekleyici etkisi yoktur.



· Genetik değişime uğratılan tohumlardan, bocek ve kuf gibi zararlılara dayanıklı, bozulmaları daha gec olan, tat ve aromaları iyileştirilmiş meyve ve sebzeler yetiştirilebilmektedir. Ancak, piyasada satılan urunlerin hangisin genetik uygulamaya uğratıldığını şu anda bilemiyoruz. Orneğin, Amerika Birleşik Devletlerinde uretilen ve Dunyaya pazarlanan soya fasulyesinin onemli bir kısmı genetik değişikliğe uğratılarak, soyanın yağ asitleri zeytin yağınınkine benzetilmektedir. Bu durumda, tuketici olarak, satın aldığımız soya yağının, elzem yağ asitlerinden mi zengin, yoksa zeytinyağında olduğu gibi tekli doymamış yağ asitlerinden mi zengin olduğunu bilemiyoruz.

· Pul biber, mısır, incir, fıstık, şam fıstık, ceviz gibi besinler uygun olmayan hasat, işleme ve depolama koşullarında kuflenerek, aflatoksin gibi, karaciğer ve kemik iliği kanserleri riski yuksek zehirler (mikotoksinler) uretebilmektedir. Tuketici olarak, satın aldığımız besinlerin toksinli olup olmadıklarını anlamamız mumkun değildir. Gıda tuzuğumuzde, belli bir duzeyin uzerinde mikotoksin iceren besinlerin satışı yasaklanmakla birlikte, kontrolu zordur. Bu tur besinleri, toksin kontrolu yaptığını bildiğimiz firmalardan satın almaya ozen gosterirsek, ureticiler de hasat/işleme/depolama aşamalarında daha titiz davranmak zorunda kalacaklardır.

· Besinleri satın alırken tuketici haklarımızı korumalıyız ve kullanmalıyız. Urun etiketlerini incelemeli, tarihi gecmiş veya bozuk cıkan urunleri, firmaya iade etmeliyiz. Sorun cıkartılırsa, ilgili sağlık kuruluşuna ve Tuketiciyi Koruma Derneğine bildirmeliyiz.
COCUKLARDA HİPERAKTİVİTE

Hiperaktif bir cocuk sahibi olmak kimi zaman ebeveynler icin oldukca zorlayıcı olabilir. Hiperaktif cocuklar diğerlerine gore gun icinde oldukca hareketli olurlar ve surekli bir şeylerle uğraşırlar. Bu tur cocukları uzun sure sakin sakin otururken gormek neredeyse cok zordur.



Oncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir cocuğu hiperaktif olduğu icin bazı terimlerle etiketlemeye calışmak hic doğru bir davranış şekli değildir. Cunku cocuk bilincli olarak veya isteyerek hiperaktif davranışlar gostermez. Yani hiperaktiflik cocuğun mizacı değildir. Onu bu şekilde davranmaya iten elbette ki ceşitli nedenler vardır.



Cocuklarda hiperaktivite belirtileri nelerdir?


Cocuklarda hiperaktivite belirtileri genelde şunlardır:

Hiperaktif cocuklar genelde gergin bir yapıda olurlar. İsteklerini surekli ağlayarak ifade ederler. Gun icinde etrafı dağıtma ozellikleri cok daha fazladır. En onemli ozelliklerinden birisi cevredeki uyarıcılara aşırı derecede duyarlı olmalarıdır. Ayrıca dikkat eksikliği, dikkatinin cabuk dağılması, oğrenme guclukleri, bir şeye konsantre olamama hiperaktivitenin belli ozellikleri arasında sayılabilir. Hiperaktif cocukların akademik başarılarında da sorunlar gorulebilmektedir



Cocuklarda hiperaktivitenin nedenleri nelerdir?


Bir cocuğun hiperaktif ozellikler barındırması kendi secimi değildir. O halde şunu belirtmek gerekir ki hiperaktivitenin belli nedenleri olabilmektedir. Bu konuda uzmanların belirttikleri nedenlerden birisi doğuştan gelen nedenler olabileceği yonundedir. Tiroid hormonlarıyla ilgili bir sorun cocukta hiperaktif ozelliklerin gelişmesine yol acabilir. Ayrıca annenin gebelik surecinde alkol, sigara gibi zararlı maddeler kullanmasının da cocukta hiperaktif ozellikle oluşmasına yol actığına dair elde bilimsel veriler mevcuttur.



Hiperaktivite oluşumunun başka nedenleri de olabilir. Mesela cocuğun hayatında onemli bir stres etkeninden dolayı hiperaktivite gelişmiş olabilir. Anne ve babadaki bazı psikolojik sorunlar cocukta hiperaktiviteye yol acabilir. Cocukla ebeveynleri arasındaki ilişki ve iletişim sorunu da boyle bir sorun doğurabilir.



Hiperaktif cocukları diğer cocuklardan ayıran diğer ozellikler


Bazen ebeveynler ya da toplum her hareketli cocuğu hiperaktif olarak tanımlayabilmektedir. Esasında hareketlilik cocukların coğunda vardır. Ozellikle oyun oynarken. Fakat hiperaktif bir cocuğu diğerlerinden ayırmak icin başka gostergelere de bakılabilir. Mesela hiperaktif bir cocuğun ebeveynlerin isteklerini yerine getirme konusunda pek beceri gosterdiği soylenemez. Bunları yerine getirirken sorun yaşar. Ebeveyninin soylediklerini pek dinlemez. Ayrıca dikkat eksikliğinden dolayı bir şeye uzun sure odaklanıp, ilgilenemez. Orneğin arkadaşlarıyla oyun oynarken oyundan cabuk sıkılıp başka şeylerle ilgilenebilir.



Ayrıca hiperahtif bir cocukta diğerlerine gore daha fazla ağlama davranışı gorulur. Saldırgan ozellikleri vardır. Cevresine zarar verebilir. Cok fazla konuşurlar. Başka insanların konuşmalarına da mudahale ederler. Diğer cocuklara gore oldukca gergindir. Bu tur ozelliklerinden dolayı uyku problemleri de yaşıyor olabilirler. Daha az uyku uyuyordurlar. Uykusundan sık sık uyanabilirler. Davranışlarında dikkatsizdirler. Sık sık sakarlık yapabilir ve duşuncesiz davranışlar gosterebilirler. Oldukca inatcıdırlar ve bir şey uzerinde cok fazla ısrar ederler. Sıra bekleme konusunda sorun yaşarlar.



Hiperaktif cocuklar zamanı verimli kullanma konusunda diğer cocuklara gore daha başarısızdırlar. Diğer cocuklara gore oldukca dağınıktırlar. Duzenli yaşama konusunda istenilen davranışı pek gosteremezler. Genelde yemek konusunda da sorun yaşarlar. Ozellikle iştahları pek iyi değildir. Aynı hataları surekli tekrarlana eğilimi gosterirler. Hiperaktif cocuklar yaptıkları işlerdeki başarısızlıklarından dolayı ozguven sorunları da yaşarlar. Bu başarısızlıklar haliyle cocuğu olumsuz etkiler.



Hiperaktif bir cocuk kimi zaman hayatı anne ve babası icin cekilmez hale getirebilirler. Fakat bunu cocuğun bilincli olarak yapmadığını kabul edip ceşitli onlemlerle cocuğu daha uygun davranmaya sevk etmek mumkundur. Tabi cocuğa hiperaktiflik teşhisi ancak hekimin yapacağı kontrollerle konulabileceğini bilmek gerekir. Fakat ebeveynler de hiperaktiflik ozellikler gosteren cocukları icin bazı onlemleri de alabilirler.



Hiperaktif cocuk sahibi ebeveynlere oneriler


1. Yapılabilecek şeylerden bir tanesi cocuğun hareketliliğini ceşitli faydalı etkinliklere yonlendirmek olabilir. Bu şekilde cocuk bu faydalı etkinlikler yoluyla rahatlayabilir. Yap boz oyunları, hamur oyunları, muzik dinlemek, hikaye okumak, akşamları guzel bir banyo, masaj, resim yapma ve boyama gibi etkinlikler cocuğu rahatlatıp sakinleştirebilir.



2. Ebeveynlerin ev ortamını daha huzurlu ve yaşanılır hale getirmeleri gerekir. Sakin ve sessiz bir ortam oldukca faydalı olacaktır. Cocuğun yaşamını bir program dahilinde surdurmesini sağlamak da yardımcı olacaktır. Yani uyku duzeni, yemek programı hep bir duzen halinde olursa cocuk icin daha rahatlatıcı olacaktır.



3. Hiperaktif bir cocuğu mevcut durumundan dolayı hor gormek, kotu soz soylemek, azarlamak ve ceza vermek de hatalı bir davranış olur. Hiperaktif bir cocuk icin elbette ki belli sınırlar cizilmelidir ve gerekli kontrolleri elden bırakmamak gerekir. Cunku bu tur cocuklar icin her zaman bir guvenlik riski bulunmaktadır.



4. Ebeveynler cocuklarıyla ceşitli etkinliklerle onların bir işi yapabilme ve dikkatini uzun sure tutabilmek yeteneklerini de geliştirmeye calışmalıdırlar. Bu hemen olmayacaktır. Zaman icinde cocuk anne ve babasının yardımıyla bir olaya daha uzun sure odaklanabilme becerisini geliştirecektir.



5. Hiperaktif bir cocuk daha uzun sure dikkat gosterdiği zaman, bir işi daha iyi yapabildiği zaman, daha sessiz ve sakin durduğu zaman v.b. olumlu şeylerde ovulmelidir ve cesaretlendirilmelidir. Bu cocuğu olumlu davranışı gosterme konusunda teşvik edecektir. Cocuğun cesaretini kıracak ve onu bir davranışı denemekten alıkoyacak sozlerden ve davranışlardan kacınılmalıdır.



6. Ozelikle uyku zamanlarını iyi planlamak ve uyku zamanı cocuğun uykuya olan motivasyonunu bozacak etkenlerden uzak durmak gerekir. Bu konuda dış uyarıcıları olabildiğince minimize etmekte fayda vardır. Aksi halde uyku sorunları devam edecektir. Bilinmelidir ki cocuğun buyuyup gelişmesinde yeterli ve kaliteli uykunun da onemi vardır.



7. Akşamları cocuğun uykusunu kacıracak beslenme şekilleri de terk edilmelidir. Cocukta uyarıcı etkisi yapan besinler ozellikle akşam vakitlerinde tuketilmemelidir. Ayrıca yine uykusunu kacıracak hareketli aktivitelerden uzak durulmalıdır. Ev icinde cocuk icin gerekli guvenlik onlemleri de alınmalıdır.



8. Hiperaktif bir cocuğu kesinlikle arkadaşlarından ayırmamak gerekir. Mumkun olduğunca onlarla birlikte oyunlara ve aktivitelere katılmasına izin verilmelidir. Hiperaktif diye bir cocuğu diğer cocuklardan ayırmak ve ayrı oynamasını istemek buyuk hata olur. Bu cocuğun psikolojisini de olumsuz etkiler.



9. Ebeveynlerin cocukla birlikte zaman gecirmeleri de onemlidir. Bu zamanı bilincli ve faydalı kullanmak gerekir. Cocukla surekli iletişim halinde olunmalı ve onunla sozel iletişim kurulmalıdır. Bu sozel iletişim cocuğun soylenenleri dinleme ve anlama becerisini geliştirecektir. Ayrıca mumkunse cocuğu bir anaokuluna gondermek onun başka cocuklarla oynama becerisini, dinleme becerisini, iletişim becerisini kazandıracaktır.



Şunu kesinlikle goz ardı etmemek gerekir ki hiperaktiflik cocuğun kendi sectiği bir durum değildir. Cocuğun hiperaktiflik ozelliğinden dolayı ebeveynler ve cevredeki diğer insanlar cocuğa karşı asla olumsuz bir yargı ve tutum geliştirmemelidirler. Aksine cocuğa karşı sevecen ve şefkatli olunmalıdır.
Cocuk Eğitimi Cocuk Bakımı Cocuk Sağlığı Bebek ve Cocukla İlgili Her Turlu Bilgi İcin Tıklayınız