Kadıkoy Şifa Sağlık Grubu Ataşehir Hastanesi Uroloji Uzmanı Op. Dr. Levent Gurkan bobrek iltihabı geciren cocukların yuzde 25 – 40'ında gorulen bobrek reflusunun ihmal edildiğinde bobrek yetmezliğine yol acabileceği konusunda uyarıyor.
Cocuğunuz ateşli idrar yolları enfeksiyonu geciriyorsa, ailenizde bobrek reflusu hastası varsa veya idrar yapmakta zorlanıyorsa, mutlaka bobrek reflusu acısından incelenmeli.
Bobrek reflusu nedir?
Bobreklere idrar reflusu (Vezikouretereal reflu) cocuklarda en sık rastlanılan urolojik problemdir ve pediatrik urolojinin en tartışmalı konularından biridir. Tanım olarak idrar kesesinde toplanmış olan idrarın normalin tersine bobreklere geri akmasıdır. Bu geri akış (reflu) bobreklerin hem yuksek basınclı hem de kirli idrarla temasına neden olarak uzun donemde bobrek hasarına neden olabilir.
Bobrek reflusu nedenleri ve gorulme sıklığı
Nedeni idrar kanalının idrar kesesine acıldığı noktanın genetik yapısal bozukluğu olabileceği gibi idrar kesesinin dışarı acıldığı noktadaki anatomik veya fizyolojik bir darlık da idrar kesesinin icinde yuksek basınca yol acarak bobreklere ikincil kacağa neden olabilir.
Tum cocukların sadece %1 - 2 ’sinde reflu gorulmektedir fakat bobrek iltihabı geciren cocukların %25 - 40 ’ında reflu mevcuttur. Doğum oncesi tespit edilmiş bobrek şişliklerinin (hidronefroz) %17 - 37 ’sinde eşlik eden reflu mevcuttur. Bu yuksek sıklığı nedeniyle ateşli idrar yolu enfeksiyonu geciren her cocuğun reflu acısından taranması tavsiye edilmelidir.
Reflunun kalıtsal olarak iletildiği gosterilmiştir. Kardeşinde reflu olan cocuklarda %30, anne veya babasında reflu olan cocukların %70 ’inde reflu tespit edilmiştir. Bu nedenle reflusu olan cocukların kardeşleri ve ileride olacak cocuklarının da reflu acısından değerlendirilmesi gerekir.
Tedavi edilmemiş reflu cocukluk cağı yuksek tansiyonun en sık nedenidir ve tedavisiz reflusu olan cocukların %10 ila 20 ’sinde bobrek yetmezliği gelişmektedir.
Bobrek reflusu tanısı
Optimal tedavi şeması uzerinde halen bir ortak goruş olmasa da tedavinin temel amacı antibiyotik baskılama tedavisi veya cerrahi yontemlerle bobreği enfekte idrara karşı koruyarak kalıcı bobrek hasarının engellenmesidir. Uygun tedavi şemasının belirlenmesi icin reflunun derecesinin ortaya konması ve bobrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi gerekir.
Reflunun varlığının belirlenmesi ve eğer varsa idrar kanalında yaptığı değişikliklere gore sınıflanması icin en sık kullanılan radyolojik yontem idrar kesesinin radyoopak ozel bir sıvı ile doldurularak rontgen ışını altında floroskopik olarak kacağın ortaya cıkarılan işeme sistouretrografisidir (voiding cystourethrography). Bu yontem idrar kanallarının yapısı kesin olarak ortaya konulabildiğinden tercih edilirken bu işlem sırasında cocuğun rontgen ışınlarına maruz kalması cekince yapmaktadır. Buna alternatif yontem olarak daha az radyasyona maruz kalınmasını sağlayan radyonuklit sistografi onerilmiştir.
İdrar kesesinin duşuk radyoaktif madde ile doldurularak kameralar yardımı ile bobreğe Kacak olup olmadığının tespitine dayanan bu yontemde kanalların yapısına dair sadece sınırlı bilgi edinilebilmesi bu yontemin urologlar tarafından cok sık tercih edilmemesine neden olmuştur. Bu yontemlerle bobreğe olan kacak 1 ’den (en az) 5 ’e (en ciddi) kadar derecelendirilir.
Bobrek fonksiyonun ve bobrek dokusundaki hasarın belirlenmesi icin tercih edilen yontem DMSA bobrek sintigrafisidir. Voiding cyctourethrography ve DMSA bobrek sintigrafinin ortak kullanımı ile reflunun doğal seyri hakkında bir tahminde bulunulabilir.
Yapılması reflunun tedavi şemasının belirlenmesi acısından zorunlu olan bu iki yontem dışında idrar yapmasında veya tutmasında sorunu olan cocuklarda ek olarak idrar kesesinin fonksiyonlarının değerlendirildiği urodinami tetkiki yararlı olacaktır. İdrar yapma bozukluğu tedavi edilen cocuklarda buna bağlı gelişmiş reflunun de buyuk olcude iyileştiği gorulmektedir.
Eskiden zorunlu bir tetkik olarak gorulen idrar kesesini icerisinin ozel endoskoplar kullanılarak incelenmesi yontemi olan sistoskopi artık gunumuzde sadece cerrahi tedavi planlanan cocuklarda ameliyat oncesi kanal ağızlarının değerlendirilmede kullanılmaktadır.
Bobrek reflusu nasıl tedavi edilir?
Tedavinin temeli erken teşhis ve yakından takibe dayanır ve bu şekilde bobrek dokusunun korunması amaclanır. Reflu cocuk buyudukce kendiliğinden gecebileceğinden tedavide ilk basamak butun hastaların bir yaşlarına gelinceye kadar yuksek miktarda sıvı icmelerinin teşviki, idrar keselerinin tam boşaltılmasının sağlanması ve duşuk doz antibiyotik koruması ile enfeksiyonların engellenerek takip edilmeleridir. Bu donemde enfeksiyon acısından koruyucu olarak erkek bebeklerin sunnetleri onerilmektedir.
Bir ila beş yaş arasında cocuklarda 1 ila 3. seviye reflulerin takibine devam etmek daha doğruyken, 4 ve 5. derece refluye sahip olan, takiplerinde antibiyotik korumasına rağmen ateşli idrar yolu enfeksiyonu geciren, bobreğinde yeni hasar bolgeleri beliren veya cift toplayıcı sistem gibi anatomik bozukluğu olan cocukların bu donemde cerrahiye yonlendirilmeleri daha uygundur.
Beş yaşından sonra reflu bulguları devam eden tum kız cocuklarda cerrahi olarak duzeltme onerilirken, cok seyrek durumlar dışında erkeklerde 5 yaşından sonra antibiyotik baskılama tedavisi dahil herhangi ileri bir tedaviye ihtiyac duyulmaz.
Cerrahi teravi yontemleri
Cerrahi olarak reflunun duzeltilmesi endoskopik, laparoskopik veya acık cerrahi ile gercekleştirilebilir. Endoskopik tedaviler bircok ağır olmayan reflude ilk tedavi seceneği olarak gorulmektedir. Henuz başarıları bilimsel olarak kesin olarak ispat edilememiş olmasına rağmen, idrar kanalının keseye bağlandığı noktaya ufak bir miktar vucut ile uyumlu sentetik malzeme enjekte edilerek anatomik bozukluğun duzeltilmesine dayanan bu yontemler uygulama kolaylığı ve duşuk yan etki oranları ile bircok cerrah tarafından tercih edilmektedir.
Bu yontem ile 1. ve 2. derece refluler %78.5 oranında başarı ile tedavi edilebilmektedir. Reflu ciddiyeti arttıkca veya idrar yapma bozuklukları tabloya eklendiğinde bu başarı oranı %50-60 duzeyine duşmektedir.
Acık cerrahi ile reflu duzeltilmesi idrar kanallarının idrar kesesine giriş noktalarının yeniden şekillendirilmesine dayanır. Bu yolla yapılan duzeltmeler %92 - 98 gibi cok yuksek başarı oranlarına sahiptir. Bu tur ameliyatlar cocuklar tarafından cok zor olmadan tolere edilirler ve coğunlukla bir hafta gibi kısa bir surede cocuklar gundelik aktivitelerine geri donebilirler.
Laparoskopik yontemler acık ameliyatlara benzer başarı oranlarına sahip olmasına rağmen ameliyat surelerinin uzun olması ve cerrahi zorlukları nedeniyle cok popularite kazanmamışlardır.
Ufak cocuklarda standartları henuz belirlenmediğinden sadece deneysel uygulama alanı bulan DaVinci robotik destekli cerrahi yontemi yaşı daha ileri grupta başarı ile uygulanmaya başlamıştır.
Sonuc olarak, ateşli idrar yolu enfeksiyonu geciren, ailesinde reflu hikayesi olan veya idrar yapma sorunları olan cocukların mutlaka reflu acısından değerlendirilmeleri gerekir. Uygun takip ve tedavi ile cocuklarımızı bobrek kaynaklı yuksek tansiyondan ve bobrek yetmezliğinden korumamız mumkun olacaktır.