Yaşanan uzun ve mucizevi bir 9 ayın sonucunu anlatan doğum hikayelerini taa bekarlığımdan beri girer okurdum. Okudukca ozenirdim, derken bir 13 Şubat gunu benim de boyle bir hikayem olacağını oğrendim.
14 Şubatta da bebeğimizin kesesini gorerek eşimle birbirimize en guzel sevgililer gunu hediyesini vermiş olduk.
Cok rahat bir hamilelik sureci gecirdim, bulantım yok denecek kadar az oldu. Bebeğim bana uğurlu geldi, işimi de beraberinde getirdi. Kız bebekleri şansıyla gelir dediler, kızım olacak diye bekliyordum ama şansı ile gelen oğlummuş meğerse

Sezaryen olmak istemiyordum. Sırf bu yuzden devlet hastanesine gitmek istiyordum ama bir turlu istediğim doktordan randevu alamıyordum. Ben de 35 haftalık olana kadar ozele gitmeye devam ettim.
Yine istediğim doktordan randevu alamayınca herhangi bir doktordan randevu alıp gittim, planım devlette doğum yapmaktı, cunku orada sezaryen yapmamak icin uğraşırlardı. Gittiğim doktor ilk kez gittiğim icin sanırım, senin bebeğin kucuk kalmış beslenmene dikkat etmemişsin gibi sozlerle beni gittiğime gideceğime pişman etti. Hastaneden nasıl cıktığımı bilemedim.
Ozeldeki doktorum da doğum hakkında hic konuşmamıştı, 37. haftaya geldiğimizde her şey normal gorunuyor, normali bekleyeceğiz dedi. Catı muayenemi de yaptı, normal doğuma uygundu. Her şey istediğim gibi gidiyordu. İzne ayrılmıştım, evde bebeğimin kıyafetlerini yıkadım, eksiklerini tamamladım. Vucudum dincti, sıkıntı yaşatmıyordu bana oğlum.
Gunler geciyordu, bebeğimde tık yoktu. 40. haftama girdiğimde bende panik başladı, nst de hic sancım cıkmıyordu, bebek kanala yerleşmemişti. Surekli yuruyordum, hurma yiyordum, doğumu tetiklediğini duyduğum bildiğim her şeyi yapıyordum. Ama yok, hic bir belirti yoktu.
Doktor 41. haftanın sonuna kadar bekleyeceğini, hala gelmemiş olursa suni sancı vereceklerini soyledi. Suni sancıyı da eğer bebeğim kanala yerleşmişse ve az da olsa acılmam olmuşsa alacaktım. Ama bebeğim kanala tam yerleşmedi. Bana sezaryen yolları gozuktu yani. Cuma gunu gunum doluyordu, cuma gidince direk sezaryen istediğimi soyleyecektim. Carşamba gunu annem başka bir sebepten hastaneye gitmişti, gitmişken benim doktora uğramasını cuma gunu gelince direk sezaryen istediğimi soylemesini, ne yapmamız gerektiğini oğrenmesini istedim. Doktor da madem sezaryen istiyor perşembe gununden alalım, bebek de iceride bunaldı demiş. Ertesi gun doğuma gireceğimi oğrenince hamileliğim boyunca yaşamadığım kusma olayını dibine kadar yaşadım. Korkmuştum acıkcası. Belki cumaya kadar kendi gelecekti, ama gobeğim hala inmemişti. O kadar cok normal doğum istiyorum demiştim ki, normal demekten hayırlısı demeyi unutmuşum meğerse.
Carşamba akşamı tum hazırlıklarımı tamamladım, hastaneye gidip odamı ayarladım. Sabah 7.30 - 8.00 arası hastanede bulunmamızı soylediler. O gece uyumak istemedim, bebeğimin karnımdan cıkacak olması uzdu beni. Duşumu aldım, sacımı fonledim. Ve sadece bir kac saat uykuyla perşembe sabahına uyandım. Uyandığımda icimdeki korkunun yerini coktan heyecan almıştı. Hazırlanıp cıktık, annemleri aldık ve hastaneye gittik.
Odama girer girmez onluğu getirdiler, giyindim. Tir tir titriyordum, kac kez wc ye gittim hatırlamıyorum. Sonra sedye geldi ve ameliyathaneye doğru yol almaya başladık. Eşim, annem, babam hepsi gergin, bense heyecanlıydım. Ameliyathaneye girdiğimde anestezi doktoru karşıladı beni. Damar yolumu actı ve belimden iğneyi vurdu. Sıcacık oldu bacaklarım. Mide bulantısı yaşadım, bir kac iğne yaptılar. Bulantım gecti, doktorum geldi. Anestezi doktoru şuanda doktor bey kontrollerini yapıyor birazdan başlayacak dedi, aradan 10 saniye gecmeden hayırlı olsun bebeğin doğdu dedi ve oğlumun ağlamasını duydum. Hemen temizleyip yanıma getirdiler, misss gibi kokuyordu, tam bir tosuncuktu. Doktor bile şaşırdı, cunku ultrasondaki kilosundan daha fazla doğmuştu.
Bebeğimi goturduler, 10 dk sonra da beni cıkardılar. Oğlum odama benden sonra geldi, hemen goğsume koydular, emmeye başladı. Sut yoktu ama emiyordu oğlum. Akşamustu yurutmeye geldiler, o gun 3 kez yurumek icin kalktım. O gece hic uyuyamadım, oğlumu izlemekten kendimi alamadım. İnanamadım benim yavrum olduğuna. Ertesi sabah taburcu olduk, evimize geldik.
Şimdi 12 gunluğuz, ilk gunler zorlandım hem ameliyat yuzunden, hem alışkın olmadığım uykusuzluk yuzunden. Ama Allah her şeyin sabrını veriyor. Her zorluk bebeğimin bana bakışıyla kolaylaşıyor, tum olumsuzluklar gidiveriyor kafamdan.
Allah isteyen herkese yaşatsın bu kutsal duyguyu. Tum evlatlara, anne babalarıyla hayırlı uzun omurler diliyorum.
