Araştırmada, temiz enerjiye hızlı bir geçişin yavaş geçişten veya hiç geçiş yapmamaktan daha ucuz olduğu belirtilirken, yeşil enerjiye yönelmenin pahalı olacağı fikrinin “tümüyle yanlış” olduğu vurgulandı.

Yeşil teknoloji maliyetlerinin son on yılda önemli ölçüde düştüğü ve muhtemelen düşmeye devam edeceğinin de aktarıldığı araştırmaya göre, 2050 yılına kadar net sıfır karbon enerji sistemine ulaşmak mümkün olmanın yanı sıra kârlı bir dönüşüm anlamına da geliyor. Araştırmanın baş yazarı Dr. Rupert Way, temel yeşil teknolojilerin ölçeklendirilmesiyle maliyetlerin düşmeye devam edeceğini ve ne kadar hızlı gidersek o kadar fazla tasarruf edeceğimizi gösterdiğini belirtirken, “Yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak artık sadece gezegen için değil, enerji maliyetleri için de en iyi seçenek” ifadelerini kullandı. Araştırmada gündeme getirilen “Hızlı Geçiş” senaryosu, güneş, rüzgar, batarya teknolojileri, elektrikli araçlar ve (yenilenebilir elektrikten elde edilen) yeşil hidrojen gibi temiz yakıtları artırarak 2050 yılına kadar fosil yakıtlardan arındırılmış bir enerji sisteminin gerçekçi ve mümkün olduğunu ve küresel çapta günümüze kıyasla yüzde 55 daha fazla enerji hizmeti sağlayabileceğini de gösterdi.