Modern hayat gelişmenin ve ilerlemenin cağı olduğu kadar aynı zamanda butun bunların bedellerinin yabancılaşma, bastırma ve inkarla odendiği bir yaşam bicimi de olmuştur.
Bir tarafta zenginlik, ceşitlilik, alternatifler, farklı yaşam stilleri varken madalyonun diğer tarafında ise yoğun bir iletişimsizlik, kopukluk ve yalnızlık vardır. Toplum uzerinde giderek belirginleşen gelir dağılımının insanlar uzerinde yarattığı baskılar, psikolojik rahatsızlıklara sebep oluyor.




Dr.Mehmet Yavuz, modern hayatın kişiler uzerinde yarattığı ruhsal dengesizliklerden biri olan Marka bağımlığını anlattı.

MARKA BAĞIMLILIĞI NEDİR?

“Bireylerin tuketim davranışı ve bu esnadaki secimleri olarak “takıntılı bicimde marka kullanımı” gunumuz insanının kendine ve hayatına değer kazandırma cabası olarak tanımlanabilir. Bireyler aldıkları urunun kendi yaşam statulerini etkilediğini duşunerek marka urunleri tercih edebilirler.

Zamanla marka urunleri satın alma yonelimi bir bağımlılık haline donuşebilir. Kişilerin marka urunleri tercih etmelerinde etken rol oynayan bircok neden olabilir. Belirli başlıklarda ele alacak olursak aile, cevre ve medya tuketim surecinde oldukca etkilidir.”

AİLELERİN TUTUMLARI MARKA BAĞIMLILIĞINA YOL ACABİLİR…

“İnsan yaşamında, doğumdan once başlayan ve hayatın sonuna kadar etkisini surduren bir kurum olarak aile, fizyolojik olduğu kadar ekonomik, kulturel ve toplumsal yonleriyle de kişinin ruhsal gelişimini, davranışlarını bicimlendirip yonlendirir.

Ailelerin demokratik veya otoriter tutumları, kişilerin kucuk yaşta marka urunleri tercih etmelerine ortam yaratır. Cocuklarını guven ortamında yetiştiren aileler onların fikirlerini, deneyimlerini onemserken, otoriter aileler cocuklarına kendilerini ifade etme ozgurluğu tanımazlar.

Bu şekilde catışmalar icinde buyuyen cocuklar, kulturel ve sosyal eksikliklerini gidermek adına belli marka urunleri tercih edebilirler ve bu şekilde toplum uzerinde baskın olmaya calışırlar.

Cocuklar ergenlik doneminden itibaren kendilerini topluma ve cevreye, kabul ettirmeye calışırlar. Bu donemde kullandıkları pahalı marka kıyafet, telefon, bilgisayar vb. urunler onların cevrede daha etkin oldukları fikrine yol acar ve marka bağımlığına sebep olabilir.”

CEVRE VE REKLAMLAR KİŞİ UZERİNDE PSİKOLOJİK BASKI OLUŞTURABİLİR…

“Kişiler kendi isteklerini goz ardı ederek cevreden edindikleri bilgi cercevesinde kararlarını verebilirler.
Markaların satış kotalarını artırmak adına yaptıkları reklamlar, kişileri yonlendirir.

Markaların, urunlerinin gercekci ozelliklerini sunmak yerine, sanki bireye yepyeni bir yaşam bicimi sunuyormuş gibi tanıtmaları bireyi bu markayı alma zorunluluğuna sokabilir. Diğer faktor olan cevre de insanların tercihleri konusunda oldukca etkendir.

Cevresindeki iş arkadaşlarının, yakın dostlarının kullandığı bircok marka da psikolojik olarak kişi uzerinde bir baskı oluşturur.
Buradaki amac hem o cevrede etken olabilmek ve gelişen dunyaya ayak uydurmaya calışmaktır.”

SECME OZGURLUĞUNU KULLANAN BİREYLER YETİŞTİRİN…

“Aile daha cocukluk cağından başlayarak karşısındaki bireye değer verip saygı gostermelidir. Cocukların kendine olan guvenlerinin sağlıklı bir şekilde oluşması icin cabalamalıdır.

Bu şekilde yetişen bir cocuk, kendini değerli hissetmek icin pahalı markalara ihtiyac duymayacaktır. Toplumda yer edinebilmek adına marka urunleri tercih eden bireyler yetiştirmek yerine secme ozgurluğunu kullanan bireyler yetiştirin.”