1) Saksı Değiştirme
Saksı değiştirme işlemi, ic mekan sus bitkileri yetiştiriciliğinde onemli bir yer kaplar. Bitkiler, yetiştiricinin gereksiz yere bitkinin saksısının değiştirmesi veya saksı değiştirmeyi tam bilmemesi nedeniyle zararlanmaktadır.
İcerisinde belirli miktarda toprak bulunan kaplarda (sozgelişi saksı, kasa, canak vb. gibi) yetiştirilen sus bitkilerinin bir sure sonra varolan bitki besin maddeleri beslenme sonucu azalır. Saksı değiştirmeyi gerektiren başka bir onemli neden de, bitkinin toprak ustu kısmı ile birlikte koklerinin de gelişmesi ve saksının zamanla yetersiz duruma gelmesidir.Saksı değiştirme sırasında genel bir kural, yeni saksının eskisine oranla bir boy daha buyuk tutulmasıdır. Saha buyuk saksı kullanılması hem gereksiz hem de sakıncalıdır. Cunku, buyuk saksılar fazla yer kaplarlar; ayrıca, bitki koklerinin saksı toprağını tumuyle kaplayacak bicimde gelişmesi uzun zaman alır. Bu konu uygulama sanıldığından cok daha onemli sonuşlar vermektedir. Bu nedenle, ic mekan sus bitkileri yetiştiriciliğinde, ozellikle son yıllarda olabildiğince kucuk saksılar kullanılarak, saksı harclarının sıvı gubrelerle desteklenmesi ilkesi yerleşmiş bulunmaktadır.
Saksı değiştirme sırasında koklere ve bu arada tum bitkiye toplu bir gorunuş kazandırmak, bitkinin alt kısımlarında oluşabilecek cıplaklaşmaları onlemek amacı ile surgun ve ana dallarda budama yapılabilir. Ancak bazı bitkilerin budamaya karşı duyarlı oldukları unutulmamalıdır. Kok budaması ise kok uclarının canlılığını yitirdiği veya kok sisteminin aşırı geliştiği durumlarda sozkonusudur. Boyle durumlarda kokler keskin bir bıcakla hafifce budanır.
Plastik saksılarla toprak saksılar arasındaki en onemli farklılık gozenekliliktir. Plastik saksılar gozeneksizdir. Toprak saksılar ise, yapım tekniklerine bağlı olarak değişik oranlarda gozenek icerirler. Bu da, arada bazı farklılıklar olmasına yol acar.
Saksı değiştirme sırasında yapılacak işlemler şoyle sıralanabilir: Saksısı değiştirilecek olan bitkinin toprağı hafifce nemlendirilir. Bitkinin kok boğazı sol elin yuzuk parmağı ile orta parmağı arasına alınır. Bu arada sol elin avuc ici saksı toprağını tutar ve saksı ters cevrilerek kenarı sert bir yere hafifce vurulur. Boylece bitkinin kok yumağının saksı kenarından kolayca ayrılması sağlanmış olur. Sağ elle saksı cıkarılır ve bu sırada toprağın dağılmamasına ozen gosterilir. Daha once belirtildiği şekilde kok ve govde budaması yapılır. Bundan sonraki işlem yeni saksının dikim icin hazırlanmasıdır. Saksının dip kısmındaki akıtma deliği uzerine kucuk bir kaskı kırığı konur. Boylelikle sulama sırasında toprağa verilen suyun fazlası bu delikten dışarı akar. Saksı dibinde akıtma deliğinin bulunmaması veya bu deliğin kapanması durumunda kokler fazla sulama ile kısa zamanda cururler. İyi drenaja gereksinimi olan bitkilerde ise, saksı dibinde once saksı kırıkları veya kucuk cakıllardan bir drenaj tabakası oluşturulur.
Yeni saksıya dikim sırasında bitki sol el ile saksı ortasına gelecek bicimde ve istenilen yukseklikte tutulur. Bitkinin eskisine oranla daha derin veya yuzeysel dikilmemesine dikkat edilmelidir. Ancak, bu kuralın tersine bazı bitkiler surekli biraz daha derine dikilir. Sağ elle kok yumağı ile saksı arasında kalan boşluğa yeni hazırlanan harc doldurulur ve boşluk kalmaması icin harc cepecevre parmakla bastırılır. Daha sonra saksı tabanı uzerinde birkac kez masaya vurularak harcın iyice oturması sağlanır. Saksı tumuyle toprakla doldurulmamalı sulama payı olarak saksı kenarı ust duzeyi ile toprak yuzeyi arasında 1.5 cm dolayında bir boşluk bırakılmalıdır.
İşlem bittikten sonra, bitkilere once toprak tumuyle nemli duruma gelinceye değin su verilir. Daha sonraları az su verilmeli, ama sık sık su puskurtulmelidir. Saksısı yeni değiştirilmiş bitkiler, ışık seven nitelikte olsalar bile, başlangıcta doğrudan guneş ışığı altında bırakılmamalı, yarı veya hafif golge yerlerde bulundurulmamalıdır.
2) Gubreleme
Tum kultur bitkileri gibi ic mekan sus bitkileri ureticiliğinde de amac nicelik ve nitelik yonunden yuksek urun elde etmektir. Bu amaca ulaşmak icin alınan kulturel onlemlerin başında gubreleme gelmektedir. Bitkiler yaşamlarını surdurebilmek icin bazı besin maddelerini kesinlikle almak zorundadır. Bazı elementler vardır ki, bunlardan birisinin yokluğunda bile bitkiler olağan gelişmelerini gosteremez ve bunlardan herhangi birisinin yerini bir başka element dolduramaz. Bitkilerin yapısında fazlaca bulunan ve bitkiler tarafından cok miktarda gereksinme duyulan elementlere "Makro elementler" adı verilir. C, H, N, O, P, K Ca, Mg, S bu gruba girer.
Cok az miktarı bile bitkilerin gereksinmelerini karşılamaya yeten ve bitki bunyesinde cok az bulunan elementlere ise "Mikro elementler" denir. Fe, Mn, Zn, Cu, B, Mo, Cl ve Na bu grubu oluşturur.
Karbon ve oksijen buyuk kısmı doğrudan doğruya havadan sağlandığı, hidrojen de sudan sağlandığı icin bunların noksanlıkları soz konusu değildir. Makro elementlerden "Temel bitki besin maddeleri" olarak bilinen N, P, ve K bitkisel organizmada fazla kullanıldığından, toprakta noksanlığına en cok ratslanan bitki besin maddeleri olmaktadırlar.
Gunumuzde dunyada ve ulkemizde uretilen ticaret gubreleri genel olarak bu uc bitki besin maddesini icermektedir. Ticaret gubreleri;
1. Azotlu
2. Fosforlu
3. Potasyumlu
ve bu uc besin maddesinden ikisini veya ucunu belirli oranlarda kapsayan
4. Kompoze (Karışık) gubreler olarak gruplandırılmaktadır.
3) Sulama ve Puskurtme
Sulama
Bitki yetiştirirken en onemli konulardan biri sulamadır. Bitkilerin ne kadar sık sulanması gerektiği de en cok sorulan sorulardan biridir. Bu konuda etkili olan etmenlerini ozetlersek:
- Bitki ceşidi en onemli etkendir. Mesela, kurak ortamda yaşayan ve dokuları icinde bol su depo eden kaktusler ve sukkulent (etli) bitkiler; palmiyeler, eğreltiler ve siklamenlere gore suya daha az gereksinme gosterirler.
- Bitkiler etkin gelişme donemlerinde, dinlenme donemlerine gore suya daha cok gereksinme duyarlar.
- Eğer kokler toprak icerisinde fazlaca yayılıp tum saksıyı doldurmuş ise, su bitki tarafından kolayca alınır ve topraktaki nem kısa surede kaybolur. Bu durumda bitkileri sık sulamak gerekir.
- Bazı topraklar fazla oranda su tutar ve daha uzun surede kururlar. Bu nedenle su tutma kapasitesi duşuk olan kumlu topraklarda yetiştirilen bitkileri, humusca zengin tınlı topraklardakine oranla daha sık sulamak gerekir.
- Bitkinin guneş ışınları altında, golgede veya yapay ışık altında olması da topraktaki nem durumunu ve bitkinin su kaybını etkiler. Guneş altında veya yapay ışık altında, bitki daha fazla terleme yapacağı icin, golge bir yerdeki bitkiye oranla daha cok suya gereksinme gosterir.
Su bitki icin onemlidir, ama aşırı sulama da hic su vermemek kadar tehlikelidir. Onemli olan nokta bitkileri her gun gozlemek ve her akla geldiği zaman değil, suya gereksinim gosterince sulamaktır. Gercekten, sus bitkilerinden coğunun genellikle saksı toprağının kuru tutulmasından cok, surekli bir şekilde nemli tutulma sonucu zarar gordukleri yetiştiriciler tarafından bilinen bir olgudur. Bu ise yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayan kimselerin bitkiye ne denli bol su verilirse o denli iyi gelişir şeklinde yanlış bir onyargıya sahip olmalarının bir sonucudur.
Su Puskurtme
Bu konuyla ilgili bitkilerin coğu tropik ve subtropik kokenli olduğundan yalnızca topraktaki nem gelişmeleri icin yeterli olmamakta, havadaki nemin de yeterli miktarda olması gerekmektedir. Seralarda orantılı hava neminin istenilen duzeyde tutulabilmesine karşılık, yazın orantılı nemi cok duşuk olan veya kışın kaloriferle ısıtma yapılan yerlerde sus bitkilerinin coğuna sık sık su puskurtulmesi gereklidir
Kışın orantılı nemi duşuk olan, sozgelimi kaloriferle ısıtma yapılan yerlerde bulundurulan bitkilere puskurtulen suyun yaklaşık olarak oda sıcaklığında olması uygundur. Sulamada olduğu gibi, puskurtmede de kullanılabilecek en uygun su yağmur suyudur.
Puskurtme yapılamadığı durumlarda, bitkilerin yapraklarını ıslak bir sunger veya bez ile silerek nemlendirme gerekir.
4) Havalandırma
Bitkiler icin insanlarda temiz hava mutlaka gerekli değildir. Eğer bitkiler kapalı alanlarda yalnız başlarına yetiştiriliyor iseler, hava değişimi olmaksızın uzun sure normal bir gelişim gosterebilirler. Ancak bulunduruldukları ortamın havası yapay yollarla kirletilirse bitkiler bundan zararlanabilir ve dolayısıyla zaman zaman havanın değiştirilmesine ve temizlenmesine (yani havalandırılmaya) gereksinim duyarlar.
Havalandırma sırasında bazı konuların gozden uzak bulundurulmaması gerekir. Ozellikle havanın soğuk dalgalar halinde doğrudan bitkilerin uzerine gelmemesi gerekir. Bunun icin ustteki pencereleri (vasistas) acmak veya pencerenin bir kanadını bitkilere soğuk esinti gelmesin diye koruyucu olarak kullanacak şekilde camı acmak ya da iletim sağlanabiliyor ise icerdeki başka bir odanın penceresini acmak iyi olur.
Bakım Onlemleri
Tarım ve Hayvancılık0 Mesaj
●40 Görüntüleme