MERHABA ARKADAŞAR YENİ UYE OLDUM HERKEZE SLM LAR RAP LERİNİZ ESİRGEMEYİNİZ BİDE BİTMEDEN LUTFEN YORUM YAPMAYINIZZ KENDİM BULDUM EMEK VAR !

Bir işadamı, oldukca yoğun ve yorucu gecen bir seneden sonra tatile cıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu icin birlikte tatil yapacakları bir donem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk ucakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar guzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini gecirdiği otelin yoneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yonetici şaşırır ve uzulur. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu boyle aniden?" İşadamı caresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gun sonra burada olacakmış..."



Roma'da dunyaca unlu San Pietro Kilisesi'nde buyuk bir pazar ayini... Gorkemli bir dinsel toren.. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan mahşer yeri gibi. Kilisenin ici de dışı da tıklım tıklım. Bu arada kilise kapısında iki adam ozellikle dikkati cekiyor. Ikisinin de boynunda kocaman birer levha asılı. Birinde "Ben koyu bir Hristiyanım, lutfen bana yardım ediniz" yazılı. Otekinde ise sadece "Ben koyu bir Yahudiyim" yazıyor. Tabii ki kiliseden cıkanlar Hristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp comertce bir şeyler veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada kiliseden cıkan iyi niyetli biri "Yahudiyim" yazısı taşıyana sokuluyor. "Bana bak kardeş" diyor, "..durustluk iyi bir şey, ama binlerce Hristiyan kiliseden cıkarken, senin Yahudi olduğunu boyle aleni olarak ifade etmen kanımca hic de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana para da vermiyor zaten.. Bence cıkar o yazıyı boynundan, sen de şu Hristiyan gibi..." deyince; boynunda "Yahudiyim" yazılı adam "Hristiyanım" yazılı olana donup sesleniyor: - Heey! Salamon! Herife bak be! Gelmiş bize ticaret oğretiyor..


Ali Mısır'da okuyan bir oğrenci. Sınavlar bitmiş ve yaz tatiline girecekler.. Babası Ali'ye telefon eder ve sınavların nasıl gectiğini sorar. Ali de bilmediği halde "cok iyi gecti" der ve bunu uzerine babası onu İstanbul'a işlerinde yardım etmesi icin cağırır. Ali gidecektir İstanbul'a ve arkadaşına son olarak şoyle der; "Ahmet sen notlarımı oğrenirsin ve beni ararsın. Eğer telefona babam cıkarsa Muhammed'in Ali'ye selamı var dersin; ben anlarım bir tane zayıfım olduğunu." Ahmet notları oğrenir ve arar. Telefona babası cıkar ve Ahmet şoyle der: - Amcacım Ali'ye soyle ona butun Ummed-i Muhammed'in selamı var...



Goz doktoru: - Şu tablodaki harfleri okur musunuz? Cafer: - Siz bana okur musunuz? Benim gozlerim bozuk da..
__________________