Bakan olan gorgusuz birisi şoforune sorar. "Şofor soyle bakalım eşekle şofor arasında ne fark vardır? " Şofor bir sure duşundukten sonra mahcup bir sekilde; "Bilemedim bakanım" diyor Bakan cevap olarak: "Eşeğe cus diyince, şofore ise dur diyince durur" demiş. Bunun uzerine şofor cok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan oduğu icin birşey soyleyememiş. Belirli bir sure sonra bu defa şofor bakana: "Bir soru sorabilir miyim bakanım?" der. Bakan da: "Sor bakalım" der. Şofor sorar: "Eşekle bakan arasında ne fark vardır?" Bakan bir suresonra: "Bulamadım şofor soyle bakalım" diyor. Bunun uzerine şofor de: "Vallahi bakanım ben de bulamadim...
isa mesih, bir gun colde gezinirken, ağlayan bir ihtyar gormuş ve yanına yaklaşıp, derdini sormuş. ihtiyar:
- kaybolan oğlumu arıyorum ama artık umudu kesmek uzereyim..
deyince isa mesih yaşlı adama acımış ve:
- oğlunu beraber arayalım..
demiş. ve sonra sormuş:
- peki, oğlunu tanıyacağımız bir işaret, bir iz var mı? mesela doğum lekesi filan...
ihtiyar:
-evet, oğlumun ellerinde ve ayaklarında civiler vardı...
isa mesih'in gozleri dolmuş ve haykırmış:
-baba!!!
ihtiyar da haykırmış:
-pinokyo!!!
uc arkadas tren istasyonuna gitmisler. iclerinden biri giseye
yaklasip bilet almis ve trenin kalkmasina ne kadar zaman oldugunu
sormus.
- bir saat on bes dakika... arkadaslarına donmus:
- daha cok var, hadi gidip su karsıkı kafede cay icelim... oradan
buradan derken laf lafı acmis... birden
tren duduguyle kendilerine gelmisler.
kosarak disari firlamislar ama, nafile... tren kacmis..
sormuslar:
- sonraki tren ne zaman?
- bir bucuk saat sonra... yine donmusler kafeye. yine cay, yine laf
ve derken yine duduk sesi...
kosmuslar ama bu defa da treni kacirmislar.
bir saat sonra bir tren daha varmis. donmusler kafeye...
ama bu kez uyanik duruyorlar.
trenin sesini duyar duymaz kalkmislar ve kosmaya baslamislar.
iclerinden ikisi; biri bir vagona, digeri baska vagona zar zor
yetismis...
ucuncu ise geride kalmis ve yetisememis...
bir sure dovundukten sonra baslamis katila katila gulmeye.
durumu goren istasyon memuru dayanamayip sormus:
- hem treni kacirdin hem guluyorsun!
- nasil gulmeyeyim!... onlar beni ugurlamaya gelmisti...
bir gun haydar isimli bir adam kız arkadaşıyla buluşmak icin
restorana gitmiş oturup kızı beklemeye başlamış bi bakmış ki 2-3
masa ileride kadir inanır gitmiş yanına
- kadir ağabey bir imza alabilir miyim? demiş
kadir inanır:
- tabi. demiş vermiş imzayı adam gitmiş oturmuş yerine bi kac dakika
gecmiş haydar kalkmış yerinde
- kadir ağabey birazdan kız arkadaşım gelecek gecerken bir selam
verirmisin ya karizma olur. demiş
kadir inanır:
- tamam olur.demiş
ardından adam dayanamamış kalkmış yerinden yine
- kadir ağabey be yanımızdan gecerken selam verip iki muhabbet
edermisin ya cok sağlam karizma yaparız demiş
kadir inanır:
- iyi tamam hadi gec otur yerine ben giderken uğrarım sizin masaya
demiş.
adamın kız arkadaşı gelmiş oturmuşlar muhabbet ederken kadir inanır
gelmiş
- haydar naber abi? demiş
haydar:
- kadir bi defol git ya....
Sibirya''nın koylerinden birinde, bir cenaze mezarlığa goturuluyormuş.
Derenin kenarından gecerken tabut koylulerin ellerinden duşuvermiş, tabutun icindeki ceset de dereye yuvarlanmış.
Derenin akıntısı da, cesedi dinamitle avlanan balıkcıların yanına suruklemiş.
Balıkcılar "acaba adamı dinamitle biz mi oldurduk" endişesine kapılarak, cesedi askeri kışlanın dikenli tellerine bırakmışlar.
Nobetci er, bolgeye birinin yaklaştığını duşunerek cesedi yaylım ateşine tutmuş.
Hemen ambulans cağırılmış, delik deşik olan ceset hastaneye kaldırılmış.
Operasyon altı saat surmuş.
Altı saatin sonunda doktor ameliyattan cıkmış, alnından akan terleri silmiş ve demiş ki: - Cok zor oldu ama galiba yaşayacak!
__________________
bir kac fıkra bir goz atın derim...
Geyik0 Mesaj
●17 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sohbet Muhabbet
- Geyik
- bir kac fıkra bir goz atın derim...