Diğer Konunun Linki:
http://www.frmtr.com/showthread.php?t=171529
Bizi digital ortamlarda vurdular...
Bizi dijital ortamlarda vurdular,
Orta malı oldu tum umutlar,
Klavye tuşlarından ekrana zıplar,
40 GigaByte'lik olumsuz aşklar...
Yaşananları Ctrl+S ile kaydedip,
Ctrl+Z ile geri yaşıyorum.
Ben sevdamı download edip masaustune alıyorum.
En cokta ekranı kapladığın o anı ozluyorum.
İtalik yuruyuşlum, Bold bakışlı sevgilim.
Oyle bir halt yedim ki, sakın affetme beni.
Simge durumuna kucult, saatlerce beklet beni,
Tum sistemlerimi cokert, Zip'le sıkıştır ve parcala beni,
Alt+F4 ile kapat, Shift ile değiştir beni,
Manzaralı mousepad'inde saatlerce gezdir beni,
Yeni bir pencere acalım ve unutalım herşeyi.
Geri Donuşum Kutusu'na gonderelim maziyi,
Kısayol oluştur, fazla bekletme beni...
En cokta Flash animasyonlu o halini ozluyorum.
PC gorunuşlu, Macintosh duruşlu sevdiceğim,
Kalpten kalbe Bağlantım bağlantısı yapılır.
Kapanır kapılar, Ağa Oturum acılır.
Sevdamız monitore saniyelerle yazılır.
Disconnect olursam beni yine arar mısın?
Masaustu'nde bulamazsan Belgelerim'e bakar mısın?
Yokluğunda erişim paketi teselli olmasa da,
Değişiklikleri kaydedip, yeniden bağlanır mısın?
Butun programlar bu aşka hata verse de,
Kes, Kopyala, Yapıştır ile taşıyorum sevgini,
56K'lik modemim benim, hadi hızlandır beni,
Tum viruslere meydan okur bu sevgi,
Pentium III'um benim, hadi ucur beni,
Enter'a ulaştır, Delete'den cek elini,
En cokta formatladığım o halini ozluyorum.
40x suruculu, 700 MHz 'li sevdiceğim benim...
Bizi dijital ortamlarda vurdular,
Orta malı oldu tum umutlar,
Klavye tuşlarından ekrana zıplar,
40 GigaByte'lik olumsuz aşklar...
Hortumlanan Halk Marşı
Bakma, donmez şafak vakti yurttan kacan o alcak
Donmeyip Amerika'da, arlanmaksızın yaşayacak.
O benim milletimin hırsızıdır, yurdu soyacak,
Hortumladıkları benimdir, milletimindir ancak.
Calma kurban olayım hepsini, ey hırslı cakal
Gariban halkımada bir pul, bırakacak kadar al
Olmaz sana goturdğun paralar sonra helal
Hakkını vermezsen burdaki ortaklarının behemal
Ben ezelden beri ac yaşadım, ac yaşarım
Hangi hukumet beni kurtaracakmış? Şaşarım
Kurumuş musluk gibiyim, ne akar ne taşarım
Yırtsam da birtarafımı, hic gorulmez başarım.
Bizimkisi serin bir aşk hikayesi
Ne guzeldi diil mi yaşadıklarımız, ne guzeldi...
Artık ne sen, ne de ben bulamayız o gunleri.
Bazen duşunuyorum da...
Bende de kazmalık vardı galiba, diyorum.
İkimiz de kıymetini bilemedik gencliğimizin.
Hatırlar mısın, akşam olur pijamalarımızı giyerdik.
Sen kokunu surerdin...
Oda mahvolurdu, adeta icinde yuzerdin cunku.
Olmadık şeylere guler, durup-dururken ağlardık.
Gorenler deli sanırdı, sanırsam.
Guzel havalarda sokaklara cıkardık.
Ama hep yağmura yakalanır, sıcana donerdik.
Bir de kar yağınca kartopu oynardık seninle.
Topların icine hep taş koyardın, atardın.
Sen, iskambil kağıtlarından fal bakardın.
İstediğin cıkmadığında sovup kalaylardın, ağzın bozuktu biraz:-)Cok kızardın sigara ictiğime Ve ickime karışırdın, oklavayla karşılardın beni eve sarhoş geldiğimde.
Az dayağını yemedim.
Arasıra rejim yapardın, ama ihtiyacın vardı.
Hukumet gibi karıydın ********im.
Komşunun cocukları vardı, bizim oğlanın kafasını yarmışlardı:-)
Beraber cocuk bahcesine giderdiniz.
Ben televizyonda maca bakardım.
Ne işim var cocuk parkında.
Arasıra arkadaşlar gelir poker oynardık.
Ben hile yapardım, sen yardım ederdin.
Benim askerde yediğim dayak hikayeleri...
Senin Anderson'dan hikayelerin hic bitmezdi..
İlk tanıştığımız gunu hatırlar, gulerdik.
Sen bana, ustumde ne vardı diye sorardın.
Ben de, '40 sene gecti, ne bilim ben?' derdim
Sen kızınca ben de sallamaya başlardım.
Cingene pembesi bi kazak, ordek yeşili bi etek, beyaz coraplar, mor pabucların....
Guzel bir bahar akşamı sinemada karşılaşmıştık.
İkimiz de onumuze bakmamıştık.
Ozellikle ben, guneş gozluklerimin ardından kızları kesiyordum.
Carpıştık once, sen,'CUŞŞŞ AYI' dedin.
Sonra ben 'Guzel olduğunuz kadar kustahsınız da! dedim.
Sen hemen yavşadın, goz-goze geldik ve başladık, film gibi yani..
Sonra ayrıldık.
İSTİKBAL MARŞI
Bakma, donmez şafak vakti yurttan kacan o alcak
Donmeyip Amerika'da, arlanmaksızın yasayacak.
O benim milletimin hırsızıdır,yurdu soyacak,
Hortumladıkları benimdir, milletimindir ancak.
Calma kurban olayım hepsini, ey hırslı cakal
Gariban halkıma da bir pul, bırakacak kadar al
Olmaz sonra goturduğun paralar sana helal
Hakkini vermezsen buradaki ortaklarının behemal
Ben ezelden beridir ac yaşadım, ac yaşarım
Hangi hukumet beni kurtaracakmış? Şaşarım
Kurumuş musluk gibiyim, ne akar ne tasarım
Yırtsam da bir tarafımı, hic gorulmez basarim.
Mali krizler, yoluna ormuşse celik zırhlı duvar,
Benim cağız, ceğiz diyen bir hukumetim var
Bağırsın korkma, nasıl isimize burnunu sokar
IMF denen tek dişi kalmış canavar.
Arkadaş, Meclise namusuyla calışanları uğratma sakin
İşe aldıracakların, olsun hep sana yakın
Gelecektir, belanı vereceği gunler Hakkin
Kim bilir belki yarin, belki yarinden de yakın.
Yaktığın yerleri orman diyerek gecme, tanı
Calışanı isten at, doldur kadroya yatanı
Gozleri acık yatır seni kurtaran ATANI
satılmadık o kaldı, durma satıver gitsin vatanı.
Sermaye mutlu olsun, olsa da cevre feda
Semizletin Apo'yu, mezarında donsun şuheda
Uydurma kanunlarla Meclisten getirin seda
On bin Yıllık tarihe, yurdum ederken veda.
Cumlenizin bu yurdu yok etmek mi emeli?
Yediğiniz herzelere başka ne demeli?
Oyuverin altını, iyice sallansın temeli
Yurdumun ki, sonunda vatandaş kukremeli....
O zaman durur belki gozumden akan yaşım
O zaman doğrulur belim, yukarı kalkar başım
O zaman boşa gitmez yıllar suren uğraşım
HESABINI VERİP DE GİTTİĞİNİZ GUN KARDEŞİM...
Dalgalanın sizde dolar gibi simdi ey suclular
Olsun artık soyguncuya vurulacak bir yular
Ebediyen, oyle yok hesapsız bir iktidar
Hakkidir Garip yasamış vatandaşın da gulmek
Hakkidir ezilmiş milletimin aydınlık bir istikbal....
Seni ele sevirem ki...
Seni ele sevirem ki...
Diyacahsan ki niye ?
Ne bilim işde ele !
Seni gorende bir hoş olir,
olir, olir, olirem...
Ahşam olir, davar, nahır, mal gelir,
Komlar, ahırlar dolir.
Sayiram, sayiram biri esgik.
Bi daha sayiram,
Bir de bahiram ki tamam.
Ama uzulirem;
Diyacahsan ki niye?
Bennam işde ele!
Yassi olir,sekide eymek yiyece am.
Civil lavaşi durum edir, tam kıtliram,
Sen ahlıma gelirsen, bo azimda dugumlenir, yiyemirem.
Gene diyirsen ki niye?
İşde ele...
Anam ortileri serir...
Gendi gendimi yiyirem.
O da gidir, kulli bicare galiram.
Gozlerim suzulir, uyuyaca ım uyiyamiram.
Gafam garişir, yuregim sıhişir, yatamiram.
Gene diyirsen niye..?
İşde ele...
Guşlu a do ri daliram,
Hayal, hulya gorirem, sanki yanımdasan.
Sevinir, sevinir bir hoş oliram,
Bir de ayıliram ki, yastı a sarılmışam.
Diyacaksan ki niye?
Amaaan, işde ele!
Sabah olir, horozlar otir, gun do ir...
Gahiram tavuhlara, culuhlara yem verirem...
Culuhlari dutir dutir opirem.
Onlari bile sene benzedirem.
Saggın deme niye?
Ne bilim işde ele!
Gun gibi gelir, ay gibi gidirsen.
Beni yiye yiye bitirirsen.
Hep omrumden gotirirsen.
Seni sevdigimi de coh ey bilirsen.
Diyirsen ki niye?
Bilirsen işde ele!
Babam beni gapiya goymir diyirsen.
Ey helt yiyirsen.
Gomşulara, emin, bibin, ezen gile gidirsen...
Medem ele cıh cama, tırhıca gel!
Yuzun gorim, bu da bene yeter.
Saggın deme niye?
İşde ele...
Buluşunca Bolvadinlim sohbette ve sozde
Sesini duyuruyor ulkemde, oluyor gozde.
Kendine ozgu ifadeler cıkınca ozde,
Dinleyin "Bolvadin Ağzını" ne derler bizde.
Ağır başlıya hokelek, şaşkına epesek,
Kıpır kıpır olana bunguldek derler bizde.
Biraz toplucaya dobili, esmere kulli,
Kendine hic bakmayana sifli derler bizde.
Celimsize tırkıl, onemsiz olana zırtıl,
Ceşmenin alt bolumune, hatıl derler bizde.
Bu defa'ya buyozkun, şaşkına safın safın,
Hemen iş gorene "geldi gıfın" derler bizde.
Taze mısıra mekke, kucuk bakraca helke,
Aldatanlara "men dakka dukka" derler bizde.
Candan arkadaşa sağdıc, kavurmaya sıygıc,
"Karşımda dur"a, annecima gec derler bizde.
Parca parcaya boluk, kucuk kupe guduluk,
Yatak-yorgan dolabına yukluk derler bizde.
Yuzu buyuğe tuluk, calışmayana uluk,
Bol suyla yunmaya combuk combuk derler bizde.
Başlangıca yom, dengesi bozuğa tirollom,
Kalkıp giderken; "gari gidiyom" derler bizde.
Kullanılan paraya dodi, kopeğe gudi,
Zayıfa, iliz iliz eridi derler bizde.
Hurmaya fırma, cok konuşana langırdama,
Korkup titreyene, artık zangırdama derler bizde.
Kucuklere bittidik, haksızlığa gadirlik,
Cırak bahşişlerine şerbetlik derler bizde.
Gamsıza ungudu, parcalamaya yuludu,
Yorulmuşlara "kom kom kosuldu" derler bizde.
Sulanır tarlalara harım, "koca"ya erim,
İkramda "allasen ye ciğerim" derler bizde.
Hanımların ortusune car, sucuğa gumbar,
Hatıra eşyalara belgizar derler bizde.
Avukata akıbat, merdivene de ganat,
Sap atma aletine annat derler bizde.
Tulbente ceki, zavallı kızlara eysikli,
Alıngana ise esirekli derler bizde.
Sancak sallamaya ırlamak, penceye cıynak,
Hukumetin binasına gonak derler bizde.
Cok atılan dayağa tepez, avuca hapaz,
Namaz kılmayanlara beynamaz derler bizde.
Fabrika'ya peflika, elbiseye de urba,
Hayrette kalmaya "ha bubam ha" derler bizde.
Telaşlanmaya cıvzıklamak, guzele mumak,
Gerdek gecesine "guvey guymak" derler bizde.
Yatalağa becel, hareketsizlere kucul,
İştahla yemeğe, "cugul cugul" derler bizde.
Cucelere cotalak, domatese topalak,
Dengesiz, tutarsıza şapıldak derler bizde.
Hamur tahtalarına senit, yufkaya şepit,
Kaba insanlara, abulabut derler bizde.
Sevilmeyen kişilere goz, cekingene yoz,
Kendini beğenmişe, zırtaboz derler bizde.
"Haşgeşli" boreğe bukme, haşlamaya bortme,
Ekmeklere yağ surmeye, dortme derler bizde.
Buğday haşlamasına golle, altın'a doğme,
"Haşgeşli hamırsız"lara oğme derler bizde.
Kurnazlık yapana urubban, tavaya dığan,
Hamur kesen bıcağa eysiran derler bizde.
Tavana pestek, cilveli kızlara gıridek
Cekip asılmalara, sundurmek derler bizde.
Kulplu kuplere hevik, yarım kileye şinik,
Moralsizlere "culduru duşuk" derler bizde.
"Sinsi"ye ısmık, tadı bozuk yemeğe tapsık
Susu sevenlere gıllı gırık derler bizde.
Şakaya horata, kayınpedere kaynata,
Epey uğraştırana, hamlatma derler bizde.
Yalanlara kıtir, paramparcaya ilistir,
Cok kaynar sulara, fişir fişir derler bizde.
Boşta gezene ipikırık, beceriksize coynaşık,
Etli ve haşgeşli boreğe, ağzı acık derler bizde.
Bol giyinene sucullu, lafını bilmeyene zoymu,
Olcusuz kontrolsuz konuşana lom sozlu derler bizde.
Doyumsuza gandak delisi, boş gezene deve zelvesi,
Beddua ederken; "teneşirde yunası" derler bizde.
Kendini bırakana fışkı, boylu bosluya eznabı,
Hanım gibi davranana, "garı yapılı" derler bizde.
Hanım terliğine edik, ayağın eklemine şemik,
Ucuz kahramanlıklara "Gemiş Efelik" derler bizde
Fazla olana vığılı, kurnaz kadınlara muğanlı
Duşunmeden davranana, "hoşaf akıllı" derler bizde.
Ağlayan cocuklara meledi, serseriye zibidi,
Soğukta ince giyinene guz yiğidi derler bizde.
Hareketsize lok gibi, tencereye kazaneniği,
Sevilen insana "ciğerimin boluğu" derler bizde.
Ovale sobuluk, cok eskimiş ayakkabıya kelik
Konuştuğunu bilmeyene sapısilik derler bizde.
Hastalıklıya matcalı, gelin kınasına catmalı,
Goceli yaprak sarmasına da, atcalı derler bizde.
Kesinlikle olmaz'a yaah, erken bunamaya etah,
Uyanık gecinene "ciğerim carullah" derler bizde.
Baştan savmaya yalap-şalap, ihmal edene musuyep,
Cok bastırıp sıkıştırmaya, "iyice dep" derler bizde.
Kalleş olanlara gancık, haşgeş surtme taşına elcik,
Gayretli kız'a, "Bulgurlu'ya gelin gitcek" derler bizde.
İci dışı bir'e farfarı, eksik işe berenağrı,
Hayasızlara da, catlamış ar damarı derler bizde.
Paylaşarak alınana felfene, dantel'e tentene,
Uğurlarken, "arkanı ıratma gel gine" derler bizde.
Pişmaniyeye tel halvası, peltek dillere kayısı,
Bir işe kızınca da "fan fan fanılayası" derler bizde.
Buyuk leğenlere tec, edilen beddualara ilenc,
Evdeki hazır yemeğe bulgur-bulamec derler bizde.
Cay bardağına kupa, cocuk ayakkabısına papba,
Lafını soylemeyene "sanı garnında" derler bizde.
Lahanaya kelem, olacak galiba'ya ise ellehem,
Hoş giyinene "iki cekirdek bir dirhem" derler bizde.
Kamış orgusu sepete citen, duvar altına celen,
Mutlu ve neşeliye "eni en, şeni şen" derler bizde.
Cok dar giyinenlere zodik, hızlıca koşmaya dızık,
Oyun bozanlık etmeye, "vıttırı vızzık" derler bizde.
Yemek tadına zellet, başkasının yardımına muhannet,
Gayrete, "dokuzu on et, imama don et" derler bizde.
Daima yapılana zılla, cocuk mamasına dada,
Cabuk olan işe "al bunda bas bunda" derler bizde.
Ağlayan cocuğa bandıkma, gur akmaya hotulama,
Bak sen hele şu vaziyete, "goma goma" derler bizde.
Sevimli bebeklere nınış, kucuk testilere boduş,
Yavaş, sakin gorulen işe, cimiş cimiş derler bizde.
Demek ki boyle'ye zerene, yalak ve cimriye gede,
Tumturaklı edilen lafa; gudde gudde derler bizde.
Aptal olana angıt, hesabı bilmeyene tuzugıt,
Olum isterken "kanın aksın ılgıt, ılgıt" derler bizde.
Aylak aylak gezmeye anıtma, yuklenmeye ganırtma,
Delilik yapana; "kendine gel yıvıtma" derler bizde.
Muşkulpesente mıymıntı, yaramaz cocuğa ınıktı,
Fikir kabul etmeyene, yabana attı derler bizde.
Neşeli gecen toplantıya coklu, kusene tussulu,
Yalnız kalan eşlere edi ile budu derler bizde.
Kuvvetlice esen ruzgara dalaz, ozenmeye havas
Hazırlıksız bulunmaya, palas-pandıras derler bizde.
Kucuk gorulene tıllı, aşırı titize vennalı,
Tertipli duzenliye, kıyılı-kırpılı derler bizde.
Oyalamaya mezeleme, ayak burkmaya pertikme,
Ağır eleştiri yapmaya, yerip-yencme derler bizde.
Al yerine me, dalga gecip uzmeye mezake etme
Munasebetsiz konuşana lafı yirme derler bizde.
Divan Edebiyatımızın Bir Şiiri
Azm-u hamam edelim, surtuşturem ben sana,
Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
* * *
Lal-u şarap icurem ve ıslatıp gecirem,
Parmağına yuzuğu, hatem-i zer drahsan.
* * *
Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
Lale ile sumbulu kakulune nevcivan.
* * *
Diz cokerek onune ılık ılık akıtam,
Bir gumuş ibrik ile destine ab-ı revan.
* * *
Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
Ard eteğin beline, olmasın camur aman.
* * *
Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
Sahtiyenden cizmeyi, olasın yola revan.
* * *
Oyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hic,
Duşmanın bağrına, hancerimi nagehan.
* * *
Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
* * *
Herkese vermektesin, bir de bana versene,
Avuc avuc altını, olsun kulun şaduman.
* * *
Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin,
Esselamun aleykum ve aleykumesselam
Teknoloji
Teknoloji dedim , bilgisayar aldim.
O da yetmedi internete baglandim
PC Personel Computer demekmis anladim
WEB sayfasi hazirlamaya basladim
Arkadas dedi chat denen bir sey var
Karsinda milyonlarca insan var
Arada ciksa da bir kac davar
Bu alemde cok sey var
Buldum bir SCRIPT yukledim bilgisayara
Isin yoksa kanal kanal kiz ara
Yakis1kliyim diye gel de anlat bunlara
Fotografda yok ki gondereyim de inansinlar bana
Sonunda buldum bir kiz inandi bana
Olmusum gozunde bir numara
Ben oldum Mecnun o oldu Leyla
Bu ask bitmez dedim gitse de mezara
Askim icin gece gunduz bekledim
Belki gun gelir , evleniriz dedim
Telefonumu verdim aramasini bekledim
Gun geldi GAY oldugunu ogrendim
Leyla dedigim cikti Kerem
Bundan sonra ben neylerem
Utanmadan bir de yollamis resim
Bu CHAT ten kacti hevesim
Arkadaslar gulsun dursun,
Ben ugruna yedigim BANlara yanarim
Zaten olsaydi birazcik sansim
Sanal alemde OP (@) olarak dogardim
Belki bir Alman, bir de Ingiliz tavlardim
Gel zaman, git zaman bir kiz buldum
Telefon actim sesini duydum
Resmini gorunce havalara uctum
Bu sefer IRCyi gozunden vurdum
Yine bir gun CHAT yaparken
Gizliden bir HACKER bizi dinlerken
Yollamis adima telefonunu
Bir gun sonra aldi elimden yavrumu
Ihaneti kirdi umudumu
Nickini gordukce bukerim boynumu
Halbuyki onun icin bozmustum
Klavyemin A-S-K-I ve M tusunu
Gun geldi OP (@) oldum
CHAT isini hayra yordum
Kimmis o HACKER onu da buldum
Bilgisayarina FORMAT i koydum
Terkeden askim dondu geri
Gelir gelmez VOICE (+) istedi
Meger gozu OP (@) umdaymis
Arkadasa soyledim , hemen kickledi
Oysaki ne cok sevmistim
Askindan WEB sayfalarina dusmustum
Artalana resmini koymustum
Belki inanmazsin ama
Hatta ve hatta IP numarani ezberlemistim
Bir Değişik Bu Ant
Turkum.. Dogruyum..
Fena Halde Doluyum !...
Tasam
Buyuklerimi Yalamadim..
Devletimi Soyamadim..
Halkimizi Oyamadim..
Araya Dayi Koyamadim..
Donup Donup Cayamadim..
Soldan Saga Kayamadim..
Koyunu Insan Sayamadim..
Kazik Kakip Bayamadim..
Yalaka Duzene Uyamadim..
Dinozor Gozu Boyamadim..
Durust Yoldan Doyamadim..
Kim Namuslu Duyamadim..
Varligim
Eksik Gramajli Bir Kuru Somuna ARMAGAN OLSUUUUUN !...
Azeri Aşk Şiiri
Sen meni sev, men seni sevim
Sen menim icin yan Men seni severah yanim dutusim
Klasik ask neyse onu yasiyah
Yada sevme haberin olmasin
Men sana sevdalanip dolasim
Platonik ask neyse onu yasiyah
Sevdada oturah, yiyah icah
Elele olah, kan kusah
Tombilik ask neyse onu yasiyah
Istersen sevdandan kendimi kesim
Sagi mi solu mu dogriyim bicim?
Psikopatik ask neyse onu yasiyah
Dur men Kerem olam sen Asli
Sonumuz da eyle bitsin yasli
Nostaljik ask neyse onu yasiyah
Eyle sevah ki kara sevda olah
Araplara benziyeh kapkara olah
Gara ask neyse onu yasiyah
Yalan soylemiyah, hep dogru diyah
Beraber oturah, beraber yiyah
Realist ask neyse onu yasiyah
Birbirmize turki soyliyah, mizildiyah
Elele tarlalarda, bostanlarda gezah
Romantik ask neyse onu yasiyah
Kediyi, gudigi sen diye sevim
Sen de horozi, guligi ben diye sev
Sembolik ask neyse onu tasiyah
Gel elele tutusip kendimizi elehtriga verah
Zangir zangir titriyah, olmiyah
Elektronik ask neyse onu yasiyah
Ahirlarda, komlarda bulusah
Tezek agalahlarinin dibinde oturah
Otantik ask neyse onu yasiyah...
[Gudik=Kopek] [Gulik=Hindi]
(Anonim)
Hıyar
er gorduğu guzele, gel motele gidek, der
Gel hele yemek yiyek, aşna fişna edek, der
Evde karin var, desen, o evdeki yedek, der
Ne nasihat kar eder, ne duzeltir uyarı
Az gelişmiş ulkenin cok gelişmiş hıyari
Viskiye meze yapar acili lahmacunu
Elbisesiyle yatar, cikarmaz pabucunu
Lavman diye kullanir nargile marpucunu
Kabuğuyla ısırır, ciğneyip yutar narı
Az gelişmiş ulkenin cok gelişmiş hıyarı
Evdekini boşadı, cirkin diye, kart diye
Dort tane kari aldi orfumuzde şart diye
Armudun iyisini hep ısırır hart diye
Leyleği bulbul bilir, oyle orman kibarı
Az gelişmiş ulkenin cok gelişmiş hiyarı
Kıcta cifte Baretta, elde cep telefonu
Kulaklik ağza gelir, ters tutar mikrofonu
Sutlac yemez ekmeden uzerine kimyonu
Geceleri arşınlar beş kulup sekiz barı
Az gelişmiş ulkenin cok gelişmiş hıyarı
Makarena yapışı entelliğe jestidir
Hem Şopen hayranıdır, hem Mahsun'un mestidir
Zort diye burun silmek kibarliğa restidir
İnsanlik iflas etmis, dibine ekmiş darı
Az gelişmiş ulkenin cok gelişmiş hıyarı
Aftosuna giydirir bikini de tanga da
Evde ağır rollerde kaldirmaz palanga da
Boylesi yetişmedi Cukurbostan - Langa'da
Sandalye der oturur gorse bilgisayarı
Az gelişmiş ulkenin cok gelişmiş hıyarı
Doğdum
Doğdum,ah ! bir uc aylık olsa dediler
Sonra yaşını doldursa dediler
Cişini soyleyip bir de konuşsa
Başkaca bir derdi yoktur,dediler
İlkokula başladım �oku� dediler
Bak, herkes beş aldı geri kalma dediler
Teşekkur alınca cok bozuldular
Hani, nerde, birincilik dediler
Ortaokul ,Lise habersiz gecti
Sakın oğlanlara bakma dediler
Ortaya cıkıp yakanı acma,
Ellerler bakarlar almaz dediler.
Yaş geldi yirmiye ,Haydi! Dediler
Hayırlı kısmetler bulsun dediler
Hani �koca � nerde bulun diyince
Azıcık suslen de ara dediler.
Hem guzel ol hem suslen
Kendini satmasını oğren, dediler
Fazla acılma ,adın cıkarda, almazlar kalırsın evde, dediler.
Evlendim Cabuk cocuk doğur, dediler.
Sonra dolsuz kalır cok uzulursun.
İkiyi aşınca Oha! Dediler,
Kilit vur kapını kapa, dediler.
Acık sozlu ol yalan soyleme,
Doğru yoldan sakın şaşma, dediler.
Doğru soyleyince, sonra arkamdan,
� Patavatsız, ne olacak� dediler
Boş durma azıcık maharetli ol,
Dunyada her şey lazım, dediler.
El atınca ona buna fazlaca,
Dilin cok uzadı.sen sus dediler.
Asma suratını gulumse biraz,
Gulmekten geciyor inan yaşamak.
Kahkaha atınca, inanmayarak
�İyidir hoştur ama biraz hafif� dediler.
Ben de şoyle bakıp bir etrafıma
Hayat benim �Niye uydum, ben sana�
Kıs kıs gulup de ardımdan bana
Aaaaaa !Ağzımızı actık mı dediler.
Sevebilme İhtimali -1-
Soğuk ve pahalı İnternet Caferlerde vazgectim chat yapmaktan Ve arka cebimde beş parasız bir cuzdan kokusuydu babam
Ben seninle bir gun ICQ da karsılaşabilme ihtimalini sevdim kare bloğun matematikci kokan kahverengi sıralarında grafikercilik oynamaya başlamıştık Ben Mouse oluyordum sen klavye Kırmızı boyalarla umut iklimine harfler yazıyorduk Paint te Ve de Microsoft a inat korsan bir yazılımla Bizim Memik YANIK larımız vardı Bir de delphi'de birkac satırdan oluşan program yazma imkanı
İstanbul'a usul usul kukurt dioksit yağıyordu Ve belli bir saatten once İnternete bağlanmamayı oneriyordu Turk Telekom
Oysa ben 20 den once hic bağlanmamıştım BBS de tanıştığım bir sevgilim olmadı benim Hacker larin ortasında masum bir İnternet sapığıydım sadece
Sana şiirler yazmıştım Times New Roman fontunda Ama sen yoktun... Ben senin benimle sabahlara kadar Web sayfası tasarlama ihtimalini seviyordum Elektrik kesintileri toprağa cekiyordu sinirlerimin catlamaya hazır gerginliğini Sonra browser oluyordum Kırık dokuk calışmayan linklerin care bilmez surgunu ne yana baksam hantal serverlar ve deniz sanıyordum IP havuzunu Yanımdan gecen 56K modemlerle yarışıyordum Yanağım ATX kasanın garantisinde The Microsoft Sound.wav sesini basına koyuyordum şarkılarımın listesinin Sonra cıkıyordum laboratuardan guney kampusten kuzey kampuse giden omrumun en uzun omrumun en kısa omrumun en lavuk omrumun en angut yolunu koşuyordum. Cunku sonunda Soyut Matematik oluyordu Teorem ispat kokuyordum
Soğuk ve pahalı İnternet Caferlerde vazgectim chat yapmaktan Ve arka cebimde beş parasız bir cuzdan kokusuydu babam
Ben senin benimle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği bir İnternet cafede Ben senin benimle herhangi bir kampusun bilgisayar labaratuarinda Ben senin benimle Beşiktaş'a mistik ve demli bir ay kıvamında bakan Taksim'in herhangi bir İnternet Cafesinde surf yapabilme ihtimalini sevdim
Ben senin bana Bir e-mail atabilme ihtimalini sevdim. Ben sizin bana bir yazı gonderebilme ihtimalinizi sevdim..
Sevebilme İhtimali -2-
Ben seninle chat yapabilme ihtimalini sevdim
Sensiz can sıkıntılı bir ortamda vazcaydım
Bilgisayarımı iş icin kullanmaktan
Ve artık BİLGİSAYARIM'da BAŞLANGIC'a
İlave edilmişti chat odam
Ben seninle bir gun o odada
Chat yapabilme ihtimalini sevdim.
Sana şiirler biriktiriyordum BELGELERİM klasorunde
Ama sen yoktun...
Ben senin benimle chat yapabilme ihtimalini sevdim
Ne zaman karşısına oturam bilgisayarımın
ICQ'da ONLINE olma ihtimalini sevdim
PASSWORD'u yazmamla başlayan
Omrumun en uzun
Omrumun en kısa
Omrumun en cocuk
Omrumun en ihtiyar zamanlarını bekliyorum
Cunku sonunda sen orada oluyordun.
Connect oluyordun
Ben senden E-MAIL olma ihtimalini sevdim
Ben seninle bir gun okullara 200 metre bir cafede
Ben seninle ofisteki kalabalığımın ortasındaki masamda
Ben seninle kimsenin bilmek zorunda olmadığı
sessiz odamda,chatte olma ihtimalini sevdim
Ben seni hic sevmedim ki
Ben senin benimle chat yapabilme ihtimalini sevdim
Ben seni hic sevmedim ki
Yorgun akşamlarda yaptığımız chatleri sevdim
Bir cicek SCRIPT'ini bir gul SCRIPT'ini sevdim
Ben yıldızları sevdim
Download alanlarından gelip BİLGİSAYARIM'da durdular
Ben seni hic sevmedimki
Beni KICK'lediğinde AUTO JOIN olmayı sevdim
Taşları sevdim başıma vurduğunda
Ağlamayı sevdim DISCONNECT olduğumda
Yalnız olduğumu anladığımda
Odayı yeniden kurmayı sevdim
Ben seni hic sevmedim ki
Kuşlara CAPS LOCK'ı oğretmeni sevdim
ACTION'larla konuşmanı
İnsana hatırlatmanı
Chat'in bir adınında GEYİK olmalığını
Ben seni hic sevmedim ki
Duştuğun zaman
Duşmeni sevdim
SERVER'ı sevdim geldiğin zaman
Kalmanı sevmedim
Korkuyordum sana alışmaktan
Yine de sevdim gulumsemeyi
BYE deyip ayrılışının ardından
Ben seni hic sevmedim ki
Ben seninle chat yapma ihtimalini sevdim
Ben chatlersem ADAM GİBİ chatlerim...
ESKİ DOSTUM
Hemen kalkacak gibi fiyakalı dursan da,
Ebedi bir uykuya dalmışsın eski dostum.
Daşşakları koltuğa destek edip kabarsan da
Artık gucsuz,takatsiz kalmışsın ESKİ DOSTUM
Bir zamanlar başını dik tutardın at gibi
Gokdelen binalardaki 150nci kat gibi
Durmadan calışırken rakkaslı saat gibi
Şimdi ucun birini almışsın ESKİ DOSTUM
Sağlığında, ben,hep senin aklına uyardım
Kendim uşusem de seni sıcak yere koyardım
Dantelli kulotları senin icin soyardım
Uzgunum son duduğu calmışsın ESKİ DOSTUM
Sut gibi bacakları kaldırırken havaya
Şimdi takatin yok oynayıp zıplamaya
Haline her bakışta başlarım ağlamaya
Meğerse birkac damla balmışsın ESKİ DOSTUM
Okul yuzu gormeden hesap yaptın yıllarca
35lerden 4u cıkarırdın kolayca
Girerdin bir kuku icin gırtlağa kadar borca
Sanki kuyunun dibini buldun mu ESKİ DOSTUM?
Ortası delik sabun kullanırdım banyoda
Aynı işi gorurdu bir parca tukruk ya da
Kah benimle yalnız yatardın, kah sımsıcak bir yuvada
Bugun arşive kalkan mal oldun ESKİ DOSTUM
Sanki refaha boğdun mirasınla sen beni,
Donumda taşıyorum yıllardır cenazeni,
Yuz bakire kız gelse artık uyandıramaz seni
Sen, bana uğur getirmeyen nal mısın ESKİ DOSTUM?
Palavra sıktırırsın seks sohbetlerinde bana
Sinsi sinsi gulersin bunlara inananlara,
Ne olur son defa kalk, atan-deden hayrına,
İtlerin yemediği yal mısın ESKİ DOSTUM?
Actığın bacakların sayısını coktan unuttum,
Kısmetsiz gunlerinde seni ellerimle cok avuttum,
Bazen keltoş başını okşayarak uyuttum,
Tedavulden kalkan pul musun ESKİ DOSTUM?
Heykel haşmetiyle dik dururken bir zaman,
Pizza kulesi gibi niye yan yattın ulan?
Sana bu kalleşliği miras mı bıraktı baban?
Bit pazarına duşen cul musun ESKİ DOSTUM?
Adem babayla aran nasıldı? soyle bana
O da son zamanında dargın mı gitti sana?
Senin bu yaptığın ihanettir vatana
Yuzune tukurulecek mal mısın ESKİ DOSTUM?
Zevkini sen yaşadın işlenen gunahların,
Senin yerine hesap verecek olan benim yarın,
Hic cacığı olur mu porsumuş bir hıyarın?
Var mı boyle durmanın bir yararı ESKİ DOSTUM?
Kim demiş eski dostlar duşman olmazmış diye?
Doğruysa, senin beni boyle mahcup edişin niye?
İşemek olmasaydı gorurdun,yedirirdim seni kediye,
Sen beni kendine hamal mı tuttun ESKİ DOSTUM?
Seninle ben bir bedende uzun yıllar yaşadık,
Ben hala sağım amma,sen cabuk oldun yazık,
Sensiz gecen hayatın icine tukureyim artık,
Bu dunyada tutunduğum dalmışsın ESKİ DOSTUM�
KULTURLU AŞK YAŞİYAH
Birşey oğrendim
Gel değişik sevah
Sen beni sev ben seni sevim
Sevdayı yaşiyah
Sen benim icin yan
Ben seni severah yanim dutuşim
Klasik aşk neyse oni yaşiyah
Yada sen sevme haberin olmasın
Ben sene sevdalanıp dolaşim
Platonik aşk neyse oni yaşiyah
Sevdada oturah yiyah icah
Ele olah ki kan kusah
Tombilik aşk neyse oni yaşiyah
İstersen sevdandan kendimi kesim
Sağı mi solu mi doğriyim bicim
Psikopatik aşk neyse oni yaşiyah
Dur ben kerem olim sen aslı
Sonumuz ele bitsin yaslı
Nostaljik aşk neyse oni yaşiyah
Ele sevah ki gara sevda olah
Araplara benziyah gapkara olah
Gara aşk neyse oni yaşiyah
Yalan soylemiyah hep doğru diyah
Beraber oturah beraber yiyah
Realist aşk neyse oni yaşıyah
Birbirimize turku soyliyah mızıldiyah
Elele tarlalarda bostanlarda gezah
Romantik aşk neyse oni yaşiyah
kediyi gudiği (kopek)sen diye sevim
Sende horozi culuği(hindi) ben diye sev
Sembolik aşk neyse oni yaşiyah
Gel elele tutuşip gendimizi elektiriğe verah
Zangır zangır titriyah,olmiyah
Elektronik aşk neyse oni yaşıyah
Ahırlarda komlarda buluşah
Tezek galahlarının (yığın) dibinde oturah
Otantik aşk neyse oni yaşiyah
Sen beni sevirsen bilirem, ben de seni
Ele puştluklari bırahah hakket sevah
Adam gibi sevah sevdayi yaşıyah...
Yiyemiyom Dohtur Bey
Verdiğin perhize budur gayratım,
Bundan başka uyameyom dohtur bey!
Uc sepet yumurta sabah kahvaltım,
Teker teker sayameyom dohtur bey!
İki leğen pilav bir yayık ayran,
İster yağlı olsun isterse yavan,
Yanına kesiyom beş kilo sovan,
Yeyom yeyom doyameyom dohtur bey!
Uc tencere bamya yerim bişinci,
Yirmi tas su icip biraz koşinci,
Her yanım sokulur karnım şişinci,
Sağlam goynek giyemeyom dohtur bey!
Şinciye acımdan coktan olurdum,
Sağolsun komşular gonderir durum,
Bir guzudan cok yiyemem, var sozum,
Ayıp olur cayameyom dohtur bey!
Bazı az geliyo beş kasa hurma,
Yedi lahanadan yapıyoz sarma,
Onuda mı yedin diye hic sorma,
Utanıyom deyemeyom dohtur bey!
Gunde iki cuval unum gidiyo,
Avradım her sabah ekmek ediyo,
Bir gazen fasille gonul ye deyo,
Artırmaya gıyameyom dohtur bey!
Senede gırk donum bostan ekerim,
Benden başka kimse yemesin derim,
Gavunu, garpuzu gabuklu yerim,
Aceleden soyameyom dohtur bey!
Bilmem bu işin sonu nere gider,
Buyumuş gısmetim, buyumuş gader,
Bir gunde yediğim işte bu gader,
Daha fazla yiyemeyom dohtur bey!
Anonim
85 yaş şiiri

85 yasindaki bir amcanin erkekli'gini yitirdikten sonra cinsel organina yazdigi carpici bir cesitleme...
hemen kalkacak gibi fiyakali dursan da
ebedi bir uykuya dalmissin eski dostum.
yastiklari koltuga destek edip kalksan da
artik gucsuz , takatsiz kalmissin eski dostum.
bir zamanlar basini dik tutardin at gibi
gokdelen binalarda 30.uncu kat gibi
durmadan calisirken rakkasli saat gibi
simdi uc'un biri kalmissin eski dostum.
sagliginda , ben , senin hep aklina uyardim
kendim ususem bile sicak yere koyardim
dantelli kulotlari senin icin soyardim
uzgunum, son dudugu calmissin eski dostum.
sut gibi bacaklari kaldirirken havaya
simdi takat kalmamis ziplayip oynamaya
haline her bakista baslarim kahkahaya
gozunden malum yaslar gelmiyor eski dostum
actigin bacaklarin sayisini unuttum
kismetsiz gunlerinde ellerimle avuttum
bazen keltos basini oksayarak uyuttum
tedavulde kalmayan pulmussun eski dostum.
zevkini sen yasadin islenen gunahlarin
senin yerine hesap verecek benim yarin
hic cacigi olur mu porsumus bir hiyarin
boyle sakin durmaktan gayen ne eski dostum.
kim demis eski dostlar dusman olmazmis diye
dogruysa, senin beni mahcup edisin niye
isemek olmasaydi yedirirdim kediye
ben sana simdi niye hammalim eski dostum
SEN GİTTİN YA BEN SANA KUSTUM
GUNEŞ ISITIYORDU İCİMİZİ BİRLİKTE YAPARDIK CİŞİMİZİ LİMON KAMAŞTIRIRDI DİŞİMİZİ SEN GİTTİN YA BEN SANA KUSTUM...
DUVARLARA SİNMİŞTİ KOKUN KLOZETTEYDİ HALA BOKUN,ELİM BİR TURLU SİFONA GİTMEDİ,GEL DE GOĞUS KILLARIMA DOKUN,SEN GİTTİN YA BEN SANA KUSTUM...
GUL DOKERDİM YOLLARINA,EPİLASYON YAPARDIM KOLLARINA,SELAM SOYLE AMCAOĞULLARINA,SEN GİTTİN YA BEN SANA KUSTUM...
SENDEN VAZGECEMEM DEDİM ANLAMADIN,SEN BENİM İCİN 'EVDE DONLA GEZMEK GİBİ' BİRŞEYDİN.GULUM,SON DAKİKA GOLUM,N'OLUR BİRAZ VOLUM VOLUM,BENİ ANCAK OLUM ANLAR OLUM,SEN GİTTİN YA BEN SANA KUSTUM...
HADİ GEL GENE YAP KAPRİSİNİ,SANA BAĞIŞLASIN BABAM KURBAN DERİSİNİ,GOOGLE'DA ARASAN BULAMAZSIN BEN GİBİSİNİ,SEN GİTTİN YA BEN SANA KUSTUM...
DAHA SENİNLE KONUŞMAM,ETEĞİNE G-STRİNGİNE BİLE KARIŞMAM,500 KONTOR HARCASANDA BARIŞMAM,SEN GİTTİN YA BEN SANA KUSTUM...
HANİ BURNUNLA OYNARDIN O PEMBE GECELERDE,SUMUĞUNUCIKARIRDA,CAKTIRMADAN KOLTUĞUN ALTINA SİLERDİN.SONRA O ELLERİNLE BENİ OKŞARDIN,İŞTE BEN O ANLARI DUŞUNEREK SUMKURUYORUM YORGANIN ALTINDA,SUMKURDUĞUN SELPAKLARI ATMADIM,HEPSİNİ SAKLADIM,KOKLADIM,ATMAK İSTEDİM AMA ATAMADIMMMMMM!YALVARIYORUM RABBİME,BENİ BİR KERE CALDIR DİYE.AMA SEN,KAPSAMA ALANIMIN BİLE DIŞINDASIN VEFASIZ.KONTORUN VAR BİLİYORUM,ELLERİ CALDIRIYORSUN ULAN SEN...BİR GPRS UYUMLU KAMERALI,HAFİF CEP TELEFONUNA BENİ SATAN SEN...KREDİ KARTIMIN LİMİTİ YETERSİZ DİYE HAYIFLANAN SEN... SEN... AKBİL DOLDURUYORUM DİYE BENDEN İĞRENEN SEN ULAN SEN...
SEN GİTTİN YA BEN SANA KUSTUM...
KUSTUM,KUSTUM,KUSTUM...
Ben senin bilgisayarci olabilme ihtimalini sevdim!
Kasaların keskin kenarları batıyordu
Elimin kesilmeye hazır nazır yerlerine,
Sonra kablolar cekiyordum,
Kopuıp duran bağlantıların iyice yaval olmalarında;
Ne yana baksam etherner
Ve orman sanıyordum anakartların yalancı yeşilliğini;
Networkler kuruyordum, Workgrouplar yapıyordum;
Dosyalar kopyalıyordum bir bilgisayardan, bir ic bilgisayara
Harddisk' in sesini başına koyuyordum, sevdiğim şarkıların listesinin;
Sonra cıkıyordum Windows' tan
Ve MS-DOS' tan UNIX' e giden
Omrumun en hızlı
Omrumun en yavaş
Omrumun en basit
Omrumun en sağlam işletim sistemini calıştırıyordum,
Cunku sonunda server oluyordum.
Master disk kokuyordun sonunda
Doğuk ve şehirler arası otobuslerde vazgectim bilgisayarcı olmaktan
Ve teknik servis cantamda MS-DOS disketleriydi duran
Ben seninle bir gun
IBM' in Ar-Ge departmanında
Ben seninle sadece bilmek zorunda olanların bildiği
Bir son kullanıcı bayisinde
Ben seninle Ağrı Dağı' nın Van golu' ne bakan yuzundeki herhangi bir bilgisayar dukkanında
Ben seninle bir anakartın, karmaşık coğrafyasında kaybolabilme ihtimalini sevdim
Ben senin bilgisayarcı olabilme ihtimalini sevdim...
Gecmiş zamanlarda İstanbul�da, saray katiplerinden Cakmakzade Mahmut Efendi ile şehrin zengin ticaret eşrafından Yamanzade Muştak Efendinin zevcesi Sena Hanımefendi arasında alevli bir yasak aşk yaşanmaktadır. Ancak aşıkların her ikisi de evli olduğundan dertlerini ve hasretlerini kimselere anlatamazlar. Mahmut Efendi son derece mahcup ve acemi bir aşıktır, Sena hanımefendi ise, gencecik yaşında bir ihtiyarla evlendirilmiş, ateşli bir tazedir. Mahmut Efendi cekinik tavırlarla oyalanırken, Sena Hanımefendinin ateşini konakta gorevli bir seyis sonduruvermiş ve bunun sonucunda Sena Hanımefendi maşukuna şu dizeleri gondermiştir.
PEK MUHTEREM MAŞUKUM
Ey ehl-i dana Mahmut Efendi;
Feryad-ı figanım dağları deldi.
Yetmedimi mihr-i mahına ettiğin naz,
Cektiğim cevr-i cefaya canlar dayanmaz.
Şaştın apış arana ateş duşunce,
Derdin neydi bu yaşta, aşkla meşkle.
Yureğim adeta her daim hasta,
Senin nefs-i şehvetin muebbet yasta.
Eteğim altında cennet bahcesi,
Seni bekledi her daim, tutuldu nefesi.
Girdiler bahceye, tar-u mar oldu cehresi
Gelmedin dana-yı kebir, cıkmaz artık sesi.
Sen fışkıyı meze ederken,
Yar meze oldu, seyisler sofrasına.
Bakındın aptal aptal, menzil karşında,
Kalkmadı tufengin namlusu, bataryalar sus�ta.
Yaaaa işte boyle Mahmut Efendi,
Sen sallayıp, gezerken marpuc misali,
Sulandı tarla, yeşerdi emvali.
Acemiliğin ceremesi abazalıktır,
Ferc-i Sena kavağa cıktı, balık timsali.
Ben seni hic sevmedim ki,
Yorgun akşamlarda apandisit patlatmayı sevdim sobamızda.
Bir gule gulmeni bir bullbule bulbulmeni sevdim
Bir de cucuğunu sevdim soğanın
Bizim zamanımızda ultra prima cocuk bezi yoktu
Eylul akşamlarında tukuruk beziyle bezlemeyi sevdim cocuğun altını.
Ben hic cocuk bzlemedimki....
Beni yola koyduğunda arabanın altında ezilmeyi sevdim.
Hamam boceğini sevdim cifte attığında
Ağlamayı sevdim beni zopaladığında
Bir de sacını cekince cıyaklamanı psikoloji dersinde.
Odunu sever gibi sevdim sensizliği
Hoşaf gibi ozledim temmuz guneşinde stoplazmandaki mitekondrini.
Filmin sonunu anlatmayı sevdim sinemada sonra pis pis gulmeyi
Ben hic sinemaya gitmedim ki...
................
bir gece dağdan inme indi kalbine
bir gecede inme dedim başlatma şimdi kalbine
dinlemedin beni
sonra bir torbaya on uc top atılmasını sevdim
ve ust uste iki defa kırmızı cekebilme ihtimalini o torbadan.
Buğusunda caydanlığın kokusunda sarmısağın
Gittim yolunda sağın
Dedim ineği iyi sağın bol bol sut alın inekten.....
.................
ben senin heryonunu sevdim
en cok da keşişleme yonunu sevdim,
ne guzel esiyordun keşişlemeden
keşiş gibiydin keşişliyordun.
Lakin ben seni hic sevmedim
Ben senin paranı sevdim
Olup gitmesini zengin ve hasta babanın.
Ben senin babanı hic sevmedimki.
İncirin,zeytinin,gobek taşını ustune,
Yattım ustune oturdum ustune,
Bir adam vardı gobek taşında yatıyordu yuzu koyun ustune.
Meğer gormemişim adamı basmışım ustune ustune,ustune.
�basma� dedi adam ustume
dinlemedim bastım adamın ustune.
Birden �napıyom lan ben� dedim geldim kendime.
Sonra dayak yemeyi sevdim ustune cıktığım adamdan,,
�ne vuruyon lan� dedim attılar beni hamamdan ,attılar beni hamamdan.....
İstiklal Marşı (Versiyon-2)
Korkma; bitmez bu hazineleri hep calsak,
Sonmeden asgari ucretlideki en son ocak!
O benim milletimin krizidir, patlayacak,
O benimdir,o benim Rantiyemindir ancak.
Catma, kurban olayim, cehreni ey zavalli hilal
En kahraman kolelere bir gul! Ne bu siddet, bu celal?
Sana olmaz verdigimiz faizler sonra helal
Hakkidir, haktan sapan milletime istibdat.
Ben ezelden beridir soydum, hep soyarim
Hangi cilgin hortumumu kesecekmis? Sasarim
Doymayan fil gibiyim, hortumu atar calarim
Yirtarim TL`leri, dolara sigmam, tasarim
A.B.`nin afakini sarmissa celik zirhli duvar
Benim para dolu kasam gibi serhaddim var
Ulusun, kacma! Nasil bu krizler seni bogar?
"Enflasyon" dedigin otuziki disli canavar!
Arkadas! Yabanci sermayeyi kacirma sakin
Bonfile et govdenden, icecekleri olsun kanin
Dogacaktir sana vaadettigi gunler hakkin
Kabirde bekliyor seni ozgur yasamin.
Bastigin yerleri "toprak" diyerek gecme, tani
Sermayeye satilik her santimini, hem gramini
Sen sehit oglusun, incitme yaziktir atani
Kim cok verirse ona sat, bu cennet vatani.
Kim bu cennet vatanin ugruna olmaz ki feda?
Yolsuzluk fiskiracak topragi siksan surada
Telekomumu, THY`mi, bankalarimi alsin da
Etmesin menfaatimden beni dunyada cuda.
Ruhumun senden, ilahi sudur ancak emeli
Degmesin cikarlarima bu milletin eli
Bu ezanlar-ki milletime ninni gibi gelmeli
Ebedi yurdumun ustunde benim hep boyle inlemeli.
O zaman repo yuzde yuzbine cikar, varsa-sansim
Her kasamdan bosanir para, canlida kalmaz karim
Belki yerden fiskiran ruhlari da soyarim
O zaman yukselir dolar, arsa deger basim.
Dalgalan sen de serbest kur gibi zavalli hilal
Olsun artik verdigimiz faizlerin hepsi helal
Ebediyyen sana yok, irkima yok istikrar
Hakkidir, rantiyenin mandalarin hurriyet
Hakkidir, haktan sapan milletime istibdat.
Mehmet Hortum ERSOYAN
SESSIZ LIRA
Artik, bono almak gunu gelmisse hazineden,
Mechule giden bir lira cikar cebimizden.
Hic kuru yokmus gibi sessizce dalgalanir durur,
Liraya guvenenler ise olduklari yerde kudurur!
Lirada kalanlar dalgalanmadan elemli,
Gunlerce kurlara bakarlar gozleri nemli!
Bicare gonuller! Yapilan ne son devaluasyondur bu,
Hicranli ulkemizin ne de son soygunudur bu!
Guzel ulkemde Liracilar nafile bekler.
Bilmezler ki cikan kurlar bir daha inmeyecekler.
Bir cok doviz kurunun her biri memnun ki yerinden,
Bir cok gunler gecti dusen yok iclerinden!
Bilgisayar Duası nasıl olurmuş bakta gor
Dear God,
Help me log on without fretting
guide me as i am interneting
bless my downloading and uploading
keep my browser from exploding
May my website be protected
let not my password be rejected
keep my line always connected
and all my inputs be accepted
Please keep all my program alive
and to remember to back up my harddrive
and protect my computer from crashing drive,
from a virus that would make it nesting hive
Amen
**********************
Muslim version:
Haydi bismillah...
Crash etmez insaallah...
Valla calisiyor masaallah...
Ulan olmadi fe suphanallah!
At pencereden haydi yallah.
Bilgisayar ruhuna el fatiha!
Kim Renkli?
Sevgili Beyaz Adam,
Doğarım, siyahım
Buyurum, siyahım
Guneşlenirim, siyahım
Uşurum, siyahım
Korkarım, siyahım
Hastalanırım siyahım
Ve olurum, hala siyahım
Ve sen Beyaz Adam,
Doğarsın, pembesin
Buyursun, beyazsın
Guneşlenirsin, kızarırsın
Korkarsın, sararırsın
Hastalanırsın, yeşilsin
Ve olursun, grisin
Ve hala utanmadan bana renkli dersin...
Şiyir
Camlıcanın bahcelerinde
Izgara yaparken sensiz
Lupletirken kofteleri
Baharatsız, nanesiz
Bir başka olur
Camlıca'nın akşam sefası
Sakın icme hamam tasıyla
Sıcak tarhana corbası
Hışırdarken yaprakları
İncir ağaclarının
Ufurur pufur pufur
Pek fena carpar adamı
Ruzgarları Camlıca'nın
Uzum bağlarında
Ararken seni
Bir kopek havladı
Isırdı beni
Kuşlara soyledim
Senin şarkılarını
Kargalar eşlik etti
Deşti kulaklarımı
Bir sabahcı kahvesinde
Seni duşunurken
Sıcak cayımı icerken
Şoyle bir hopurdettim
Kahveciden dayak yedim
Sana doğru koşarken
Dağlardan, tepelerden
Ayağım takıldı duştum
Yarıldı kafam, gozum
Tam tamına uc yerinden
Yağmurlarda seni duşunurken
Islandım oldum zaturre
Ateşim 49'a fırlarken
Gecmiş olsun demedin bir kere
Cicekleri koklarken seni duşunup
Hapşırdım yuzbin kere, defalarca
Cicek alerjisi olduğumu unutup
Hapşırırken sen guldun bana vefasızca
Al Gitsin Maaşını
Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gozler
Hazine soyulurken aldırmıyor okuzler
Hayadan eser yoktur nafile butun sozler.
Beyhude inat etme, salla hemen başını
Gerdan kır, belini buk, al gitsin maaşını
Bir yolsuzluk gorunce kopurme, isyan etme
Bir hak icin kendine, dikbaşlıdır dedirtme
Doğru yolu dostuna goster ama, sen gitme.
Ne derlerse huuu... diye salla hemen başını
Dilini tut, uslu dur, al gitsin maaşını.
Bu guvercin eder mi atmacalarla yarış
Oğrenmeden dunyayı gezdim de karış karış
Vazgec hak sevdasından sen de kervana karış,
Ne derlerse huuu diye, salla hemen başını
Gerdan kır, belini buk, al gitsin maaşını
Unutma bu ocağın adı asiyaptır
Sen de bir dolap cevir, apartmanlar yaptır.
Hakikat nene gerek o memnu bir kitaptır.
Sana lazım olan şey, sallayarak başını
El opup, etek opup almaktır maaşını.
Devam edecek..... Elllerim Yoruldu

__________________