Turkiye'nin ilk tesettur markalarından Tekbir Giyim'in Genel Muduru Cafer Karaduman ile 'Muhafazakar kadının moda'sını konuştuk.
Nasıl girdiniz tekstil işine?
Aslen Malatyalıyız. Babam koyun imamı, dedem molla. 70 ’li yıllardı. Ağabeyim İstanbul ’a geldi ve terzilik işinde calışmaya başladı. Arkasından sekiz kardeş biz de İstanbul ’a gelip aynı mesleği sectik. Halen aktif olarak bu işteyiz. Cocuklarımız da bizimle birlikte calışıyor.

TESETTURDE YENİ KUŞAK FARKI
Yeni kuşakla aranızda catışma var mı?
Var tabii. Kızım Esra, İngiltere ’de moda eğitimi aldı. Modellerimizi değiştirmek istedi, farklı şeyler yapmak istedi.
Tekbir ust kimliği altında “Esra” imzasıyla tasarımlarını yapması icin izin verdim ve kendi haline bıraktım. Guzel işler yapıyor.
Ailenizin talepleri ve eleştirilerini dikkate alıyor musunuz?
Elbette. Evlendiğimde eşimin taleplerini dikkate aldım. Sonra kızım yerini aldı. Şimdi ise gelinlerimin taleplerine gore hareket ediyorum. Onların yonlendirmesi onemli benim icin. Ailemizin kadınları “Şu mağazada bulduğumuz urun niye bizde yok.” diye eleştiriyorlar bazen.
TESETTUR İHTİYACTAN MODAYA DONUŞUM YAPTI
Tesettur sektorunun ilklerindensiniz. Dunden bugune neler değişti?
Tesettur 80 ’li, 90 ’lı yıllarda tamamen bir ihtiyactı bugun moda sektoru oldu. O yıllarda tesettur giyenler kıyafet bulamazlardı. Bizi de bu sektore iten bu zaruriyetti. Dunle bugun arasında dağlar kadar fark var.
O gunlerde, muşterilerimizin tamamına yakını ev hanımıydı, calışan kadınların tesettur giyme şansı yoktu. Tesettur arayışı da yoktu. Maddi acıdan duşuk seviyede alım yapıyorlardı.
Bugun ise, ciddi alım gucu olan kadın var. Calışan kadın coğunlukta. Kıyaslamam mumkun değil.
TESETTURE GİREN ERKEN EVLENİYOR
Kadınlar tesettur kıyafeti alırken neyi onceliyor sizce?
90 ’lı yıllarda kadınların hemen hemen tumumun onceliği Allah rızasını kazanmaktı. . Dolasıyla Allah ’ın rızasını kazanmak icin giydiğiniz kıyafetin modelinden ziyade ortmesine oncelik veriyorlardı. Bu gun ise ister siyasi baskısı, ister mahalle bakısı deyin bir yığın etken var.
Nasıl bir mahalle baskısı var mesela?
Ceşitlendirebilirsek bulabiliriz. Mesela barda calışan bir kadın guvenlik sebebi ile gece iş cıkışında tesettur giyebiliyor. Tesetture giren cabuk evleniyor diye tesetture giren oluyor. Bunların sayısı cok azdır. Ama vardır.
Ben tesetturluyum ama evlenemedim.
.....
MUSLUMANLAR BASKI ALTINDAYDI
Sizin ses getiren defileleriniz vardı. 90 ’lı yıllarda şimdi yok neden?
O zamanlar Musluman kesim baskı altındaydı. Bizim de marka ismimiz iddialı, yaptığımız şeyler iddialı. “Biz varız, buradayız. Bizi boyle hakir goremezsiniz!” cıkışıydı o defileler. Bugun ihtiyac gormuyoruz.
Tesettur anlayışının otesinde moda haline gelmesini mi istediniz?
Bir kimlik olmasını istedik. Tesetturun modası olsun diye arzu ettik. O gunlerde cok fazla imkÂna da sahip değildik. Bir iddiamız vardı ama ne gucumuz vardı ne de muşteri kitlesi vardı camiada.
MAYOCULAR DA TESETTUR URETİYOR ARTIK
Gunumuzde tesettur firmaları bir hayli fazla. Başarılı buluyor musunuz?
Biz tesetturu uretirken İslami olcuyu goz onune alıyoruz ama maalesef bircok firma piyasanın talebine gore tamamen ticari kaygılarla hareket ediyor. Bir naturel anlayış vardı ama şimdiki anlayışı anlamak mumkun değil. İsim vermeyeceğim bir tesettur firması ‘arkası sepet orgulu ’ bir ceket uretebiliyor ve bunu tesettur urunu olarak piyasaya cıkarıyor. Maalesef mayocular bile tesettur uretiyor artık. Rant haline geldi olay.
Siz de mayo uretebilirsiniz.
Tekbir kimliğiyle bunu yapamayız. Biz kapri bile uretmiyoruz. Sorumluluğumuz var bizim.

CAMİ İMAMI ‘BASENLERİ GUZEL GOSTERECEK ETEK URETİN” DEDİ
Firmaların maddi kaygıları tesettur anlayışının onune mi geciyor sizce?
Evet. Size yaşadığım bir olayı anlatayım. Bir gun, bizim urunleri satan bir cami imamı bana şoyle dedi. “Piyasayı gormuyor musunuz, değiştirin artık bazı şeyleri.”
“Neyi gormuyorum?” dedim. “Kadınların kabinden cıktıkları haline dikkat edin, etek giyip cıktığı zaman sadece basenlerine bakıyor ‘Nasıl gorunuyorum? ’ diye. Baseni guzel gosterecek modeller yapın cok iyi satar.” dedi.
Duşunebiliyor musunuz? Bir din adamı en cok gizlenmesi gereken yeri en cok ortaya cıkarmamızı istiyor.
MUHAFAZAR KADINININ FİZİZİ YAPISI YAŞINA GORE COK DEĞİŞİYOR
Neden muhafazakÂr camiadan dunyayı peşinden surukleyebilecek bir modacı cıkmıyor?
Biz bunun icin cok uğraştık. Yurtdışında ilanlar verdik. 97-98 yıllarında Fransa ’da moda eğitimi almış bir Alman vatandaş muracaat etti. 3-4 yıl calıştık kendisiyle. Bir yıl boyunca on hazırlık yaptık. Mağazalarımızı, muşterilerimizin fiziki yapısını, ekonomik durumlarını raporladık. Bizim muhafazakÂr camiada 25 yaşına kadar fiziki yapısı ile 25 yaşından sonra fiziki yapısı cok farklılaşıyor. 40- 60 arası daha da farklılaşıyor. Ekonomik seviyesi de buna gore değişiyor. Belli bir yaştan sonra bazıları goğus kısmından, bazıları bel kısmından, bazıları da basen kısmından kilo alıyor. Orantısız bir buyume hem kalıpsal bir sorunu cozebilmek hem de tesetturde moda yapabilmek adına yaptık tum bu calışmaları.
Yurtdışı muşterinizle Turkiye ’deki muşteriniz aranızda fark var mı?
Avrupa ’da değişti. Almanya ve Fransa ’da cok ciddi anlamda muşterilerimiz vardı. Şimdi yok denecek kadar azaldı. Onceden Avrupa ’da sadece Turklere satış yapardık. Eskiden Avrupa ’da yazın giymek icin uzun ceket bulunamazdı ama şimdi onlarda tesetture uygun kıyafet yapıyor.
CİN, ETEK BOYU 60 cm ’DEN UZUN OLAN KIYAFETLERİ ULKEYE SOKMUYOR
Hangi ulkelerde aktifsiniz?
Kuzey Afrika ulkelerinde; Lubnan, Tunus, Fas ve Cezayir ’de. Ayrıca Turkî Cumhuriyetlerde. Cin ’de sorun yaşıyoruz. Elbisede 100 cm, etek de 60 cm ’den uzun boyu kabul etmiyorlar, ulkeye sokmuyorlar, gumrukten almıyorlar.
Bunu aşmak icin bir şey yaptınız mı?
Katılar bu konuda. Bazen malı geri bile gondermiyorlar, gumrukte imha ediyorlar. Bu yuzden Cin ’le ticaret durdu oysa ciddi bir potansiyel var.
EMİNE ERDOĞAN ’IN TARZINI BEĞENMİYORUM
Siz muhafazakÂr camiada en şık kadın olarak kimi goruyorsunuz?
Şık kıyafet değil de gonlumden geceni soyleyeyim; Emine Erdoğan ’ın kıyafetlerini beğenmiyorum. Kendisine gore tarz yapmış ama halkın ornek alabileceği tarz değil. Oysa onlar ornek oluşturmalı.
HAYRUNNİSA GUL?
Hayrunnisa Gul ’un tarzı Cumharbaşkanı eşi iken halka uzaktı. Şimdi ulaşılabilir oldu.
SARE DAVUTOĞLU?
Sare Davutoğlu ise hızla değişime uğruyor yavaş yavaş Emine Erdoğan ’a yaklaşıyor.
SUMEYYE ERDOĞAN ’IN ORNEK TARZI VAR
Kızı Sumeyye Erdoğan ’ın ornek gosterilebilecek tarzı olduğunu soyleyebilirim. Sumeyye ’nin giydiği kıyafeti halk kolaylıkla bulabilir.
İnsanların tarzının zaman icinde değişime uğraması normal değil mi? Benim de değişti.
Herkesi etkileyen bir şey vardır değişimlerde. Kiminin kazandığı statu, kiminin para, kiminin cevre…
EMİNE HANIM BAŞINI MISIRLILAR GİBİ BAĞLIYOR
Emine Erdoğan ’ın bir model olmasını istiyorsunuz?
Tabii ki. Kendinizi değiştirdiğiniz zaman size has bir tarzınız olabilir. Ama Musluman hayatı ornek olmalı. Peygamberimiz “Sahibe-i Kiram gokteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz” buyurmuştur. Buna istinaden onde olan kişilerin ornek olması gereklidir.
Emine Erdoğan ’ın baş bağlama tarzı Mısırlıların baş bağlama tarzı modelidir. Elbette bir tarzı olabilir ama ulaşılabilir ve ornek olması onemlidir.
ERKEK SİYASETCİLERİN TARZI YOK
Erkek siyasetcilerden kimi şık buluyorsunuz?
Hepsi birbirinin aynısı sadece fiziki modellerden dolayı daha cok yakışıyor dediğim olabilir.
MUHAFAZAKAR TURK KADINI AVRUPA ’YA ENTEGRE OLMUŞ DURUMDA
Turk Kadınının tarzını diğer İslam ulkelerine gore kıyasladığınızda nasıl değerlendiriyorsunuz?
Arap kadınının bir standardı var gorduğunuz zaman bu Arap diyebiliyorsunuz. Ama Turk kadını arayış icinde. Endonezyalıyı, Pakistanlıyı kıyafetinden tanırsınız ama Turk kadını tanıyamazsınız.
Turk kadını daha cok Avrupa ’ya entegre olmuş durumda. Arapların bolgelerine has ozellikleri var. Alman tasarımcım anlatmıştı. Eşi Kuveyt ’te calışıyormuş. “Duğune giderken en acık giyinen kadın bendim ama duğun yerine girdiğimizde en kapalı ben kaldım.” Dedi. Araplar dış kıyafeti kendi uretiyorlar ama ic kıyafette dışarı bağımlılar.
Dışa bağımlı oldukları icin onların şartları oyle gelişmiş. Turklerin hic boyle bir durumu olmadı. Osmanlı ’dan beri Turkler uretim yapıyorlar. Cem Sultan, İtalya ’ya gittiği zaman “Cem Modası” oluşturmuş mesela.
İslami cizgi aşılmadan muhafazakÂr camianın magazin ve moda dunyası olamaz mı?
İşin icinde ehli insanlar olmazsa yozlaşır. “Bloggerlar var, onlarla goruş.” diyorlar ama beni bozar diye goruşmuyorum.
AVM ’LERİN KAPILARI TESETTUR MAĞAZALARINA KAPALI
Son zamanlarda art arda acılan AVM ’lerle ilgili ne duşunuyorsunuz?
300 ’e yakın AVM var, daha fazla AVM acılamaz. Acılırsa birbirlerine vururlar. AVM kulturu Osmanlı ’dan gelen bir kulturdur. Kapalı carşının modern hali. AVM ’lerin kapıları tesettur mağazalarına kapalıdır. Buyuk AVM ’lere giremezsiniz mesela.
Sebep nedir?
Sebep olarak “Sizin prosedurunuzde başka mağaza yok, tek olmanız uygun olmaz.” diyorlar. Yuzde 50 ’si boş kalmış olan AVM ’leri teklif ediyorlar bize.
Bir kadının kıyafetinde oncelikli olarak ne dikkatiniz ceker?
Benim bakış acım hep İslam ’a yonelik olduğu icin “Ne kadar takvaya uygun?” diye bakarım. Bu sıcakta tesettur ile dolaşıyorlar diye Allah ’a, cehennem ateşinde yakmaması icin dua ederim.

TEKSTİLCİLER İMALATTAN FASONA GECTİ
Son olarak neler soylemek istersiniz?
Devlet, Avrupa standartlarında yasalar getiriyor guzel ama bunu karşılayacak firmalar yok. Tekstil firmaları işciden uzak durup fason calışıyorlar artık. Konuyu Faruk Celik ’le goruştuk, sorunları ilettik ama sunduğumuz teklifleri kabul etmiyorlar. Benim uretim atolyesinde iki bin personel istihdam etmek gibi bir hedefim vardı. Ama gelişen sektor ve rekabet ortamı buna izin vermedi. Kampanyaların artması, işcilerin istekleri, tekstildeki hızlı donuşum beni de fasona goturdu. İmalattan cıktım fasona dondum. Fabrikalarımı ustalara verdim, aynı kalite ile devam ediyorlar. Bunu başarabildim.
Ben aynı zamanda MUSİAD uyesiyim. Perakende Sektoru olarak, Milli Eğitim Mufredatı ’nda gorduğumuz eksikliği gidermek adına oğrenci ve velilerle yaptığımız calışmada İstanbul Milli Eğitim Mudurluğu ’nun verdiği destek ile Perakende ve Pazarlama sınıflarının acılmasını teşvik edici calışma başlattık.
Diplomalı Muşteri Temsilcisi, Emlak Yonetimi Satış Danışmanı, Satın Alma, Vitrin Dizaynı, Stok Yonetimi, Mağaza Muduru, Bolge Muduru ve Genel Koordinatorlerin yetiştirilmesini istiyoruz.
Her firma kendi personelini yetiştirme gayretinde. Ancak, cok ciddi bir boşluk ve personel eksikliği var.
Turkiye, imalat sanayinde istihdam edilen eğitimli yeteri kadar eleman var. Emlak Yonetimi – Satış, Pazarlama – Satın alma – Vitrin Dizaynı – Stok Yonetimi – Bilgi İşlem Elemanı eğitim programımız yok. Biz bunu teşvik etmek icin Teknik Meslek Liselerine Perakende Atolyesi (Mağazası) acarak ve eğitimine katkı vererek destek olmayı sosyal bir sorumluluk projesi olarak goruyoruz.
Ayşe Baykal