Duyguların Gizli Dili
Hipnozla iyileştirme yaparken esas olarak duygularla calışırız. Bu nedenle hipnotik acıdan duyguların ne anlama geldiğini hem terapistin, hem de tedavi olacak kişinin anlaması, tedavinin etkinliğini ve alacağımız sonucun olumluluğunu arttırır. Duyguların ne işe yaradığını anlarsak, o duyguları yaratan olayları acığa cıkarıp, bilincaltında yeni bir anlayış ve bakış geliştirirsek o duyguların yol actığı fiziksel rahatsızlıktan, kotu huylarımızdan, beğenmediğimiz davranışlarımızdan ve hatta iyileşmeyen hastalıklarımızdan kurtuluruz.

Tum duygular iyidir
İnsanlar bilinmeyenden korkma eğilimindedir. Kişinin kendini kotu hissetmesine neden olan duyguları kişi kotu olarak algılar. Ama coğu zaman o icindeki kotu duygunun ne olduğunu bilmez. Bu nedenle icindeki hissi kotu olarak algılar.

Halbuki tum duygular iyidir. Tum duygular bir amaca yoneliktir. Sadece tanımadığımız, adını koyamadığımız, yanlış anlaşılan hisler kotu duygu olarak algılanır. Duyguların adını bilirsek, bize ne soylemek istediğini bilirsek, duygulara duygusal olmayan bir yolla yaklaşmasını oğrenirsek… Tum duygular iyidir.

Duyguların lisanını oğrendikce, bize ne soylemek istediğini oğrendikce icimizdeki sıkıntı ve endişe azalır. Anlamak, kendimize olan guveni arttırır, bize yeni bir yol gosterir. Kendi kontrolumuzu elimize alırız.

Duygularımız ne icindir?
Amacları bize bilgi vermektir. Bizi yonlendirmektir.. Daha doyurucu bir yaşam icin…
Duygular bizim ic zekamızın, anlayışımızın urunleridir… İhtiyac arzu ve isteklerimize bağlı olarak gelişirler.
Doyurulmayan arzu ve ihtiyaclar… yarattıkları huzursuzluk bizim bunları tatmin etmek icin uğraşımıza bağlıdır.
Eğer onları doyurmak icin bir caba gostermezsek, ya da gosterdiğimiz caba esas nedene yonelik değilse huzursuzluk gittikce artar.

Emosyonel Resonans; Duygusal Titreşim
Duygularla ilgili tum fiziksel değişiklikleri yaratan bilincaltıdır. Duygularımızın kaynağı da bilincaltıdır.
Yaşanmış olaylar bilincaltında duyguların oluşmasına neden olur. Ama her deneyim bir duygu kaynağı değildir. Kişinin o deneyime bağladığı anlamın şiddeti, algılaması duygunun tipini ve şiddetini belirler.
Duygu saf bir motivasyondur. Harekete gecirici psikolojik bir baskıdır. Eğer bu his bastırılırsa o duygunun icindeki enerji de bastırılmış olur. Ozellikle kızgınlık, korku gibi duyguları birikmiş kişilerde kucuk bir olayda aşırı tepki gosterme riski vardır. Basit bir olay o hisle resonansa girer ve kişide olayla ilgisiz şiddette tepkiye neden olur.
Belli bir ruhsal durum, o anda yaşanan fiziksel değişikliklerle beraber bilincaltında kodlanarak kaydedilir. Aynı hissi durumda aynı fiziksel olaylar tekrar edilir.
- Eski bir olayla aynı frekansı gosteren bir olay olduğunda emosyonel sistem resonans yapar.. ( aynı frekansta ses verir..)

Stresten Hastalığa Giden Yol
- İc ve dış stres fiziksel yapımızı belirleyen genetik zincirlerimizi gerer. Her bir organ icin farklı zincir vardır. Herkesin organının dayanıklılığı farklıdır. Stres bu ozel zayıf yerleri acığa cıkarır.
- Kronik stres ise : bağışıklık sistem bozuklukları, tansiyon, kalp, mide barsak sorunlarına neden olur. Stres azalınca zincir tamir olur.
- Gecmişten gelen ve karşılanmamış ihtiyacları temsil eden duygular kişinin icinde surekli bir kazanın kaynamasına neden olur. Şu anda kişiyi sıkan hicbir olay olmasa da gecmişten gelen sorunlarını cozememişse kazan kaynamaya devam eder. Eğer gelecekle ilgili endişeleri de varsa bu da kazana ayrı bir yakıt olur. Kişi surekli bir huzursuzluk duyar. Şimdisini rahat yaşayamaz. - Gelecekle ilgili endişelerimiz gecmişle ilgili benzer hissi olaylarla resonans yapar. Gelecekle ilgili endişelerimiz varsa aslında gecmişte yaşıyoruz demektir.
- Gecmişi temizlemek geleceği duzeltmek demektir.Bu olunca sadece şimdiyi yaşamaya başlarız.

Depresyona ve kotu alışkanlıklara giden yol
Duyguları bir otomobilin kontrol paneline benzetebiliriz. Bircok durum icin farklı ışıklı gostergeler vardır. Yağ icin, benzin icin, motor ısısı icin, elektrik sistemi icin. Yanan her farklı ışık farklı bir olayı işaret eder. Orneğin benzin azalmışsa benzin gostergesinin ışığı yanar. İşte duygular bu yanan ışıklardır. Benzinin kendisi değildir. Duyguyu bastırmak o yanan benzin gostergesinin uzerine siyah bir bant yapıştırmakla eşdeğerdir. Eğer yanan ışığın benzin ihtiyacını gosterdiğini biliyorsak benzin alırız. O işaretin ne anlama geldiğini bilmiyorsak ama bir şeyleri işaret ettiğini biliyorsak o zaman bildiğini duşunduğumuz bir kişiden yardım isteyebiliriz. Ama ne olduğu hakkında hicbir bilgimiz yoksa onemsemeyiz ve arabayı surmeye devam ederiz. (sonucu malum!)
Şimdi benzin lambasının ne anlama geldiğini bilmezsem.. Orada bir ışık yanıyor ama..bu endişe verici bir durum.. bunu hissediyorum… Bu endişemi gidermek icin… Celdirici, unutturucu bir davranışa yonelirim..

Alkol, şeker, aşırı yeme, sigara, kokain, haplar, kumar.. alışveriş.. kuafor..
Kotu hisset – unutturucu davranışa yonel..Ama bu davranış sadece kullanıldığı an iyidir.. Sonra giderilmeyen sorun…tekrar celdirici davranış ve kotu alışkanlık oluşur.. Ama tekrar başarısız olunca..
Kapana kısılmış.. Caresiz.. Husran.. Hayal kırıklığı.. İhtiyacları karşılanmadıkca yeni careler aramaya başlar.. Yalnız kişi, bara gider, ama arkadaş yerine icki bulur..Halbuki yalnızlık arkadaş aramayı gerektirir.
Davranış devam ettikce husran artar. Daha fazla hayal kırıklığı, umitsizlik, acı, stres artar..

Depresyon vucudun care bulmak icin verdiği bir moladır
Doğa burada bir emniyet subapı koymuştur.. Depresyon.. Bazı insanlar bunu calıştıramadan patlar.. ( cinnet, intihar gibi..) Artık depresyonda cozum arama cabaları iflas etmiştir.. Depresyon karşılanamamış temel duyguların son varış noktasıdır.
Depresyona gidiş karlı havada lastikleri cevirmeye benzer.. Gaza bas.. Gaza bas.. Tekerlekler doner ama daha cok kara gomulur.. En sonunda yeter deyip başka care ararsınız.. Motoru yakmadan, gaza basmayı bırakırsınız.. İşte depresyon budur.. başka care aramak icin vucudun verdiği bir moladır. Sigara, alkol, aşırı yeme, tırnak yeme gibi kişilerin kendilerinin de hoşlanmadığı kotu alışkanlıkların kaynağının tatmin edilememiş ihtiyacları işaret eden duygular olduğunu anlamamız gerekir.

İşte burada artık hipnoterapist olarak devreye girebiliriz. Oncelikle coğu zaman duygunun ne olduğunu kişi belirleyemez. O zaman acığa cıkarıcı teknikleri kullanarak duygunun ve bu duyguya neden olan olayların ortaya cıkarılması gerekir..

Op. Dr. Bulent Uran(forumtempo)