izmirde hipnozla tedavi izmirde hipnoz hipnoz izmir
Bu bolumde hipnoz hakkında genel bilgiler verilecek ve hipnozun adli yonu kısaca tartışılacaktır. Hipnozun soruşturma amacıyla kullanımı, hipnoz altındaki bir kişiye karşı işlenen suclar ve hipnotik telkinle bir kişiye suc işlettirilmesi ve hipnozun hangi durumlarda tedavi amaclı kullanılabileceği vb. gibi konular hipnozun adli yonuyle bağlantılı olmakla birlikte bu konulara derinlemesine girilmeden yalnızca fikir verme amaclanmaktadır.

Tanım
Gunluk yaşamda normal olarak bilincte bazı değişikliklerin olduğu durumlar gorulur. Fiziksel veya psikolojik stres durumları, normal uyku uyanıklık dongusu ve bazı psikoaktif maddelerin kullanıldığı durumlar ornek olarak verilebilir.
Bilinc, dikkatin belli bir noktada odaklanmasını sağlayacak bir şekilde değiştirilebilir. Hipnoz cevrenin farkındalığının azaldığı ve dikkatin belirli bir noktada toplanabildiği bir bilinc değişikliği durumu olarak tanımlanabilir.

Tarihi
Trans yaşantılarının gecmişi, fiziksel veya ruhsal hastalıkların sağaltımında kullanıldığı Antik Yunan’a kadar uzanır. Şaman kulturlerinde de iyileştirici, hipnotik bir durum sayılabilecek transa gecerek hastasına yardımcı olmaya calışırdı. Bu tedavi yalnızca iyileştirici ve hastanın değil, pek cok seyircinin de transa girdiği bir toren şeklinde yapılırdı.
Psikoterapinin icinde bir fenomen olarak hipnozu, ilk kez 18’inci yuzyılda Franz Anton Mesmer tarafından bugun strese bağlı ve psikosomatik hastalıklar olarak bilinen hastalıkların tedavisinde alternatif bir yontem olarak kullanmasıyla goruyoruz. Hipnozun yapılmasına karşı olan goruşlerin olmasına karşın, hipnoz kullanılmaya devam etmiştir.
Janet 1907 yılında hafızanın bolumlerden oluştuğunu, bilgilerin bilinc dışında değişmeden saklandığını ve hipnozla bu bilgilere ulaşılabileceğini ileri suren bilincdışı modelini ortaya attı. Breuer ve Freud hipnotik yaş geriletme yontemini histerik semptomları tedavi etmek icin kullandılar ve bilincdışı belirleyicilerle bilic duzeyindeki semptomlar arasındaki ilişkiyi gosteren teorilerini geliştirmeye başladılar.

“Hipnoid” durumlar histerik semptomatolojinin yapıtaşları olarak goruldu ve bilicdışı catışmaların kaynağı olmaktan cok sonucu olarak kabul edildiler. 20’inci yy’ın başında hipnozun klinik kullanımı cok az olmakla birlikte yeni tedavi teknikleri geliştirildi. İkinci Dunya Savaşı sırasında ordudaki psikiyatristler “travmatik nevroz” adı verilen hastalığın tedavisinde hipnozu yardımcı bir teknik olarak kullandılar.
1950’li yıllarda Stanford Hipnotik Yatkınlık Skalasının geliştirilmesiyle hipnotik fenomenler laboratuarda incelenmeye başlandı. 1950’li yılların ortasında Amerikan Tıp Birliği ve Amerikan Psikiyatri Birliği hipnozu resmi bir tedavi yontemi olarak kabul etti.

Hipnozla İlgili Bilinmesi Gerekenler
Hipnoz uyku değildir: Bu yanlış anlama kelimenin kendisinden kaynaklanmaktadır. Yunancada “hypnos” uyku demektir. Hipnozdaki kişi uykuda değil, bilakis uyanık ve tetiktedir. Uykuda olduğu gibi cevrenin farkındalığı azalmıştır fakat odaklanmış dikkati artmış ve kontrol altındadır.
Hipnoza yatkınlık kişiden kişiye gore değişir, herkes hipnoz olmayabilir: Hipnoza yatkınlık belli bir kişide olculebilen, kararlı ve surekli bir durumdur. Tıpkı zekada olduğu gibi aynı kişide 30 yıllık bir zaman aralıklarıyla bile olculduğunde sabit kaldığı gosterilmiştir.
Hipnoz birisine yapılan bir şey değildir: Hipnotizor tıpkı Sokratik bir oğreticide olduğu gibi zaten olan bir becerinin farkına varılmasını sağlamaktadır. Bunun bilinmesi hep hipnotizoru hem de hastanın anksiyetesini (bunaltısını) azaltır. Doğru yapılan bir hipnotik induksiyon (trans veya hipnotik duruma geciş yontemi) hastaya hipnotik kapasitesini veya bu kapasitenin yokluğunu gosterir. Kadın ve erkek arasında hipnoza yatkınlık acısından bir farklılık yoktur.
Hipnoza yatkınlık telkine yatkınlık veya zayıf akıllılık değildir. Tersine dikkatini yoğunlaştırabilme yeteneğidir ve sıklıkla ciddi psikotik veya norolojik bir bozukluğun olmamasıyla yakından bağlantılıdır.
Hipnoz kendi icinde tehlikeli bir yontem değildir: Hipnoz selim (iyi huylu) bir uygulamadır ve hastalar tarafından kolaylıkla tolere edilir.
Hipnozun kendisi tedavi edici değildir: Hipnoz bir tedavi değil, tedavi icin bir aractır. Tedavi sonucları hangi terapi kapsamında kullanıldığına gore belirlenir.

Hipnozun kullanıldığı yerler
Hipnoz, alışkanlıkların değiştirilmesi, kilo kontrolu, uykusuzluk, anksiyete ve fobik durumlar, psikosomatik sorunlar ve ağrı gibi ceşitli tıbbi ve psikiyatrik hastalıkların tedavisinde yardımcı bir yontem olarak kullanılır.
Ornek olarak sigarayı bırakma tedavisinde 1) sigara icmenin sağladığı fiziksel rahatlığı sağlayan bir alternatif 2) kendini gozlemlemeyi ve denetlemeyi kolaylaştırıcı 3) davranışın değiştirilmesinde olumlu yonde destekleyici 4) sigaranın sağladığı pozitif pekiştirici etkiyi azaltıcı 5) sigara icme davranışının bilişsel tekrar yapılandırmasını kolaylaştırıcı olarak ceşitli faktorler uzerinde etkili olarak yardımcı olabilir.
İctiğinde sigaranın tadını kotu bulacağı ve kendisini fiziksel olarak kotu hissedeceği şeklindeki yaklaşımın hastayı terapiste bağımlı kılabileceği, bu nedenle kendini guclendirici ve sigara icme durtusu geldiğinde kendi başına uygulayabileceği bir stratejinin uygulanması onerilir.

Hipnoz ve suc
Hipnoz bir beyin yıkama yontemi değildir. Yoğun ve uzun sureli telkinlerle bir insana suc işlettirilmesi ile hipnozun tıbbi kullanımı birbirinden farklı değerlendirilmesi gereken konulardır. Hipnotik telkinlerle bir insana temel ahlaki değerlerine aykırı bir sucun işlettirilmesi mumkun gorulmemektedir.
Her ne kadar bazı hukukcular hipnozun şuur ve irade serbestisini etkileyip, ceza sorumluluğunu azaltabilecek bir arızi sebep olarak goruyorsa da; hipnozdaki kişinin iradesinin ortadan kalkmayacağı ve her turlu telkine koşulsuz itaat soz konusu olmadığı duşunulecek olursa, hipnoz altındaki kişiye karşı işlenen suclardaki suc unsurlarının dikkatle ele alınması gereklidir.

Hipnozla tedavinin yasal yonu
Bir tıbbi girişimin hukuka uygunluğunun şartları tedavi amacına yonelik olması ve hastanın aydınlatılmış onayıdır. Hipnozda tedavi amacı var kabul edilmektedir. Bu yuzden hipnotik telkinin hukuka aykırı olmadığı anlaşılır. Ancak hastanın aydınlatılması ve rızasının alınmasında yuksek ozen beklenir.

Hipnozun adli kullanımı
Hipnozun hukuki amaclarla kullanımı daha cok tanıkların veya suc kurbanlarının hafızalarını guclendirmek icin kullanılagelmiştir. ABD’nin California eyaletinin Chowchilla kentindeki bir otobus kacırma vakasında olduğu gibi bazı durumlarda faydalı olmuş bir yontemdir. Bu vakada şofor hipnoz altında otobusu kacıran kişilerin plaka numarasını hatırlayabilmiş ve yakalanmalarını sağlamıştır.
Hipnozun bu amacla kullanılmasına iki onemli noktadan itiraz gelmiştir. Birisi hipnoz altındaki hatırlama işlevindeki konfobulasyon yani boşlukları doldurma yonudur. Kişinin hipnoz altında hipnotizoru mutlu etmek kaygısıyla aslında hatırlamadığı boşlukları konuyla hic ilgisi olmayan şeylerle doldurmasıdır. Bu şekilde yanlış bilgi veren kişiye “durust yalancı” denir. Diğeri de hipnoz sureci icindeki “somutlaştırma” dır. Hipnoz yapılan kimse bu durumda farklı veya yeni bir bilgi vermese de hipnozdan cıktıktan sonra hatırladıklarının doğruluğuna olan inancı artar ve tanık sandalyesinde soylediklerinden hipnoz yapılmadan olabileceğinden daha emindir. Bu nedenle hipnoz yapılan kişilerin şahitliğinin gecerliğinin tehlikeye duşebilmektedir.
1985 yılında ABD’in Kalifornia eyaletinde cıkarılan bir kanunla, tanıkların belirli ilkelere uyularak yapılan hipnoz altındaki soruşturmadan sonraki şahitliklerini kabul eden bir kanun cıkarılmıştır. Bu ilkeler: hipnozun, soruşturmadan bağımsız ve konusunda uzman bir psikiyatrist veya psikolog tarafından yapılması; şahidin hipnoz oncesi hatırladıklarının kaydedilmesi; hipnoz seanslarından once, hipnoz sırasında ve sonrasındaki butun iletişimlerin kaydedilmesidir . Adli amaclı kullanılan ulkelerde Hipnoz, rutin soruşturma yontemleri yerine kullanılmamaktadır.
Derin hipnozda bile olsa istemli olarak yalan soylenebilir. Bu ve daha once sayılan nedenlerle hipnoz altında elde edilen bilgilerin hipnozdan bağımsız bir yolla doğrulanması gereklidir.
Hipnoz altında bilgi verecek şahitlerin aydınlatılmış rızalarının alınması gerekir.Hipnozun, kriminal araştırmalarda doğruyu bulmak icin eşi bulunmaz bir silah olduğu ispatlanamamıştır. Hipnoz araştırmaları henuz kesin bir sonuca ulaşmadığından ne zaman, nasıl kullanılacağı ve etkin bir şekilde kullanılıp kullanılamayacağı soruları henuz cevapsızdır.

Kaynaklar
1- Pratt GJ; A Clinical Hypnosis Primer. Psychology & Consulting Associates Press, California 1984.
2- Guttmacher MS; The Role of Psychiatry in Law. Charles C Thomas Publisher, Illinois 1968.
3- Spiegel D; Hypnosis. (American Psychiatric Press textbook of psychiatry; editorler: Hales RE, Yudofsky SC, Talbott JA. American Psychiatric Press, Inc. Washington 1994.)’de.
4-Bryan WJ; Hypnosis and crime. (Legal Aspects of Hypnosis, Charles C Thomas Publisher, Illinois 1962.)’de.
5-Dywan J, Bowers K: The use of hypnosis to enhance recall. Science 1983; 222:184-185.
6-Frankel FH; Adult Reconstruction of Childhood Events in the Multiple Personality Literature. Am J Psychiatry 1993; 150:954-958.
7- Orne MT, Dinges DF, Bloom PB; Hypnosis. (Comprehensive Textbook of Psychiatry/VI; Ed. Kaplan HI, Sadock BJ, Williams & Wilkins, Baltimore 1995.)’de.
8- Aşcıoğlu C; Tıbbi Yardım ve Elatmalardan Doğan Sorumluluklar. Tekışık Ofset Tesisleri, Ankara 1992.
9- Hancı İH; Hekimin Yasal Sorumlulukları (Tıbbi Hukuk). Egem Tıbbi Yayıncılık, İzmir 1995.
10- Gozubuyuk AP; Turk Ceza Kanunu Acıklaması. Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul 1980; Cilt 1, s: 189.
11-Ersoy MA, Hancı İH. Hipnoz ve Adli Hipnoz. Adli Psikiyatri icinde.

Hancı İH. . Med-Yay , İzmir.1997
Mehmet Akif Ersoy* – İ.Hamit Hancı**
Ege Univ. Tıp Fak.
*Psikiyatri **Adli Tıp A.D
Hekim ve Yaşam Mayıs-Haziran 1999, Sayı:6, pp:1214.