Bakan Koca'nın acıklamalarından satır başları şoyle;

2020'nin son 20 gunun girmek uzereyiz. Tum dunyayı saran virus hayallerimizi ertelememize sebep oldu, planlarımızı değiştirdi. Bir yıl boyunca tum dunyanın ortak gundemi pandemi oldu.

Hepimizin hayatını değiştirdi. Virusun bulaştığı kişi sayısı dunyada 69 milyonu buldu. 1 bucuk milyonu aşkın insan Kovid-19 nedeniyle hayatını yitirdi.

Pandemi mucadelesinin başından itibaren Bilim Kurulumuz yol gosterici olarak onemli katkı sağlamıştır. Bilim Kurulumuzu yeni bilimsel calışmaları, gelişen yeni durumları surekli olarak değerlendirmektedir.

Bilim insanlarımız hazırladıkları klavuzlarla korunma, tanı ve takip konularında goruşlerini paylaşmakta, vatandaşlarımızı aydınlatmaktadırlar. Ulke icinde alınan kararlarda ve tedbirlerde Bilim Kurulumuzunun oneri ve calışmaları yonlendirici olmaktadır.

Aldığımıız tedbirler sayesinde yaz ayları dalgalı bir seyirle nispeten daha kontrollu yaşanmıştır. Gittikce artan test kapasitemizin ve izolasyon tedbirlerinin etkisi olmuştur.

Yerel imkanları değerlendirme, yerel dinamikleri harekete gecirme, sağlık teşkilatımıza valilerimizin, belediyelerimizin desteğini artırma noktasında onemli adımlar attık.

POZİTİF VAKA 1 BUCUK MİLYONU AŞTI

Dunyada olduğu gibi ulkemizde son birkac ay icerisinde hızlı bir artışla yuz yuze geldik. Test kapasitemizi artırdık. Bugun test sayımız 20 milyonu buldu. Pozitif vaka sayımız 1 bucuk milyonu aştı. Bunların 550 bini belirgin hastalık gecirdi. 15 bini aşkın insanımızı kayıp verdik.

Buyuklerimizin korunmasına yonelik kısıtlamalar, toplumsal hareketliliği azaltıcı tedbirler, maske ve mesafe zorunluluğu, HES kodu aracılığıyla riskli kişi talebi, temaslı taraması ve izolasyonlar gibi bir dizi tedbirleri her gecen gun daha sıkı bir şekilde uyguluyoruz. Bundan once zirve olan nisan ayına gore gunluk vaka sayısında 5 kattan fazla, vefatlarda %55 artış bulunmaktadır.

Filyasyon ekiplerimizi artırıyor, personel ve arac yonunden destekliyoruz. Gerekli ek tedbirlerin alınmasını sağlıyoruz.

Bu değerlendirmelerimizde karşılaştığımız durumu gunluk olarak paylaşıyoruz. Sağlık calışanlarımızın nasıl bir yuk altında olduğunu biliyor, goruyorsunuz. Yoğun bakımlarımızda cok sayıda hastamız yaşam mucadelesi veriyor.


Yatan hasta sayımız artmakla birlikte bazı illerimizde bu daha belirgin. Sınırlı sayıda ilimizde yuksek risk halen devam etmektedir.

5 İLDE ARTIŞ DEVAM EDİYOR

Hatay, Adana, Samsun, Antalya, Mersin ve Ordu'da vaka sayılarımız artmaya devam ediyor. Hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız ciddi yuk altında.

İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Konya, Sivas, Kahramanmaraş ve Gaziantep'te vaka artışı duşmeye başladı. Bu durum polikliniklere yansıdı ancak yatan hasta ve yoğun bakım acısında yuksek doluluk oranlarımız devam etmektedir. Daha sıkı kısıtlayıcı tedbirler kacınılmaz olmuştur.

Mesai surelerinin kısaltılması, bazı işyerlerinde hizmet verilmemesi, sokağa cıkma kısıtlaması gibi gunluk hayatı fazlaca etkileyen tedbirlerin uygulanması ertelenemez hale geldi.

Zorunlu kısıtlamalara gonullu kısıtlamaları da ekleyerek bulaşma hızın duşurmemiz mumkun olacaktır.

Gectiğimiz hafta icinden başlayan sokağa cıkma kısıtlamasına vatandaşlarımızın buyuk destek verdiğini gozlemledik. Buyuk uyum sağlayan vatandaşlarımıza teşekkur ediyorum. Etkili korunma tedbirlerinin uygulanması konusunda ısrarcıyız. Cunku henuz bu pandemiden kurtulabilmenin başka bilinen bir yolu yok.

50 MİLYON DOZ AŞI GELİYOR

Onumuzdeki birkac gun icinde teslimatının yapılması planlandı. Kademeli olarak şimdilik 50 milyon doz gelecektir.

MRNA aşısı icin de goruşmelerimiz devam ediyor. Yeni bir teknoloji olmakla birlikte kısa donem sonucları etkili ve guvenli olarak bildirilmiştir. Bu konudaki goruşmelerimiz ve ısrarımız devam etmektedir. Turkiye'nin standartlarına uygun olabilecek alternatif aşılar icin de goruşmelerimiz devam ediyor.

Yerli bilim aşılarımızdan en onemli aşımızın faz-1 calışmalarımızın tamamlanmak uzerinde olduğu kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Calışmalar sonuc verirse nisan ayında faz-3 calışmalarına başlamayı duşunuyoruz.

Daha once de belirttim gibi, gerek bilim insanlarımız, gerek bakanlığımız, aşının menşeiyle değil, guvenilirliği ve etkinliğiyle ilgilenmektedir.

Yaptığımız sozleşme gereği onumuzdeki hafta icinde ilk kısmını teslim almayı duşunduğumuz aşı inaktif virus aşısıdır.

Yerli aşı adaylarımız icinde diğer teknolojiler olan mRna ve vektor aşıları da bulunuyor. İnaktif diye tabir ettiğimiz aşı farklı hastalıklar icin uzun yıllardır ulkemizde uygulanan aşılarla aynı teknolojiye sahiptir.

AŞI NASIL UYGULANACAK?

İncelemelerde aşının guvenilirlik testlerinin olumlu cıkması sonucunda veriler değerlendirilecek ve onay verilecektir. Aşılama bu aşamadan sonra gercekleşecektir. Bu aşamaların hızlı bir şekilde gecilebilmesi icin elimizdeki butun imkanları değerlendirmeye calışacağız. Aşı 14-21 gun arayla 2 doz olarak uygulanacaktır.

Aşı kampanyası kapsamında vatandaşlarımıza bedelsiz olarak verilecek ve başta Aile Sağlığı Merkezleri olmak uzere sağlık kuruluşlarımızda yapılacaktır. Aşı yapılan vatandaşlarımız sisteme kaydedilecektir.

Bu ay başı itibarıyla başlayan kısıtlayıcı tedbirlerin etkisi yakından takip edilmektedir. Henuz daha başlangıcındayız. Daha onceleri ortalama 10 yıl gibi bir surede gercekleşen aşı geliştirme cabaları 1 yıl gibi kısa bir sureye sığdırılmıştır. Gelişmeler umutlarımızı erkene cekiyor. Umutlarımızın hayata gecmesi hep birlikte hareket etmemizle mumkun olacaktır.

"ORTAK BİR SAVAŞ İCERİSİNDEYİZ"
Aramıza mesafeler koyan salgının yonetiminde başından beri birlikte hareket etmenin onemine işaret ettim. Hicbirimizin taraflı bir tutum sergilemeye hakkı yok. Salgınla mucadelede hepimizin aynı tarafta olduğunu unutmamalıyız.

Salgın yonetimini etkin şekilde surdurmek ve milletce bu illetten kurtulmak icin birlikte hareket etmeliyiz. Siyahi mulahaza veya başka saiklerle salgının yonetimini tehlikeye atmaya hicbirimizin hakkı yoktur.



Ortak bir savaş icerisindeyiz. Boyle tavırların bu tur cıkar grupları dahil kimseye faydası yoktur. Salgının ilk gununde nerede duruyorsak, tum vatandaşlarımıza, siyasilerimize, basın mensuplarımıza hicbir ayrım gozetmeden nasıl yaklaşmışsak bugun de aynı yerden aynı tutumla salgını yonetmeye calışıyoruz.
Sizlerden ricam, kesinlikle salgının siyasi bir alana cekilmesine musaade etmemenizdir.

Bilgi kirliliğinin had safhada olduğu bu ortamda aslı olmayan iddialara lutfen itibar etmeyelim. Hesaplaşma kaygısı ve gudusuyle mucadelemize halel getirmeyelim. Mucadele ancak birlikte kazanılır.

Burada ozellikle cizginin ustunde vaka sayısının arttığı illeri goruyoruz. En ustte Hatay, Mersin, Adana, Antalya, Samsun, Ordu, İzmir. Ankara, İstanbul ve Uşak bircok ilin vaka bazlı aşağı duşmeye başladığını goruyoruz.



Burada ise şehir bazında hastanelerimizdeki doluluk oranlarını gormuş oluyoruz. İstanbul'da vaka sayısının azaldığını ama hastane yukunun arttığını, artış hızının duştuğunu soyleyebilirim.

Ankara'da vaka sayısı duşmeye başladı ama hastane yuku devam ediyor. İzmir'de artış hızı devam ediyordu, son 2 gunden bu yana artış hızının duştuğunu ama hastanelerimizdeki yukunun onemli oranda artış icinde olduğunu soylemek istiyorum.

Hatay hasta sayısının vaka sayısının ve hastane yukunun arttığı onemli illerimizden birisi. Adana yine vakanın son 2 haftadan bu yana onemli oranda arttığı, artış hızının duşmeye başladığı ama sağlık kuruluşlarımızdaki yukunun onemli oranda devam ettiği bir ilimiz.

Antalya hasta sayısının arttığı, hastane yukunun de devam ettiği, yoğun bakım doluluk oranının ise %68.5 oranına cıktığı ilimiz. Mersin vaka sayısının son donemde arttığı, hastane yukunun de onemli oranda devam ettiği bir diğer ilimiz.

Ordu hem vaka sayısının artış gosterdiği, son 2 gunden bu yana artış hızının azaldığı bir ilimiz. Bu illerimizde, bircok ilimizde olduğu gibi, yoğun bakım yatak kapasitemizi bu donemde ayrıca onemli oranda da arttığımızı, bazı illerde de ara yoğun bakım sayılarımızı onemli oranda arttırdığımızı soylemek istiyorum.



Ortalama test calışma suresini numuneden kabul ve onay dahil olmak uzere 9 saate kadar indirmiş durumdayız ve test kapasitemizi de ciddi oranda artırdık. Yarından itibaren de gecmişe donuk, 29 Temmuz'dan itibaren tabloda bugune kadar olan vaka sayılarının da toplu bir şekilde tablo vermiş olacağız.

SORU-CEVAP
SİNOVAC AŞISININ AB'NİN TERCİH ETMEMESİ

Kitlesel bağışıklamada erken donemde yoğun aşı yapabilirliğimizin onemli olduğunu duşunuyoruz. Ne kadar erken donemde yoğun bir aşılama yapılabilirse başarıya daha kolay ulaşabileceğimize inanıyoruz. Erken 2-3 aylık zaman diliminde yoğun aşıya erişimin daha onemli olduğunu duşunuyoruz. Bircok aşıyı geliştiren ulke ve firmalarla irtibatta olmaya devam ettik ama erken donemde aşının teslim edilebilirliği konusunda cok rahat olmadığını gorduk. Bircok ulkenin sipariş ettiğini soyledikleri aşıların teslim surelerine bakmak lazım.

Erken donemde bu teslimatların yuksek olmadığını gorursunuz. Bize nisan ayından sonra teslim edilecek aşıya bizim ihtiyacımız yok. O nedenle biz aşıya erken ulaşmayı istedik. Bir de aşıyı guvenilir ve etkin olmasını hedefliyoruz.

Guvenlik anlamında da bildiğimiz bugune kadar kullanılan aşıların geleneksel inaktif aşı yontemi olduğunu biliyoruz.

Sinovac aşısı icinse cocukluk aşılarımızı da uretip geliştiren, 10 yıldan fazladır bu aşı uretmeyle ilgilenen, inaktif aşı uretmede de başarısın ortaya koymuş bir firma. Aşı geliştiren firmaların bircoğunun aşı gecmişi olmadığını da bilelim. Biz inaktif aşıyı daha guvenli bulduğumuz icin inaktif aşı temin etme cabası icerisinde olduk.

İstediğimiz kadar aşıyı alamadık biz. Sinovac dahil olmak uzere bircok aşıyı şu an alabiliriz. Ama şubat-mart ayı icerisinde teslim edilmesi cabası icerisinde olduğumuz icin zorlandığımız soylemek istiyorum.

Etkinliğinin iyi olduğu ortaya konduğu inaktif aşıyı daha onemsiyoruz. Cunku diğer aşıların uzun vadeli sonuclarını bilmiyoruz. Ucuz olduğu icin değil, guvenli olduğu icin inaktif aşıda ısrar ettik. Doğal, bilinen yontem olduğu icin.

AŞI ZORUNLU MU OLACAK?

Aşının doğrusu zorunlu olmasını şimdilik duşunmuyoruz. Daha cok vatandaşımızı ikna ederek kitlesel aşılamayı yaygın yapma hedefindeyiz. Surecte vatandaşımıza aşının guvenilirliği ve etkinliği net izah edilirse, ben bircok kimsenin bu noktada farklı yaklaşacağına inanıyorum.

Tum bunlar vatandaşımıza olumlu bir şekilde anlatılırsa, sonuclar gercekten olumlu olursa ben farklı bir yaklaşım icerisinde olacağını duşunmuyorum. Biz aşı yapılan kişinin HES koduna, e-nabız'a işlemiş olacağız. Aşının yaygın uygulanmasıyla birlikte bircok şirket, kuruluş veya yapı aşı yapılmasını onemseyebilecek.

Aşının yaygın yapımla donemi sonrası ucağa binmek icin, otobuse binmek icin, ulaşım icin istenebilir. Bugunun konusu değil ama yaygın yapıldıktan sonra guvenilirliği daha cok sağlamak icin bu istenebilir.

AŞI CALIŞMASINDA SON DURUM

3 bin 700'e yakın gonulluye 500 bin civarında doz yapıldı. Onemli bir yan etkisi yok. Aşıyı biz strateji olarak kimlere ne zaman yapılması gerektiğiyle ilgili Bilim Kurulu daha once acıklama yapmıştı. Sağlık calışanlarımızdan başlayacak, 65 yaş ustu ve kronik hastalığı olanlar şeklinde ayırmıştık.

İnaktif aşıların 2-8 derece arasında korunabilirliği, altyapımız icin de bu anlamda musait olması nedeniyle Turkiye'de bircok ulkeden farklı olarak daha yaygın bu aşıyı yapabileceğimiz soylemek istiyorum. Pandemi yılı olmasına rağmen cocukluk aşılarımızda %98'lere ulaşmayı başarabilmiş bir ulkeyiz.

Aşı daha once 11 Aralık'tan sonra gelecek demiştim. Zannediyorum 3-4 gun icerisinde aşı ulkemize gelebilir. Butun izinleri alnımış oldu. Geldikten sonra da 2 hafta halk sağlığı Turkiye İlac ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nda 2 hafta guvenlik testleri yapıldıkttan sonra kullanıma gecilmiş olacak. Bu 2 haftalık testten gecmeden izin vermiyoruz. Ay sonu itibarıyla sağlık calışanlarımızdan başlamış olacağız. Onumuzdeki gunlerde 20 milyon dozun ilk 3 milyonu gelmiş olacak.

YENİ TEDBİRLER GELECEK Mİ?

Gecen hafta başı başlayan tedbirlerle birlikte gelecek hafta sonucları daha net goreceğimizi duşunuyoruz. Şu an gorunen bu kısıtlamaların yer yer sonuc. verdiği. Tam değerlendirmek icin gelecek hafta daha net soylemek mumkun. Farklı bir tedbir olursa bunu oneri olarak almış oluruz. Şu an yeni bir kısıtlama icin eken olduğunu, gelecek hafta bu konuyla ilgili salgının seyri belirleyecek. Şu an icin alınan kararların, uygulanan kısıtlamaların erken donemde de olsa yer yer sonuc verdiğini rahatlıkla soyleyebilirim.