Coğunluğumuz değişik ortamlarda konu olduğunda, yalan ve yalancılık uzerine goruşler one surer, yalan soylemenin affedilemez bir suc olduğunu savunur, bize yalan soylenmesine asla tolerans gosteremeyeceğimizi ifade ederiz. Normal bir şeydir bu; toplumun dayattığı normlar icerisinde “yalan soylemek” altı kalınca cizilmiş kacınılması gereken bir eylemdir cunku. Alışılmış normların dışına taşmak, aykırı olanı konuşmak bizim hamurumuzda yoktur pek.
Amacımızın yalan soylemeyi meşru kılmak ve yalancılığı teşvik etmek değil, bu eylemin derinliklerine inerek konuyu parcalarına ayırıp anlamaya calışmak olduğunu unutmamak kaydıyla; gelin bir an icin kendimizi bu kalıplardan cekip cıkararak aslında cok basit bir insani duygu olan yalanı yeniden tanımlamaya ve anlamaya calışalım...
Yalan: “ Aldatmak amacıyla bilerek ve gerceğe aykırı olarak soylenen soz”.......
Sozluk anlamı bize bir eylemi tanımlıyor ve genelliyor; “aldatmak amacıyla.......” .
Neden aldatma gereği duyarız? Boyle bir duyguyu tetikleyen asıl durtu nedir? Cıkar? Eğlenme? İntikam? Hırs?
Bunların hepsi pekala usturuplu yalanlar soylemek icin uygun gerekceler olabilir ve tamamı eylemi gercekleştiren kişinin icsel durtuleri tarafından tetiklenir. Yani taammuden tanımı icine girer ve yuz kızartıcı, utanc vericidir........ Peki; korku sonucu soylenen yalanlara ne demeli? Korkularımız ve endişelerimiz acığa cıkarıldığında soylemek zorunda bırakıldığımız yalanlar?......
Cocukluğunuzu hatırlayın; “Sen mi yaptın?” , “Sen mi aldın?” , “Neden yapmadın?”, “Neredeydin?” gibi sorularla kac kez karşı karşıya kaldık ve cevaplandırmada sıkıntı yaşadık, kendimizi koşeye sıkışmış hissettik. İnsanın en doğal hakkı olması gereken “Soylememe” ozgurluğumuz tehdit altına girdiğinde ve soylemek istemediğimiz şeyler zor kullanarak soyletilmeye calışıldığında kac kez gerceği soylemekten kacındık? “
Yalan soylemek” ve “Doğruyu soylememek” arasında ince bir cizgi var..... bu gercek, kişinin ozel alanına doğru giden vektorlerin yonunu belirliyor. Kişinin bazen, doğruyu soylemek istemediği zamanlar olabilir. Gerceği soylemek istemeyen bir insanın uzerine giderseniz, susma hakkını ihlal edersiniz ve zorla soylettiğiniz sozcukler urkutulmuş gercekler halini alır, siz de azmettiren şahıs.......
“Bilimsel olmayan merak maraz doğurur” derim hep......Sadece merakımıza yenik duştuğumuz icin gereksiz sorularla cevremizdekileri ne kadar zor durumda bıraktığımızın farkında olmayız hic. Gerektiğinde soru sormamak, susmayı tercih etmek bir erdemdir, karşıdakine ihtiyacı olanı tam olarak vermektir.
Hayatımızda yalanlar olmasın, ama “soylememe” hakkımız da lutfen ihlal edilmesin.
Bulent Şen /Eğitim Atolyesi.
İnsanlar neden yalan soyler?
Psikoloji, Ruh Sağlığı0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Psikoloji, Ruh Sağlığı
- İnsanlar neden yalan soyler?