TACİZE KARŞI ACİZMİYİZ?
Son yıllarda cevrenizde bulunan insanlarda gittikce sıklaşan şu tur yakınmalar dikkatinizi cekiyormu?
‘’Bizim mudur bana taktı. Hemen hemen hergun canımı sıkacak bir konu buluyor ve beni aşağılıyor.’’
‘’ Şu amir denen adam benimle her karşılaştığında mutlaka alaycı bakışlarını uzerimde gezdiriyor. Hatta uzerine vazifeymiş gibi ozel hayatımla ilgili bircok konuda beni eleştiriyor.’’
‘’ Bizim departmanda calışan arkadaşlar son haftalarda beni dışlamaya başladı. Yuzyuze geldiğimizde bile bakışlarını kacırıyorlar. Ayrıca, yapabileceğim her goreve balıklama atlıyor ve bana iş bırakmıyorlar.’’
‘’ Dune kadar beni cok sevdiğini soyleyen mudurum artık sabahları gunaydın bile demiyor. Ben o iş yerinde değilmişim gibi davranıyor.’’
‘’ Birimdeki arkadaşlara işle ilgili ne tur oneri goturursem gotureyim hep reddediliyorum. Hatta beni kucuk duşuren,alaycı tavırlarıyla sinirimi bozuyorlar ve bana işe yaramaz bir pislikmişim gibi davranıyorlar.’’
Bu ve benzeri ornekleri ev hayatında da gozlemlemek mumkun. Ozellikle başarılı bir iş kadınıyken ceşitli nedenlerle bundan vazgecip ‘evinin kadını’ olan bayanlar, eşlerinden boylesi aşağılanmaları duymaktan bıkıp usanıyorlar. Onların da kendi aralarında yaptığı konuşmalarda ;
- Eşim, son birkac yıldır cok değişti. Eskiden hayatının anlamı sadece bendim ve bana ait ne varsa cok değerliydi. Oysa şimdi ya yaptığım yemekleri beğenmiyor ya da giydiğim giysileri... Hatta izlediğim TV programlarından sectiğim arkadaşlara kadar her şeyi eleştiriyor. Hep bir bahane buluyor ve annemin,babamın yanında bile beni kucuk duşuruyor. Davranışlarıma karışıyor veya onerdiğim ne varsa surekli reddediyor.’’
gibi yakınmalardan soz ediliyor.
Tum bu saptamalar bize şiddetin bir başka boyutta nasıl da etkili olduğunu oldukca net ortaya koyuyor. Demek ki; kişiye eziyet edilmesi, yıpratılması, bulunduğu ortamdan silinip atılması icin ille de tekme tokat girişmek gerekmiyor.
‘Duygusal Şiddet’ veya eski haliyle ‘Yıpratma Politikası’ diye adlandırılan bu yontem sayesinde binlerce insan işten cıkarılıyor veya istifaya zorlanıyor. Ev icinde bunu yaşayanlar da soluğu mahkeme salonlarında alıyor. Ustelik duygusal şiddet sayesinde iş ya da ev hayatını zindana cevirmek son derece kolay gorunuyor. Sadece biraz zaman alıyor,hepsi bu.
Madalyonun obur yuzunde dikkatinizi cekmek istediğim bir nokta var ki o da şu; profesyonel iş yaşamında ve ozellikle kurumsallaşamayan şirketlerde cokca gorulen bu ve benzeri oyunlar! yuzlerce insanımızı ruh hastası yapıyor.
Ulkemizde yapılan bir araştırmaya gore 300 kişilik bir psikiyatri kliniğinde bulunanların yuzde 25’i bu sorunla karşı karşıyaymış…Bu rakamın doğru olduğunu varsayarsak, olayın vehameti daha da anlaşılacaktır.
Gecenlerde konuya ilişkin TV’de yapılan bir konuşma sırasında programa katılan bir izleyici, iş yerinde karşılaştığı duygusal şiddet yuzunden birkac yıl icinde 35 kilogram aldığını ve nihayet işten ayrılmak zorunda kaldığını soyluyordu. Bundan sonra yeni bir işe başvurmak konusunda ise umutsuz ve tedirgin olduğunu belirten sozler sarfediyordu. Ne kadar acı!
Ote yandan, başkalarının merhametine bağlı yaşam sergilemek zorunda kalan; bu tur şiddet uygulamaları karşısında ceketini alıp o iş yerine veda edemeyen binlerce insan olduğuna inanıyorum. Mağdur durumda olduklarını hissetseler bile işini bırakıp gitme luksu bulunmayan onca insan da bu bozuk psikoloji ile calışmaya devam ediyor. Kendini kıstırılmış ve caresiz hisseden bu kişiler de belki aldığı duygusal travmaları atlatmak icin ya başka insanlara ya da evindekilere benzer davranışlar sergiliyor. Bir ucuncu secenekle de, yukarıda belirttiğim psikiyatri kliniklerinden birinde gizliden gizliye tedavi goruyor.
Cağın demir leblebisi diyebileceğim duygusal şiddet konusunda bilimsel cozum yolları sunmak gibi bir gayretim olamaz. Ama yine de yonetim ve idari kadrolarda calışan herkesin ve hatta anne-babalar,oğretmenler de dahil olmak uzere topluluğa hukmeden her bireyin bilinclenmesi gerektiğini duşunuyorum. Ayrıca kişi olarak da kotumser, karamsar tabloları hayatımızın anlamı olmaktan cıkarmalı; kendimize ait olumlu bir duruş yaratmalıyız. Yaşamımızın butunune karşı olacak bu duruşumuzda bize yonelebilecek her turlu tacize de ‘’hayır’’ diyebilecek gucu taşımalıyız.
Reyhan Berkman
Tacize Karşi Acizmiyiz?
Psikoloji, Ruh Sağlığı0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Psikoloji, Ruh Sağlığı
- Tacize Karşi Acizmiyiz?