Insanlari kontrol etmenin verdigi haris tamahin ic giciklayici baskisi, eh bir de konunun "esrarengiz" yapisi "zihin kontrolunu" muthis cekici yapmakta.

Neler yok ki bu dosyada. Tek kelimeyle tetik cekenler, hayvanlari silaha donusturenler, ezoterik bilgiler, gizli servisler ve daha neler neler!

Gunumuzdeki alt kollari birer ahtapot gibi yerkureyi saran "psikolojik" operasyonlar icin, cok ama cok eski dipnotlari var. Hasan Sabbah´in Hashasi Tarikati´nda, muritlerin, hashas etkisiyle intihar ve suikastlari kolayca yapmalari gibi. Size ne ifade eder bilemeyiz, ama "cennete" inandirilan Hashasinler, mutlulukla olume/oldurmeye kosuyorlardi. Bu tarihsel olayin etkileri oyle derin oldu ki, gunumuzde suikast anlamina gelen Ingilizce "assassination" kelimesi bile "hashasin"den turetildi.

Amerika´nin boynuzlari "ustasini" gecse de, gercekte kotulugun kaynagi bir zamanlarin "Seytan Imparatorlugu"na gidiyor... Soguk savasin "Demir perde" arkasinda kalan laboratuarlarinda, "pis savaslar"in akla ziyan "zihin savaslari"na giden yolu acan etikette yazili dort harf var. SSCB... Yani, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi!

Gunumuzde bazi cok basit sorular sorulabilir. "Insan zihni nasil kontrol edilebilir?" gibi, "Peki ama ne icin?" gibi. Bilinen o ki, masum bilimsel meraklar, kisa surede tehlikeli fantezilere yol acabiliyor. "Askeri, politik ve istihbarat alanlarinda "zihin kontrolu" yapilmasi orneklenebilir. Niyet masumdu baslangicta. Zihin kontrolu ile hastaliklar tedavi edilebilirdi. Ancak "soguk savas" ve devamindaki yillarda masumiyet yitirildi. Sonuc dramatik.

Konu zihin olunca, psikoloji ve psikiyatri ivme vermis. Hemen ardindan parapsikoloji, dinsel motifli uygulamalar, medyumluk, duru goru, 6. his, 7. his, 8. his (17´ye kadar gidiyor), uyusturucular, vucuda elektronik implantlar takilmasi, enerjinin tahrip amaciyla hedeflere yoneltilmesi, radyasyon, duyu azaltilmasi, hipnoz, propaganda teknikleri, beyin yikama vb. kavramlar virus gibi yayilmis gizli merkezlerde. Alt basliklar boyle olunca, derinligi ve capi bilinmeyen bir alana milyonlarca dolar, yuzlerce proje ayrilmasinin sonuclari pek iyi olmamis. Bugun hangi tehlikeyle karsi karsiya insanlik?" derseniz eger...

Beatiful Mind!..

Ilk bilgilerin izi 20. yuzyilin ilk ceyregine, SSCB´de, Prof. Vassiliyev´in l930´larda yaptigi arastirmalara kadar surulebiliyor. Onun ulastigi bilgiler, "Zihin Telkini Tecrubeleri" adi altinda l962 yilinda yayinlandi. Vassiliyev, calismalarini, telepati yoluyla dusuncelerin beyinler arasindaki nakline yoneltmisti. Vassiliyev, ruhen hasta olan Ivanovna ve Fedorova isminde iki denek uzerinde calismaya baslar. Deneklere beyin dalgalari, cilt direnci ve diger biyolojik fonksiyonlarini olcecek aletler baglayip, telkinle hipnoza sokar. Onceleri ayri ayri odalarda, sonra da uzak mesafelerde transa giren deneklerin dusunce yoluyla birbirlerine gonderdikleri mesajlar kaydedilir.

Iki kadinin kursun levhalardan bile gecen telepatik zihin dalgalarini izleyen Vassilyev, ruhi olaylari mekanik goruse baglayamayinca endiselenir. Cunku tanriyi reddeden rejim acisindan gecerli bir aciklama yapma olanagi yoktur. Onceleri deneklerin trans halini sartli refleks olarak degerlendiren Vassiliyev, degisik insanlarla deneyi tekrarlar. Sonuc aynidir. Tum deneklerde once suur kaybi olur, sonra transa girerler. Denekler arasindaki uzakligi 1.500 kilometreye kadar cikaran Vassiliyev, neticenin degismedigini gorur. Telepatik iletisim surmektedir.

Vassilyev uyusturucu ilaclarla da deney yapar. Meskalin verdigi bir kizdan, sekiz kutunun icine yerlestirdigi pamuklara sarili cisimleri tanimlamasini ister. Denek, uzerinde Moskova Merkez Postanesi´nin bulundugu resimli pulu; "Bu koca tastan binayi kutu icine nasil soktunuz" olarak tanimlar.

Sovyetler ise koyuluyor!

SSCB´de, 1970 baslarinda 20´den fazla laboratuar kurulur. Sovyet Bilimler Akademisi sayisiz deney gerceklestirir. Parapsikolog Naumov´un o tarihlerdeki aciklamalari, masum bir bilim adaminin goruslerini yansitiyor gibidir;

"Biz, insanda suur disi gerceklesen bir haberlesme sistemini bulmak uzereyiz. Bir insan, normal suuru disinda baska bir insani etkileyebilir mi? Bu telesomatik akimlarin yayilmasina neden olan sartlar neler? Bu telesomatik akimlar belirsiz bir boyutun bilinmezligi icindedir. Iste bu bilinmeyen enerji uzerinde yapilacak calismalar beseri munasebetleri mukemmel bir ahenk icine sokabilir."

Bu iyi niyetli aciklamalar, gun gelecek dunyanin en guclu ulkeleri arasinda keskin rekabet yaratacak; milyonlarca dolarlik butceleri tuketecek, gizli belgelerin sayisi milyonlari, gizli operasyonlarin sayisi da yuzleri asacaktir. Asil trajik ve korkutucu olan ise bu "bilim dalinda" ortaya cikacak buluslar ve dehsetengiz uygulamalar olacaktir bundan boyle. Bir zamanlar "cicegi burnunda" bir bilim dali olarak kabul goren parapsikoloji artik askeri ve istihbari alanda kullanilmaya baslayacaktir. Zihnin okunmasi ve kontrolu cagi baslamistir artik...

Hijyenik fikirler: Beyin yikama...

Haber alma orgutleri tarafindan uygulanan beyin yikama yontemleri, bir cesit "zorunlu hipnotik trans. CIA tarafindan yayinlanan gizli bir raporda, soguk savas doneminde KGB´nin beyin yikama ve insan egitme yontemleri incelenmis. Yani insanlardaki savunma sistemi nasil yikilir, yeni model insan nasil yaratilir.

Beyin yikama yontemleri, SSCB´de rejim muhaliflerine uygulandigi gibi, rejimle tam bir uyum icerisinde, birer robot gibi calisabilmeleri icin gonullulere de uygulanmis. Boylece, rejimin istedigi insan tipini yaratmak; insanlari, gerektiginde bir terorist, bir sabotajci gibi egitmek amaclanmis.

CIA eski baskanlarindan Richard Helms; Watergate sorusturmasinda Warren Komisyonu´na su aciklamayi yapiyordu; "Yapilan arastirma gostermistir ki, SSCB kendi sisteminin isteklerine uygun politik goruse bagli olacak, halkinin davranislarini duzenleyebilecek bir kontrol teknolojisi gelistirmeye calismaktadir. Bundan boyle ayni teknoloji, bilgiler kodlanarak insan hedeflerine yoneltilebilecektir. Ve bu, insan zihinleri harbi olacaktir."

CIA raporlarinda, ABD´deki yeni tip bir casusluk sebekesinden de soz edilir. Buna gore; hipnoz, telapati, dusunce okuma ve dusunce nakli gibi ozel yeteneklere sahip ajanlar, Amerikan halkinin suuraltini etkileyerek, dusuncelerini KGB´nin programi cercevesinde degistirmeye calisiyor. Ajanlar, cesitli dini ve mistik topluluklara nufuz ederek, bunlari, konsantrasyon ve imajinasyon calismalari ile etkilemek istiyorlar.

Ayni raporlarda; Sibirya´da, beton siginaklar icinde olusturulan nukleer infilak etkisinin, bir grup yetenekli psjiko-suje tarafindan, istenilen hedeflere zihinsel olarak nakledildiginden soz ediliyor. Raporda, Sovyetler´in laboratuvarda urettikleri bakteri turlerini kullanarak, psisik suje yardimi ile ve zihin yoluyla cok uzaklarda hastalik cikarabildikleri anlatiliyor. Inanilmaz gibi, ama bu islemler icin askeri hedefin fotografini kullanmak yeterli olmakta. Oyle ki, 1963 yilinda kaybolan ABD Nukleer Denizaltisi Tehresher´in, bu yolla batirildigi dahi soyleniyor.

Demirperde ulkelerinden Bugaristan, daha 1960Prof. Dr. Lozanov baskanliginda olusturdugu "Telkinbilim ve Parapsikoloji" kurumunda; zihin kontrolu, zihinsel sifa, retina otesi gorme, suratli ogrenme (saggestoloji) calismalari baslatir. Cekoslavakya´da ise, psikotronik adi altinda yapilan bilimsel calismalar; telepati, telegnosis ve psikoknesis uzerinde yogunlasir. Cekler isi o kadar ciddi tutarlar ki, Cek Bilimler Akademisi calismalari destekler, Charles Universitesi Norofizyoloji Bolumu deneylere yardimci olur. Gunumuzde bu tur kurumlarin en unlusu, ABD´de, direkt Beyaz Saray´a hizmet veren "Zihin Arastirmalari Merkezi"dir.

Ezoterik bilgilerden parapsikolojiye

Tibet Budizmi, Zen Budizmi, Sufizm ve Yoga gibi ogretilerin icerikleri, Bati da tam anlamiyla bilinmiyor. Bugun, zihnimizin normal calismasinin disinda, sezgiye dayanan bilince sahip oldugumuz kabul ediliyor ve insanin akil ile sezgiye dayanan kabiliyetleri arasindaki fark inceleniyor. Dini ve mistik batini sistemlerdeki meditasyon ve vecd ise batida yeterince bilinmiyor.

Bugun modern bilimin ortaya koydugu madde ve enerji kanunlari, medeniyetimizi olusturuyor. Ancak bu kanunlar yalnizca maddeye iliskin ve canlilarin duyumlar disi yeteneklerine cevap bulamiyor. Bu nedenle, bir grup bilim insani metafizik ve mistik ogretilerden yola cikarak, dunya yasantisinin bir hayalden ibaret, bir ruya hali oldugundan yola cikarak sezgileri inceliyor.

Yeni bir bilim dali olarak kabul edilen ve giderek gelisen Parapsikoloji, eskinin batini ogretileri ve bilgilerini, modern-teknolojik cihaz ve vasitalarla inceliyor. Londra Universitesi King´s College Matematik Profesoru John G. Taylor, The Shape of Minds to Come (Zihnin Gelecekteki Sekli) adli kitabinda soyle diyor;
"Zihin ihtilalinin yari yolunda bulundugumuz anlasiliyor. Daha parlak gelismeler olacak. Zihnin yeni anlayisi; insanin hislerini, hareket tarzlarini yahut zekasini kontrolde guclu metotlar meydana getirdi. Biz simdi bircok zihin halini, hemen hemen butunuyle, fiziki vasitalarla kontrol edebiliyoruz."

Parapsikoloji terimi ilk kez 1880 yillarinda Dessouir tarafindan kullanilmis. Normal yasantimizda karsilastigimiz, ancak mevcut muspet bilgilerimizle aciklanamayan ruhi olaylari tanimlayan bir terim. Parapsikoloji bugun; bes duyumuzun disinda, bazi olaylari sezebilmek, etkileyebilmek ve gelecege, gecmise ait bazi seyleri anlamaya yardimci olan bir bilim dali haline gelmis bulunuyor.

Parapsikoloji´nin, ABD ve dunyada yayilmasindaki en etkin isimlerden birisi olan Dr. J.B.; bir insanin duyumlarini kullanmadan, dis dunyadan ve diger insanlarin zihinlerinden bilgiler alabilecegine inaniyordu. Yani "Duyumlar Disi Algilama".

CIA devreye giriyor

New York Times Gazetesi´nin l6 Temmuz l977 tarihli sayisinda soyle bir haber yayinlandi; "ABD, insanligi esir edebilecek gorunmez silahlar gelistiriyor." Bir yil sonra, Arizonali gazeteci Walter Boward, "Operation Mind Control" (Zihin Kontrol Harekati) adiyla yayinladigi kitabinda ciddi suclamalarda bulunuyordu;

"CIA tarafindan uyusturucu ilaclarla yapilan deneyler, ABD hukumetinin uyguladigi cok gizli zihin kontrol projesinin yalnizca bir kismidir. Bu deneyler binlerce kisi uzerinde 35 yil devam etmistir. Bu arastirmalar; hipnoz teknigi, narkotik-hipnoz, elektronik olarak beyinin uyarilmasi, ultrasonik mikrodalgalar ve alcak ses frekanslariyla davranislarin etkilenmesi, davranis degisiklikleri terapisidir.

CIA, psikolojik silah stoklarini, psisik silahlarin degisik tiplerini gelistirmeyi basarmistir. Bu yontemlerle, yeni tip bir harbe girismesi mumkundur. Bu savasin gorunmez muharebe sahasi insan zihnidir. Parapsikoloji silahlari devletler vatandaslarini kendi ideolojik ve politik sistemleri icinde tutmak icin veya diger ulke insanlarinin zihinlerini etkileyerek degistirmek ve kendi gayelerine uygun yonlendirmek amaciyla kullanacaklardir."
En hayret edilecek konunun, milli guvenlik etiketi altinda zihin kontrolunun arastirilmasi oldugunu vurgulayan Boward, kitabinda zihin kontrolu icin uygulanan "MKUTRA Projesi"ne de deginiyor;

"Senato istihbarat komitesine; Amiral Turner, ´CIA uyusturucu ilac deneylerini durdurdu´ demistir. Sorulmadi ve kendisi de zihin kontrol projelerinden bahsetmedi. Amiral Turner, zihin kontrol harekatinin durduruldugunu soylemedi, yalnizca deneyler durduruldu" dedi.

Gunumuzde insanlarin zihnine cesitli araclarla (gazete, kitap, radyo, internet ve televizyon) ulasma imkani sinirsiz ve kontrolsuz bir halde. Insan denilen biyolojik varlik, cok kolay programlanabilmekte. Okult (batini, gizli) bir bilgi olan tekno-maji´nin (teknik buyu) sirlari da son 300 yil icinde insanlar tarafindan cozulmus durumda. Bu bilgi yigini korkunc silahlari da beraberinde getirdi.

Teknokrat, bilim adami ve askerlerden olusan bir grup, bu guclerin kontrolunu simdi elinde bulundurmakta. Son 25 yil, parapsikoloji ve psikotronik gibi adlar altinda psikomaji´nin (ruhsal buyu) uygulama alanina konuldugu yillar oldu. Hedef insan zihinlerini kontroldur. Gelecegin insaninin-hatta gunumuzun-kaderini; psikologlar, psikiyatristler, norologlar, norobiyologlar, biyokimyacilar, kuantum fizikcileri ciziyor."

Blue Bird!

CIA; Sovyet, Cin ve Kuzey Kore´nin zihin uzerindeki calismalarina karsi ilk programi 1950´de "Blue Bird" (Mavi Kus) adiyla hayata gecirdi. Sonraki her gelisme Mavi Kus´un kanatlari altinda serpildi. Bugun ilgilenenlerin elinde, CIA´in 1953´te Guvenlik Burosu, 1962´ye degin Teknik Servisler Kadrosu eliyle yuruttugu kirli projelere iliskin 215 bin sayfa dokuman var. Ancak bunlarin tamami, isin finansal yonune iliskin ipuclarindan ibaret. Oze iliskin kayitlarin miktar ve icerigi bilinmiyor, nedeni bu doneme ait tum belgelerin imha edilmis olmasi. Yine de isin icinde yalnizca CIA´nin degil; ABD Savunma Bakanligi, askeri kurumlar, Avrupa´daki bir cok bilimsel kurulus ve ozel laboratuvarlarin da bulundugu anlasiliyor bu dokumanlardan.

CIA´in baslangic calismalari parlak sonuclar verdi. Insan davranislarini ve dengesini kimyasal yontemlerle zayiflatmayi amaclayan bir ekip, "Scopaline, Barbiturates, Peyote, Mariyuhana ve Mescaline" turu maddeleri kullanarak "gercek serumu" uretmeyi planladilar. Ekip bununla da kalmayip, "Beyinlerarasi Radyo-Hipnotik Kontrol" projesinin ilk adimlarini da atti. Insanlarin icine, onlari kontrol edecek kucuk alicilarin yerlestirilmesi idi projenin gorunmez yuzu. Ve zamanla insanlarin kobay olarak kullanildigi projelerin efsaneye donusecek isimleri ardi ardina belirginlesmeye basladi; MKULTRA, MKSEARCH, MKACTION ve ARTICHOKE.

MKULTRA...

Sayilan projelerden MKULTRA´nin ne oldugunu bilmek, bu konuda neden korku duyulmasi gerektigini yeteri kadar acikliyor. MKULTRA´da yalnizca uyusturucular uzerinde calisilmiyor. Duyumda azaltma, dini cemaatler, mikrodalga deneyleri, psikolojik sartlanma, psiko-cerrahi, beyin nakli gibi pek cok arastirma yapiliyor proje kapsaminda.

MKULTRA´da tamami gizli butcelerden finanse edilen 180´in uzerinde alt proje bulunuyor. Ana proje catisi altinda kimyasal, biyolojik ve radyolojik maddelerin insan hareketlerini kontrol etme amacli ve gizli operasyonlarda kullanilmasina yonelik bir seri arastirma yapiliyor. KÂgit uzerinde 1964´te sona eren projenin 1970´lere kadar surduruldugu biliniyor. Tum belgelerin 1973´te yok edilmesi nedeniyle projenin tamami sorusturma ve kovusturmalardan siyrilmayi basardi.

"Duyu Otesi Algilama"; insanin gelecek, gecmis veya simdiki zaman hakkinda, bilinen bes duyuyu "kullanmaksizin" bilgi edinebilmesine deniyor. Yani "6.his"ten baslayarak! 1970´lere kadar parapsikolojik bir altyapi mevcutsa da, bu tarihten sonra "psisik" calismalar cok daha kalibreli, genis ve tehlikeli bir boyuta tirmaniyor.

Ornegin, olulerden istihbarat temini icin medyumlardan faydalanildigi, bunlara butce ayrildigi biliniyor. Bunlar ABD´de olanlar. Ya Sovyetler?

1975 yilina gelindiginde, Sovyetlerin bu alandaki faaliyetlerinin gideri 300 milyon Ruble´yi asmisti. Bu rakam tek basina isin ciddiyetini gosteriyordu. Ancak ABD icin buradaki problem farkliydi. CIA istihbarat alamiyordu ve kongreyi bu alana yatirim yapmaya ikna edebilecek delillerden yoksundu. Yine de konuyu NSA´ye tasiyarak gerekli destegi aldi.

1971´de "duru goru" uzerine calismalara baslandi. Bio-insanin klasik 5 fiziksel duyusunun disindaki bilgiyi organize edebilmek icin ek algilayicilara sahip olup olmadigi arastiriliyordu ve bu basarildi. Uzmanlara gore, insanin tam 17 tane farkli duyusu vardi ve projeler, deneyler ardi ardina hayata geciriliyordu.

Bugun icin soylenecek cok fazla sey yok ne yazik ki. Yontem ve pratigin daha sarsici hale gelmesinin, ya da uygulama alaninin daha tehlikeli capa erismesinin kaygilari artirmaktan baska bir onemi yok. Cunku ilkel haliyle de olsa, bir grubu ya da bir ulkedeki tum insanlari topyekûn etkileyebilecek de olsa "zihin kontrolu" lanetli bir is. "Uluslararasi Af Orgutu" de tam olarak bunu soyluyor zaten:

"Bireyin kendi zihin kontrolunu saglama yetisine zarar verilmesini, dusunce kontrolu ve beyin yikama bahsinde yer alan bir ahlaki suc olarak ele aliyoruz. Zira bir insanin zihni yetilerini bozmayi ya da yok etmeyi hedefleyen herhangi bir sorgulama ve uygulama proseduru, yaygin olarak kabul edilen fiziksel iskence siniflandirmalari kadar insanlik disidir."



Kaynak: iyibilgi.com