Filozof hikayeleri

Eski Yunan filozoflarının dunya ve insan yorumlarının yanında, yine `insan`ı anlatan onlarca hikayesi de yuzlerce yıldır anlatıla anlatıla gunumuze kadar ulaşmıştır
Eski Yunan filozoflarının dunya ve insan yorumlarının yanında, yine `insan`ı anlatan onlarca hikayesi de yuzlerce yıldır anlatıla anlatıla gunumuze kadar ulaşmıştır. Bunların en unluleri Buyuk İskender`e `Golge etme başka ihsan istemem` diyen Diogenes`e (Diyojen) aittir. Bu kadar unlu olmasa da hala yazılan, aktarılan bircok kısa hikayede yine insanın durumları aynıdır. *** Kral Dionysios, Aristippos`a sorar: `Nedendir acaba, her gun filozoflar hukumdarları ziyaret ederler de, hicbir hukumdar kalkıp bir filozofu ziyarete gitmez?` Aristippos, `Bunda şaşacak bir şey yok hukumdarım` der, `Hekimler, yatağından kalkamayacak durumdaki hastalara giderler, cunku o hastaların hekimlere gitmeleri mumkun değildir..` *** Kıbrıs Kralı Nikokreon`un sofrasında Isokrates hic konuşmadan oturur dururmuş. Neden boyle sessizce oturduğunu soracak olmuşlar. Şoyle demiş filozof: `Burası benim soyleyeceklerimin yeri değil; burada soylenmesi gerekenleri de ben bilmiyorum, o yuzden susuyorum..` *** Aisopos (Esop) evinde calışırken, bir asil kapıyı vurmadan iceri girer ve kitaplarına eğilmiş filozofa, `Boyle yapayalnız nasıl oturabiliyorsun` der. Aisopos başını kaldırır, `Ben yalnız falan değildim` der, `ama sen iceriye girdiğin andan itibaren ne kadar yalnız olduğumu anladım.` *** Xenocrates (Zenon) bir oğrencisiyle konuşuyor, o ne derse oğrencisi surekli onaylıyormuş. Filozofun sabrı tukenmiş ve bağırmış: `Hic olmazsa bir kere itiraz et, başka bir fikir soyle de iki kişi olduğumuzu arılayayım..` *** Atina`da onemli bir tartışma yapılırken kursuye Demostenes cıkar, ancak dinleyiciler surekli kendi aralarında konuşmakta, filozofu dinlememektedir. Demostenes, `Bir hikaye anlatıp ineceğim` der ve anlatmaya başlar: `Uzun zaman onceydi, bir delikanlı Atina`dan Megara`ya gitmek icin bir eşek kiralamıştı. Eşeğini kiraya veren adamın da Megara`da işi vardı, beraber yola duştuler. Konuşa konuşa giderlerken oğle sıcağı bastırdı, biraz dinlenmek ve oğle yemeği yemek icin bir su başına coktuler. Ama ortalıkta hic golgelik yoktu ve eşeğin sahibi yemeğini alıp eşeğinin golgesine sığındı. Eşeği kiralayan genc buna icerledi, `Sen cekil golgede ben oturacağım` dedi. Beriki itiraz etti: `Ben oturacağım, cunku eşek benim.` Delikanlı Ama ben eşeği kiraladım` deyince, eşeğin sahibinden `Ben sana eşeği kiraladım golgesini değil` cevabını aldı ve aralarında kavga cıktı.` Hikayenin tam burasında Demostenes kursuden iner yurumeye başlar. Dinleyiciler, `Sonunda ne oldu, sonunu anlat` diye bağrışmaya başlayınca Demostenes kursuye doner: `Sizin icin cok onemli bir konuda bir şeyler anlatmaya calıştım, dinlemediniz. Şimdi ise eşeğin golgesini merak ediyorsunuz. Ne fikrimi soyleyeceğim ne de eşeğin golgesine ne olduğunu...` Kursuden iner, yurur gider. *** Atina halkı, yoneticilerinden fena halde şikayetciydi, ama onları nasıl gondereceklerini bir turlu bilemiyorlardı. Tartışmaların sonunda somut bir fikir cıkmıyordu. Bir gun Antisthenes kursuye cıktı: `Atinalılar size bir teklifim var: Hemen bir kararname cıkarıp butun eşeklerin at olduğunu ilan edin. Bundan sonra da eşeklere eşek demeyin, hep at deyin.` Biri sorar: `Peki bunun bize ne faydası var?` Antisthenes cevap verir: `Ne demek ne faydası var? Yeni yonetici konusunda anlaşamadığınıza gore, cozum bulunana kadar eşekler tarafından yonetilmek utancından kurtulmuş oluruz.`