APTALIN OYKUSU...


Yazan: Okay Gonensin

Adamın biri, halinden yakınır dururmuş: "Calışıyorum, didiniyorum ancak gecinebiliyorum. Ustelik yalnızım, kimim kimsem yok..." Boyle mutsuz mutsuz sızlanıp dururken, bir karar vermiş. Yollara duşup bir melek bulacak, halini anlatıp ondan bu haksızlığı duzeltmesini isteyecekmiş.

Yola koyulmuş. Dağda bir kurda rastlamış. Ayakta zor durabilen, bir deri bir kemik kalmış kurt, adama yaklaşmış, nereye gittiğini sormuş. Adam derdini anlatmış, "Bir melek arıyorum. Onu bulup bana yapılan haksızlığı duzeltmesini isteyeceğim..." Bunun uzerine kurt, "Bana da bir iyilik yapar mısın" demiş, "ben de gece gunduz dolaşıyorum, bir lokma yemek zor buluyorum. O meleğe benden soz et, boyle aclıktan oleyazmış kurt da olur muymuş diye sor..."

Adam yola koyulmuş. Cok gecmeden karşısına guzel bir kız cıkmış. Kız da ona nereye gittiğini sormuş. Melek hikÂyesini dinledikten sonra adamın ellerine sarılmış:

"Yalvarırım o meleğe benim durumumu da anlat. Gencim, guzelim, zenginim, her şeyim var ama cok mutsuzum. Mutluluğa ulaşabilmek icin ne yapmam lazım, ne olur o meleğe sor..."

Adam, melekle konuşacağına soz vermiş ve yola devam etmiş. Yorulduğunda dinlenmek icin bir ağacın altına uzanmış. Cevre yemyeşilmiş ama bu ağacın neredeyse bir tek yaprağı bile yokmuş. Tabii ağac, durumuna cok uzuluyormuş. Dert yanmaya başlamış:

"O meleği bulduğunda benden de bahseder misin. Bak, nasıl da bereketli bir toprak uzerindeyim. Butun ağaclar yaprağa, meyveye boğulmuş. Benimse hicbir şeyim yok. Diğerleri gibi olmak icin ne yapmalıyım, meleğe sorar mısın?"

Adam, ağaca da "peki" demiş ve yoluna devam etmiş...

Nihayet, meleği bulmaktan umudunu kesmiş, vazgecmek uzereyken melek karşısına cıkıvermiş...

Adam derdini anlarmış, melek adamı dinlemiş ve "tamam, tamam!" demiş. "Zengin ve mutlu olabilmen icin sana bir şans veriyorum. Şimdi geldiğin yoldan git, evine don."

Meleğin bu sozleri uzerine rahatlayan adam kurdun, kızın ve ağacın ricalarını hatırlamış ve meleğe onları da anlatmış. Melek onlar icin de birşeyler soylemiş. Adam bunları da bir guzel dinlemiş ve donuş yoluna koyulmuş.

Ağacın yanına geldiğinde meleğin soylediklerini aktarmış:

"Koklerinin tam yanında gomulu altın dolu bir sandık varmış. Bu yuzden beslenemiyormuşsun. Beslenemediğin icin yaprağın ve meyven yokmuş. Sandık cıkarılırsa senin de meyven ve yaprağın olacak."

"Yaşasın!" Demiş ağac: "Cabuk orasını kaz ve o sandığı cıkar!"

"Hayır" demiş adam, "Melek bana kendi şansımı verdi. Evime donmem lazım..." Ve yoluna devam etmiş. Genc kız bıraktığı yerde onu beklemekteymiş. Adamı gorunce koşmuş ve "Melek ne dedi?" diye sormuş. "Sevinclerini ve acılarını paylaşabileceğin birini bulup da evlenirsen butun dertlerin hallolacak, mutlu olacaksın" demiş adam. O zaman kız, "Hadi seninle evlenelim, mutlu olmaya calışalım!" diye atılmış. Adam, "hayır," demiş. "Buna zamanım yok. Melek benim şansımı verdi, bir an once eve gitmeliyim. Sen de kendine başka bir koca bul artık..."

Cok gecmeden o bir deri bir kemik kurt cıkmış karşısına. Kendi şansını bulmak icin evine gittiğini, acelesi olduğunu soylemiş. "Peki ya ben!" Demiş kurt, "Benim icin ne dedi? Onu soyle ve git!" "Senin icin soylediğini ben anlamadım" demiş adam; "melek dedi ki, o kurt, yiyecek bir aptal bulamazsa ac susuz dolaşmaya mahkûmdur."

Kurt, "ben cok iyi anladım" demiş ve aptalı yemiş.

Kaynak : www.vatanim.com.tr

:1no2:benneyaptımki:1no2:benneyaptımki:1no2:benney aptımki:1no2: